Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/202 E. 2021/161 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/202 Esas
KARAR NO : 2021/161 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/04/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/08/2018 tarihinde dava dışı sigortalı … A.Ş.’ne ait iplik emtiasının Bursa’dan Slovakya’ya … A.Ş. sorumluluğunda Slovakya da yerleşik … isimli firmaya teslim edilmek üzere … plaka sayılı( yarı römork) araca 146 koli 19.226,81 kg brüt ağırlığındaki iplik emtiasının 70 palet olarak ambalajlanmak kaydıyla hasarsız olarak Bursa’dan yüklediğini, karayoluyla yapılan taşıma esnasında araç sürücüsünün hız sınırlarına uymaması nedeni ile araç içinde bulunan emtialar devrilerek darbeye maruz kaldıklarının ve hasara uğradıklarının araçtaki yükün teslimi sırasında anlaşıldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından … numaralı Nakliye Emtia Sigorta Poliçesi ile teminat altında olan emtialardaki hasarın tespiti için bağımsız eksper görevlendirildiğini ve hasarın 404,57 Euro olarak tespit edildiğini, bu bedelin müvekkili sigorta şirketi tarafından poliçe limitleri dahilinde dava dışı sigortalısına ödendiğini ve sigortalının tüm dava ve talep haklarının alınan ibraname ile temlik ve devir alındığını, bu bağlamda ödenmiş olan tazminat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmasından kaynaklı olduğu, TTK 875 kapsamında %100 kusurlu olduğunu, araç sürücüsünün seyir esnasında hız limitlerine uygun olarak hareket etmesi gerektiği, başlatılan icra takibine davalı tarafından 142,945 Euro ödeme yapıldığını, bu ödeme ile meydana gelen zarardan zorunlu olduklarını ikrar ettiklerini, ancak davalı firmanın icra takibine itiraz ederek takibi durduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla ,….İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olması nedeni ile %40’ından aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerini kabul etmenin mümkün olmadığını, çünkü hasarın oluşma nedeninin belli olmadığını aracın hızlı kullanıldığına daire bilgi belge ve doküman bulunmadığını, dava konusu hasarın yanlış yükleme nedeni ile meydana gelmiş olduğunu, yüklemenin devrilmenin engelleneceği şekilde yapılması gerektiği, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, hasarın sürücü hatası olsa dahi muhatabın alt taşıyıcı sürücüsü olması gerektiği, bu nedenle … A.Ş.’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte dosyaya ekte sundukları eksper raporunda da görüleceği üzere kendilerine rücu edilebilecek tutarın 142,945 Euro olarak belirtildiğini ve bu miktarında ödenmiş olduğunu bu ödemenin de iyi niyetle icra dosyasına yapılmış olduğunu kalan kısım için ise icra takibine itiraz ettiklerini, ekspertiz çalışmasının evrak üzerinden yapıldığını ve raporda da hasarın tam olarak itiraz ettiklerini , ekspertiz açıklanmadığını , bu nedenle yalnız rapora güvenerek karar verilemeyeceğini ayrıca davacı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen poliçenin de incelenmesi gerektiğini, ödenen hasara istinaden davacının halef olup olmadığının da tespitini talep ettiklerini, eksper raporunda tespit edilen rücu miktarının üzerinde bir talepte başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki Uyuşmazlığın konusunun; dava dışı sigortalı şirkete ait emtiaların 12/08/2018 tarihinde gerçekleşen kara yolu nakliyesinde taşıma sırasında mı yükleme sırasında mı hasarın oluştuğu, nakliye emtia sigorta poliçesi kapsamında rucü şartların oluşup oluşmadığı kusurun kimde olduğu, itirazın iptali ve icra inkar ile kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası sureti , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … Sigorta A.Ş. tarafından davalı … … A.Ş. aleyhine 422,80 Euro tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararı gereğince, dosyanın kusur oranı ve hasar miktarının belirlenmesi açısından (2 kişilik) sigortacılık alanında uzman nitelikli bilirkişisi ile beraber CMR alanında taşımacılık yönüyle uzman bilirkişi heyetine dosyasının verilerek rapor aldırılmasına, karar verilmiş olmakla bilirkişi heyeti tarafından verilen 16/10/2020 tarihli kök raporda; meydana gelen hasarın yükleme, ambalajlama ve istifleme/sabitleme kusurundan kaynaklandığı, kusur oranının müterafik ve eş değer kusurlu( %50-%50) kabul edilmesi gerektiği, hasarın uygun ambalajlama ve uygun istifleme yapılmamış olmasından kaynaklı olduğu ve CMR Konvensiyonu kapsamında değerlendirilmesi durumunda davalının SDR hesaplaması kapsamında( Talep edilen miktar SDR üst limiti altındadır) sovtaj değeri düşüldükten sonra tespiti yapılan 364,15 Euro tutarındaki gerçek zararın kadri marufunda bulunduğu,(%10 marj hariç) taşıyıcının %10 marj ilavesinden sorumlu olmayacağı yerleşik Yargıtay içtihatları gereğidir. Bu bağlamda hesaplama; 404,20 Euro gerecek talep edilen zarar üzerinden 40,05 Euro(%10 sovtaj) tenzili ile 364,15 Euro olarak hesaplanmalıdır,364,15 Euro %50 müterafık kusur sorumluluğunun kabulü ile davalı taşıyıcı firmanın iş bu meydana gelen zararın 182,08 Euroluk kısmından sorumlu olacağını, 142,94 Euro ödeme yapıldığını, davalı taşıyıcıdan (182,08 Euro-142,94) 39,14 Euro talep edilebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 26/10/2020 tarihinde bilirkişi raporuna karşı veyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur. Davacı vekili 27/10/2020 tarihinde bilirkişi raporuna karşı veyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda dosya bilirkişi heyetine ek rapor aldırılmak üzere tevdi edilmiş olup alınan ek raporda; Meydana gelen hasarın yükleme, ambalajlama ve istifleme/ sabitleme kusurundan kaynaklandığı, kusur oranının müterafik ve eşdeğer kusurlu (%50-%50 ) kabul edilmesi gerektiği, Hasarın uygun ambalajlama ve uygun istifleme yapılmamış olmasından kaynaklı olduğu, ve CMR Konvensiyonu kapsamında değerlendirilmesi durumunda davalının SDR hesaplaması kapsamında (Talep edilen miktar SDR üst limiti altındadır), sovtaj değeri düşüldükten sonra tespiti yapılan 364,15 EUR tutarındaki gerçek zararın kadri marufunda bulunduğu, (% 10 marj hariç) Alıcı firma tarafından 404,57 Euro tutarında talepte bulunulduğu, poliçe gereği % 10 marj ilavesi ile toplam hasarın 444.62 Euro olarak tespit edilmiştir. Ancak taşıyıcının % 10 marj ilavesinden sorumlu olmayacağı yerleşik Yargıtay içtihatları gereğidir. Bu bağlamda sovtaj dahil hasar tutan (% 10 marj ilavesiz) 404,57 Euro’dur. Bu bağlamda hesaplama; 404,57 Euro gerecek talep edilen zarar üzerinden 40,46 Euro (% 10 sovtaj) tenzili ile rücu edilebilecek tutar 364.11 Euro olarak hesaplanmalıdır. 364,11 Euro % 50 müterafık kusur sorumluluğunun kabulü ile davalı taşıyıcı firmanın işbu meydana gelen zararın 182,06 Euroluk kısmından sorumlu olacağını, 142,94 Euro ödeme yapıldığı, davalı taşıyıcıdan (182,06 Euro – 142,94 Euro) 39,12 Euro talep edilebileceği hesaplanmış olup, elbette takdir Yüce Mahkemenindir. Müterafık kusur durumunun bulunmadığının sayın mahkeme tarafından kabulü durumunda ise; 364,11 Euro talep edilebilecek tutar – 142,94 Euro ödenen tutar= 221,17 Euro talep edebileceği hesaplanmaktadır. (İcra takibine başlandıktan sonra işleyen faiz/ farklılık göstereceğinden 18,23 Euro hesaplamaya dahil edilmemiştir.) Ancak Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 07/01/2021 tarihinde bilirkişi raporuna karşı veyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur. Davacı vekili 07/01/2021 tarihinde bilirkişi raporuna karşı veyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Somut olayda davalı taşıyıcının, sevk aracına gönderen tarafından paletlere sabitlenip yüklenen emtianın mevcut güzergahta ve aracın mutat salınımı dikkate alındığında dorseye sabitlenmemesi ve yanlardan takozlarla desteklenmediğinde bizatihi bağ halatlarıyla basitlenmesinin yetersiz olacağını nezaret görevi esnasında basit bir değerlendirme ile öngörüp yükleme esnasında bu duruma karşı çıkıp göndereni uyarması gerektiği, netice alamamış olsa bile taşıma senedine bu yönde çekincesini CMR 8. VE 9. Maddeleri uyarınca şerh düşmesi gerektiğinden araç sürücüsünün yüke olan özen yükümlülüğünün ihlalinden doğan sorumluluğu TTK 879. maddesi uyarınca taşıyıcının kendi sorumluluğu gibi değerlendirildiğinden taşıyıcınında müterafik kusuru olduğu değerlendirilmiştir. Tarafların kusur sorumluluğunun hasarın meydana gelme şekli ve nedenleri değerlendirildiğinde eşit oranda zarara katlanmaları gerektiği sonucuna varılmıştır.
Hasara uğrayan emtianın brüt ağırlığının 188 kg olduğu, özel çekme hakkı sınırı 8,33 üzerinden toplam 1.566,04 SDR ye denk geldiği dava tarihi itibarıyla sdr kur değerinin 9,3845 TL olarak esas alındığında 14.695,71 TL Euro olarakta dava tarihinde kur üzerinden hesaplandığında 1.937 EURO olarak taşıyıcının üst sorumluluk limiti raporlanmıştır. Bu doğrultuda davacının talep ettiği hasar tazminatı sorumluluk limitinin altında kaldığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı şirket arasında 15.05.2018-15.05.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Nakliyat Abonman Sigorta poliçesi akdedildiği, nakliye emtia sigorta poliçesinin 31.08.2018 teklif ve yükleme tarihinde … numaralı poliçe ile davacı sigorta şirketi tarafından abonman poliçesine istinaden toplam 45.146,98 EURO + %10 ilave oran ile 49.661,67 Euro sigorta bedeli ile tanzim edildiği tespit edilmiştir. Eskpertiz raporunda alıcı firmanın 404,20 Euro talepte bulunulduğu %10 marj ilavesi sonucu toplam hasar tutarından sovtaj bedeli düşümü yapılarak 17.12.2018 tarihinde sigortalıya 404,57 Euro ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak nakliyat emtia sigorta poliçesine dahil edilmiş %10 marj oranı ilavesi gerçek zarar kalemine dahil değildir. Nitekim nakliyat sigortalarında %10 arttırım menfaati malın ithalatçının bu alışveriş sonundaki kar beklentisini ve diğer bazı görünmeyen masrafları ifade etmektedir. Bu doğrultu da 404,20 Euro talep edilen hasar miktarından 40,05 Euro sovtaj bedeli mahsup edilerek 364,15 Euro hasar tazminatından tarafların yarı oranındaki kusurluluk durumu gözetilerek davalı taşıyıcının söz konusu taşımadan kaynaklı sorumlu olduğu hasar miktarı toplamının 182,08 Euro olabileceği 142,94 Euro takip sonrası ödemede düşüldüğünde kalan bakiyenin 39,14 Euro olduğu değerlendirilmiştir. Takip sonrası kısmı ödeme yapıldığı davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiği yargılama giderleri ve vekalet ücretinin takip tarihi itibarıyla tespit edilen 182,08 Euro alacak üzerinden değerlendirmek gerekmiştir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle itirazın iptali ile takibin 39,12 Euro üzerinden ve ödeme tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile talepte bulunabileceği (09/09/2019 tarihinde 142,94 Euro miktarlı ödemenin icra infaz aşamasında dikkate alınmasına) alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından ise; alacağın likit olmadığı ve davalı tarafından da belirlenebilir olmadığı için icra inkar tazminatı şartları oluşmadığı için reddi gerekir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/22314 sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine kabul red oranında arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin bakiye 39,14 Euro üzerinden ve ödeme tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile DEVAMINA, (09/09/2019 tarihinde 142,94 Euro miktarlı ödemenin icra infaz aşamasında dikkate alınmasına)
İcra İnkar tazminat taleplerinin REDDİNE,
Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan arabuluculuk ücretinin kabul red oranı uyarınca 858,79 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan arabuluculuk ücretinin kabul red oranı uyarınca 461,21 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 1.377,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 739,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Yeterli miktarda karar ilam harcı alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 77,00 TL ile 2 Adet bilirkişi ücreti 1000 TL, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 -TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.139,20-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 741,16 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kesin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır