Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/203 E. 2020/276 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1063 Esas
KARAR NO : 2020/258 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı tarafın müvekkillerinden mont imalatı için talepte bulunduğunu, aralarındaki antlaşmaya uygun olarak müvekkillerinin montların imalatını yaparak davalıya teslim ettiğini, dava konusu mont imalatına bedel olarak 125.335,00 TL bedelli fatura gönderildiğini, davalı tarafın gönderilmiş olan fatura ve cari hesaptan kalan 2.263,84 TL borcun 90.000,00 TL’lik kısmını çeşitli tarihlerde ödediğini, bakiye 36.598,84 TL borcunu ise ödemediğini, davalının kalan borcunu ödememesi üzerine Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçlu tarafın iş bu takibe itiraz ettiğini, davalının haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ettiğini beyan ederek davalı yanın itirazının iptaline ve takibin davalının yapmış olduğu 2.034,34 TL ödeme düşüldükten sonra 34.565,50 TL üzerinden devamına, davalı yanın aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilleri şirketin …markası altında erkek hazır giyim ürünleri satan bir firma olduğunu, davacı firmya 10.10.2017 tarihinde imzalanan ” Hazır Alım Sözleşmesi” kapsamında tüm telif hakları müvekkilleri şirkete ait olmak üzere mont imalatı yaptırdığını her iki model montun adet ve termin tarihinin sözleşmenin parçası sayılan sipariş formunda 30.12.2017 olarak bildirildiğini, müvekkillerinin yaptığı iş itibari ile termin tarihinin son derece önemli olduğunu, ancak davacı tarafın sözleşmede belirtilen termin tarihine riayete edemediğini, dilekçe ekinde sundukları irsaliye faturasından da anlaşılabileceği gibi 2 ayı aşkın gecikmeli olarak 01.03.2018 tarihinde ve eksik olarak teslim ettiklerini, bu durumda müvekkillerinin sözleşmenin 3.13. Ve 3.14. Maddeleri gereğince doğan haklarını kullanarak söz konusu madde gereğince doğan tazminat ve cezai şartı davacı adına tahakkuk ettirip 06.07.2018 tarihli … nolu 34.564,50 TL bedelli faturayı düzenleyerek gönderdiğini, ayrıca davacı aleyhine … Bankası tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından müvekkilleri şirkete İİK 89/1 md. Göre gönderilen haciz ihbarnamesi gönderilmiş bu haciz ihbarnamesi gereğince davacı şirkete kalan bakiye borçları olan 2.034,34 TL nin de İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yatırıldığını, bu noktada davacı tarafça hiçbir nam altında borçlarını kalmadığını beyan ederek davanın reddi ile davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın;Taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklı fatura edilmiş malların geç teslim edilip edilmediği,cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı var ise miktarının ne kadar olduğu ve bakiye alacak hakkının olup olmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün uyap sisteminden celp edilen … Esas sayılı dosya sureti bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 36.598,84 .-TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir ve Tekstil Y. Mühendisi tarafından verilen 24/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; İncelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 24.07.2018 itibariyle davalı şirketten 36.598,84 TL alacağının bulunduğu, takipten sonra yapılan 2.034,34 TL miktarındaki ödemenin düşülmesi sonucunda 34.564,50 TL alacağının bulunduğu, incelenen davalı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 24.07.2018 itibariyle davacı şirkete 2.034,34 TL borcun bulunduğu ve takip tarihinden sonra icra dosyasına ödediği, davalı şirketin sözleşmesinin 3.14 maddesine göre davacı şirkete 06.07.2018 tarih … numaralı gecikmeden doğan tazminat açıklamalı 34.564,50 TL tutarında E-faturayı düzenlediği ve davalı şirket tarafından düzenlenen 06.07.2018 … numaralı faturanın davacı şirket ticari defter kayıtlarına bulunmadığı akdirinin sayın mahkeme takdiri içinde kaldığı yönündeki kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 34.564,50 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalanmış 10.10.2017 tarihli Hazır Alım Sözleşmesinin 3.13. Maddesi ; Satıcı satın alma formunda belirtilen adetleri teslim etmekle yükümlüdür. Siparişin satıcı tarafından yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi durumunda satıcı, teslim edilmeyen siparişlerin perakende satış fiyatı üzerinden hesap edilecek meblağı, …A.Ş.’nin uğrayacağı bilcümle zararların yanında ve buna ek olarak, cezai şart olarak …A.Ş.’ye talep tarihinden itibaren 7 gün içerisinde nakden ve defaten ödemeyi kabul,beyan ve taahhüt eder.(…)” ve 3.14 Maddesi: ” …A.Ş. İçin en önemli konu termin tarihidir.Satıcı bu sözleşmenin bir parçası olan üretim satın alma formundaki termin tarihinden sonraki teslimatlarında ürünlerin perakende satış bedeli üzerinden 10 günlük gecikme için %5, 15 günlük gecikme için %10 oranında gecikme cezası ödemeyi kabul eder. Satıcı 15 günü aşan gecikmelerde …A.Ş.’nin ürünleri teslim almayabileceğini ve gecikme nedeni ile teslim alınmayan ürünlerin perakende satış fiyatları üzerinden hesap edilecek meblağı …A.Ş.’nin uğrayacağı bilcümle içeresinde nakden ve defaten ödemeyi kabul,beyan ve taahhüt eder.(…)” hükümleri uyarınca somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davalı alıcı şirket tedarikçi satıcı davacı şirkete 10.10.2017 tarihli sipariş formu ile 717 adet hakim yaka 229 adet kapşonlu montları birim fiyatı 125,00’şer TL den 30.12.2017 tarihinde teslim edilmek üzere sipariş ettiği, davacı satıcı şirket tarafından 01.03.2018 tarih 521322 seri nolu 124.335,00 TL miktarlı fatura düzenlendiği, davalı alıcı şirket tarafından 06.03.2018 tarihinde 60.000,00 TL, 20.03.2018 tarihinde 10.000,00 TL, 30.05.2018 tarihinde 20.000,00 TL ödendiği taraf yevmiye defterlerinde sabit olduğu, davalı şirketin 06.07.2018 tarihli …numaralı, 34.564,50 TL miktarlı sözleşmenin 3.14 maddesine göre gecikmeden doğan tazminat açıklamalı e-fatura düzenlendiği ve bu faturanın davacı şirket kayıtlarına işlenmediği, davacı aleyhine …Bankası tarafından İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasından davalı şirkete İİK 89/1 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi uyarınca bakiye borcun 2.034,34 TL icra dosyasına ödendiği, davalı şirketin geç teslim nedeni ile tazminat açıklamalı fatura düzenlemesinden önce davacı şirkete yönelik herhangi bir talepte bulunduğuna dair dosyaya ibraz edilen bir delilin bulunmadığından ve ihtirazı kayıt ile malların teslim alındığını gösterir belge, bilgi olmadığından; termin tarihinden sonraki davacı şirketin düzenlediği faturadan sonra ödemelerin taraflar arasındaki cari hesap uyarınca devam ettiğinden ve 06.07.2018 tarihli … numaralı, 34.564,50 TL miktarlı tazminat açıklamalı faturanın davacının 01.03.2018 tarih …seri nolu 124.335,00 TL miktarlı düzenlediği faturadan çok sonraki tarihli olduğundan, TTK:23, TBK:117, 125/2 ve 223 maddeleri uyarınca davalının gecikmeli ve eksik teslim iddiaları karşısında süresinde davacı şirketi yöneltilmiş talebi bulunmadığından, TBK:212 maddesi uyarınca davalı alıcının devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararını hemen istemediği nitekim malları teslim aldığı ve bir müddet kısmı ödemeler yaptıktan sonra gecikmeden kaynaklı tazminat talebinde bulunmasından dolayı ve de davalının cezai şarta bağlı olarak kesmiş olduğu faturanın 10.10.2017 tarihli Hazır Alım Sözleşmesinin 3.14. Maddesine aykırı olduğu ayrıca TBK’nın 179/2 maddesi gereğince davalının ifayı kabul etmeden ve ifa kabulü sırasında uyuşmazlık konusu cezai şart talep etme hakkını saklı tuttuğuna dair bir çekince koymadığından ifaya eklenen cezai şart talep etme hakkı da kalmadığından davalının savunmalarına itibar edilmemiştir.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından davalı ticari defter kayıtlarına göre ne miktarda borcu olduğunu belirleyebilecek durumda olduğundan icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ ile;
Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 34.564,50 TL Asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faiz oranı üzerinden aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20’si oranındaki (6.913,00 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alınması gereken 590,28-TL harçtan peşin alınan 407,21 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 183,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.185,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 407,21-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 39,02 -TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.500,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.580,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır