Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/272 E. 2021/442 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/272 Esas
KARAR NO : 2021/442 Karar
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/07/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından tanzim edilen Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Sözleşmesi kapsamında 09/08/2019 tarihli Uluslararası Hamule Senedi ile emtiaların taşıma işinin davalı tarafından üstlenilip hizmetin ifa ettiğini, taşıma işlemi gerçekleşirken taşıma konusu emtiaların alıcı adrese teslimi esnasında araçlarda yüklü halde bulunan 71 adet emtianın paletlerinin ayaklarının kırılması neticesinde İzmir’den Romanya’nın Oredea şehrine intikali esnasında hasara uğramış olduğu, hasarın meydana gelmesinde sürücünün ani fren yapması ve ani dönüş nedeniyle meydana gelmiş olduğu, yapılan ekspertiz çalışmasında 3.027,35 EUR karşılığı ve 18.840,00 TL hasar meydana geldiği tespitinin yapılmış olduğu, yapılan tespitte 1.024,10 TL sovtaj ve 1.553,38 TL muafiyet uygulanarak gerçek zararın 16.262,92 TL olarak belirlenmiş olduğunu, bu nedenler ile sigorta tazminatı olarak 16.262,92 TL’nin dava dışı … Ltd.Şti.’ye ödenmiş olduğu, ödeme tarihi olan 02.10.2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, malda ambalajma hatası mevcut olup davacının poliçe şartlarına ve emtia nakliyat genel klozlarına göre ambalajlamadan meydana gelen hasarlama teminat dışı olduğunu, bu sebeple davacının yaptığı teminat dışı ödemeden ötürü taşıyıcıya rücu etmesi mümkün olmadığını, CMR 17/4-b maddesine göre hatalı ambalajlama nedeni ile taşıyıcıya kusur yüklenemeyeceği, ambalajlama sayılan palet ayaklarının taşıma esnasında kırıldığını ve ürünlerin yan yatmış olduğunu, emtiaları taşıyan paletlere aşırı yük yüklenmiş olduğunu ayrıca zarar miktarının CMR hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini ayrıca CMR Madde 17 esaslarına göre işletilebilecek faiz oranının %5 olduğunu, bu nedenlerle davanın reddedilmesini yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, uluslararası kara yolu taşımacılığı sonucu taşınan malların hasar miktarının ne kadar olduğu CMR konvansiyonun hükümleri uyarınca taşıyanın sorumlu olup olmadığı sorumlu ise hasarın ne miktarından sorumlu olduğu, ambalajlamadan kaynaklı hasarın meydana gelip gelmediği meydana gelmiş ise teminat kapsamında olup olmadığı, noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce … Sigorta Şirketine müzekkere yazılarak kaza sonucu sigortalanmış emtia hasarına ilişkin açılmış hasar dosyasının onaylı örnekleri ve hasarı gösterir renkli fotoğrafların dosya kapsamında oluğu görülmüştür.
Mahkememizce … Gümrük Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … belge numaralı gümrük beyannamesi onaylı örneklerinin ve ihracat mallarının usulüne uygun taşındığına dair bilgi ve belgelerinin dosya kapsamında olduğu görülmüştür.
… Bankası Genel Müdürlüğü’nden 16.262,92 TL tutarlı işleme ait hesap hareket dökümü ve dekont örneği celp edilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacının gerçek zararının 16.262,92 TL olduğu ve CMR 23/1 hükmü gereğince kadri marufunda bulunduğu, yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamanki kıymetine uygun olduğu, taşıması yapılan panellerin ağırlıklarının göz ardı edilerek aşırı yükleme ile paletlerin kırılmış olduğu bu nedenle gönderen/ yüklemeyi yapan firmanın uygun istifleme yapılmamış olması nedene işe %50 kusur oranında müterafik kusurlu olduğu, taşıyıcının ise yükün fazla ağır olarak yüklenmesi hususunda yol durumunu ve aracın teknik özelliklerini birlikte değerlendirerek gerekli uyarıları yapma yükümlülüğünün bulunduğu ancak bu sorumluluğun yerine getirilmemiş olması nedeni ile %50 kusur oranı ile müterafik kusurlu olduğu, kusur oranına göre 8.131,46 TL zararın davalının sorumluluğunda bulunduğu, belirtilen sorumluluğun CMR 23/7 gereği emtianın kilo değeri üzerinden hesaplanan SDR(özel çekme hakkı) üst değeri sınırlarında kaldığı, söz konusu zararın davacı tarafından kendi sigortalısına ödeme yapılmak suretiyle halefiyet ilkesine uygun olarak (TTK md. 1472) talep edilebilir olduğu, faiz oranı konusunda zararın Türk Lirası üzerinden talep edilmesi dikkate alındığında, CMR md. 27’de öngörülen %5 oranının uygulanmasının mümkün olmadığı, değişen oranlarda TCMB avans faizi ( ticari faiz) oranının uygulanması gerektiği, faiz başlangıcı konusunda CMR md. 27 hükmünün uygulanması suretiyle, davacı veya sigortalı tarafından davalıya yönelik yazılı bir ödeme talebinde bulunduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı dikkate alındığında, dava tarihinden itibaren faiz talebinin uygun olacağı kabul edileceğin, davacı sigorta şirketinin kusur oranına göre 8.131,46 TL tazminatı, dava tarihinden itibaren TCMB avans faizi oranında talep etme imkanı bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 05/04/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili ise, 06/04/2021 tarihli dilekçesiyle, bilirkişi raporuna itirazlarını dosyaya sunmuştur.
Somut olayda İzmir/Türkiye’den Oredea/Romanya ihracatı yapılan ürünlerin 22.226,10 kg, 17 kap.590 adet yükün taşınması işini asıl taşıyıcı olarak davalının üstlendiği, taşıma işinin tamamlandığı hususunda ihtilaf olmadığı, ancak taşıma esnasında panellerin bir bölümünün palet ayaklarının kırılması neticesinde hasar görmüş olduğu, Taşımanın yapıldığı güzergah itibariyle taşımaya Türkiye’nin de 05 Ocak 1995 tarihinde onayladığı, 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe koyduğu CMR (Eşyaların Karayolundan Uluslar Arası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi) Konvansiyonu hükümleri uygulanması gerektiği, ancak nakliye kısmı yönünden ihtilaf olmadığından, ihtilaf Türk Borçlar Kanunu ve T icaret Kanunu genel hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, Taraflar arasındaki sözleşme, yazışmalar, gümrük ve taşıma evrakları dosyaya ibraz edilmiş olduğu, Dosya muhteviyatında taraflar arasında taşımanın gerçekleştirilmiş olması hususunda ihtilaf olmadığı, görülmüştür.
Dosya kapsamında yer alan ekspertiz raporunun incelenmesinde dc poliçe kapsamında rizikonun gerçekleştiği ve sigorta şirketinin 16.262,92 TL yükümlülüğünün doğduğunu belirlendiği anlaşılmaktadır. Sigorta şirketinin söz konusu yükümlülüğünü 02.10.2019 tarihinde sigortalısına ödeme yaparak yerine getirdiği … Bankası tarafından düzenlenen dekonttan belirlenmektedir. Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tahmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. (TTK md.1472). Somut olayda davacı sigorta şirketinin yaptığı ödemenin sigorta tazminatı kapsamında olduğu, ekspertiz raporu ve banka dekontunda aynı miktarın yer almasından da açıkça anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava dışı … Ticaret Ltd Şti’nin davalıya yönelik dava hakkının ödenen bedel oranında davacıya geçtiği kabul edilmelidir. Bu durumda davalıya CMR gereğince başvuru şartlarının oluştuğu, belirtilen başvuru gereğince sorumluluk sınırlarının içinde kalındığı, taşıması yapılan panellerin ağırlıklarının göz ardı edilerek aşırı yükleme ile paletlerin kırılmış olduğu bu nedenle gönderen/ yüklemeyi yapan firmanın uygun istifleme yapılmamış olması, taşıyıcının yükün fazla ağır olarak yüklenmesi hususunda yol durumunu ve aracın teknik özelliklerini birlikte değerlendirerek gerekli uyarıları yapma yükümlülüğünün bulunduğu nezaret görevi esnasında basit bir değerlendirme ile öngörüp yükleme esnasında bu duruma karşı çıkıp göndereni uyarması gerektiği, netice alamamış olsa bile taşıma senedine bu yönde çekincesini CMR 8. VE 9. Maddeleri uyarınca şerh düşmesi gerektiğinden araç sürücüsünün yüke olan özen yükümlülüğünün ihlalinden doğan sorumluluğu TTK 879. maddesi uyarınca taşıyıcının kendi sorumluluğu gibi değerlendirildiğinden taşıyıcınında müterafik kusuru olduğu değerlendirilmiştir. Tarafların kusur sorumluluğunun hasarın meydana gelme şekli ve nedenleri değerlendirildiğinde eşit oranda zarara katlanmaları gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalının taşımadan kaynaklanan kusur oranının % 50 olduğu değerlendirildiğinde, yapılan ödemenin % 50’si oranında 16.262.92 TL X % 50= 8.131,46 TL tazminatın talep edilebileceği sonucuna varılmalıdır. Hüküm kurmaya elverişli bilimsel, gerekçeli ve ayrıntılı bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile 8.131,46 TL’nin CMR 27. Maddesi uyarınca ödemenin Türk Lirası üzerinden yapılması ve dava öncesi ayrıca ödemenin yapılması yönünde yapılmış bir bildirimin dosya kapsamında bulunmaması nedeniyle %5 faiz oranı yerine taraflar tacir olup yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi dava tarihinden itibaren uygulanmak üzere isteyebileceği anlaşılmıştır.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarakArabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… üzerinden 1320 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin davanın kabul red oranında yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; 8.131,46 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,000-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 555,46 TL harcın peşin alınan 277,74 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 277,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle kabul red oranınca devletçe karşılanan arabuluculuk ücretinden 660,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle kabul red oranınca devletçe karşılanan arabuluculuk ücretinden 660,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 277,74 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 95,50 TL ile 3 Adet bilirkişi ücreti 2.250,00-TL, 54,40-TL başvuru harcı, 7,80 -TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.407,70 -TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 1.203,85 -TL yargılama giderinin davalından alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 01/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır