Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/290 Esas
KARAR NO : 2022/134
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında hiçbir hukuki yada ticari ilişki olmadığını, davacının davalı ile tek tanışıklığının davacının ortağı olduğu … Tic. A.Ş.’ye ait işletmenin davalının ortağı olduğu … Tic. A.Ş.’ye ait taşınmazda bir dönem kiracı olarak bulunması olduğunu, kira ilişkisinin 1 yıl sürdüğünün ve davacının ortağı olduğu şirketin kiralananı tahliye etmesi ve karşılıklı olarak birbirlerini gayrikabili rücu ibra etmesi ile neticelendiğini, davaya konu senetlerin davacının adı yazılarak ve imzası taklit edilerek düzenlendiğini ve protestoya verildiğini, davacının eski adresine tebligat yaparak protesto ve devamında takip açarak alacağı kesinleştirmeye, haksız çıkar elde etmeye çalıştığını, senetlerin protestoya konulması sebebiyle kredi kullanamadığını, bu nedenle birçok fırsatı kaçırdığını, uğradığı zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL manevi, 5.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, davacı aleyhine senetlere yönelik icra takibi açılmasını önlenmesi ve durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davaya konu senetlerden ötürü davacının borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
DELİLLER:
Davacı vekili 07/07/2020 tarihli dilekçesi ekinde davaya konu senetlerin fotokopilerini sunmuş olduğu, senetlerin incelenmesinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/03/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/04/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/05/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/06/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/07/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/08/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/09/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/10/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/11/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/12/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli senetlere ait fotokopileri sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 08/07/2020 tarihli ara kararı ile davaya konu senetler yönünden 3. kişiler hariç olmak kaydı ile davalı tarafından davacı aleyhine ileride başlatılması muhtemel icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği ve davacı tarafça mahkememizce belirlenen teminatın yatırılmış olduğu görüldü.
Mahkememizin 13/01/2021 tarihli celsesinin 8 numaralı ara kararı ile 5.000,00-TL zarara ilişkin delillerini sunması için 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 27/01/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davaya konu senetlerin protestoya konu edildiği için … nezdinde tutulan sicil kayıtlarında davacının olumsuz sicil puanına muhatap olduğunu, muhtelif bankalara kredi başvurularında bu sicil kayıtları sebebiyle kredi kullandırılmadığını, davacının kredi tahsis edememesi ve ticari itibar kaybına uğramış olması sebepleri ile uğramış olduğu maddi zararlarına karşılık 5.000,00-TL maddi tazminat ile ticari itibarının zarar görmesi ve bu durumun davacının uğramış olduğu manevi zararlarına karşılık 5.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
… İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı …’ın 07/12/2015 tarihli Adres Beyan Formu’nun gönderilmiş olduğu görüldü.
… Bankası’na yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davaya konu senetlerin … tarafından ibraz edildiği, tahsile alındığı, protesto oldukları için müşteriye herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirilerek senet görüntülerinin gönderilmiş olduğu görüldü.
… İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı …’ın 04/06/2020 tarihli Adres Beyan Formu’nun gönderilmiş olduğu görüldü.
…’a yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı …’a ait sözleşmenin gönderilmiş olduğu görüldü.
… Bankası’na yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı …’a ait sözleşmenin gönderilmiş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 17/05/2021 tarihli dilekçesi ekinde davaya konu senet asıllarını, ödeme protestolarını, 06/05/2019 tarihli kiraya veren … San. Ve Tic. A.Ş. İle kiracı … A.Ş. Arasında imzalanan kira sözleşmesi fesih protokolünü sunmuş olduğu görüldü.
… Noterliği’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu verilen cevapta davacı …’a ait 17/11/2020 tarih … yevmiye numaralı vekaletname ve 08/05/2019 tarih … yevmiye numaralı vekaletnamenin gönderilmiş olduğu görüldü.
… Tapu Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı …’ın 11/03/2016 tarih … yevmiye numaralı Başvuru Belgesi’nin gönderilmiş olduğu görüldü.
Davacı …’ın 18/10/2021 tarihinde mahkememiz kaleminde imza örneklerinin ve yazı örneklerinin alındığı görüldü.
…’a yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı …’ın … A.Ş. Adına imza sirkülerinin gönderilmiş olduğu görüldü.
Beykoz Tapu Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı …’ın 28/12/2018 tarih … yevmiye numaralı Başvuru Belgesi’nin gönderilmiş olduğu görüldü.
Beyoğlu 28. Noterliği’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu verilen cevapta davacı …’a ait 17/11/2014 tarihli vekaletnamenin gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 29/09/2021 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararı gereğince dosyanın … İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verildiği, ATK … İhtisas Dairesinin … tarih 2021/ …sayılı raporunda sonuç olarak;
İnceleme konusu senetlerdeki ön yüz yazıları ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı,
İnceleme konusu senetlerde … adına atılı basit tersimli imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
ATK … İhtisas Dairesi’nin raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava; davaya konu senetlerdeki imzanın davacının el ürünü olmadığından bahisle açılan davalıya borçlu olmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve ATK Fizik İhtisas Dairesinden aldırılan rapor hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının imza örnekleri alınmış ve davacıya ait emsal imza asıl evrakları celp edilmiş, dava konusu senetler üzerindeki imzanın davacının el ürünü olup olmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi vasıtası ile imza incelemesi yapılmış, ATK … İhtisas Dairesinden aldırılan raporda; “İnceleme konusu senetlerdeki ön yüz yazıları ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, inceleme konusu senetlerde … adına atılı basit tersimli imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı” yönünde rapor düzenlenmiş olup, hüküm kurmaya elverişli rapor doğrultusunda davaya konu senetler üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davaya konu senetlerden ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine, ayrıca davacının davaya senetlerden ötürü uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat istemleri bulunsada davacının maddi ve manevi tazminat istemlerine yönelik istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda davacı menfi tespit istemi yanında ayrıca maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş olup maddi tazminat istemi yönünden davacının davaya konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığından ötürü açılan menfi tespit davasında bu hususta maddi zarara uğramış olduğuna yönelik dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile sunulan delil bulunmadığından buna yönelik istemin ispatlanamadığı anlaşılmakla; davacının maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yine davacın manevi tazminat istemi yönünden ancak, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi zarar, bir kişinin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet, ticari itibar gibi değerler, kişilik değerlerini oluşturur. Bu değerlere saldırı, objektif eksilmeyi ifade eder. Manevi zararın tazmin edilebilmesi için objektif unsur yanında bir de sübjektif unsurun gerçekleşmesi gerekir. Sübjektif unsur ise, zarar görenin söz konusu ihlal sonucu kişiliğinde, manevi varlığında objektif olarak meydana gelen bu eksilmeyi yaşaması, duyması, onu hissetmesi, bunun sonunda da acı, elem, ızdırap duymasıdır. Sübjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davaya konu senetlerdeki imzaların davacının el ürünü olup olmadığı ve bu senetlerden ötürü borçlu bulunmadığı iddiasına dayalı olduğu bu halde davacının hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet gibi değerlerinde bir ihlale yol açmadığı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırının söz konusu olmadığı, malvarlığı hakkına yönelik bir haksız fiil gerçekleştiği anlaşıldığından ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi için gereken koşulların oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminata yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davacının davaya konu 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/03/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/04/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/05/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/06/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/07/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/08/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/09/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/10/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 30/11/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli, 20/05/2019 düzenlenme tarihli 31/12/2020 ödeme tarihli 1.400-USD bedelli senetlerden ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının maddi ve manevi tazminat istemlerine yönelik istemlerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.253,15-TL Karar ve İlam Harcının peşin yatırılan 1.814,37TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 5.438,78-TL’nin harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 3.176,72-TL yargılama giderinin red ve kabul nispetine göre 2.877,47-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 13.087,10-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi nedeniyle reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi nedeniyle reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK’nın 392/2. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde davacıya iadesine,
9-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2022
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza
YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
54,40 TL BAŞVURMA HARCI 1.814,37 TL PEŞİN HARÇ
1.814,37 TL PEŞİN HARÇ + 5.438,78 TL EKSİK HARÇ
7,80 TL VEKALET HARCI 7.253,15 TL KARAR VE İLAM HARCI
1.060,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ + 240,15 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
3.176,72 TL TOPLAM