Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/226 E. 2023/188 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/226 Esas
KARAR NO : 2023/188
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2020
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklikle ‘‘Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.’’ denilerek değeri 100.000 TL’yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanacağını, İşbu dava tarafların arabuluculuk aşamasında anlaşamaması sebebi ile açılmış olup tarafların dava konusu hakkında anlaşamadığına dair … Arabuluculuk Bürosunun 2019/… Başvuru numaralı dosyasında düzenlenen tutanağın sunulduğunu, müvekkilinin, davalı ile aralarında bulunan franchise sözleşmesi gereği araç tamir atölyesine gelen araçların tamiri işi ile ilgilenmediğini, müvekkili sözleşme gereği üzerine düşün yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin sözleşme gereği yapmış olduğu işler sebebi ile davalı şirketin müvekkiline ödenmesi gereken bir kısım bedellerin bulunduğunu, davalı şirket, müvekkili ile arasında akdedilen sözleşme ve franchise ilişkisine dayanarak hazırlanan faturaların ödenmeyen kısmını 24.04.2019 tarihli mutabakat metninde belirtmiş ve kabul etmiş olduğu 27.645,96-TL tutarındaki bakiyesini ödemesi gerekirken herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkilinin alacaklarının ödenmemesi sebebi ile … 1.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine olarak icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı neticesi dosya yetkili …. İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, neticesinde ilgili dosya …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ve gönderilmiş olan ödeme emrine davalının süresinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlu tarafından yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli bir itiraz olup takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davalı yapılan işlemler neticesinde müvekkiline göndermiş olduğu, mutabakat metninde dava konusu alacağı açıkça kabul ettiğini, müvekkilinin mutabakat metni ve cari hesap ekstresine konu faturalarda yer alan alacaklarını davalıdan defalarca istemesine rağmen davalının sürekli ödeyeceğini söyleyip müvekkilini oyaladığını, ve takibin açılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin davalıdan franchise sözleşmesi ile aralarında bulunan cari ilişki ile faturalardan kaynaklı alacaklarının bulunduğunu, davalı taraf borca itiraz dilekçesi içeriğinde ticari ilişkiyi ve borcu kabul ettiğini, davalı tarafından borçlu olmadığına dair iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu, her ne kadar takip dosyasında takip öncesi faiz talep edilmişse de işbu dava dosyasında takip öncesi faiz ile ilgili herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faiz taleplerinin olduğunu, haklı davalının kabulü ile, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20 ‘ sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı vekilinin müvekkilinin 27.645,96 TL cari hesap alacağı olduğunu iddia ettiğini, müvekkili ile aralarında akdedilen … Franchise Sözleşmesini ihlal ederek müvekkilinin zarara uğrattığından bahsettiğini, 01.04.2018 tarihinde, müvekkili ile davacı arasında … (A.L.C) Franchise Sözleşmesinin imzalandığını, … (A.L.C) Franchise Sözleşmesinin esas konusu ‘Franchise Alanın; Tescilli markası üzerinden Franchise Veren tarafından kendisine Sözleşme süresi boyunca verilecek teknik ve idari destek, malzeme tedariki, araştırma ve geliştirme çalışmaları, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri karşılığı olarak her ay işbu sözleşme kapsamındaki faaliyetlerinden etde ettiği cironun belli bir oranı üzerinden, Franchise Verene ROYALTY. Bedeli ödemesi olduğunu, bu Franchise sözleşmesine istinaden Franchise Alan davacının … … Bölgesi adı altında, … ilçelerinde bulunan hasarlı araçların, hasarlı parçalarının, sigorta ve filo yönetim firmaları tarafından yönlendirmeleri halinde, sözleşme madde, fıkra ve bentleri gereği en yüksek oranda … Genel Müdürlüğünün anlaşmış olduğu fiyatlarla, onarma taahhütünü verdiğini, ayrıca … (A.L.C) Franchise Sözleşmesi maddeleri gereği, davacının … … bayisi olduğu süre içerisinde sektörde aynı işi yapmakta olan herhangi bir firma ile bayilik görüşmesi yapmaması gerekliliğini de sözleşmeyi imzalayarak taahhüt ettiğini, davacının Franchise Alanla İlk sözleşme dönemimiz olan 01/03/2015 tarihinden ikinci sözleşme döneminin sona erdiği 28/02/2019 tarihine kadar davacı firmanın atölye ve yönetim organizasyon yapısındaki kişilerin aynı olması, aynı teknik imkanlara sahip olması ve sektörde çalışılan eksper ofislerinde ve bölge servislerinde herhangi bir büyük değişim olmamasına rağmen, … sistem kayıtlarından sabit olduğu üzere davacının parça onarım oran ortalamasının 77,25 seviyesinden, 447 oranına kadar, yaklaşık »30 puan gerilemiş olup, … Genel Müdürlüğünün ticari ve tescilli marka itibarı, sigorta ve filo şirketleri ile eksper ofisleri gözünde, ciddi itibar kaybına yol açtığını, bu durumda müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkili tarafından dilekçelerinde ekli 19/02/2019 tarihli davacıya gönderilen maille davacının … Franchise sözleşmesine aykırı eylemleri hakkında savunmasının talep edildiğini, davacının dilekçelerinde ekli 24/05/2019 tebliğ tarihli 1.nci Noterliği … yevmiye nolu yapmış olduğu savunmasında, sektördeki rakip firma … ile herhangi bir yazılı görüşme yapmadığı, Şirket çalışanı olan … …’ın 21.01.2019 tarinde işten ayrıldığı ve … …’ın yaptığı yazışmaların şirketi bağlamadığı ve onarım bedellerinin düşük olması nedeniyle bazı parçaların onarımının yapılmadığını beyan ettiğini, davacı aynı ihtarnamede düşük tamirat onarım oranları ve onarım bedellerinin düşük olması sebebi ile onarılabilme kabiliyeti olmasına rağmen onarım yapmadığını ve dolayısı ile sigorta ve filo firmalarının zarara uğratarak … markasının itibarını da zedelediğini, davacının sözleşme süresi içerisinde … (A.L.C) Fra) sözleşmesindeki cezai şartları bilmesine rağmen sektörde aynı işi yapan farklı (… adlı şirket) bir firma ile bayilik görüşmesi yaptığı ve aynı şirketin parçaların ve (mini onarım adı altında) hasarlı araçlarını tamir ettiği Müvekkil Şirketçe tespit edildiğini, bu etik dışı ve ticaretimize zarar verici görüşme ve yazışmalar, Müvekkili tarafından tespit edildiğini, Davacı ve çalışanı müvekkiline ait alan adlı mailden rakip firma olan … ile irtibata geçtiğini, davacının aynı cevap ihtarnamesindeki savunmasında, sektördeki rakip firma ile herhangi bir yazılı görüşme yapmadığını, fakat eski çalışanı olduğunu iddia ettiği … … isimli çalışanının, … Servis isimli rakip firmayla yazılı ticari görüşme yaptığını ikrar etmekte olup, bu görüşmeden, Franchise Alan olarak sorumlu olmadığını – ifade ederek firmaları arasındaki akit maddeleri ve bentlerindeki taahhütleriyle çeliştiğini, davacının cevap ihtarnamesinde bahsettiği yazılı görüşme, 07.01.2019 tarihinde başlamış olup, cevap ihtarnamesindeki, … …’ın davacı firma ile olan ilişkisinin kesilmiş olduğu tarihin 21.01.2019 olduğunu, davacının çalışanı olan … …, iş yerinde çalışmış olduğu dönemde rakip firma … ile ilgili yazışmalar yapıldığını, bu durumda davacının rakip firma …’ den bayilik taleplerinin olduğunu ispat ettiğini, ayrıca davacının … adlı rakip firmadan bayilik talep etmesi mail çıktısı olarak müvekkilinde de mevcut olduğunu, davacı müvekkilinin bayiliğini bıraktıktan hemen sonra müvekkiline aynı sektörde iş yapan … Firmasının bayiliğine başladığını, bu durumu ispatlayan fotoğraflar ve internet sayfası çıktılarını da dilekçemize ekli olarak başladığını, rsservis.com.tr adresinde … bayilik sekmesi tıklanınca … – … …’nun bayiliği göründüğünü, ve aynı sayfanın sol alt kısmında servis müdürü olarak işten atıldığı iddia edilen … …’ın ismi ve iletişim bilgilerinin yazılı olduğunu, davacı, Rakip firmanın … ile müvekkili şirketle olan bayilik sürecinde görüşmeler yapıldığını, ve sözleşmeye aykırı davrandıklarını, davacının Franchise Alan olarak, ilgili … Franchise sözleşmesinde, her türlü ticari, mali sorumluluğun kendine ait olduğunu ve işletmeyi bağımsız olarak kendi nam ve hesabına yönettiğini, aynı maddedeki farklı bentte ve genel hukuk kuralları çerçevesinde kendi personelinin aksine davranışlarından da tamamıyla sorumlu olduğunu bildiğini beyan taahhüt ettiklerini, ayrıca 24/05/2019 tebliğ tarihli … İnci Noterliğinin … yevmiye no’ lu ihtarnamede davacının … ve … firmaları ile ortak işçilik alışverişleri yaptığını, davacı adına düzenlenmiş ceza faturasının davacının mailine gönderildiğini, davacının tüm taleplerinin reddine, delillerin toplanmasına, bütün yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…’ na müzekkere yazılarak, Davalı … Limited Şirket’ nin -(…) 24/04/2019 tarihindeki yetkililerinin kim olduğunun araştırılarak, mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemelerine talimat yazılarak, bilirkişi kök raporu ve ek raporu alınmıştır.
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak, 2020/… Esas sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı borçlunun icra dosyasında süresinde itirazda bulunduğu ve davacı alacaklının süresinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 01/03/2015 ve 01/04/2018 tarihli franchise sözleşmeleri bulunmaktadır. Davacı tarafın, davalı ile aralarında bulunan 24/04/2019 tarihli mutabakat metni uyarınca alacaklı olduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın ise, borcu kabul etmediği ve 31/10/2022 tarihli celsede açıkça davacının dayandığı mutabakat metnini kabul etmediği görülmüştür. Dayanılan mutabakat metninin aslının sunulması için davacı tarafa kesin süre verilmiştir. Ancak mahkememize evrak aslı olarak sunulan mutabakat metninde davalı tarafın ıslak imzasının bulunmadığı, imza ve kaşe kısmının fotokopi olduğu tespit edilmiştir. Fotokopi üzerinde imza incelemesi yapılamayacağından mutabakat metninde imza incelemesi yapılması mümkün olmamıştır.
Taraflara ticari defter ve kayıtlarını sunmaları için süre verilmiş; davacı taraf defterlerini ibraz ederken davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir. Uzman bilirkişi aracılığıyla incelenen davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın iddia ettiği üzere alacaklı olmadığı, aksine davalı tarafa borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı taraf 29/04/2019 tarihli mutabakat metnine göre alacaklı olduğu iddia etmesine rağmen davalı tarafından kabul edilip imzalanan bir mutabakat metninin varlığını ispat edememiştir. Bunun yanında davacı taraf kendi ticari defterleri ile alacaklı olduğunu da ispat edememiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının sunduğu bilgi ve belgeler ile alacaklı olduğunu ispat edememesi sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 150,23-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan; 328,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır