Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2022/23 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/242 Esas
KARAR NO : 2022/23 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada dosya üzerinde yapılan incelemeler sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü … ‘ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı hususi kamyoneti ile 01/07/2015 günü … İli istikametinden … Liman istikametine seyir halinde iken … Gemi Tersanesi’ni yaklaşık 70 metre geçtikten sonra aydınlatmanın olmadığı iki yönlü Devlet Karayoluna sürücünün istikametine göre yolun sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçmeye çalışan … ‘a şeridinin orta kısmında aracının sağ ön far, sağ ön tampon ve sağ cam kısmı ile çarpması neticesinde yayaya çarpmalı, yaralanması ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkilinin … söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı … Sigorta A.ş. Şirketinin … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, davacıya ödenmesi gereken 5.500,00 TL daimi sürekli maluliyet (sakatlık) ve geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta A.ş.’ne başvuru tarihi olan 02/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu, 16.10.2014-2015 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (trf) sigorta poliçesi ile sigortslı olduğunu, Müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatı:290.000,00 TL olduğunu, davacı vasinin vasilik kararı 03/07/2013 tarihli olup süresi dolan vasilik kararının geçersiz olduğunu, vesayet süresi dolduktan sonra dava açıldığından davanın reddi gerektiğini, vasinin dava açma hakkı vesayet makamı olan mahkemeden izin alması koşulan bağlı olduğundan izin alınmadan açılan davanın reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili iddia edildiği gibi malul kaldığının sabit olmadığını, ve ayrıca tespite muhtaç olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu 3. İhtisas dairesi tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, davacıların hukuki dayanaktan yoksun dava talebinin öncelikle usule ilişkin itirazları nedeniyle olmak üzere reddine, tüm beyanları doğrultusunda davacıların davasının ve taleplerinin esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde yaya konumundaki davacının kusurlu olup olmadığı, kaza dolayısı ile daimi ve geçici iş görememezlik tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, maluliyet ve kusur oranlarının ne kadar olduğu, vasinin dava açmakta geçerli izin ve yetkisinin bulunup bulunmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
… Devlet Hastanesi’nce davacı … ‘e ait tüm tedavi evrakları gönderilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nce davacı … ‘e ait tüm tedavi evrakları gönderilmiştir.
Tensip tutanağı ile celbine karar verilen deliller celp edilmiştir.
Davalı vekili 05/01/2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle, dava konusu ihtilafla ilgili olarak davacı … ile davalı … Sigorta A.ş. Dava konusu olay ve poliçe sebebiyle tazmini gereken maddi zararları konusunda karşılık olarak sulhen mutabakata vardıklarını bildirmiştir.
Davacı vekili 07/01/2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle; dava konusu alacak için tarafların sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin 01/11/2019 beyanı ile davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetkiye göre ve HMK’nın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde dava açıldıktan sonra davanın konusuz nedeniyle esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HMK 312/1 maddesi uyarınca; Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
HUAK 18A/13. fıkrası : “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.”
14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama nedeniyle sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … adına 1. 320TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davadan feragat nedeniyle tarafların haklılık durumu belirlenemediğinden yargılama gideri olarak davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava Konusuz Kalması Nedeniyle Dava Hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Harçlar Kanununun göre alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin yatırılan 423,93-TL den( 330,00 TL tamamlama harcı, 39,53 TL tamamlama harcı, 54,40 TL peşin harç) mahsubu ile geriye kalan 343,23 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır