Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/205 E. 2021/466 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/205 Esas
KARAR NO : 2021/466
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 28/04/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından 07/07/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No:… adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gerekli dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirket enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen hasar ve enerji kesintisinin davacı şirket yüklenici şirketi tarafından giderildiği, bu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsil edilmesi amacıyla KDV dahil toplam 2.770,21-TL borcun davalı yana tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 2.770,21-TL hasar bedeli ile 109,29-TL İşlemiş faizi olmak üzere toplam 2.879,50-TL’ nin tahsili amacıyla …. icra Müdürlüğünün 2018 / … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalının borca ve ferilerine itiraz edip takibin durmasını talep ettiğini, bu itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu alacağın dayanağının hasar bedeli olduğu belirtilmiş ve davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … Genel Müdürlüğünün ilgili biriminden gelen yazıya göre; ilgili adres ve tarihte “…” iş emriyle “2017 Yılı …Başkanlığı içmesuyu ve … İşi(3)” nin yüklenicisi “… İnş. San. Tic. A.ş. + … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” firmasına … adlı aboneye ait “Rabıt Bağlantısı” işi yaptırıldığını, fakat bu işlem yapılırken iddia edildiği gibi herhangi bir altyapıya zarar verilip verilmediğiyle alakalı bir bilginin mevcut olmadığını, dava konusu hasarın yüklenici firma tarafından verilmiş olması halinde de idare elemanlarınca değil, yüklenici firma çalışanları tarafından çalışma yapılmış olması nedeniyle yine kendilerine husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yapım işleri Genel Şartnamesinin 9.maddesi gereği “İşyeri ve çevresindeki bölgede, yeterli güvenlik önlemi alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenici sorumludur” … Personelinin belirtilen adreste ve tarihte herhangi bir çalışması olmadığı gibi, iddia edilen hasarın dava dışı şirketlerin çalışması sırasında meydana geldiğinin iddia edilmesi halinde dahi İdarenin sorumlu kabul edilemeyeceğini, davacının dava dışı şirketlerin zarar verdiği hususunu ispat etmekle kalmayıp, dava dışı üçüncü kişiler ile idare arasında ilişki bulunup bulunmadığını da kesin bir biçimde ispat etmek zorunda olduğunu, davacı …’ ın söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediği, bu nedenle zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’ nin “Kablolar” başlıklı 58. Maddesinin (e) bendine göre kablo tesisleri bulunan kuruluşların bunların yerini tam olarak işaretleyerek belediye ve mülki idare amirliklerine vermesi gerektiğini, idare aleyhine davacı şirket tarafından açılan bazı davalarda dinlenen tanıkların tesisatların olması gereken derinlikte olmadığı, tesisatın haritalandırılmadığı, genelde yeterli derinlikte olmadığı aksine yüzeyde olduğu yönünde beyanları olduğunu belirtilmiş ve davanın husumetten reddine, davanın yüklenici firmalara ve iş ortaklığına ihbar edilmesine, yargılama masrafının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tamzinatı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, ….İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … A. Ş. tarafından davalı … aleyhine 2.879,50.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, … İnş. San. Ve Tic. A.ş. Ve … İnş. Taah. San. Ve Ltd. Şti. ile aralarında imzalanan sözleşme ve kanalizasyon işleri teknik şartnamenin gönderildiği görülmüştür.
… Başkanlığı’na yazılan yazıya cevap verildiği, herhangi bir kazı iznine rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
… Başkanlığı’na yazılan yazıya ise, dava konusu olay yerinde 06/07/2018- 07/07/2018 tarihinde … Genel Müdürlüğü’ne altyapı kazı ruhsatı verildiğinin bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 12/10/2020 tarihli celsesinin 9 nolu ara kararı gereği davanın … İnş. San. Ve Tic. A.ş. Ve … İnş. Taah. San. Ve Ltd. Şti’ne ihbar edildiği görüldü.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özetle;
“Bu durumda sorumluluk durumu açısından değerlendirme yapmak gerekirse;Davalı … Genel Müdürlüğü tarafı, davacı …’ ın elektrik tesislerine zarar verildiği belirtilen adreste kendileri tarafından değil yüklenici tarafından çalışma yapıldığını belirtmiş, bu çalışma sırasında herhangi bir altyapıya hasar verilip verilmediğiyle alakalı bilgi olmadığını, hasar verilmişse bile bu hasardan aralarındaki sözleşme gereği çalışma yapan yüklenici firmanın sorumlu olacağını öne sürmüştür. … ‘ nin ilgili biriminden alınan bilgiye göre söz konusu adreste … Genel Müdürlüğü tarafından alt yapı kazı çalışması yapmak üzere ruhsat alındığı anlaşılmaktadır.Bu durumda; davacı … tarafının, enerji dağıtım alt yapısına zarar verildiğini belirttiği kazı çalışmasının yapıldığı adreste, … Genel Müdürlüğü tarafından alınan altyapı kazı ruhsatı ile yine davalı … tarafından su ile ilgili işlerin yürütülmek üzere ihale İle verildiği dava dışı “… San. Tic. A.ş. + … San. Ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” nın kazı çalışması yaptığı ve söz konusu hasarın da büyük olasılıkla bu kazı çalışması sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı … Genel Müdürlüğü tarafı; dava konusu hasara sözleşme ile su ile ilgili İşlerin yürütülmesi için verildiği “… San. Tic. A.ş. + … San. Ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” tarafından gerçekleştirilen kazı çalışması sebep olmuşsa bile aralarındaki sözleşme gereği bu şirketlerin sorumlu olduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini öne sürmektedir.Dava dosyasında, … Genel Müdürlüğü ile dava konusu hasarlara yol açan kazı çalışmalarının muhatabı olarak gösterdiği “… San. Tic. A.ş. + … Ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” ile aralarında yapmış oldukları ihale edilen işin şartlarını, ayrıntılarını gösteren Teknik Şartname ile Sözleşme bulunmaktadır. Kanalizasyon İşleri Teknik Şartnamesinde, bakım işleri sırasında idare olarak tanımlanan … Genel Müdürlüğü personelinin bu çalışmaya mutlaka eşlik edeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu çizelgeye göre; elektrik tesislerinde meydana gelen hasarların giderilmesi için malzeme, onarım işini yapan teknik personel ve bu personelin ulaşımı için kullanılan araçların ayrı ayrı birim fiyatları verilmiş ve kullanılan süre ve miktar üzerinden toplam tutarlar hesaplanmıştır.
Davacı … tarafından, bu faturada verilen harcama kalemlerinin birim fiyatlarının hangi kriterlere göre belirlendiğini gösterecek bir bilgi belge veya birim fiyat çizelgesi paylaşılmamıştır;
Dosyada bulunan “… Dağıtım Tesislerinde Yeraltı … İşlemleri Hizmet Alım Sözleşmesi” bu konuda fikir vermektedir. Bu sözleşmeye göre, hasarın meydana geldiği alanda arıza giderme, bakım-onarım ve yeni tesis vb. işleri yürütmek üzere … Adi Ortaklığı’ nın sözleşme ile çalışma yapmak üzere yetkilendirildiği ve meydana gelen hasarın bu sözleşme gereği ilgili ortaklık tarafından onarıldığı anlaşılmaktadır. Dava dosyasında bulunmamakla birlikte bu tip hizmet alımı sözleşmelerinin eki olan teknik şartname veya birim fiyat teklif cetvelinde hizmet alımı yapılacak işe ilişkin çalışacak personelin özellikleri ile birlikte kullanılacak ekipmanın özellikleri ve gider kaleminin tipine göre birim ve/veya birim saat ücretleri verilmektedir.
… tarafından hasarın giderilmesine ilişkin verilen harcama kalemleri incelendiğinde malzeme kalemlerinin kablo ve kablo ek yerlerini korumak için kullanılan muflar olduğu, bu malzemelerin birim fiyatlarının doğru ve geçerli fiyat bilgisini gösterdiği anlaşılmaktadır.
Diğer harcama kalemlerinin arızaların giderilmesi için çalışan teknik personel ve bu personelin ulaşımında kullanılan araçlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu harcama kalemlerindeki birim fiyatlarının ve kullanıldığı belirtilen sürelerin doğru ve geçerli olarak belirlenmiş personel ve araç gereç birim fiyatlarını gösterdiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davacı … tarafından 07.07.2018 tarihinde ilgili adreste meydana gelen yer altı elektrik kablo arızasının giderilmesi için yapılan onarıma karşılık olarak çıkarılan 2.770,21-TL’ lik fatura tutarının doğru ve geçerli tutar olduğu sonucuna varılmaktadır.
Şimdi dava konusu İcra takibi tarihinde borç tutarının ne olacağını hesaplayalım. Bunun için;
Davacı … tarafından davalı … tarafına borcun bildirildiği 03.10.2018 tarihli yazıdan borcun son ödeme tarihi olarak çıkarılabilecek olan 18.10.2018 tarihinden icra takip tarihi olan 14.12.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekmektedir.
Yasal faiz oranları her yıl 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 1 inci maddesi uyarınca belirlenen faiz oranlarıdır ve ilgili fatura son ödeme tarihlerine göre aşağıdaki tabloda verilmiştir…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 01/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkiş raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili ise 01/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
6098 sayılı T.B.K’nun 49. Maddesine göre “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğreti de hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları eylem hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylenden bir zararın doğması, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu unsurların varlığı halinde zarar veren zarara uğrayan kişi ya da kişilerin zararlarını karşılamak durumundadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; 07/07/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … ilçesi, … Mahallesi … Caddesi No: … adresinde yapılan çalışma nedeniyle davacı şirketin alt yapısına dahil olan kablo ve tesisatların davalı … tarafından hasara uğratıldığı, her ne kadar davalı …, cevap dilekçesinde işin yüklenicilere yaptırdığını, yüklenicilerle imzalanan sözleşme gereğince her türlü zarar ve ziyandan yüklenicilerin sorumlu olduğunu bildirmişse de; hasara sebebiyet veren yüklenicisinin “… İnş. San. Tic. A.ş. + … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” olarak beyan edildiği, davalı …’ nin su ile ilgili altyapı bakım ve onarım işlerinin yürütülmesi için ihale ile dava dışı “… İnş. San. Tic. A.ş. + … İnş. Taah. San. Ve Tic Ltd. Şti. İş Ortaklığı” nı çalışma yapmak üzere sözleşme ile yetkilendirdiği ve aralarındaki işin teknik ayrıntılarının belirlendiği teknik şartnameye göre de bakım onarım işlerinde … Genel Müdürlüğü personelinin mutlaka bulunacağının hüküm altına alınmış olması sebebiyle, … Genel Müdürlüğü ile ilgili iş ortaklığını oluşturan şirketler arasında asıl-alt işveren iş ilişkisi temelinde sözleşme ile iş ilişkisi kurulduğu, sözleşmelerin … Genel Müdürlüğü ile sözleşme ile yetkilendirdiği bu şirketler arasında bağlayıcı olduğu ve davalı … Genel Müdürlüğünün kuruluş Yönetmeliğinin ilgili hükümlerinde geçen asli görev tanımı gereği başvurulması gereken asıl sorumlu olduğu hususunda mahkememize tam kanaat gelmiştir.
Eser sözleşmelerinde kural olarak, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi bulunmamakta, yüklenici iş sahibinden bağımsız olarak üstlendiği işi sözleşme koşullarına uygun olarak tamamlayıp teslim etmeyi üstlenmektedir. Bu özellik dikkate alındığında bağımlılık ilişkisi, bir başka deyişle iş sahibinin adam çalıştıran sıfatı bulunmadığından eser sözleşmelerinin yerine getirilmesi ve işin yapımı sırasında yüklenicinin üçüncü kişilere zarar vermesi halinde iş sahibinin zarardan sorumlu tutulamayacağı kabul edilmektedir. Ancak bu kesin bir kural değildir. İş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması halinde, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin Borçlar Kanunu’nun 66. maddesi gereğince “adam çalıştıran” sıfatıyla zarardan sorumlu tutulması gerektiği ve sorumluluk türünün de aynı Kanunun 61.maddesi hükmü uyarınca müteselsil (zincirleme) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur. Davalı … ile diğer davalı Bakır İnş.şirketi arasında imzalanan sözleşmelerin 22. maddesi hükmünde ise iş sahibi olan davalı … Genel Müdürlüğü’ne sözleşme süresi içinde, sözleşme konusuna giren işleri kontrol, denetleme ve yükleniciye talimat verme yetkisi tanınmıştır. Bu olgu dikkate alındığında davalı iş sahibinin işin yapımı sırasında yüklenici ve alt yüklenicileri tarafından üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı zincirleme (müteselsil) olarak sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerekir. Sözleşmenin bunun aksine hükümleri sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiyi ve işin yapımı sırasında verilecek zararları en son kimin üstleneceğini düzenlemektedir. İç ilişkiyi düzenleyen bu hükümlerin zarar gören üçüncü kişilere karşı öne sürülmesi mümkün değildir (benzer yönde Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin 19.09.2012 tarih ve 2012/1181-6161 sayılı içtihadı). Bu nedenlerle davalı … zarardan sorumludur.
Ayrıca davalı …, zararın meydana geldiği kısımda kendi çalışmalarının olmadığını iddia etmişse de, cevabında zararın dava dışı yüklenici şirket tarafından meydana getirildiğini savunduğu, sunulan belgelerden söz konusu yerlerde …’nin diğer davalı şirketle yaptığı anlaşma çerçevesinde yapılan çalışmalardan dolayı hasarın meydana geldiği anlaşıldığından bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir.
Mahkememizce Elektirik Mühendisinden alınan teknik bilirkişi raporuyla; davacı … tarafından sunulan harcama kalemlerine göre; kazı çalışmalarından kaynaklandığı belirtilen hasarların onarımı için kullanılan malzeme kalemlerinin kablo ve kablo ek yerlerini korumak için kullanılan muflar olduğu, bu malzemelerin kullanıldığı belirtilen miktarlarının söz konusu hasarın onarımında kullanılabilecek yeterli ve doğru miktarlar olduğu ve verilen birim fiyatlarının doğru ve geçerli fiyat bilgisini gösterdiği, diğer harcama kalemlerinin arızaların giderilmesi için çalışan teknik personel ve bu personelin ulaşımında kullanılan araçlar olduğu ve bu birim fiyatlarının ve kullanıldığı belirtilen sürelerin doğru ve geçerli olarak belirlenmiş personel ve araç gereç fiyatlarını gösterdiği tespit edilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı … çalışanlarının tedbirsiz ve dikkatsiz çalışmalarının etken olduğu, kaldı ki yapılan iş yüklenici tarafından gerçekleşmiş olsa dahi yerleşmiş Yargıtay içtihatları uyarınca davacının uğramış oduğu zarar sebebiyle davalının adam çalıştıran gibi sorumlu olduğu, davacı … tarafının 07/07/2018 tarihinde … ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi No: … adresinde meydana gelen yer altı elektrik kablo arızalarının giderilmesi için yapılan onarımlara karşılık olarak çıkarılan 2.770,21-TL fatura tutarının doğru ve geçerli tutar olduğu, bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 2.770,21.-TL asıl alacak, 32,10 -TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.802,31. -TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından ise; alacağın likit olmadığı ve davalı tarafından da belirlenebilir olmadığı için icra inkar tazminatı şartları oluşmadığı için reddi gerekir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/ …
sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 28/02/2020 tarihli 24 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek arabuluculuk ilk oturumuna katılarak anlaşamadıkları ve mahkememizce verilen kısmen kabul kısmen red kararı gözetilerek red ve kabul oranına göre taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN iptali ile
-Takibin 2.770,21.-TL asıl alacak, 32,10.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.802,31.-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz üzerinden takibin devamına,
-Asıl alacak likit olmayıp alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-191,42.-TL harcın peşin alınan 68,80-TL harcın (14,40.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 122,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- 2.802,31 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kısmi red nedeniyle 77,19 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 122,00-TL , bir bilirkişi ücreti 800,00-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80.-TL vekalet harcı, 68,80.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.053,00.-TL yargılama giderinin red ve kabule göre taktiren 1.021,42.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin 1.280,00-TL’sinin davalıdan 39,60-TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır