Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/230 E. 2020/366 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/230 Esas
KARAR NO : 2020/366
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 11/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin İstanbul …nün … sicil nolu … Ltd. Şti’nin 1/2 hissesinin sahibi müveveffa … … ‘ün yasal varisleri olduğunu, müteveffa’nın vefatından kısa bir süre önce yapmış olduğu bir vasiyetname ile tüm yasal mirasçılarını mirasından ıskat ederek kendisine tek bir kişiyi varis olarak atadığını, müvekkilinin de işbu vasiyetnamenin okunması kararına itiraz ederek ayrıca vasiyetnamenin iptal davası açıldığını, eş deyişle atanmış mirasçının mirasçılığının kesinlik kazandığını, dolayısıyla bu aşamada kesin olan müteveffanın yasal mirasçılarının mirasçılığı olduğunu, kaldı ki … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/7 Talimat sayılı dosyasına şirket kaydına tereke tedbir şerhi bildirildiğini, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de terekenin yalnızca yasal mirasçılara intikal edildiğini, atanmış mirasçılık itiraza uğramamış ise intikal olabileceğini ayrıca İstanbul …nün söz konusu ihtilaf nedeniyle müteveffanın şirket hisselerinin yasal varisi olan müvekkili ve diğer yasal varisler adına el birliğinin mülkiyeti halinde ticaret siciline tescili talebinin reddedildiğini terekeye resmi yönetici atanması ve terekeye dahil olan bir şirkete kayyım atanmış olmasının da yasal varislerin miras haklarının teslimine engel olmadığını belirterek açıklanan nedenler ile İstanbul …nün 08/06/2020 tarihli, tescil müdürlüğünün … sicil nolu … Limited şirketinin 1/2 hissesinin müteveffa … …’ün yasal mirasçıları adına tesciline, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin ticaret siciline tescil konusundaki talepleri ile ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar, yargı merci gibi hareket edemediğini, bu hususun TTK ‘nın 32. Maddesinde sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu tüzel kişilerin tescilinde özellikle şirket sözleşmesinin emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediğinin incelendiği tüzel kişilerin tescilinde özellikle şirket sözleşmesinin emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediğinin incelendiğini tescil edilerek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları , 3. Kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşınmamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır . Denilmek sureti ile ifade edildiğini buna göre yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verir, aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddeceğini, sonuç olarak açıklanan nedenler ile 6102 sayılı TTK ‘nın 32 maddesi ile 28541 sayılı Resmi Gazete’de 27/01/2013 ‘te yayınlanan Ticaret Sicil Yönetmeliği 34. Maddesi gereğince dava konusu şirketin müteveffa ortaklarından bir tanesinin varislerinden olan davacı tarafından yapılan veraseten intikale ilişkin tescil talebinin iadesi hukuka uygun olup davanın açılmasına sebep olmayan müvekkilinin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek açıklanan nedenler ile müvekkili yönünden açılan davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava: davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul …nün 08/06/2020 tarihinde tescil talebinin reddine ilişkin kararınına itiraz davası açılmıştır.
Nüfus kayıtları , veraset ilamı, vasiyetnamenin iptal davası, ticaret sicil kayıtları, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/7 tereke sayılı dosyası, İstanbul …nü 08/06/2020 tarihli kararı davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Toplanan delillerden de anlaşılacağı üzere İstanbul …nün 02/07/2020 tarihli yazısında da belirtilen … sicil nolu … Caddesi No: … – Beyoğlu adresinde bulunan 50.000 TL sermayesi olan 02/01/1992 tarihli sözleşme ile tescil edilen … Ltd. Şti ‘nin ortaklarının … … ve … olduğu son tescillerini 19/12/2019 tarihinde yaptırdıklara mevcut kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davacı dosyaya sunmuş olduğu … Noterliğinin 02/10/2017 tarih … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname mirasçılıktan çıkarma şeklinde düzenlenen vasiyetname ile … …’ün varis olarak atandığı diğer mirasçıların iskat edildiği bu vasiyetnamenin okunması kararına davacının itiraz ettiği yine dosyada bulunan … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1915 Esas 20181798 Karar sayılı veraset ilamında muris … …’ün mirasın 2/6 payına davacının sahip olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf İstanbul … ne 02/06/2020 tarihinde vekili aracılığı ile başvurmuş şirketteki … …ün varisleri adına şirket hisselerinin tescilini istemiştir İstanbul … 08/06/2020 tarihli kararı ile bu talebin yerinde olmadığını belirterek tescil işlemini yapmadığı anlaşılmaktadır. İstanbul …nün kararında belirtildiği gibi mahkememizce verilen 2018/1374 Esas 2019/513 sayılı karar ile tescili istenen şirkete kayyım atandığı şirketin kayyım tarafından yönetildiği yine şirketin ortakları olan … … ve … …’ün terekelerine tereke memurları atandığı anlaşıldığından adı geçen … …’ün terekesinin henüz tespit edilmediği vasiyetnamenin iptali davasının devam ettiği, taraflar arasında uyuşmazlık olduğu anlaşıldığından, kayyım ile idare edilen şirketin şirket hisselerinin bu aşamada murisin mirasçıları adına tescilinin olanağı bulunmadığından, davacının vaki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT gereği 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır