Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/285 E. 2021/977 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/285 Esas
KARAR NO : 2021/977
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 23.04.2012 tarihinde sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı hususi otomobil ile kırmızı ışıkta geçmesi ile davacı müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı aralı araca çarpması sonucu çift taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, sürücü … …’nin asli kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğinin kaza tespit tutanaklarında açıkça anlaşıldığını, dava konusu kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2012/… soruşturma numaralı dosya açılmış olup, daha sonra …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/… E. Sayılı dosyasından kamu davası açıldığını, görülen dava sonunda kamu davasının düşürülmesine karar verildiğini, davacı müvekkili …’ın söz konusu kaza dolayısıyla yaralanmış olup, ilk muayenesinin … Dr. … Hastanesi’nde yapıldığını, müvekkilin kaza nedeniyle sol omzunda kısıtlılık meydana geldiğini, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Sigorta A.Ş’den karşılanması amacıyla doğrudan doğruya … Sigorta A.Ş’ne 12.02.2019 tarihinde başvurulduğunu, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, kanun maddesi gereği tazminat taleplerine olumsuz yanıt verdiklerinden dolayı daimi maluliyet sakatlık tazminatının tahsili talebiyle işbu başvurunun yapılması zaruretinin hasıl olduğunu, arabulucuğa başvurulduğu ancak sonuç alınamadığı beyanla açılan davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.500,00.-TL daimi sakatlık tazminatının davalıdan tahsili ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya konu aynı olaya ve aynı talebe ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu 2019.E…. sayılı dosyası müvekkili şirket aleyhine ikame edildiğini ve dosyanın kesinleştiğini, K-2019/… sayılı karar ile başvurunun zamanaşımı sebebiyle reddedilmiş olduğu, davacı tarafından süresi içinde itiraz yoluna başvurulmaması sebebiyle söz konusu hükmün kesinleştiğini, davanın “kesin hüküm” bulunması nedeniyle usul yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, işbu kararda, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12. maddesi gereğince, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiğini, ancak davacı tarafça, işbu karar aleyhinde itiraz yoluna başvurulmamış olup bu yönüyle söz konusu kararın kesinleştiğini, esasa ilişkin olarak ise huzurda görülmekte olan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise; davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu adli tıp kurumu … ihtisas kurulu tarafından “çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği” doğrultusunda incelenme yapılmasını, kazanın meydana gelmesinde yol ya da araç kusurunun (teknik arıza) bulunup bulunmadığının tespitinin yapılması ve tazminat hesabı yapılması halinde şartları var ise tazminat tutarından birlikte kusur indiriminin yapılması gerektiğini beyanlarla davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, ATK raporları, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na yazılarak 2019/… E. 2019/… K. Sayılı dosyanın bir suretinin gönderilmesi istenilmiş, dosyanın mahkememiz dosyası içerisine alındığı görülmüştür.
Çukurova Dr. … Hastanesi Başhekimliği’ne yazılan yazıya cevap verilerek, davacının hasta kayıtları ile radyolojik görüntü CD’si gönderilmiştir.
Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü … tarafından davacı …’a herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… ve … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne yazılan yazılara cevap verildiği, ilgili plakalara ait bilgilerin dosya içerisine gönderildiği görülmüştür.
… Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/… E. Sayılı dosyasının celp edildiği, yapılan incelemesinde, … tarafından … … adına taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kamu davası açıldığı, 5237 sayılı TCK’nın 73/4, 89/1-5, CMK 223/8 maddeleri gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verildiği görülmüştür.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından düzenlenen Adli Tıp Raporu’nun dosyaya gönderildiği anlaşılmıştır.
Tüm eksik hususlar giderildikten sonra, dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’ne kusur durumu yönünden rapor düzenlenmek üzere gönderildiği, 11/02/2021 tarihli Adli Tıp raporunda: “1.durumda; A)Sürücü … …’nin % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu, B)Davacı sürücü …’ın kusursuz 2.durumda; A)Sürücü … …’nin kusursuz, B)Davacı sürücü …’ın % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu…” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’nce alınan 11/02/2021 tarihli kusur raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından 02/03/2021 tarihli dilekçe ile ATK raporuna karşı beyan ve itirazlarını içirir dilekçe ibraz edilmiştir.
Mahkememiz 08/03/2021 tarihli ara karar ile …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/… E. Sayılı dosyasında aldırılan kusur raporu ile mahkememizce Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’nce aldırılan rapor arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi için …’de görevli 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiği, 12/07/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; “1) … plakalı taşı sürücüsü … ‘nin taktiren eşdeğer derecede kusurlu olduğu, 2) … plakalı taşıtın sürücüsü … … ‘nin taktiren eşdeğer derecede kusurlu olduğu,…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 12/08/2021 tarihli dilekçesiyle kusur bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2019/… E. 2019/… K. Sayılı dosyası incelenmekle;
…’in, … SİGORTA A.Ş. ile yaşadığı uyuşmazlıkla ilgili olarak komisyona yaptığı 30/07/2019 tarihli ve 2019.E…. sayılı başvuru sonucunda görevlendirilen hakem tarafından verilen 24/12/2019 tarihli karar, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 16 ncı fıkrası gereği, komisyonca taraflara bildirilmiş olup, uyuşmazlığa ilişkin karar ve dosya aslı, 2020/836 Hakem Dosya Saklama numarası ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne saklanmak üzere gönderilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce … Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının 2020/… muhabere sayılı 21/10/2020 tarihli yazısı gereği ; düzenlenen tutanak ile 2020/22 Balya numarası ile sigorta tahkim komisyonuna iade edilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2019/… E. 2019/… K. Sayılı dosyası ile verilen karar 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 16 ncı fıkrası uyarınca taraflara bildirilmiş olduğu, dosyanın komisyon arşivlerinde bulunan uyuşmazlık kararının bir suretinin gönderildiği anlaşılmıştır. Söz konusu kararın taraflarca itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla, 24/12/2019 tarihli kararda özetle;
“Kazaya sebebiyet veren karşı taraf araç sürücüsü … hakkında taksirle yaralama suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında müştekinin şikayetinden vazgeçmiş olması nedeni ile kamu davasının düşürülmesine karar verildiği ve bu kararın 30/04/2013 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan açıklamalar ve Yargıtay kararlarında benimsenen ilkeler çerçevesinde başvuranın talebi zamanaşımına uğradığından reddi gerekmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler ile yürürlükteki mevzuat çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda, uyuşmazlık konusu tazminatın REDDİNE ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denilmek suretiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacı tarafından, davalı sigorta şirketine karşı, 30.07.2019 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurularak, 5.100,00-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak kendisine ödenmesinin istendiği; Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 24.12.2019 tarih ve2019/… E. 2019/… K. sayılı kararı ile, başvurunun zamanaşımı nedeniyle reddine dair itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği; akabinde bu kez davacı tarafından davalı aleyhine mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Sigorta Tahkim Komisyonu dosyası ile mahkememize açılan işbu dava konusunun, taraflarının ve sebebinin aynı olduğu, komisyonca “Başvuru Sahibinin Talebinin Reddine” ilişkin verilen kararın 5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere verildiği, başvurucu tarafından süresi içerisinde itiraz yoluna başvurulmadığı; dolayısıyla Sigorta Tahkim Komisyonu’nun ilgili kararının, iş bu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu anlaşılmakla bu nedenlerle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı , davanın reddine karar verildiği de dikkate alınarak tespit davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KESİN HÜKÜM NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olan 54,40-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-5.100,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından işbu dava sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır