Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2020/279 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/248
KARAR NO : 2020/279

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ‘Teknik Hizmet, Danışmanlık Hizmeti Verilmesi ve Alım Satım İşlerinin Yapılması’na dair sözleşme imzalandığını, sözleşmenin; …Mahallesi, 6 Pafta, 630 Parsel sınırlarında yer alan alana dair verilecek teknik hizmet, danışmanlık ve alım-satım işini kapsadığını, 15/01/2015 tarihli sözleşme gereği davalının ‘İşveren’, davacının ‘Yüklenici’ sıfatına haiz olduğunu, işbu sözleşmenin 01/02/2015 tarihinden başlamak üzere 5 yıl boyunca geçerli olacağını, işveren tarafından yüklenicinin vekaletten azledilmesi, sözleşmenin iş veren tarafından feshedilmesi anlamına geldiğini, vekaletten azledilme sözleşmenin iş veren tarafından feshi anlamına geldiğini,…’in 15/08/2018 tarih ve … yevmiye numaralı azilname ile …’ı vekillikten azlettiğini, sözleşmede kararlaştırılan hususların gerçekleşebilmesi, yüklenicinin taahhüt etmiş olduğu edimleri yerine getirmesi için vekaletnamede belirtilen hususlarda yetki olması gerektiğini, sözleşmenin feshedilmesi halinde cezai şart kararlaştırıldığını beyanla; azilname ile sözleşmenin feshedilmiş sayıldığını, bunun sonucu olarak alacak hakkının doğduğunu ve 15/08/2018 tarihi itibariyle talep edilebilir olduğunu, davalı tarafın ödemede temerrüde düştüğünü ve müvekkilinin seçimlilik hakkı doğduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 Dolar olarak talep edilmekle beraber sözleşmenin tek taraflı feshi sebebiyle kararlaştırılan ceza bedeli, yüklenicinin yapmış olduğu tüm masraflar, mahrum kalınan kar ve tespit olunan diğer alacakların davalı tarafça ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili 01/08/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; tebligatın usulsüz olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, huzurdaki davada müvekkilinin ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmediğini, davaya konu taşınmazın müvekkilinin şahsi mal varlığı olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada müvekkilinin tacir değil tüketici olduğunu, davacı şirketin sözleşme kapsamında müvekkiline hiçbir danışmanlık hizmeti vermediğini, bu nedenle müvekkilinin vekili azletmekte haklı olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER:
… Vergi Dairesi ve… Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığına yazılan müzekkere cevapları dosya arasında olduğu görüldü.
…Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen 25/10/2019 tarihli cevap ile; davalı …’in… sicil numarası ile odaya kayıtlı olduğu ve kaydının hala devam ettiğinin bildirildiği görüldü.
Büyükçekmece Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen 08/11/2019 tarihli cevap ile davalının işletme usulüne göre defter tuttuğunun bildirildiği görüldü.

GEREKÇE:
Dava; ‘Teknik Hizmet, Danışmanlık Hizmeti Verilmesi ve Alım Satım İşlerinin Yapılmasına Dair Sözleşmenin tek taraflı feshi iddiası sebebiyle sözleşmede kararlaştırılmış olan ceza bedelinin tahsili, haksız fesih sebebiyle davacı tarafından yapılan masraf, mahrum kalınan kar vs alacaklarının tahsili istemine ilişkin olduğu görüldü.
Mahkememizden verilen 11/12/2019 tarih ve… Esas … sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin… Esas, … Karar sayılı ve 06/03/2020 tarihli ilamı ile ‘Kararın kaldırılmasına’ karar verildiği ve dosyanın Mahkememizin… Esasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 06/03/2020 tarihli ilamı ile daha önce mahkememizce verilen 11/12/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının kaldırmak suretiyle dosyayı iade ettiği görülmektedir.
Mahkememizce görev şartı dışında başkaca bir eksiklik olmadığı görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/04/2019 tarih 2017/15-2141 Esas 2019/442 karar sayılı içtihatında da açıklandığı gibi taraflara tebligat yapılmadan görevsizlik kararı verilebileceği, bu durumun 6100 sayılı HMK’nın 30. Maddesi uyarınca Hakim, yargılamanın makul süre içerisinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu açıklanmıştır. Dava şartlarına ilişkin bir sorunun yargılamanın başında çözümlenmesi usul ekonomisi açısından uygun görülmektedir. Bu sebeple taraflara tebligat yapılmadan hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; Davanın taraflar arasındaki ‘teknik hizmet, danışmanlık hizmeti verilmesi ve alım satım işlerinin yapılması’na dair imzalanan sözleşme gereğince cezai şart ve alacak talebine ilişkin olduğu, işbu sözleşmenin geniş kapsamlı hizmet sözleşmesi olduğu , davalının tacir olmayıp esnaf olduğu, sözleşmede açıklanan konularda davacı şirketin davalı esnafa taşınmazlarla ilgili danışmanlık ve aracılık hizmeti vermesinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla; mahkememizce bu davaya bakma görevi bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza