Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/283 E. 2023/265 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/283 Esas
KARAR NO :2023/265

DAVA:İtrazın İptali
DAVA TARİHİ:06/07/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … Paz. ve Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kredi hesapları tesis edildiğini ve kullandırıldığını, söz konusu kredilerin ödenmesi amacıyla borçlulara … 3. Noterliği’nin 02/11/2018 tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini ve hesap özetleri ile birlikte borçlulara tebliğ edildiğini, muaccel hale gelen bankanın alacağının tahsili için borçlulara karşı …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasından ilamsız haciz yoluyla icra takibine geçildiğini, borçlu müteselsil kefiller … ve …’ ın yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiklerini, yapılan itiraz sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesindeki düzenleme gereğince; Bu Kanun’ un 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup, işbu dava açılmadan önce müvekkili bankanın, davalı borçlular vekili ile arabuluculuk görüşmelerinin gerçekleştiğini, tarafların katıldığı arabuluculuk görüşlerinin anlaşmazlık ile sonuçlandığını, müvekkili banka ile dava dışı borçlu şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin “X- Diğer Hükümler” başlıklı bölümünün 3. Maddesi ile yetkili mahkemenin belirlediğini, söz konusu maddeye göre genel kredi sözleşmesinden doğacak her türlü uyuşmazlıkları çözümlemeye İstanbul Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olacağını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 17. Maddesi uyarınca tacirler, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılınabileceklerini, söz konusu maddeler uyarınca taraflar arasında meydana gelebilecek her türlü uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin ve İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu taraflarca kabul beyan ve taahhüt edildiğini, tacirler arasındaki, yetki sözleşmesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 7.maddesinde ve Yüksek Mahkemenin yerleşmiş içtihatlarında öngörülen ‘’teselsül karinesi’’ uyarınca müteselsil kefilleri de bağladığını, müteselsil kefillerden … ve …’ ın kefalet ilişkisinin kurulduğu anda borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi ve yetkilisi olduklarını, bu şahısların tacir sıfatını da haiz olduğunu, bu nedenle müteselsil kefiller … ve … bakımından İstanbul Mahkeme ve İcra dairelerinin uyuşmazlıkları çözmeye yetkili olduğunu, bu nedenlerle müteselsil kefillerin yetki itirazının yerinde olmadığını, …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı takip dosyası ile müvekkili banka tarafından kredi sözleşmelerine bağlı olarak dava dışı borçlu şirket lehine tesis edilerek kullandırılan kredi hesaplarından kaynaklanan nakdi kredi alacakların takibe konu edildiğini, söz konusu banka alacağının dava dışı borçlu şirket ile akdedilen genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığını, davalı/borçlular … ve …’ın dava tarihi itibariyle … numaralı tazmin edilen teminat mektubundan kaynaklanan (müteselsilen) nakdi borcu bulunduğunu, kefilin sorumluluğunun müvekkili banka ile borçlular arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin “V” kısmında düzenlendiğini, sözleşmeye göre … ve …’ ın müteselsil kefil sıfatının haiz olduğunu, yine sözlemeye göre müteselsil kefiller … ve …’ ın anapara ve akdi faiz, bilcümle işlemiş ve işleyecek temerrüt faizleri, fonları, komisyonları, her türlü masrafları, vergi ve resimleri, dış işlemlerden kaynaklananlar da dahil her türlü kur farkı nedeniyle ortaya çıkacak ilave miktarlardan, kanunu takip giderleri ve avukatlık ücretlerinden sorumlu olduklarını, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkili bankanın alacağının varlığının ortaya çıkaracağını, müteselsil kefiller … ve …’ ın, takibe konu faize ve fer’ilere de itiraz ettiklerini, müvekkili banka ile dava dışı … Paz. Ve Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin “I” kısmının 10 numaralı bölümünde temerrüt faizi hususunun düzenlendiğini, buna göre söz konusu madde “Müşterinin temerrüde düşmesi halinde müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için Bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir.” maddesini içerdiğini, bankalarının TCMB’ye bildirmiş olduğu ve müvekkilince geçerli olan azami kredi faiz oranlarına ilişkin yazıyı sunduklarını, müvekkili bankanın temerrüt tarihinde ticari krediler için uyguladığı faiz oranının %50 olup bu oranın %50 fazlası hesaplandığında temerrüt faiz oranının %75 olduğunu, takip talebinde belirtilen teminat mektubu alacağı için de bu faiz oranının esas alındığını, icra takip dosyası incelendiğinde faiz ve fer’ilerinin ilgili maddelerde belirtilen oranlar üzerinden hesaplandığını, borçlular tarafından faiz ve fer’ilere de haksız olarak itiraz edildiğini, imzalanan genel kredi sözleşmelerine göre Banka ile müşteri arasında doğacak her türlü uyuşmazlıkta banka defter ve kayıtlarının geçerli olacağı kabul edildiğini, bu belge ve kayıtların HMK 193. maddesi uyarınca münhasır ve kesin delil teşkil edeceğini, müteselsil kefiller … ve …’ın haksız olarak icra takibine itirazı ve takibin durdurulması karşısında itirazının iptaline karar verilmesini ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve masraflarının ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: ikametgahının … olduğunu, açılacak davada yetkili mahkemenin … Mahkemelerinin olduğunu, mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı alacaklı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan genel haciz haciz yolu ile icra takibinin yetkisiz İcra Müdürlüğünde açıldığını, bu nedenle ….İcra Müdürlüğü’ ne yetki itirazında bulunduğunu, tacir olmadığını, yetki sözleşmesinde de imzasının bulunmadığını, bu nedenle takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığından dolayı dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ödeme emrinde ve takip talebindeki usulsüzlükler sebebi ile ….İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … sayılı dosyasında ödeme emrinin ve takibin iptali talebi ile dava açtığını, …. İcra Müdürlüğü tarafından sadece 20.11.2018 tarihli ödeme emri gönderildiğini, takibe dayanak yapılan ihtarnameler, Kredi Sözleşmeleri, Teminat Mektubu suretlerinin kendisine tebliğ edilmediğini, buna rağmen tebliğ mazbatasına bu belgelerin de ekli olduğunun yazıldığını,hak arama hürriyetinin kısıtlanmaya çalışıldığını, ödeme emrinde harca esas değerin 2.090.679,00 TL gösterildiğini, ancak 2.170.679,00 TL üzerinden takibe başlandığını, harcı yatırılmayan alacak yönünden takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bankanın alacağının … ili … İlçesi … Mahallesi 135 Ada, 8 Parsel de bulunan 6 Adet Betonarme Depo ve Arsasından oluşan g.menkul üzerine konulan ipotekle teminat altına alındığını, İİK’nun 45. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayanıldığını, ancak taraflarına söz konusu bu ihtiyati haciz kararının da usul ve yasaya aykırı şekilde tebliğ edildiğini, bu eksiklikler sebebi ile takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, ….İcra Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, …. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … sayılı dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, icra takibinde 07/11/2018- 20/11/2018 tarihleri arası temerrüt faizi talep edildiğini, … Numaralı 2.000.000,00 TL Bedelli teminat mektubundan dolayı 2.003.333,00 TL asıl alacak üzerinden takip başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dışı … Şirketi’nin davalı bankaya çek yaprak sorumluluk bedellerinden dolayı muaccel bir borcunun olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğu, haksız ve kötü niyetli alacaklının %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Süleyman Kemikkıran cevap dilekçesinde özetle: ikametgahının … olduğunu, açılacak davada yetkili Mahkemenin … Mahkemelerinin olduğunu, mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı alacaklı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan genel haciz haciz yolu ile icra takibi yetkisiz İcra Müdürlüğünde açıldığını, bu nedenle ….İcra Müdürlüğüne yetki itirazında bulunduğunu, tacir olmadığını, yetki sözleşmesinde de imzasının bulunmadığını, bu nedenle takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığından dolayı dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ödeme emrinde ve takip talebindeki usulsüzlükler sebebi ile ….İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında ödeme emrinin ve takibin iptali talebi ile dava açtığını, …. İcra Müdürlüğü tarafından sadece 20.11.2018 tarihli ödeme emrinin gönderildiğini, takibe dayanak yapılan ihtarnameler, Kredi Sözleşmeleri, Teminat Mektubu suretlerinin kendisine tebliğ edilmediğini, buna rağmen tebliğ mazbatasına bu belgelerin de ekli olduğunun yazıldığını, takibe konu belgelerin gönderilmeyerek hakkında arama hürriyetinin kısıtlanmaya çalışıldığını, ödeme emrinde harca esas değerin 2.090.679,00 TL gösterildiğini, ancak 2.170.679,00 TL üzerinden takibe başlandığını, harcı yatırılmayan alacak yönünden takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bankanın alacağının … ili … İlçesi … Mahallesi 135 Ada, 8 Parsel de bulunan 6 Adet Betonarme Depo ve Arsasından oluşan g.menkul üzerine konulan ipotekle teminat altına alındığını, İİK’nun 45. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayanıldığını ancak, tarafına söz konusu bu ihtiyati haciz kararının da usul ve yasaya aykırı şekilde tebliğ edildiğini, bu eksiklikler sebebi ile takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, ….İcra Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ….İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … sayılı dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, icra takibinde 07/11/2018- 20/11/2018 tarihleri arası temerrüt faizi talep edildiğini, … Numaralı 2.000.000,00 TL Bedelli teminat mektubundan dolayı 2.003.333,00 TL asıl alacak üzerinden takip başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dışı … Şirketi’nin davalı bankaya çek yaprak sorumluluk bedellerinden dolayı muaccel bir borcunun olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, haksız ve kötü niyetli alacaklının %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve beyan dilekçeleri, … Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın yazı cevabı, … Ticaret İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra takip dosyası, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası, … … Tapu Müdürlüğü’nün yazı cevabı, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Ticaret İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, … Pazarlama ve Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti’nin ticari sicil kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, … Ticaret İl Müdürlüğü’ nün yazı cevabında, … Pazarlama ve Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti’nin durumunun aktif olduğu, ortak sayısının birden fazla olduğu, davalı kefillerin şirket ortağı olduğu bilgisi verilmiştir.
… … Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, … ili … İlçesi … Mahallesi 135 Ada, 8 Parselde bulunan 6 adet betonarme depo ve arsasından oluşan gayrimenkul üzerindeki davalı banka lehine tesis edilen ipoteğe ilişkin belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Sosyal Güvenlik Kurumu’ nun yazı cevabında, … Pazarlama ve Tarım Ürünleri Tic. LTD. ŞTİ. ‘ nin 11/08/2003 – 31.03.2020 tarihlerinde faaliyette bulunduğu, 2004/5 – 2020/03 dönem aralığında sigortalı çalısanlarının listesini mahkememize gönderdiklerini bildirmiştir.
… Tapu Müdürlüğü’ nün yazı cevabında, taşınmaza ait takyidatlı aktif pasif tapu kaydı ve … yevmiyeli ipoteğe ait evraklar gönderdiklerini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 07/10/2020 tarihli tensip tutanağının ara kararı doğrultusunda, bankacı bilirkişi Turan Özel tarafından bilirkişi incelemesi yapılmış olup alınan bilirkişi raporunda, ”Davacı bankla tarafından, dava dışı … Paz. Ve Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti.’ne, … IÇ VE DIŞ PAZ.A.Ş. muhatap, 46.10.2018 tarihli ve … numaralı 2.000.000,00 TL tutarlı, vadeli “MAL ALIMI” için “KESİN TEMİNAT MEKTUBU” tevdi edildiği ve Teminat mektubunun, dava dışı firma tarafının talebi üzerine 2.000.000,00 TL tutar üzerinden tazmin olduğu, Takip talebinin tespitlerimizden fazla olması nedeniyle; Davacı bankanın tazmin olunan … nolu teminat mektubundan dolayı takip 20.11.2018 tarihi itibariyle; 2.002.333,32 îL Asıl Alacak 5.005,58 TL İşlemiş Temerrüt Faizi 250,29 TL BSMV 2.007.589,19 TL TOPLAM ALACAKLI olduğu, Takip 20.22.2018 tarihinden borcun tasfiyesine kadar ası! alacak 2.002.333,32 TL için kredi sözleşmesi kapsamında yıllık 475 temerrüt faizi istenebileceği, Davalılar … ile … ‘ın Müteselsil Kefil sıfatıyla, 09.01.2018 tarihinde 14.000.000,00 TL limitli olarak kredi sözleşmesini imzalandığı, görülmüş olup!kefillerin kefalet toplam fimitinin 14.000.000,00 TL olduğu, tarafların, Jcra inkar tazminatı, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Sayın mahkemenin takdirleri içinde kaldığı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/02/2021 tarihli celsesinin ara kararı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi ek raporunda, ”Davacı bankanın tazmin olunan … nolu teminat mektubundan dolayı takip 20.11.2018 tarihi itibariyle; 2.000.000,00 TL Asıl Alacak, 54.257,00 TL 75 İşlemiş Temerrüt Faizi(07.1 1.2018-20.11.2018 itibariyle) 2.713,00 TL Faizin 65 Gider Vergisi 2.060.303,00 TL TOPLAM ALACAKLI olduğu, Takip tarihinden borcun tasfiyesine kadar asıl alacak 2.000.000,00 TL için kredi sözleşmesi kapsamında yıllık 9975 temerrüt faizi istenebileceği” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/12/2021 tarihli celsesinin ara kararı ile davalıların önceki rapora karşı itirazları ve aldırılan rapor değerlenilmek üzere bilirkişi rapor bankacı bilirkişi …’ den rapor aldırılmasına karar verilmiş olup alınan bilirkişi raporunda,
” 1-Davacı banka ile DAVA DIŞI kredi lehtarı … PAZ. VE … ÜR. TİC. LTD. ŞTİ. arasında “Genel Kredi Sözleşmesi ” imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından dava dışı kredi lehtarı adına kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit ve gayrinakit kredilerin kullandırılmış olduğu, İşbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, 2-Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 14.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 2.003.333,00 TL’sının kefalet limitlerinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de dava dışı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (Lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)3-Davacı bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle hesaplanan alacakları;(Davalı kefillerin müteselsilen sorumlu oldukları borç)
a)Nakdi krediler yönünden
1)Teminat mektubu tazmin bedeli kredisi bakımından,
ALACAK KALEMLERİ Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
ASIL ALACAK 2.003.333,00 2.003.333,00 2.003.333,00
İŞLEYEN TEMERRÜT FAİZİ 54.257,00 33.054,99 33.054,99
İŞLEMİŞ TEMERRÜT 2.713,00 1.652,75 1.652,75
FAİZİNİN %5 BSMV
TOPLAM ALACAK 2.060.303,00 2.038.040,74 2.038.040,74
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 22.262.26 TL’nın (2.060.303-2.038.040 745) redd durumunda TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere asıl alacak tutarı 2.003.333,00 TL tamamen ödeninceye kadar 9.49,50 oranında temerrüt faizi ve — bunun 9.5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebilineceği, 2)… no.lu kredi kartı bakımından Şirket kredi kartı borcuna/alacağına açıkça itiraz edilmemiş olduğu için, dava konusu değildir. b)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin DEPO Talebi Yönünden :Davalılar dava dışı şirket adına da olsa gayrinakdi çek taahhüt bedeline itiraz etmiştir. FAKAT davacı huzurda görülmekte olan davaya anılan krediyi konu etmemiştir. Dolayısıyla gayrinakdi çek taahhüt bedeli dava konusu değildir. c)Davacı banka adına mülkiyeti dava dışı asıl borçlu şirket adına (…) kayıtlı olan taşınmaz üzerine 3. Derecede 5.000.000,00 TL’lık ipotek mevcuttur. Fakat taşınmaz 1. Ve 2. Derecede diğer bankalara ipotekli olması nedeniyle, yapılan satış sonucunda, davacı bankaya bir payın düşmemiş olduğu davacı vekilinin şifahi beyanından anlaşılmaktadır. d)Davalı kefil …’nın şirket ortağı ya da bekar olduğunun teyide muhtaç olduğu…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili ve davalı asiller bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçelerini dosyaya ibraz etmişlerdir.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2019/1067 Esas, 2020/212 karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacıların … , …, … Pazarlama ve Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti. davalısının …Bankası olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, “somut olayda, Garanti Bankası tarafından … … Sanayi Ve Dış Ticaret Limited şirketine kullandırılan krediye ilişkin takip dayanağı 09/08/2018 tarihli kredi sözleşmesinde … ve …’ın müteselsil kefil oldukları, alacaklı bankanın borçlular aleyhinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattığı görülmektedir. İpotek senedi incelendiğinde ipotek asıl kredi borçlusu … … Sanayi ve Dış Ticaret Limited şirketine lehine tesis edilmiş olup, adı geçen şirketin kefalet borçlarını teminat altına aldığı anlaşılıyor ise de ( alacaklı vekilinin istinafa cevap dilekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde ) kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan takibin diğer borçluları … ve …’ın kefaletten kaynaklanan borçlarının teminatını oluşturmadığı ve adı geçenlerin ipotek veren sıfatlarını da taşımadıkları açıktır. Bu durumda, Türk Borçlar Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükmüne, takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına ve ipoteğin müteselsil kefillerin kefalet borcunun teminatı olarak tesis edilmediğinin anlaşılmasına göre kefil olan borçlular … ve …’ın hakkında genel haciz yolu ile takip yapılabilir (HGK.nun 14.10.1972 tarih, 215/841 sayılı kararı – Prof Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku C:3-S:2395 ). O halde, kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan borçlular … ve … hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takip yapılmasına İİK’nun 45. maddesi uyarınca engel bir hal bulunmadığından söz konusu kişiler yönünden talebin reddine; ancak asıl borçlu tarafından aynı kanun maddesi ışığında yapılan değerlendirmede önce rehne müracaat zorunluluğu kapsamında gerçekleştirilen takibin iptaline ” şeklinde karar verildiği, kararın kanun yolu denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca, banka kredi alacağının tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Her ne kadar davalılarca icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itiraz edildiği anlaşılmış ise de; alacağını temlik eden banka ile dava dışı borçlu şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin “X- DİĞER HÜKÜMLER” başlıklı bölümünün 3. maddesinde yetkili mahkemenin belirlendiği, maddeye göre genel kredi sözleşmesinden doğacak her türlü uyuşmazlıkları çözümlemeye İstanbul Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olacağı kararlaştırılmıştır. Genel kredi sözleşmesinin tarafları tacir olduğundan HMK 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi geçerlidir. Davalı kefiller iş bu sözleşmeyi imzalamış olup her ne kadar tacir değillerse de TTK. 7 maddesinde düzenlenen teselsül karinesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları tacir olduğundan sözleşmede yer alan yetki şartı müteselsil kefil olan davalı kefilleri de bağlayacağından yetkiye ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalılarca İİK md 67 uyarınca itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı yönünde itirazlarda bulunulmuş ise de; ödeme emrine itirazın alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyasında tebliğ mazbatası bulunmadığından davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerekmiştir.
Davalıların harca esas değer yönünden yaptıkları itirazların değerlendirilmesi açısından 15/12/2022 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline 2.029.627,00-TL’nin ne kadarının asıl alacak ne kadarının temerrüt faizi ve BSMV olduğunu açıklamak üzere 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilince sunulan 23.12.2022 tarihli dilekçe ile dava değerinin
2.000.000,00-TL Asıl Alacak
28.216,20-TL Temerrüt Faizi (Takip Sonrası %75 İşlemiş Faiz İle)
1.410,80-TL %5 BSMV
+————————————————————
2.029.627-TL olmak üzere alacak kalemlerinin ayrıştırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama ve 08.01.2021 tarihli rapor ve ek raporu ile davalıların itirazlarının da değerlendirildiği 16.02.2022 tarihli bilirkişi raporu hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı … Paz. ve Tarım.. Ltd. Şti. arasında 10.000.000 TL limitli genel kredi kredisi sözleşmesi imzalandığı, davaya konu sözleşmeyi davalı kefillerin de 14.000.000 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları anlaşılmaktadır.
TBK 583 madde uyarınca kefaletin geçerli olabilmesi için, yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması, kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması, TBK’nun 583 m. uyarınca, kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kendi el yazıları ile yazılması şartlarının öngörüldüğü, TBK’nun 584. maddeye eklenen ilave fıkra ile; Ek fıkra : 28.3.2013-6455 S.K. /m.77) “ Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar
tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmünün getirildiği, Niğde Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabından davalıların şirketin ortakları olduğu, bu halde kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Alacağını temlik eden banka tarafından … 3.Noterliği’ nin 02.11.2018 tarihli ihtarnamesi ile hesabın 02.11.2018 tarihi itibariyle kat edildiği, kat tarihi itibariyle nakdi kredi borcu 2.033.333,33 TL’ nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faiz ve sair fer’ileri ile birlikte 1 gün içinde ödenmesinin, gayrinakdi çek taahhüt bedeli 80.000,00 TL depo edilmesinin, herhangi bir işlem yapılmaması halinde ise yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, … no.lu şirket kredi kartı yönünden belirtilen hesap kat ihtarıyla … no.lu kredi kartından dolayı 30.000,00 TL alacak talep edildiği, şirket kredi kartı alacağının icra takibine de konu edildiği, ancak davalı kefillerin şirket kredi kartı borcuna açıkça itiraz etmedikleri, kredi kartı borcunun bu haliyle davanın konusu olmadığı, … no.lu teminat mektubu yönünden dava dışı asıl borçlu şirket lehine16.10.2019 vade tarihli 2.000.000,00 TL’lık kesin teminat mektubu verildiği, 2.000.000 TL’lık teminat mektubu bedelinin banka kaynaklarından karşılanmak suretiyle 01.11.2018 tarihi itibariyle nakdi krediye dönüştüğü anlaşılmıştır.
Teminat mektubunun tazmin edildiği 01.01.2018 tarihi ile hesap kat tarihi 02.11.2018 tarih aralığında işlemiş akdi faiz ve fer’ilerinin 3.333,33 TL olduğu, davacının ayrıca BSMV’ yi dahil etmediği için BSMV’ nin hesaba katılmadığı, bu durumda mahkememizce itibar edilen 16.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere, anaparanın 2.000.000,00 TL ile işlemiş akdi faiz 3.333,33 TL olmak üzere toplam alacağın 2.003,333,33 TL olarak hesaplandığı, davacının da takip talebinde 2.003.333,33 TL alacak talep ettiği anlaşılmıştır. Ayrıca temlik eden bankaca hesap kat ihtarıyla karşılıksız işlemine tabi tutulup garanti miktarı tazmin edilmeyen ve/veya koçanda tabiri ile davalı şirket uhdesinde bulunup da halen iade edilmeyen 50 adet çek yaprağından dolayı 80.000,00 TL’ nin depo edilmesinin talep edildiği, açıklanan 80.000,00 TL’Lık gayrinakdi çek taahhüt bedelinin icra takibine de konu edildiği, ancak takibe itiraz dilekçesinde dava dışı kredi lehtarı asıl borçlu şirket açısından itiraz edildiği, davalı kefiller bakımından açık bir itirazın bulunmadığı, bu halde davanın konusunun teminat mektubu tazmin bedeli kaynaklı nakdi alacak talebi olduğu anlaşılmıştır.
Kat ihtarının tebliği hususunda yapılan araştırmada, dava dışı kredi lehtarı … Paz. ve Tarım Ür. Tic. Ltd. ŞTİ. ‘ne yapılan tebligat açısından, muhatabın gösterilen adresinde şirket yetkilisinin tevziat sırasında bulunmaması üzerine, daimi çalışan işçisi …’a 06.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefil …’a muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında bulunmaması üzerine, daimi çalışan işçisi …’a 06.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefil …’a da yapılan tebligatın muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında bulunmaması üzerine, daimi çalışan işçisi …’a 06.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. SGK’ya yazılan yazı cevabının incelenmesinde, …’ ın şirket sigortalı çalışanı olduğu anlaşılmakla tebligatın usulsüz olduğu yönündeki itirazların reddine karar vermek gerekmiştir.
Alacağını temlik eden bankanın, takip talebinde teminat mektubu tazmiın bedeli kredisi için TCMB’ nca bildirilen en yüksek faiz oranı köklü%75 oranında temerrüt faizi talep ettiği, ancak emsal yüksek mahkeme kararları da göz önüne alınarak davalıların temerrüt tarihinde bankaca fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz oranının araştırılması gerekeceği, taraflarca düzenlenen sözleşmede ne akdi ne de temerrüt faiz oranı kararlaştırılmadığı, mahkememizce atanan bilirkişi … tarafından yapılan emsal araştırmasına göre, emsal nitelikteki müşterilerin BCH kredilerine fiilen uygulanan akdi faiz oranlarının %30, %30,50, %31, %31,95, %32, %32,95 ve 33 olduğunun tespit edildiği, takip konusu krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranının ise %30 olduğu, sözleşmenin temerrüt hükmünü düzenleyen 10 m. uygun olacak şekilde en yüksek akdi faiz oranının %33 olduğu, en yüksek akdi faiz oranı % 33 esas alınarak buna göre %49,50 oranında temerrüt faizi belirlendiği, takip talebinde %75 oranında temerrüt faizi talep edildiği, bu durumda tespit edilen temerrüt faiz oranının daha düşük seviyede kaldığı için %49,50 oranındaki temnerrüt faiz oranına itibar edilmesi gerekeceği anlaşılmıştır.
Bileşik faiz uygulandığı itirazı açısından yapılan değerlendirmede; TTK’nun 8/2 m. getirilen istisnai hükümle borçlu cari hesap şeklinde çalışan kredilere bileşik faiz uygulanabileceği, bu bakımdan banka ve kredi lehtarı tacir olduğuna göre takip ve dava konusu krediye bileşik faiz uygulanmasının kanuna aykırılık teşkil etmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm nedenlerle ve mahkememizce aldırılan 16.02.2022 tarihli bilirkişi raporu da göz önüne alınarak ; davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin;
2.000.000,00-TL asıl alacak
28.218,20.-TL temerrüt faizi
1.410,80.-TL BSMV
+__________________
Toplam 2.029.627,00.-TL üzerinden devamına,
Asıl alacak 2.000.000,00-TL’ye takip tarihinden itibaren %49,50 oranında temerrüt fazi ve bunun %5 gider vergisi yürütülmesine, asıl alacak likit olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 400.000,00.-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davacının davasının dava dilekçesindeki bildirdiği değer ve 23/12/2022 tarihli dilekçesi uyarınca KABULÜ İLE;
1-Davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin;
2.000.000,00-TL asıl alacak
28.218,20-TL temerrüt faizi

+ 1.410,80-TL BSMV
Toplam 2.029.627,00-TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacak 2.000.000,00-TL’ye takip tarihinden itibaren %49,50 oranında temerrüt fazi ve bunun %5 gider vergisi yürütülmesine,
3-Asıl alacak likit olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 400.000,00.-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 138.643,82-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 24.207,56-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 114.436,26-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 200.481,00.-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 24.207,56-TL Peşin/nisbi Harcı, 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 329,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 27.591,21.-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (E-duruşmayla katılmakla) davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2023

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.