Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2021/439 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/21 Esas
KARAR NO : 2021/439 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 25/10/2011 tarihli Periyodik Bakım ve Arıza -Onarım Sözleşmesi akdedildiği, iş bu sözleşme uyarınca davacı tarafından Jungheinrich marka Forklift ve/veya istif makinalarının periyodik bakımlarını yapmak ve ihtiyaç halinde işverenin talebi doğrultusunda arıza, onarım ve yedek parça temininden sorumludur şeklinde belirtildiği, davacı taraf ile davalı arasında akdedilmiş olan periyodik bakım ve arıza-onarım sözleşmesinin ücret ödeme şekli, gecikme cezası başlıklı kısmında bahsediliği, davacı şirketin uyarılarına rağmen borcun ödenmesi sonucunda alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası ile cari hesap ve fatura alacağından kaynaklanan ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirket borca ve yetkiye itiraz edere takip durduğu, davalının … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özet olarak, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı huzurda açılan davaya sunulan sevk irsaliyeleri incelendiğinde kiminin imzasız, kiminin ise kaşesiz kim tarafından imza atıldığı belli olmayan irsaliyeler olduğunun açıkça görüldüğü, 30/03/2017 tarihli sevk irsaliyesi incelendiğinde davalı şirkete ait bir imza bulunmadığı, 18/09/2017 tarihli sevk irsaliyesinin ise davalı şirkete ait kaşe olmaksızın kimin tarafından imza atıldığı belli olmayan irsaliye olduğu ve 09/10/2015 tarihli sevk irsaliyesinde de davalı şirkete ait bir imza ve kaşenin bulunmadığı, davacı vermediği hizmete ilişkin fatura ve sevk irsaliyesi oluşturarak hasız aşacak tahsil etme uğraşında olduğu, davanın reddine kötü niyetli davacı hakkında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, taraflar arasındaki ticari hizmetten kaynaklı fatura alacağının doğup doğmadığı, sevk irsaliyelerindeki imza ve kaşelerin davalı borçlu şirket yetkili ve çalışanlarına ait olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosya sureti , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 15.682,39 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın yetki itirazının HKM 17. Maddesi ve sözleşme yetkili yerin İstanbul Mahkemelerinin olarak belirlenmesinden dolayı reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir … tarafından verilen 30/11/2020 tarihli raporda özet olarak; davalı şirket tarafından inceleme anında defterlerin ibraz edilmediği, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında 25/10/2011 tarihli Periyodik Bakım ve Arıza- Onarım Sözleşmesinin var olduğu, takip tarihi 08/02/2019 tarihi itibariyle toplam 15.682,35 TL alacak hesaplanmıştır. Yalnız takip talebinin 15.682,39TL olduğu, aradaki fark olan (15.682,39-15.682,35=0,04 TL’nin asıl alacak ve hesaplanan faizden kaynaklandığı, alacağın 12.894,68 TL asıl alacak ve 2.787,67 TL işlemiş gecikme cezası olarak toplam 15.682,35 TL olarak değerlendirmesinin sayın mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 03/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili 11/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizin 02/03/2021 tarihli duruşma celsesinin 1 nolu ara kararında Davalı tarafın beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut bilirkişiye dosya tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 20/04/2021 tarihli ek raporda özet olarak, sayın mahkemenin kararı doğrultusunda, dava dosyasına mübrez deliller üzerinde yapılan ve detayları yukarıda verilen inceleme ve değerlendirme sonunda, takdiri tamamen sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davalı … A.ş. Vekilinin kök rapora yapılan itirazlarında kök rapordaki kanaati değiştirecek herhangi bir maddi olguya rastlanmamış olduğunun anlaşıldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 06/05/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili 07/05/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Somut uyuşmazlıkta; davalı şirket geçerli bir mazereti olmaksızın ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı şirketin ticari defter kayıtları davalı aleyhine delil olarak HMK 222/5 uyarınca değerlendirilmiştir. Davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak 25.10.2011 tarihli Periyodik Bakım ve Arıza -Onarım Sözleşmesi var olduğu, davalı şirket tarafından 15/05/2017 tarihinde 2.000 TL ödeme yapılmasının bu tarihten önceki mal yada hizmetlerin alındığının bir göstergesi olduğu gibi, daha önceden ödeme yapılmamış olması nedeniyle bundan sonra verilecek olan mal ve hizmetlere karşılık da bu ödemenin yapıldığı ya da davacı tarafından şart koşulmuş olabileceğinin anlaşıldığı ve taraflar arasında ticari ilişkinin varolduğu, 09.10.2015 tarih ve … irsaliye nolu, ve 30.03.2017 tarih ve … irsaleye numaralı faturalarda sadece imzanın bulunmadığı ve diğer tüm faturalarda isim ve imzaların bulunduğu ve bu itibarla davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi ya da belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, icra takibine itiraz edilirken irsaliyeli faturalardaki teslim alan kısımlarındaki imzalara da herhangi bir itirazın olmadığı da anlaşılmıştır. Temerrüt faizinin incelenmesinde, somut olayda dava konusu alacağın sözleşmeye dayanması bu sözleşmeye istinaden ödeme zamanının açıkça öngörülmüş olması karşısında, davalı borçlunun temerrüdünün her bir fatura için faturada gösterilen son ödeme günü itibariyle gerçekleşmiş olduğunun ve temerrüt faizinin de bu husus dikkate alınarak her bir fatura için ayrı, ayrı işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 15.682,35 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak takip çıktısı miktar yönüyle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarakArabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… üzerinden … 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 23/09/2019 tarihli …sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.071,26 -TL harcın peşin alınan 189,41 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 881,85 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 189,41 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 85,00-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 900,00-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.047,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır