Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2021/745 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/320 Esas
KARAR NO : 2021/745 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 55.000-TL değerinde altını müvekkiline verdiğini, karşılığında teminat olarak boş senet aldığını, ancak taraflar arasındaki ilişki devam ederken davalının boş senedi sözleşmeye aykırı olarak doldurduğunu ve …. İcra Müdürlüğü 29.09.2017 tarih ve 2017/… esas dosyası ile icra takibi yaptığını, takibin kambiyo senedine dayandığını, davalının 55.000-TL alacaklı iken boş senedi 100.000-TL doldurduğunu, 100.000-TL üzerinden takip yaptığını, takibin kesinleştiğini, bunun üzerine taraflar arasında 18.10.2017 tarihinde uzlaşma protokolü imzalandığını, bu protokole göre davacının iki parça halinde 40.000-TL 25.10.2017 ve 20.000-TL 15.11.2017 tarihinde ödeyeceğini, ödemenin davalının iş bankası (… şube nolu ve … hesap nolu) hesabın yapacağını, ancak ekonomik sıkıntılar sebebiyle zamanında ödeme yapamadığını, yine de 31.08.2018 tarihine kadar peyder pey haricen 148.721-TL davalıya ödeme yapıldığını, Protokol tarihine kadar da ödeme yapıldığını, borcun neredeyse %90’ının ödendiğini, ancak protokolde geçen ödemelerden herhangi biri vadesinde ödenmediği takdirde icra dosya kapak hesabı geçerli olacaktır şeklindeki hükme dayanarak davacının miras kalan taşınmazına ve arabalarına haciz konulduğu, satış talebi yapıldığını, 5.4.2018 tarihinde haricen 2.000-TL dosya borcuna mahsuben alacaklı vekilinin hesabına para yatırıldığını, yapılan ödemelerin icra dosyası kapsamında olduğunu, yine de dosyanın işlemden kaldırılmadığını, davacının bilgisizliğinden faylanarak fazladan haricen tahsil yapıldığını, buna rağmen haciz baskısı altında ikinci kez ödeme yapıldığını, davalının haksız kazanç elde ettiğini, açıklanan nedenlerle, haklı davalarının kabulüne, müvekkilinin borcunu haricen ödediği halde icra dosyasına ikinci kez ödemek zorunda kalmış olduğu toplam 142.500,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine yasalarda ve mevzuattan kaynaklanan diğer haklı saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … alacağına karşılık olarak davacı … tarafından düzenlenen 05/02/2016 düzenleme tarihli, ödeme günü 10/02/2017 olan 100.000,00 TL bedelli bonoyu aldığını, söz konusu borcu davacı tarafından vadesinde ödenmediğini, müvekkil 29/09/2017 tarihinde … icra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senedine dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe karşı davacının herhangi bir itiraz olmadığını, icra mahkemesinde herhangi bir dava açmadığını, takibin kesinleşmesinden sonra davacının borcunu ödemesi için müvekkil ile davacı vekili 18.10.2017 tarihinde iyi niyetle ” uzlaşma protokolü” düzenlendiğini, protokole göre, borçlu … alacaklı …’a 25.10.2017 tarihinde 40.000,00 TL ve 15/11/2017 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000 TL ödeme yapacağını ancak davacının belirlenen tarihlerde herhangi biri vadesinde ödenmediği takdirde icra dosyası kapak hesabı geçerli olacağını, şeklinde hüküm kurulduğunu, davacı vekili dava dilekçesinde davacı … tarafından, davalı …’ın … Bankası Şube hesabına 31/08/2018 tarihine kadar haricen 148.721,00 TL ödeme yapıldığını beyan etmekte ve bu ödemelerin niçin yapıldığı hususunda müvekkilinden makul ve inandırıcı bir açıklana yapmasını beklediklerini, davacı vekilinin dosyaya sunduğu … Bankası bankamatik çıktılarının dosyayla herhangi bir ilgisi olmadığını, nitekim havale bir ödeme vasıtası olup var olan bir borcun ödendiğini gösterdiğini, bir karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerektiğini, davacı vekilinin delil olarak dayandığı banka havalelerinde paranın dava konusu takibe yönelik yapıldığına ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığını, dava konusu takiple herhangi bir ilgisinin olmadığını, açıklanan nedenlerle öncelikle davanın dava şartı yokluğu ve zaman aşımı nedeniyle reddine, davacının davasının tüm talepler bakımından reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki, uyuşmazlığın konusunun icra dosyasına haciz baskısı altında mükerrer ödemenin yapılıp yapılmadığı, zaman aşımı süresinin geçip geçmediği, ödemenin geri iadesi mümkünse ne miktar da iade olabileceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
….İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı takip sayılı icra dosyasının suretinin incelenmesinde, alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 10/02/2017 keşide tarihli 100.000,00 TL’lik 1 adet bono gösterilerek Örnek No:10 Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takipte ödeme emri düzenlenerek 106.143,84TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tarafın belirttiği … Bankası 510 Şube … nolu hesap nolu davalı …’na ait hesabında 25/10/2017 tarihinden 31/08/2018 tarihleri aralığında … tarafından yapılan ödemeleri gösterir dekont suretleri ile … İcra Müdürlüğü 2017/… esas sayılı takip dosyasına yapılan son tarihli borç ödemesinin ve infaz tarihleri celp edilerek; Mahkememizin 19/012021 tarihli duruşma celsesinin 4 nolu ara kararı gereği dosya bilirkişi İsmail Kayar’a tevdi edilmiştir.
Bilirkişi İsmail Kayar tarafından sunulan 19/03/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak; davanın icra takibi ödemesine karşı istirdat davası olduğu, son ödemenin 23.07.2019 tarihinde yapıldığı, arabulucuya başvuru tarihinin 27.04.2020 olduğu, dolayısıyla İİK m. 72/7 anlamında zamanaşımı itirazlarının yerinde olmayacağı, Banka ödemeleri 25.10.2017- 31.08.2018 tarihleri arasındadır. İcra ödemeleri 04.10.2018-23.07.2019 tarihleri arasındadır. Takip tarihinden sonra haricen tahsile başlandığı ve borcun banka kanalıyla ödendiği ancak icra dosyasının kapatılmayarak haciz ve satış işlemlerine girişildiği ve borçlunun/davacının; alacaklının dosyayı kapatmamasından kaynaklı olarak aynı zamanda icra dosyasına da ödemeler yaptığının değerlendirildiği, taraflar arasında başka bir borç ilişkisinin bulunduğu iddia ve ispat edilmediğinden, davacının İş bankasından yaptığı ödemelerin icra dosyası ile ilgili olduğunun kabul edilebileceği, davacının banka üzerinden yaptığı ödemelerle borcu tamamen kapattığı tespit edildiğinden, … icra müdürlüğünün 2017/… E. dosyasına yapılan tüm ödemelerin iadesi gerektiği, icra dosyasına 03.05.2019 tarihine kadar yukarıda tablo halinde gösterilen 138.000 TL ödendiği, 03.05.2019-25.07.2019 tarihleri arasında icra dosyasına yapılan ödemelerin bu rakama eklenmesi gerektiği, İcra Müdürlüğü’nun dosyanın infazen kapandığına dair yazısı ve davacının talebi dikkate alınarak bakiye ödemenin 4.500 TL olduğu kabul edilerek, davacının icra dosyasına yaptığı toplam 140.500 TL’nin istirdadını talep edebileceği; davacının istirdat talebinin Mahkemece kabulü halinde, davacının icra müdürlüğüne yaptığı her bir ödemenin dava tarihine kadar işlemiş TCMB avans faizleri toplamının 37.221,15-TL olduğu, davanın kabulü halinde dava tarihinden tahsil tarihine kadar yine TCMB avans faizi üzerinden faiz talep edilebileceği, Davanın reddine karar verilecek ise davalı tarafın tazminat talebi ile davacının diğer talepleri hakkında takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 07/04/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizin 01/06/2021 tarihli duruşma celsesinin 3 nolu ara kararında mevcut bilirkişiye mali müşavir dahil edilerek mevcut banka kredi kartı ekstre bilgileri geldikten sonra dosya SMMM … ‘a tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından 15/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Davacı tarafından ibraz edilen 2018 yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacının ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Davacı tarafın 2018 yılı ticari defter kayıtlarına göre; Davacının davalıya 14.000.-TL fatura düzenlediği karşılığında davalının davacıya 14.000.-TL kredi kartı ödemesi yaptığı taraflar arasındaki ilişkinin | adet fatura ve 1 adet ödemeden ibaret olduğu, davacının ticari defterlerine göre taraflar arasında borç veya alacağın olmadığı, Davalı vekili tarafınca ileri sürülen itirazlar kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı, bu sebeple kök rapordaki görüşlerin muhafaza edildiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 27/09/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Açılan dava İİK m. 72 kapsamında istirdat davasıdır. Borçlu davacının … İcra Müdürlüğü 2017/… esas sayılı dosyasında yapılan ikinci kez ödemenin ticari avans faiziyle birlikte iadesini içermektedir. İİK m.72/7 gereği, takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. … kayıtlarına göre Davacının en son tarihli ödemesi 31.08.2018 tarihlidir. İcra dosyasında 03.05.2019 tarihli kapak hesabına göre davacının 6.137,84-TL bakiye borç miktarı kalmıştır. Yapılan son ödeme ise 2.000-TL olup 05.04.2018 tarihlidir. Tarafların üzerinde mutabakat sağlayamadığı 4.000+5000 TL tutarındaki haricen ödemeler 18.04.2018 tarihlidir. Borçlu hem icra dairesine hem de alacaklının protokolde belirtilen iş bankası hesabına ödeme yapmıştır. İcra dosyasında ödemelerin 4.10.2018- 23.07.2019 tarihi olduğu davalının beyanlarına göredir. Son ödeme 19.07.2019 tarihinde yapılmıştır. Yapılan son ödemenin üzerinden bir (1) yıl geçmeden arabuluculuk sürecinin başladığı (27.04.2020) görülmüştür. Davanın zaman aşımına uğramadığı tespit edilmiştir. Davacı hem iş bankası üzerinden hem de icra dairesine ödeme yapıldığı, icra dairesinde ödemelerin tamamlandığı ve dosyanın kapandığı davalının beyanlarından anlaşıldığı, … nda yapılan ödemeler de taraflarca kabul ve ikrar olunmuştur. Taraflar arasında başka da bir borç ilişkisi kanıtlanmadığından yapılan ödemelerin tamamı icra dosyasına sebebiyet veren asıl nedenden kaynaklanmaktadır.Yargıtay da herhangi bir açıklama içermeyen havaleleri mevcut bir borcun tasfiyesi niteliğinde kabul etmektedir. Yapılan ödemenin borcun tasfiyesi dışında herhangi bir sebebe dayandığını ispat ancak ödemeyi yapan tarafa aittir. (Yargıtay 3. HD. E. 2013/846, K. 2013/6391, T.16.4.2013; HGK. E. 2004/4-362, K. 2004/347, T. 9.6.2004).Yargıtay’a göre, “…Banka dekontunda paranın gönderiliş nedeni ile ilgili bir açıklamanın bulunmadığı hallerde, paranın mevcut bir borcun ödenmesi için gönderildiğinin kabulü gerekir…”. (3. HD., E. 2014/10091, K. 2015/2957, T. 25.02.2015). Taraflar arasında başka da borç ilişkisinin varlığı dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Bu yönde taraf beyanları da bulunmamaktadır. Banka ödemeleri 25.10.2017- 31.08.2018 tarihleri arasındadır. İcra ödemeleri 04.10.2018-19.07.2019 tarihleri arasındadır. Takip tarihinden sonra haricen tahsile başlandığı ve borcun banka kanalıyla ödendiği, ancak icra dosyasının kapatılmayarak, haciz ve satış işlemlerine girişildiği ve borçlu davacının alacaklının dosyayı kapatmamasından kaynaklı icra dairesine de ödeme yaptığı yönünde kanaat oluşmuştur.
Davacının davalıdan 140.500,00 TL’yi ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber istirdatını talep edebileceği Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A- (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine kabul red oranında arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen KABULÜ ile;
140.500,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan istirdadına,
2-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 17.297,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.500,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 9.597,55 TL harcın peşin alınan 2.433,55 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 7.164,00-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.433,55 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul red oranınca 1.301,52 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul red oranınca 18,48 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 120,35TL ile 2 Adet bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,81-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.682,55-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 1.658,99 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır