Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/317 E. 2022/732 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/317 Esas
KARAR NO : 2022/732
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mimar olan Müvekkili ile Davalı Şirket arasında 20.02.2017 tarihinde … Mahallesi 422 ada 31 Parsel …/İstanbul adresinde yapılacak olan iş merkezinde Fenni mesul sıfatıyla çalışması amacıyla Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, bahsi geçen adresteki yapı için Davalı şirket ile … arasında yap-işlet-devret sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin, sözleşme süresi boyunca üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, bu süre boyunca bahsi geçen adreste her türlü mimari proje ve inşaat yapmaya yetkili şirketin Davalı … şirketi olduğunu, … şirketi’nin … Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirildiğini, bu sürede; bahsi geçen adresteki inşaatla ilgili eksik olan teknik detaylar ve giderilmesi hususunda; … Belediyesi tarafından müvekkiline tebligat yapıldığını, müvekkilinin, Davalı şirketten eser sözleşmesinden kaynaklanan 77.188,58 TL alacağı bulunduğunu, taraflarınca …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. sayılı dosya ile Davalı şirket aleyhine bu tutar için takibe geçilmiş olduğunu ve Davalı şirketin bu alacağa haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, Davalı borçlunun itirazının iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; – Dava konusu uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olmadığını, yetkili mahkemelerin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin kanuni ikametgâh adresinden dolayı yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, yetkili icra müdürlüklerinin de Ankara olduğunu, bu sebeple yetkili icra müdürlüğünden açılmış bir icra takibi bulunmadığından, itirazın iptali davasının da açılamayacağını, esas yönünden ise, davacının sunduğu sözleşme üzerindeki imzanın müvekkili firmanın temsile yetkili kişilerine ait olmadığını, müvekkili ile … Derneği arasında; İstanbul İli, … (…) İlçesi, … Mahallesi, … Ada, 31 Parsele kayıtlı Taşınmaz Üzerindeki Kargir Han (… İş Hanı) ile ilgili, 09.04.2014 tarihli ve “Yap- İşlet- Devret Modelli Sözleşme” başlıklı sözleşme imzalandığını, müvekkili tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak feshi için … Noterliği’nin 28.12.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, … Derneği’nin de aradan yaklaşık 3 ay süre geçtikten sonra 04.04.2017 tarihli yazı ile sözleşmeyi kendisinin de feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin kiralanan – taşınmazın anahtarlarını 18.05.2017 tarihli yazı ile … Derneği’ne teslim etmiş olduğunu, Davacının, müvekkili şirket tarafından kiralanan iş hanında fenni mesul olarak görev yaptığını ileri sürmesine rağmen bu hizmeti ne şekilde yerine getirdiğine dair hiçbir bilgi ve belge sunmadığını, Davacının müvekkilden alacaklı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı tarafından takibe konu edilen alacakların 20.02.2017 – 20.01.2018 dönemine ait olduğunu, yukarıda belirtildiği üzere davacının fenni mesul olarak görev yaptığını iddia ettiği tarihlerde taşınmazın kiralanmasına ilişkin sözleşmenin feshedilmiş, 18.05.2017 tarihi itibariyle de taşınmazın kiralayan …’a teslim edilmiş olduğunu, dolayısıyla davacının 20.02.2017 -20.01.2018 tarihleri arasında söz konusu taşınmazda fenni mesul olarak görev yaptığı iddiasının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Davacının, varsa alacağını, anlaşma yaptığı ve sözleşmeyi imzaladığı kişiden talep etmesi gerektiğini, Müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığından icra takibine itiraz edildiğini, Müvekkilinin icra takibine itirazları haklı olduğundan davacının tazminat talebi yerinde olmadığı gibi, müvekkili hakkında haksız ve kötü niyetli takip başlatan davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesi gerektiğini, yine davacının müvekkilinden alacaklı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden icra takibinde işlemiş faiz adı altında alacak talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, Davacı tarafından talep edilen faiz oranının da fahiş olup kabul edilemez olduğunu belirterek, öncelikle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, aksi halde; davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, müvekkilleri adına vekâleten talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde; 20/02/2017 tarihli Yap-İşlet-Devret Modelli Sözleşme örneği, arabuluculuk tutanak örneği, taliken tebliğ zaptı örneği, … Belediye Başkanlığı Encümen Kararı örneği, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının sunulduğu görülmüştür.
Cevap dilekçesi ekinde; Davalı şirketin … Derneğine göndermiş olduğu …. Noterliği’nin 28.12.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarname örneği, … Derneği’nin 04.04.2017 tarihli sözleşmeyi feshettiğine dair yazı örneği, 18.05.2017 tarihi anahtar teslim tutanağının sunulduğu görülmüştür.
… Vergi Dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacının 1. Sınıf tacir olduğu ve bilanço usulüne göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
…na yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacıya ilişkin kayda rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
… ya yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacıya ilişkin kayda rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
… numaralı … ne yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmüştür.
T.C. … Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğü 14.08.2020 Tarih … Sayılı yazısında; … Mahallesi … ada … parsel sayılı yerde … …’in 20.02.2017 tarihinde fenni mesul olarak görev yapıp yapmadığının bilgisinin istendiğini, söz konusu yer ile alakalı yapılan tetkikte 16.08.2016 tarih ve 17/5 cilt/sahife no.lu Yapı Tatil Tutanağı tanzim edilmiş olup bu tutanakta … … hakkında “Fenni Mesul“olarak işlem yapıldığı ayrıca 25.04.2017 tarih ve 367 sayılı Encümen Cezası’nda Fenni Mesul olarak … … isimli şahsın belirtildiği bildirildiği görülmüştür.
T.C. … Belediye Başkanlığı 25.04.2017 tarih … no.lu kararında; ‘…… İlçesi … Mah. … Sokak … ada … parsel 10 kapı numaralı yer ile ilgili ilgi(b)de kayıtlı yazı ekindeki yapı tatil tutanağı incelemesinde ruhsatsız faaliyetten sadece sorumlu olduğu tespit edildiğinden fenni mesul … …’den 3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesine istinaden ve Yapı Kontrol Müdürlüğünce düzenlenen rapor ve imar para cezası analizine göre birinci kez 26.684,8 TL para cezası verilmesine ve tahsili için karardan bir suretinin Mali Hizmetler Müdi gönderilmesine 25.04.2017 tarihli Encümen toplantısında oy birliği ile karar verildi.’ denmektedir.
…. Noteri 28.12.2016 Tarih … Yev. No.lu İhtarnamenin, … San. ve Tic. Ltd.Şti tarafından … Derneği’ne keşide edildiği ve 09.04.2014 tarihinde düzenlenen Yap-İşlet -Devret Modeli Sözleşmenin anlaşma yoluyla karşılıklı olarak feshedilmesi yönündeki taleplerini, gerekçelerinin de izah edilerek bildirildiği görülmüştür.
Fesih Talebi Kabul Yazısı: 04.04.2017 tarihinde, … Derneği tarafından … San. ve Tic. Ltd.Şti’ne, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshedilmesine karar veridiğinin bildirildiği görülmüştür.
Anahtar Teslim Tutanağı: 18.05.2017 tarihinde karşılıklı imzalar ile anahtarların Türk … Derneği’ne teslim edildiği görülmüştür.
Mahkememizin 03/03/2021 tarihli celsesinde dinlenen Davacı tanığı … BEYANINDA:
‘Ben emlakçıyım , davaya konu yer … Han’dan da oradaki dükkanların kiraya verilmesi işlemiyle ben emlakçı olarak ilgilendim, … Han’ı … kiralamıştı, daha öncesinde de … … ismindeki şahsın davalı şirketin vekaleti kendisindeydi, Ankara’da ikamet ettiğinden ötürü sıklıkla gidip gelemiyordu bu nedenle … bey yetkili oldu. Ben … Han yeni olduğundan ötürü davacı mimar olan … … ile aynı ofisi kullandık, benim gördüğüm … firmasının yetkili … Bey ile … … arasında sürekli görüşmeler oluyordu, yapılan görüşmeler … Han’ın ne olarak kullanılacağı ile ilgiliydi, dedi.
Davacı vekilinin soru üzerine tanık beyanında; ben … … ile 1,5 sene aynı ofisi paylaştım, bu iş için 1,5 sene uğraştığı biliyorum, ancak ne ile uğraştığı ve teknik kısımlara ait bilgim yoktur,’ demek suretiyle tanıklık yapmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 10/11/2021 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanığı … beyanında:
‘Ben … şirketinin işletme hakkını aldığı dükkanların kiralanması hususunda aracılık yapıyordum, dükkanların ruhsatı alınamadığı için sözleşmeler fesholundu, … …’de fesih sürecine kadar orada çalışıyordu, dedi.
Davacı vekilinin sorusu üzerine tanık beyanında; fesih işleminin 2017 yılında olduğu biliyorum, aradan 4 yıl geçtiği için aradaki işlemleri hatırlayamıyorum, dedi.
Davalı vekilinin sorusu üzerine tanık beyanında; bahsettiğim ruhsat inşaat işinin yapımına ilişkin ruhsattır, bu ruhsat alınamamıştır, ben … …’in oradaki inşaat işi için mimar olduğu biliyorum, inşaatın sorumlusunu bilmiyorum, yine … …’in fenni mesul olup olmadığını bilmiyorum,’ demek suretiyle tanıklık yapmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 10/11/2021 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanığı … ATİK beyanında:
‘Ben inşaat işi ile uğraşırım davaya konu yerin 100 metre ilerisinde otel inşaatı yapıyordum, … … yanımda çalışırdı, hemen yandaki iş merkezinin yapımı konusunda ben taşeronluk alacaktım, … … …’da çalışmıyordu, ben taşeronluğu almak için gidip geldiğimde o da yanımda oluyordu, ruhsat alınamadığından ötürü ben de taşeronluğu alamadım, sözleşmeler fesholundu, … ile … arasındaki sözleşmeler fesholundu, bizde işe devam edemedik, aramızda da sözleşme yoktu, dedi.
Davacı vekilinin sorusu üzerine tanık beyanında;… … benim yanımda çalışıyordu, …’dan … … iş almamıştır, yine …’daki işin yapımı için benim … …’e herhangi bir talimatım yoktur, dedi.
Davalı vekili dosya arasında yer alan ek 3 nolu MİMARİ TEKNİK UYGULANMA SORUMLULUĞU HİZMETLERİ SÖZLEŞMESİ’ndeki iş veren sıfatı ile … kaşesinin üzerinde yer alan imzanın tanığa ait olup olmadığı kendi imzasına benzeyip benzemediğinin sorulması üzerine tanık beyanında; bu imza bana ait değildir, bende … şirketinin kaşesi yoktur, ancak imzaya baktığımda benim imzama benzetilmeye çalıştığını farkettim, ayrıca davaya konu edilen inşaat için ruhsat alınamadığnıdan inşaat hiç başlamadı, … …’in hiçbir şekilde herhangi bir işte davaya konu iş için çalışmadı, o tarihlerde başka işlerde yapıyordu, dedi.
Davacı vekilinin sorusu üzerine tanık beyanında; … … hakkında dava konusu işin yapıldığı iddia edilen taşınmaz için verilmiş bir ceza var ise bilgim yoktur, benden habersiz çalışmışsa onu da bilmiyorum,’ demek suretiyle tanıklık yapmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 06/01/2022 tarihli ara kararı ile davalı şirketin davaya konu ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine talimat yazıldığı, talimat bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak; davalı şirketin 2017 ve 2018 yılına ait yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış onayına ait e-defter beratları olduğu, defterlerin tek düzen hesap planı çerçevesinde usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, 2017 yılı yevmiye defterinde açılış kaydında, ara kayıtlarda ve kapanış kaydında … … adına işlenmiş bir kayıt olmadığını, 2018 yılı yevmiye defterinde de … … adına işlenmiş bir kayıt bulunmadığını, davacının iddia ettiği alacağını doğrulayan bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin talimat bilirkişi raporuna beyanlarını içerir 30/03/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 04/04/2022 tarihli ara kararı ile dosya üzerinde 3 kişiden oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 14/07/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacının Yapı Tatil Tutanağı tarihi olan 16.08.2016 tarihinde Fenni Mesul olarak görüldüğü (Belediye Cevabına istinaden), ancak 20.02.2017-20.01.2018 tarihleri arasında Yap-İşlet-Devret Sözleşmesine konu kiralanan adreste inşaat faaliyetlerinin yürütülmesinin mümkün olmadığı,
Davacı tarafın mali kayıtlarında davaya esas alacağa istinaden düzenler belge olmadığından Kanuni defterlerinde Davalıdan Alacağı bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiş oldukları görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını içerir 19/07/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 25/07/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler 01/08/2022 tarihli ek raporunda sonuç olarak; kök rapordaki görüş ve kanaatlerini aynen muhafaza ettiklerini görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği,
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 02/08/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna ve ek raporuna karşı beyanlarını içerir 24/08/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen 20.02.2017 tarihli mimari teknik uygulama sorumluluğu hizmetleri sözleşmesine dayalı davacı tarafından fenni mesuliyet ücret alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya örneğinin tetkikinden; alacaklı … … tarafından borçlu … San. ve Tic. Ltd.Şti. aleyhine 20.02.2017-20.01.2018 dönemlerine ait 12 aylık 5.000,00 TL’den 60.000,00 TL asıl alacak, 17.188,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.188,58 TL takip tutarı üzerinden takip başlatıldığı, masraflarla birlikte 89.608,40 TL Ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinin borçlu şirkete 30/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davaya konu 2.2 Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesine göre;
Madde 1: Taraflar
Mimar (TUS): … …
İşveren: … San. ve Tic. Ltd.Şti.
Madde 2: İşin Konusu
A, Sözleşmenin Konusu Yapının Adresi,
İstanbul İli … İlçesi … Mah. … Sokak … ada … parsel Madde 4: Mimari TUS Hizmet Bedeli ve Ödemeler İşveren/İşsahibi, TUS Mimara yukarıdaki özelliklere sahip yapının Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri karşılığı olarak toplam 5.000,-TL bedeli (yazı ile beşbin TL), Mimari TUS hizmeti süresi olan 12 ay süresince aylık 60.000,- TL/ay (yazı ile altmışbin TL) olarak ödeyecektir.
Madde 11: İşbu sözleşme (2) sahifeye yazılı (11) maddeden ibaret olarak düzenlenmiş ve taraflarca 20.02.2017 tarihinde imzalanarak yürülüğe girmiştir şeklinde olduğu görülmüştür.
09.04.2014 tarih 06774 Yevmiye No.lu Sözleşmenin incelenmesinden;
Madde 1: Taraflar:

Yüklenici: … San. ve Tic. Ltd. Şti.
Madde 2:
Taşınmaz:
İstanbul ili … (…) İlçesi … Mah. … ada … parsele kayıtlı taşınmaz üzerindeki kargir han (… Han)
Gelir Getirici Yapı:
Taşınmaz üzerinde yer alan mevcut iş hanının yüklenici tarafından teklif edilen kullanım amacı ve projeye göre restorasyon, tamir-tadilat, takviye vb. işlerinin yapıldıktan sonra dönüştürülecek yapı.
Kiralama Süresi:
Mevcut kiracıların kiracılık işlemlerinin devir alınması, mevcut kiracıların tahliyesi vb. süresi ve imar planı değişikliği (gerekmesi halinde) restorasyon, tamir, tadilat, güçlendirme vb. süresi dâhil sözleşme imzalanmasına müteakkip toplam 25 yıllık kiralama süresi,
(İlk 12 ay) Aylık 21.000,00 TL
(12 ay sonrası) İşbu Sözleşme’de hükme bağlanan taşınmazın ve gelir getirici yapının kullanma izin bedeli ile işletme hakkı bedelini ifade eden ve işin sözleşmesinin 14. Maddesinde düzenlenen ödenecek kira parasını,
Madde 8:
İmar Tadilatı:
Yüklenici gerekmesi durumunda teklif etmiş olduğu fonksiyona (kullanım amacı, proje) uygun imar plan tadilatını belirtilen süre içerisinde tüm masrafları kendisine ait olmak üzere yaptıracak, imar planı ile plan notlarının öneri ve tadillerini takip edecek, çıkarılmasını sağlayacak, imar durum belgesini alacaktır.
İmar plan tadilatı sonucunda, teklif edilen m2’deki yapının inşaat alanında artış olması halinde, teklif edilen kira bedeli inşaat alanındaki artış oranında artcaktır. Aksi durumda …’ın alacağı kira bedelleri değişmeyecektir.
Değişen kira miktarına ve inşaat alanına göre sözleşme teminatı da yeniden hesaplanacak ve …’a verilecektir.
Madde 21:
Sözleşmenin Feshi:
Karşılıklı Fesih:
İşbu sözleşme devam ettiği süre içinde tarafların karşılıklıa anlaşması halinde her zaman fesih olunabilir şeklinde olduğu görülmüştür.
Buna göre; dosyaya sunulan deliller, iddia ve savunmalar, talimat bilirkişi raporu, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile ek rapor, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının mimar olduğu ve davalı şirket ile davacı arasında 20/02/2017 tarihinde … Mahallesi … ada, 31 Parsel … / İSTANBUL adresinde yapılacak olan iş merkezinde davacının Fenni Mesul sıfatıyla çalışması amacıyla Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince davacı üstüne düşen görevi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davacının davalı şirket tarafından kiralanan iş hanında fenni mesul olarak görev yapması nedeniyle 77.188,58 TL alacak talebine ilişkin …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmışsa da; dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinden; davalı şirket ile dava dışı … Derneği arasında İstanbul İli, … (…) İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsele kayıtlı Taşınmaz Üzerindeki Kargir Han (… İş Hanı) ile ilgili, 09.04.2014 tarihli ve “Yap- İşlet- Devret Modelli Sözleşme” başlıklı sözleşme imzalandığı, davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak feshi için …. Noterliği’nin 28.12.2016 tarih 18879 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, … Derneğinin aradan yaklaşık 3 ay süre geçtikten sonra 04.04.2017 tarihli yazı ile sözleşmeyi kendisinin de feshettiğini davalıya bildirdiği, Davalı şirketin kiralanan taşınmazın anahtarlarını 18.05.2017 tarihli yazı … Derneği’ne teslim ettiği görülmüştür.
3194 sayılı İmar Kanununun 32. Maddesine göre, ‘ruhsatsız veya ruhsata aykırı kaçak yapı yapıldığı tespit edildiğinde” yapı tatil tutanağı düzenlenmektedir. Bu tarihten sonra inşaata devam edilmesi hukuken yasaklanmaktadır.’ hükmü bulunmaktadır.
TBK 136. Maddeye göre, “borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerden imkânsızlaşırsa, borç sona erer.”,hükmü bulunmaktadır.
İfa imkânsızlığına yol açan sebeplerden biri mücbir sebeptir. Mücbir sebep, “borçlunun faaliyeti dışında meydana gelen ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olay”dır. Devlet taarfından konulan yasaklar, mücbir sebep örneğidir (Haluk Tandoğan, Türk Mesuliyet Hukuku, Ankara 1961,s.465)
Somut olayda davacı tarafın ne kadar hizmet verdiğini ve ne kadar ücrete hak kazandığını ispat etmesi gerekmekte olup dosyadaki belgelere göre 16.8.2016 tarihinde inşaat faaliyetlerinin son bulduğu, ancak icra takibinde 20.2.2017-20.1.2018 arası ücretlerin istendiği, hal böyleyken davacının fiilen çalışmasının yasaklandığı döneme ilişkin talepte bulunduğu, 04.04.2017 tarihinde dava dışı … ile davalı arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve ifanın imkânsızlaştığı tarih olarak değerlendirilebileceği, Yapı Tatil Tutanağı tarihi olan 16.08.2016 tarihinde davacının, sözleşme konusu inşaatta Fenni Mesul olarak görev aldığının Yapı Tatil Tutanağı’ndan hareketle anlaşıldığı, ancak; 04.04.2017 tarihinden sonra ifa imkânsızlaştığı, Yapı Tatil Tutanağından sonra mührün kaldırıldığına ve inşaatın devam ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir belge bulunmadığından da Yapı Tatil Tutanağı (16.08.2016) tarihi ile ifanın imkânsızlaştığı ( 04.04.2017) tarihe kadar geçen sürede davacının adı geçen inşaatta Fenni Mesul olarak görev yaptığına dair bir kanaat oluşturacak belgeye rastlanmadığı görülmekle; ispatlanamayan davanın reddine ,şartlar oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden 02/01/2020 tarih ve … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 1.318,19 TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 1.237,49 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 12.350,17-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza