Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2023/192 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/532 Esas
KARAR NO : 2023/114
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması yargılaması neticesinde;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve davalının kardeşi … … yaklaşık 25 yıllık evli Eşinin şeker hastası olması ve yanısıra aşırı agresif ve şiddet yanlılığı nedeniyle müvekkili onu her zaman idare etmeye çalıştığını, ancak eşi ve ailesi her zaman müvekkilin eşini dayanamayarak bırakabileceğini düşünerek devamlı olarak mvekkil üzerine baskı kurmaya çalıştığını, zira müvekkilin eşi dayanılması zor biri olup ailesi ona bakacak birini elde tutmaya çalıştığını, müvekkilinin eşi … bu agresif tutumu nedeniyle zaman zaman müvekkile karşı fiziki şiddete varan eylemleri olduğunu bunalan boğulan müvekkili bu nedenle biraz ailesinin yanına nefes almak için gittiğini, 2005 yılında müvekkilinin eşi … oturdukları … de ki evin çocukları için uygun olmadığını babasının Etiler deki evini kendilerine satmak istediğini, senetler karşılığı çok uygun şekillerde ve çok ucuza vereceğini ancak müvekkilinin babasınıda kefil olarak istediğini belirtiğini bu teklife çok sevinen müvekkil eşi ile birlike babasının evine giderek, kayın babasının teklifini söylediğini, babası önce kefalet için olumlu bakması üzerine 15 adet boş senet düzenlediğini, babasınıda kefil olacağı için babasının ev adresini senetlere yazıp imzaladığını ancak baba yalnız kaldıkları esnada bu kefaleti yapamayacağını annesinin de rıza göstermediğini ancak senet ödemelerinde v.s.de yardımcı olabileceklerini belirtildiğini, bunun üzerine müvekkil hazırladığı senetleri yırtmak istediğinde eşi yırtmamasını, babasını kefaletsizde ikna edebileceğini belirtmesi üzerine evlerine döndüğünü ve müvekkili senetleri koyduğu çantasını dolaba koyduğunu, bilahare aradan bir kaçgün geçince eşine, babasının cevabını sormuş, eşi ise babasının yanaşmadığını belirtmesi üzerine müvekkil çantadaki senetleri yırtıp atmak için dolaptaki çantaya bakmış senetlerin olmadığını görmüş,eşine senetleri sorduğunda eşi görmediğini söyleyince müvekkil eve hırsız girdiği düşüncesiyle polise gitmeye karar verdiğini ancak o zaman müvekkilin eşi ,senetleri kendisinin aldığını ve yırttığını zira babasının evi vermediğini söylediğini, eşine inanan müvekkili senetlerin yırtıldığı, imha edildiği düşüncesiyle olayı kendinde kapadığını, müşterek çocuk büyüyüp yani, artık müvekkile ihtiyaç kalmayınca ,08.10.2018 yılında müvekkil yine eşi tarafından evden kovulduğunu, tekrar babasının evine geldiğini, akabinde kendisine karşı boşanma davası açıldığını, 15.11.2018 tarihinde kendisine karşı icrai hacizler yapıldığını duyduğunu ve araştırmaları sonucu, eşinin kendisine ben alıp yırttım dediği senetleri yırtmadığını kardeşi üzerinden senedin doldurularak takibe sokulduğunun öğrendiğini ve neticeten huzurdaki iş bu dava ikame edildiğini, takip konusu senet müvekkilinin aldatarak imzalatıldığını ve rızası dışı gizlice alınarak tekraren yalan beyanla yırttım denerek bilahare 13 sene sonra takibe konulduğunu, senetlerin daha hazırlandığı anda bedelsiz olarak hazırlandığı, bilahare eşi … tarafından müvekkil tekrar kovulduğunda 08.10.2018 tarihinde evi terk ettiğini, davalı … ise bu senetlerden birini ağabeyi … aracılığı ile takibe koyduğunu ödeme emri kasıtlı olarak Ayşenin adresine gönderildiğini … eşinin 08.10.2018 de evi terk ettiğini bildiği halde 13.10.2018 de gelen ödeme emrini resmi makamlara karşı yalan beyan suçunu işleyerek eşinin işte olduğu beyanı ile tebliğ almış ve takibi kesinleştirerek davalı … üzerinden müvekkil ve yakınları aleyhine haciz işlemleri yaptırdığını, TCK kapsamında davalı … ve Turan haklarında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapıldığını, keza bu usulsüz işlemlere dahil olan Avukat hakkında da gerek İstanbul barosuna ve gerekse Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, keza diğer tüm senetlerinde iptali veya istirdadı için İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, müvekkilinin bu senetlerden dolayı hiçbir borç yükümlülüğünün olmadığı açık olduğunu takip konusu senetten dolayıda müvekkilin hiçbir borç yükümlülüğü bulunmadığını, bu senedin hile ile ve aldatarak ve rıza dışı müvekkilinden alındığı hususu tanık dahil her türlü delille ispat edileceğini, icra dosyasına sunulmuş olması gereken senedin incelenmesinde borcun sebebi olarak malen kaydının olduğunu, takibe konu olan senet incelendiğinde davalı … un doğrudan senet alacaklısı olduğu ciro bulunmadığı görüleceğini, yukarıdaki izahlarımızdan ve ispatlayacağımız üzere görüldüğü gibi esasen hiç olmamış bir uygun şartlarda ev alışı konuşması ile müvekkilin eşi tarafından müvekkile 15 adet senet imzalatıldığını hatta babasıda kefil yapılmak istenip bilahare davalı … tarafından bu senetler müvekkilin rızası dışı alınmış saklanmış ve mvekkil kandırılarak senetlerin yırtıldığı konusunda müvekkil ikna edildiğini ancak 13 sene sonra bu senetlerden birisi 120.000 TL doldurularak malen kaydı ile müvekkile karşı takip yapılmış ve yine davalıların hileli işlemlerine devamla takip kesinleştirilerek hacizler yapıldığını beyan ve gerekçelerle müvekkilinin iş bu takipten dolayı borçlu olmadığının tesbiti ile takibin tüm sonuçlarıyla iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından ileri sürülen olaylar tamamen dayanaksız ve gerçek dışı olduğunu, yapılacak yargılama, dinlenecek tanıklar ve sunulacak deliller ile bu husus ortaya çıkacağını müvekkilinin kardeşi ile evli olan davacı … 2016 yılında işlerinin yolunda gitmemesi sebebiyle piyasaya borcu olduğunu müvekkilin hali vakti yerinde olduğundan ötürü müvekkilinden yardım talep ettiğini, müvekkili buna istinaden kendisinden yardım talep ettiği 110.000 TL’yi elden davacıya verdiğini, bunun karşılığında ise davacı müvekkiline 110.000 TL bedelinde senedi verdiğini, müvekkilinin arada kardeşi olduğundan ötürü senedin vadesi geçtiği halde davacı taraftan talep etmediğini durumunun düzelmesini beklediğini, fakat davacı taraf müvekkilinden borç aldığı yetmezmiş gibi müvekkilin kız kardeşini ve çocuklarını hiç bir gerekçe olmaksızın terk ettiğini, bunun üzerine müvekkilimin kız kardeşi davacı tarafa boşanma davası açtığını, müvekkilinin alacağın tahsili noktasında yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kalması üzerine ise işbu davaya konu olan senedi işleme koyma zarureti hasıl olduğunu, takip konusu senetin davacı tarafı aldatılarak imzalatılmış olması gerçek dışı olduğunu, davacı her ne kadar müvekkil ile müvekkilin kız kardeşinin planlı bir şekilde hareket ettiklerini iddia etsede iddiaları hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu durumda dolabın içinden rahatlıkla bir hırsızın ulaşabileceği bir yerde açık şekilde imzalanmış senetlerin bulunması hayatın olağan akışına aykırı bir durum olup kurgulanmış bir senaryodan ibaret olduğunu, senetleri yırtmayarak saklamayı tercih etmesi ve bunun sonucunda müvekkilime ve kardeşine iftira atması tarafımızca da anlaşılamadığını, ayrıca belirtmek gerekir ki müvekkilinin kız kardeşi ile birlikte hareket ederek yapılan takibi kesinleştirdiğinden bahsetmişse de davacının şahsına yapılan tebligat, kişinin tebligata yarar mernis adresi olduğunu, bir diğer husus ise yazılan senaryolara ek olarak müvekkilim adına takip etmiş olduğum dava ve icra takiplerine şahsımıda dahil ederek usulsüz işlem yaptığımdan bahisle hakkımda suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin yararına her türlü dava ve icra takibi açmaya yetkiliyken şikayetçinin tarafıma yaptığı asılsız, mesnetsiz iddialar davacının senaryolarının devamı niteliğinde olduğunu beyan ve gerekçelerle davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Davacı vekilinin senet metnindeki imza ve yazının tarih incelemesine ilişkin ATK … İhtisas Dairesi’nin 28/09/2021 tarihli raporunda; İnceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğu,6.2. İnceleme konusu senette yer alan ” …, … Mah. … Sok. … APT NO … ” ibareleri ile …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu ibarelerin …’in eli ürünü olduğu, 6.3. İnceleme konusu senetteki diğer yazılar yazdırılmadığından değerlendirme yapılamadığı, 6.4. İnceleme konusu senette yer alan “…, … Mah. … Sok. … APT NO … ” ibareleri ve borçlu imzaları bir kalemle yazılmış ve atılmış olduğu, 6.5. İnceleme konusu senette ” 06.10.2016″ tarih yazısı farklı fiziki evsafta ikinci bir kalemle yazılmış olduğu,6.6. İnceleme konusu senetteki diğer yazılar farklı fiziki evsafta üçüncü bir kalemle yazılmış olduğu,6.7. İnceleme konusu senette kullanılan kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senette yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın kök rapor için Bilirkişi Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. … tarafından sunulan 18/04/2022 tarihli raporda; Belge üzerindeki yazıların çeşitli dalga boylarındaki optik inceleme sonuçları şekil-2 de gösterildiği üzere (siyah) mürekkepli adres satırındaki yazı ve yanındaki imzanın aynı renkte küre uçlu tükenmez kalemle oluşturuldukları, belgenin üst kısımlarındaki zorunlu kısımların (yazı ve rakamla miktar), tediye tarihi ve alacaklı ismi ile malen yazısının aynı renk ve çaplı kalem ile ve ayni elle yazılı olduğu, senedin katlanma yerlerindeki yazı mürekkebinin incelenmesinde; belgenin üst kısımlarındaki yazıların katlanma yerlerine denk düşen 2016 nın “2” rakamı … yazısının “n” harfi katlama kanalının içini yeniden dolduracak şekilde yazıldığı, bunun ise yazının katlanarak yıpranmış bir kağıdın üzerine yazıldığının delili olduğu, katlarmadan önce yazılmış ve katlanma yerine denk düşen adres satırındaki “… ” daki “O” ve “… ”daki “N” harflerinin yıpranma sonucu oluşan katlanma kanalına denk düşen mürekkeplerinin de yıpranarak dökülüp eksilmiş olduğu, bunun ise; yazının katlanmadan önce sağlam kağıdın üzerine yazıldığının delili olduğu, delillerin resimlenerek şekil-3 teki karelerde gösterildiği. yukarıda Şekil:4 te gösterildiği üzere toplam boya miktarı ve solma oranları dikkate alındığında alt kısımdaki (adres satırı ve imza) mürekkebin zamanla solmuş, üst kısım mürekkebinin boyasının göreceli olarak daha az solmuş veya solmamış olduğunun belirlendiği ve bu bulguların 3. maddedeki sonuçlarla uyum içinde olduğu ve boyalar arasındaki zaman farkını teyit etiği. tüm fiziksel ve kimyasal inceleme sonuçları dikkate alındığında; önceden isim ve adres yazılıp imzalanmış bir senedin katlanarak yıpranıp eskimesinden sonra zorunlu kısımlarının doldurulduğu” şeklinde görüşünü bildirmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/16555 Esas 2017/3437 Karar sayılı kararında “Davacı, dava dilekçesinde hem imza inkarında bulunmuş hem de imzanın kendisine ait olduğu kabul edilse bile davalının senetlerin “malen” kayıtlı ihdas nedenini talil edip, borç para verdiğini savunması karşısında somut olay bakımından ispat külfetinin davalıda olduğunu savunmuştur. Mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucunda senetlerdeki imzaların davacıya ait olduğu saptanmış ancak davacının talil iddiası üzerinde durulmamıştır. Davalı isticvap beyanında dava konusu senetlerin peyder pey verilen borç para karşılığı düzenlendiğini belirtmiş olduğuna göre “malen” kaydını taşıyan senetlerin ihdas nedeni talil etmiştir. Bu durumda somut olayda ispat külfeti davalıda olduğu halde mahkemece talil iddiası üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” belirtilmişitr.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacının eski eşi tarafından davacıya babasının bir evini kendilerine satmak istediğini ancak davacının babasının kefil olmasını istediğini, davacının da babasının kefil olacağını ve evin satın alınacağını düşünerek senetlerin borçlu kısmındaki isim ve adres yazılı yerlerinin davacı tarafından doldurularak imzalandığının, davacının eski eşi tarafından bedel ve vade kısımlarının davacının eski eşinin babasıyla doldurulacağı söylenerek boş bıraktırıldığının, davacının babasının kefil olmak istememesiyle evin satın alınamadığının, davacının düzenlediği senetleri evdeki dolaba koyduğunun, bir kaç gün sonra senetlerin davacı tarafından yerinde bulunamadığının eski eşi tarafından davacıya senetleri yırttığının ve attığının söylendiğinin, davacı ile eski eşi boşanma aşamasına gelince davacı tarafından imzalanan boş senetlerden davaya konu senedin doldurularak davacının kardeşi tarafından takibe konulduğunun, davacının davalıya senet düzenleyip vermediğinin, davacının davalıya borcunun bulunmadığının beyan edilerek bu davanın açıldığı, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde davacının davalının kardeşinin eşi olduğunun, davacının paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek borç para istediğinin, davalı tarafından davacıya 110.000 TL borç para verildiğinin, verilen borç para karşılığında davacı tarafından davaya konu senedin düzenlenerek verildiğinin, borcun davacı tarafından ödenmediğinin beyan edildiği, davaya konu bono şeklen incelendiğinde davacının keşidecisi, davalının lehtarı, düzenleme tarihinin 06/10/2016, vade tarihinin 14/10/2016 , bedelinin 110.000,00 TL olduğu, davaya konu bu bono nedeniyle davalı tarafından davacıya karşı … İcra dairesinin 2018/… esas sayılı icra dosyasında icra takibi başlatıldığı, senet üzerinde malen kaydının bulunduğu, bir mal karşılığında düzenlendiğinin belirtildiği, davacı tarafça senedin davacının eski eşinin babasından ev satın almak amacıyla yani bir mal karşılığında borçlu ismi, adresi ve imza kısımlarının davacı tarafından doldurularak düzenlendiği diğer kısımlarının davacının bilgisi ve rızasında dışında doldurularak düzenlendiği beyan edilmekle bu beyan ve iddia doğrultusunda davacı tarafça senedin ihdas nedeninde talil yapılmadığı, yukarıda belirtildiği üzere senette malen kaydı bulunduğu ancak davalı tarafça senedin verilen nakit borç para karşılığında düzenlenerek alındığının beyan edilerek senedin ihdas nedeninde talil yapıldığı, davalı tarafça talil yapıldığından davalının bu savunmasını ispat etmesi gerektiği, ispat yükünün davalıya geçtiği, hem senetteki miktar hem de senede karşı senetle ispat yükümlülüğü karşısında davalının savunmasını usulüne uygun yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davalı tarafça usulüne uygun yazılı delille ispat edilemediği ve davalının cevap dilekçesi incelendiğinde açık bir şekilde yemin deliline de dayanılmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davacının … İcra dairesinin 2018/… esas sayılı icra dosyasında ve bu icra dosyasına konu davacının keşideci davalının lehtar olduğu 06/10/2016 düzenleme 14/10/2016 vade tarihli, 110.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
-Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 8.861,29-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.215,32-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.645,96-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.049,30-TL ve tamamlama harcı 166,02 TL olmak üzere toplam 2.215,32-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 20.458,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili tarafından yapılan 28 adet posta-tebligat gideri toplamı 418,5‬0-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 1.000,00-TL, ATK faturası 1.800,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.259,6‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır