Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/214 E. 2021/465 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/214 Esas
KARAR NO : 2021/465
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 08/05/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından 21/06/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, ….Sokak No:22 adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gerekli dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirket enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen hasar ve enerji kesintisinin müvekkili şirket yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, bu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsil edilmesi amacıyla KDV dahil toplam 6.509,13-TL borcun davalı yana tahakkuk ettirildiği, davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 6.509,13-TL hasar bedeli ile 237,54-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 6,746,67-TL’ nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı takip dosyası İle ilamsız takip yapıldığı, davalı/borçlu …’ ın borca ve ferilerine itiraz edip takibin durmasını talep ettiğini, bu itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu alacağın dayanağının hasar bedeli olduğu ve davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; idare ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan “Eser sözleşmesi ile İnşaat işleri Teknik Şartnamesi, İdari Şartname, Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Kanalizasyon Özel Teknik Şartnamesi” ilgili hükümleri uyarınca; müteahhit firmanın yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar zarar ve ziyandan sorumlu olacağının hüküm altına alındığını, dolayısıyla iş bu davada husumetin kendilerine yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili idarenin bir kamu kurumu olduğundan atık su kanalları ile ilgili yapım bakım ve onarım çalışmalarını müteahhit firmalar aracılığı ile yürüttüğünü, yüklenici firmalara ihale ile iş teslimi sırasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince işin tamamlanmasına kadar meydana gelen her türlü zarar ve ziyandan yüklenici firmaların sorumlu olduğunu, yüklenici firma ile idare arasında imzalanan sözleşmenin 17 no’lu maddesine, İnşaat işleri Genel Teknik Şartnamesinin 3,4,10.1,10.2 maddelerine, Kanalizasyon Teknik Şartnamesinin 2.3.5 no’lu maddesine, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 9 ve 25 no’lu maddelerine göre; “Yapım işlerinde yüklenici ve alt yükleniciler yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılamaması, hileli malzeme kullanılması ve benzer nedenlerle ortaya çıkan zarar ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay kabul tarihinden itibaren on beş yıl süre ile müteselsil sorumludur. Bu zarar ve ziyan genel hükümlere göre yüklenici ikmal ve tazmin ettirilir.”Ayrıca haklarında 4735 sayılı Kanunun 27. Maddesi hükümleri uygulanır ve Madde :9.10. bendin de “iş yeri ve çevresindeki bölgede yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinde yüklenici sorumludur” denildiğini, idarenin müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi, onları seçmesi ve denetlemesinin söz konusu olmayıp bu görevlerin müteahhit firmaya ait olduğunu, idarenin denetimi işin bu firma tarafından eser sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesi olduğunu, müteahhit firmanın işi kendi elemanları ile yaptığını, çalışanlar üzerinde gözetim ve denetim yetkisinin tamamen müteahhit firmada olduğunu, idare ile müteahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından idarenin müteahhit firma tarafından verilen zarardan sorumlu tutulamayacağının Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarından olduğunu, idare ile diğer davalı taraf arasında imzalanan sözleşmenin 26. Maddesi gereğince müteahhit yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, şikayet, zarar ve ziyandan dolayı hukuki ve cezai olarak sorumlu olduğunu, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, yani davacıya ait altyapı tesislerinin, projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediğinin araştırılarak, gerekirse projelerinin de getirtilerek yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, … nin altyapı tesisleri olan tüm kurumlara göndermiş olduğu 30.09.2018 tarihli yazısında Alt Yapı Hizmetleri Yönergesine tüm alt yapı hizmeti veren tüm kurumların uyması gerektiğini ve Tesis Üstüne Tesis Yapılamayacağının belirttiğini ve davanın husumetten reddine, davanın yüklenici firma tespit edilmesi halinde ilgili iş ortaklığına ihbar edilmesine, mahkeme giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tamzinatı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … A. Ş. tarafından davalı … aleyhine 6.746,67-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, 21/06/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … ilçesi, … Mahallesi …. Sokak No: … adresinde yapılan çalışma ile ilgili olarak dava dışı … İnş. San. Ve Dıç Tic. A.Ş. – … San. Tic. Ltd. Şti. İş ortaklığı ile idare arasında yapılan istisna sözleşme sureti ve istenilen bilgi belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … Belediye Başkanlığı’na 21/06/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … ilçesi, … Mahallesi …. Sokak No: … adresinde yapılan çalışma ile ilgili olarak davalı şirket yada başka şirketler tarafından izin alınıp alınmadığı sorulmuş cevabi yazının dosya içerisinde mevcut olduğu görülmüştür.
… Başkanlığı’na yazılan yazıya ise, dava konusu olay yerinde 30/05/2018-14/06/2018 tarihinde … Genel Müdürlüğü’ne altyapı kazı ruhsatı verildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özetle;
“Davacı … tarafı, 21.06.2018 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, ….Sokak No: … adresinde enerji dağıtım alt yapılarında oluşan hasarın, davalı … Genel Müdürlüğü tarafından bu noktalarda yürütülen kazı çalışmalarından dolayı oluştuğunu öne sürmekte ve bu sebeple arızaların giderilmesi için harcanan masrafların davalı tarafından ödenmesini talep etmektedir.Davalı … Genel Müdürlüğü tarafı ise, davacı tarafın enerji altyapısında hasar oluştuğunu belirttiği adreste “… İnş.san.dış Tic. A.ş. + … İnş. Gıda Turzm.san.tic.ltd.şti” tarafından “2016 yılı … İlçe Sınırları İçerisinde … Bakım ve Onarım İşi” kapsamında çalışma yapıldığını, adavacı tarafın enerji dağıtım tesislerine verilen zarar bu çalışmalar sırasında meydana gelmişse kendilerinin değil bu çalışmayı yapan Yüklenici firmanın sorumlu olduğunu öne sürmektedir,Ayrıca davalı … Genel Müdürlüğü tarafı, davacı tarafın yer altı elektrik sistemlerinin projeye ve yapı tekniğine uygun olarak döşenip döşenmediğinin araştırılması gerektiğini belirtmiştir. … Koordinasyon Müdürlüğü tarafından Mahkemeye gönderilen yazıya göre, dava konusu çalışma yapılan adreste … Genel Müdürlüğü tarafından alınan bir altyapı kazı ruhsatı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda sorumluluk durumu açısından değerlendirme yapmak gerekirse; …’ nin ilgili biriminden alınan bilgiye göre söz konusu adreste … Genel Müdürlüğü tarafından alt yapı kazı çalışması yapmak üzere ruhsat alındığı anlaşılmaktadır.Davalı … Genel Müdürlüğü tarafı, davacı …’ ın elektrik tesislerine zarar verildiği belirtilen adreste kendileri tarafından çalışma yapılmadığını İçmesuyu ve … işinin sözleşme ile verildiği … İnş. San. Ve Dış Tic. A.ş.- … San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından çalışma yapıldığını, bahse konu hasarın da bu çalışma sırasında meydana geldiğini kabul ve beyan ettiği, Dolayısıyla, davacı … tarafının ilgili adreste enerji dağıtım alt yapısında oluşan hasarın davalı … tarafından su ile ilgili işlerin yürütülmek üzere ihale ile verildiği dava dışı … TİC. A.Ş.- … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İŞ ORTAKLIĞI’ tarafından su tesisatında gerçekleştirilen çalışması sırasında meydana geldiği ve sorumlu oldukları,Davalı … tarafı, davacı …’ın elektrik tesislerine verilen zarardan … ve DIŞ TİC. A.Ş.- … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İŞ tarafından çalışma yapıldığı ve meydana gelen hasarın da aralarındaki sözleşme gereği bu şirket tarafından karşılanması gerektiğini ve oluşan hasarın tazmini konusunda kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini öne sürmüştür.
Dava dosyasında, … Genel Müdürlüğü ile dava konusu hasarlara yol açan kazı çalışmalarının muhatabı olarak gösterdiği … ve DIŞ TİC. A.Ş.- … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İŞ ORTAKLIĞI ile aralarında yapmış oldukları ihale edilen işin şartlarını, ayrıntılarını gösteren sözleşmelere göre davalı … Genel Müdürlüğü’ nün İşveren/İşsahibi/Kontrollük/İdare olarak tanımlandığı … İNŞ. SAN. ve DIŞ TİC. A.Ş.- … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İŞ ORTAKLIĞI tarafının ise su ile ilgili işleri yapmak üzere yüklenici olarak yetkilendirildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede yüklenicinin uyması gereken şartlar açıklanmış, yüklenicinin çalışma sahasında bulundurması gereken malzemelerin, makinelerin ve çalışanların görev ve nitelikleri sayılmış, aksi durumda uygulanacak para cezalan hüküm altına alınmıştır.
Davacı … tarafından hasara ilişkin sunulan belgelere göre; hasar gören yer altı elektrik kablosu 0,4 kV gerilim değerinde olduğu için, elektrik dağıtım kablosunun yeryüzünden 40 ile 50 cm aralığında derinliğe döşenmiş olmasının gerektiği anlaşılmaktadır. Buradan hareketle; 40-50 cm derinliğin, olağan bir kazı çalışmasında erişilebilir bir derinlik olması sebebiyle, kazı yapılacak noktada 0,4 kV elektrik dağıtım kablolarının bulunması halinde kazı çalışmasında yüksek olasılıkla zarar görmesi beklenmelidir. Bu halde elektrik yer altı tesisinin olduğu noktada kazı yapılmaması gerekmektedir.Dolayısıyla davacı …’ a ait yer altı elektrik kablo güzergahında kazı yapılması halinde her durumda elektrik kablolarının büyük olasılıkla hasar göreceğinin anlaşılması sebebiyle, davalı … Genel Müdürlüğü tarafının davacının elektrik kablolarının projeye ve yapı tekniğine uygun şekilde döşenmesi halinde hasar görmeyeceği anlamına gelen itirazlarının bir karşılığının olmadığı değerlendirilmiştir.Dava konusu elektrik tesislerinde meydana gelen hasarların oluşmasında sorumluluğun asıl işveren olarak … Genel Müdürlüğünde olduğu tespitinden sonra şimdi meydana gelen hasarlara ilişkin davacı … tarafının onarım bedeli olarak çıkarttığı tutarlar üzerinde duralım.
Davacı … tarafından sunulan bilgi ve belgelere göre; ilgili adreste meydana gelen hasarın onarımı için aşağıdaki çizelgede belirtilen kalemlerde harcama yapılmıştır.
Bu çizelgeye göre; elektrik tesislerinde meydana gelen hasarların giderilmesi için malzeme, onarım işini yapan teknik personel ve bu personelin ulaşımı için kullanılan araçların ayrı ayrı birim fiyatları verilmiş ve kullanılan süre ve miktar üzerinden toplam tutarlar hesaplanmıştır.
Davacı … tarafından, bu faturada verilen harcama kalemlerinin birim fiyatlarının hangi kriterlere göre belirlendiğini gösterecek bir bilgi belge veya birim fiyat çizelgesi paylaşılmamıştır.Dosyada bulunan ” … Elektrik Dağıtım Tesislerinde Yeraltı AOB İşlemleri Hizmet Alım Sözleşmesi” bu konuda fikir vermektedir. Bu sözleşmeye göre, hasarın meydana geldiği alanda arıza giderme, bakım-onarım ve yeni tesis vb. işleri yürütmek üzere … ADİ ORTAKLIĞI ‘ nın sözleşme ile çalışma yapmak üzere yetkilendirildiği ve meydana gelen hasarın bu sözleşme gereği ilgili ortaklık tarafından onarıldığı anlaşılmaktadır. Dava dosyasında bulunmamakla birlikte bu tip hizmet alımı sözleşmelerinin eki olan teknik şartname veya birim fiyat teklif cetvelinde hizmet alımı yapılacak işe ilişkin çalışacak personelin özellikleri ile birlikte kullanılacak ekipmanın özellikleri ve gider kaleminin tipine göre birim ve/veya birim saat ücretleri verilmektedir…. tarafından hasarın giderilmesine ilişkin verilen harcama kalemleri incelendiğinde malzeme kalemlerinin kablo ve kablo ek yerlerini korumak için kullanılan muflar olduğu, bu malzemelerin birim fiyatlarının doğru ve geçerli fiyat bilgisini gösterdiği anlaşılmaktadır. Diğer harcama kalemlerinin arızaların giderilmesi için çalışan teknik personel ve bu personelin ulaşımında kullanılan araçlar İle enerji kesintisinden kaynaklanan elektrik satışına ilişkin kayıp bedeller olduğu anlaşılmaktadır. Bu harcama kalemlerindeki birim fiyatlarının ve kullanıldığı belirtilen sürelerin doğru ve geçerli olarak belirlenmiş personel ve araç gereç birim fiyatlarını gösterdiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davacı … tarafından 21.06.2018 tarihinde ilgili adreste meydana gelen yer altı elektrik kablo arızasının giderilmesi için yapılan onarıma karşılık olarak çıkarılan 6.509,13-TL’ lik fatura tutarının doğru ve geçerli tutar olduğu sonucuna varılmaktadır…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 01/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkiş raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili ise 01/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
6098 sayılı T.B.K’nun 49. Maddesine göre “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğreti de Hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları eylem hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylenden bir zararın doğması, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu unsurların varlığı halinde zarar veren zarara uğrayan kişi ya da kişilerin zararlarını karşılamak durumundadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; 21.06.2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, ….Sokak No: … adresinde yapılan çalışma nedeniyle davacı şirketin alt yapısına dahil olan kablo ve tesisatların davalı … tarafından hasara uğratıldığı, her ne kadar davalı …, cevap dilekçesinde işin yüklenicilere yaptırdığını, yüklenicilerle imzalanan sözleşme gereğince her türlü zarar ve ziyandan yüklenicilerin sorumlu olduğunu bildirmişse de; hasara sebebiyet veren yüklenicisinin “… İnş. San. Ve Dış Tic. A.ş.- … San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” olarak beyan edildiği, davalı …’ nin su ile ilgili altyapı bakım ve onarım işlerinin yürütülmesi için ihale ile dava dışı ” … Tic. A.Ş.- … San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” nı çalışma yapmak üzere sözleşme ile yetkilendirdiği, aralarındaki sözleşmelerin davalı … ile sözleşme ile yetkilendirdiği bu şirketler arasında bağlayıcı olması gerektiği ve davalı … Genel Müdürlüğü’nün kuruluş Yönetmeliğinin ilgi hükümlerinde geçen asli görev tanımı gereği başvurulması gereken asıl sorumlu olduğu hususunda mahkememize tam kanaat gelmiştir.
Eser sözleşmelerinde kural olarak, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi bulunmamakta, yüklenici iş sahibinden bağımsız olarak üstlendiği işi sözleşme koşullarına uygun olarak tamamlayıp teslim etmeyi üstlenmektedir. Bu özellik dikkate alındığında bağımlılık ilişkisi, bir başka deyişle iş sahibinin adam çalıştıran sıfatı bulunmadığından eser sözleşmelerinin yerine getirilmesi ve işin yapımı sırasında yüklenicinin üçüncü kişilere zarar vermesi halinde iş sahibinin zarardan sorumlu tutulamayacağı kabul edilmektedir. Ancak bu kesin bir kural değildir. İş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması halinde, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin Borçlar Kanunu’nun 66. maddesi gereğince “adam çalıştıran” sıfatıyla zarardan sorumlu tutulması gerektiği ve sorumluluk türünün de aynı Kanunun 61.maddesi hükmü uyarınca müteselsil (zincirleme) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur. Davalı … ile diğer davalı Bakır İnş.şirketi arasında imzalanan sözleşmelerin 22. maddesi hükmünde ise iş sahibi olan davalı … Genel Müdürlüğü’ne sözleşme süresi içinde, sözleşme konusuna giren işleri kontrol, denetleme ve yükleniciye talimat verme yetkisi tanınmıştır. Bu olgu dikkate alındığında davalı iş sahibinin işin yapımı sırasında yüklenici ve alt yüklenicileri tarafından üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı zincirleme (müteselsil) olarak sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerekir. Sözleşmenin bunun aksine hükümleri sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiyi ve işin yapımı sırasında verilecek zararları en son kimin üstleneceğini düzenlemektedir. İç ilişkiyi düzenleyen bu hükümlerin zarar gören üçüncü kişilere karşı öne sürülmesi mümkün değildir (benzer yönde Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin 19.09.2012 tarih ve 2012/1181-6161 sayılı içtihadı). Bu nedenlerle davalı … zarardan sorumludur.
Ayrıca davalı …, zararın meydana geldiği kısımda kendi çalışmalarının olmadığını iddia etmişse de, cevabında zararın dava dışı yüklenici şirket tarafından meydana getirildiğini savunduğu, sunulan belgelerden söz konusu yerlerde …’nin diğer davalı şirketle yaptığı anlaşma çerçevesinde yapılan çalışmalardan dolayı hasarın meydana geldiği anlaşıldığından bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir.
Mahkememizce Elektirik Mühendisinden alınan teknik bilirkişi raporuyla; davacı … tarafından sunulan harcama kalemlerine göre; kazı çalışmalarından kaynaklandığı belirtilen hasarların onarımı için kullanılan malzeme kalemlerinin kablo ve kablo ek yerlerini korumak için kullanılan muflar olduğu, bu malzemelerin kullanıldığı belirtilen miktarlarının söz konusu hasarın onarımında kullanılabilecek yeterli ve doğru miktarlar olduğu ve verilen birim fiyatlarının doğru ve geçerli fiyat bilgisini gösterdiği, diğer harcama kalemlerinin arızaların giderilmesi için çalışan teknik personel ve bu personelin ulaşımında kullanılan araçlar olduğu ve bu birim fiyatlarının ve kullanıldığı belirtilen sürelerin doğru ve geçerli olarak belirlenmiş personel ve araç gereç fiyatlarını gösterdiği tespit edilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı … çalışanlarının tedbirsiz ve dikkatsiz çalışmalarının etken olduğu, kaldı ki yapılan iş yüklenici tarafından gerçekleşmiş olsa dahi yerleşmiş Yargıtay içtihatları uyarınca davacının uğramış oduğu zarar sebebiyle davalının adam çalıştıran gibi sorumlu olduğu, davacı … tarafının 21/06/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, ….Sokak No: … adresinde meydana gelen yer altı elektrik kablo arızalarının giderilmesi için yapılan onarımlara karşılık olarak çıkarılan 6.509,13.-TL fatura tutarının doğru ve geçerli tutar olduğu, bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla;ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.509,13.-TL asıl alacak, 80,25 -TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.589,38. -TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz üzerinden devamına, asıl alacak likit olmayıp alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından ise; alacağın likit olmadığı ve davalı tarafından da belirlenebilir olmadığı için icra inkar tazminatı şartları oluşmadığı için reddi gerekir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 28/02/2020 tarihli 24 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek ara buluculuk ilk oturumuna katılarak anlaşamadıkları ve mahkememizce verilen kısmen kabul kısmen red kararı gözetilerek red ve kabul oranına göre taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile
-Takibin 6.509,13.-TL asıl alacak, 80,25.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.589,38.-TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz üzerinden devamına,
-Asıl alacak likit olmayıp alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-450,12.-TL harcın peşin alınan 115,22-TL harcın (33,73.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 334,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 157,29.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 97,00-TL , bir bilirkişi ücreti 800,00.-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.074,40-TL yargılama giderinin red ve kabule göre taktiren 1.042,16.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin 1.280,40-TL’sinin davalıdan 39,60-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır