Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2022/280 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/193 Esas
KARAR NO : 2022/280 Karar

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyet alanlarından biri İstanbul Haramidere’de mukim …isimli AVM’de beyaz eşya satışı işi olduğunu, bunun yanı sıra tv/beyaz eşya elektronik gibi sıfır ürünlerinde toptan alım- satım işini yaptığını müvekkili şirketin beyaz eşya faaliyetlerinin gerektirdiği ihtiyaç sebebiyle 02/05/2018 tarihinde … Mah. … Sok. No:.. Esenyurt/İstanbul adresindeki taşınmazı ” depo ” olarak kullanmak üzere kiralandığını, kiralanan depoda müvekkili şirketin sıfır ve bir kısım ikinci el beyaz eşyaları muhafaza ettiğini, dava konusu hırsızlık hasarı da davalı şirket nezdinde sigortalı olan iş bu depoda 09/07/2018 tarihinde meydana geldiğini, 09/07/2018 tarihinde müvekkilinin deposunda hırsızlık hadisesi gerçekleşmiş ve bahsi geçen depodaki sıfır 75 adet … Marka(11 farklı model) televizyon çalındığını, çalınan emtianın değeri 299.249,99 TL olup, davalı … nezdinde tanzim edilmiş olan poliçe kapsamında müvekkilinin zararının giderilmesinin hukuki bir gereklilik olduğunu, … Emniyet Müdürlüğü… Polis Merkezi Amirliği olay yerine intikal ettiğini ve hırsızlık olayının gerçekleşmiş olduğunu ve polislerce raporlandığını, hırsızlık olayının gerçekleştiği depo, davalı şirket nezdinde İşyerim poliçesi ile sigortalı olup, hırsızlık hasarlarına karlı da poliçe teminatı mevcut olduğundan, hasarın davalı tarafa ihbar edildiğini, ve davalı şirket tarafından olaya tayin edilen eksper …( Galata Sigorta Eksperlik Hizmetleri) hasar mahalline hasar tarihinden bir gün sonra gelmiş ve resmi makamların raporlarını dahi dikkate almadan kendi dayanaksız, gerçek dışı ve hukuka aykırı görüşleri çerçevesinde hasarın tazmin edilmemesi gerektiğini raporladığını, davalı şirket ise bu …, 15/10/2018 tarihli (olaydan 3,5 ay sonra tanzim edilen) rapora istinaden müvekkili hasarını ödemediğinden iş bu davayı açma gereği hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne karar verilmesini, 299.449,99 TL( tvlerin bedeli+200,00 TL kepenk ücreti) nin hasar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, somut olayda riziko gerçek bir hırsızlık sonucu gerçekleşmemiş olup, her halükarda riziko ve hasarın poliçe teminatı içinde kaldığının ispat yükü davacı üzerinde bulunduğunu, diğer mal sigortalısı türlerinde olduğu gibi, hırsızlık sigortasında da kural olarak sigortalı” rizikonun gerçekleştiğini kanıtlamak” zorunda olduğunu, sigortacının yüklendiği riziko gerçekleşmeden ve sigorta ettirenin bu yönden bir zarara uğradığı belli olmadan, sigortacının tazminat ile sorumlu tutulması olanak dışında olduğunu, davacının talebine konu hırsızlık olayının gerçekleştiği mahalde ” kırma, delme, zorlama” bulgularına rastlanılmadığını, ayrıca dava konusu meskun mahalde tek seferde taşınabilecek mal miktarı belli olup rizikonun gerçekleştiği yerde davacının iddia ettiği 75 adet LCD televizyonun taşınmasına ilişkin herhangi bir bulguya da rastlanmadığını, davacının beyanlarının herhangi bir delille ispat edilmemesi nedeniyle, davacının iddia ettiği hırsızlık olayının şüpheli olduğu anlaşıldığını, iddia edilen riziko ve hasarın gerçek bir hırsızlık sonucu meydana geldiğinin( her halükarda) somut ve kabul edilebilir delillerle ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğunu, dava konusu olay bakımından meydana gelen zararın ispat yükü davacı tarafa ait olup, davacı taraf zararı mevcut delillerle ve poliçede öngörülen şekilde ispat edemediğini, davacının faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, işaret edilen düzenlemeler kapsamında, davacının dava konusu uyuşmazlıkla ilgisi bulunmayan faiz taleplerinin her halükarda yasal olmadığını belirttiklerini, açıklanan nedenlerle şüpheli hasar ve ayrıca Hırsızlık Sigortası Genel Şartları A.I maddesi uyarınca teminat dışı kalan zarara ilişkin haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, sigortalı iş yerinde çalınan malların sigorta kapsamında olup olmadığı kusurun kimde ve ne miktarda olduğu kusurun kimde olduğu, hasar miktarının ne kadar olduğu hususları noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, bilirkişi heyet ek ve kök raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın kök rapor için bilirkişiler …,…, …ve … tarafından sunulan 12/07/2021 tarihli raporda; davaya konu hırsızlık olayı sonucunda çalındığı belirtilen 75 adet 11 farklı model … televizyonun davacı tarafından sunulan faturadaki birim fiyatlarının, bu televizyonların fatura tarihindeki doğru ve gerçek piyasa birim fiyatlarını yansıttığı, hırsızlık olayının meydana geldiği depo girişinin iki kademeli olduğu, ilk kademede kepenk sistemi ile örtülü olduğu, ardından alüminyum kapı ile örtülü olduğunun görüldüğü, standart kepenklerin üzerine asma kilit sistemi kullanıldığı, asma kilitlerin de kullanım dışına getirilmesi hırsızlık olaylarında görülen en basit sistem olduğu, elektrikli kepenk (uzaktan kumanda ile açılan türler) sistemlerinde ise, elektrik kesintileri gibi acil durumlarda kepengin açılabilmesini sağlayabilmek için kepenk motorunun olduğu kısımda, demir bir çubuk kullanımı ile manuel olarak açılabilme imkânı sağlandığı, bu durumda kepenk üzerinde zorlama yapılmadan kepenk açılabildiği, olay mahallinin ıssız ve caydırıcı bir tedbirin olmaması göz önüne alındığında kepengin metal çubuk yardımıyla açılabilmesinin mümkün olduğu, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından yapılan inceleme ve fotoğraflamalarda, kepengin açıldıktan sonra ikinci kademe olan alüminyum kapının zorlanmış olduğu, kilit bölgesinin hasarlı olduğunun görüldüğü, alüminyum kapı veya pencerelerin, ucu sivri veya yassı sert cisimlerle kilit bölgesinin zorlanması sonucu rahatlıkla açılabildiğinin bilindiği, nitekim olay yeri inceleme ekiplerinin çekmiş olduğu resimlerde zorlama izlerinin net bir şekilde görüldüğü, hırsızlık konusuna tabi deponun sokak arasında olması, bölgede güvenlik kamerasının olmaması, hırsızlığın gerçekleştiğine dair tek verinin kepengin açılarak alüminyum kapının zorlanması olduğunun raporlandığı, bu bağlamda yapılan değerlendirmede; yüklü miktarda beyaz eşyanın depolanması amacıyla kiralanan bir iş yerinde azami olarak kamera sistemi, alarm sistemi, alarm izleme merkezine bağlı sistem, bekçi gibi ek güvenlik tedbirlerinin en az bir tanesinin bulundurulmasının gerekli olduğu, son olarak olay yeri ve çevresindeki şartlar göz önüne alındığında, beyaz eşya deposu olarak kullanılacak bir bölgede, Davacı … Ltd. Şti” nin ilk aşamada ek güvenlik tedbirlerini (alarm, kamera vs.) aldıktan sonra, (olası bir hırsızlık olayının maddi olarak kanıtlanabilmesini sağlamak veya önlemek amacıyla) sigortalı değilmiş gibi tedbir alma yükümlülüğünün tam olarak yerine getirilmediği, mal sigortası kapsamına giren yangın ve hırsızlık sigorta poliçe tanzimlerinde iyi niyet prensipleri çerçevesinde sigortalının beyanı esas alınarak poliçe tanzimi yapılır. Hasar meydana geldiğinde ticari işletmelerde özellikle hırsızlık hasarlarında sigortalının ticari kayıtları ile mal varlığı ve uğradığı gerçek zararını ispatla yükümlü olduğu, poliçede hırsızlık klozu ile; “Sigortalı yerde Hırsızlık Sigortası Genel Şartları hükümlerinde tanımlanmış şekilde icra olunmuş hırsızlıklar ve hırsızlar tarafından verilecek tahribatlar teminat dahilinde olduğu, çalınan malların değer ve miktarlarının tespitinde sigortalının beyanının ve sigortalının Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Vergi Usul Kanunu (VUK) hükümleri çerçevesinde tutmakla yükümlü olduğu her türlü ticari defter ve mali kayıtlar ile şirket giriş ve çıkış kayıtlarının, stok kayıtlarının, KDV beyannameleri, faturaların belgelenmesi birbiriyle ve talep tutarı ile uyumlu olması şarttır” bilgisinin yer aldığı, Hırsızlık Sigortası Genel şartları; A.5) Teminat Dışında Kalan Hallerde 5.6. Envanter açıkları teminat dışı bırakılmış olduğu, Davacı’nın 2018 yıllarına ait yasal defterlerinin (kebir ve envanter defteri sunulmadığından) sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, davacı… Ltd Şti’nin dava dışı …’ e 13.07.2018 tarihi itibariyle 218.994,00.- TL borçlu olduğu gözüktüğü, tarafımıza sunulan dava dışı …’ ün davacı ile ilgili tuttuğu muavin defter dökümünde 8.ayda davacının kayıtlarında olmayan 2 adet işlem daha olduğu, 05-06 07.2018 tarihli 1035 ve …nolu faturalardaki malların 06.08.2018 tarih, … nolu 19.744,01.- TL tutarlı fatura ile iade edildiğinin görüldüğü ve yine 06.08.2018 tarih … nolu 3.899,98.- TL tutarlı fatura ile mal satış kayıtlarının yasal defterlerde mevcut olmadığı, dolayısıyla bu bakiyenin gerçeği yansıtmadığı, 05.07.2018 tarih …nolu 299.249,99 TL tutarlı faturanın e-Fatura olarak düzenlendiği, davacı vekilinden 02.05.2021 tarihinde e-posta da dava konusu faturaya ait “sevk irsaliyesi ya da taşıma belgesi” nin istendiği halde ibraz edilmediği, dolayısıyla dava konusu olan malların teslimi ve taşınmasıyla ilgili herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, 27.06.2018 – tarihli poliçe için 350.000.- mal beyanında bulunulduğu, daha sonra 05.07.2018 tarihli fatura ile alındığı beyan edilen 299.249,99 TL emtianın sigorta şirketine bildirilerek bedel artış zeyilinin yapılması gerektiği , dosya içeriğinde poliçe zeyilinin bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi kök raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 05/09/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davalı vekili 07/09/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara karar gereği dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek, tarafların beyan ve itirazları dikkate alınarak yerinde inceleme yapılarak davacı ticari defter kayıtlarının tümüyle incelenerek tekrardan ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 03/12/2021 tarihli ek raporda sonuç ve özet olarak; davacının – davalı … tarafından düzenlenmiş 27.06.2018 – 27.06.2019 tarihlerini kapsayan, Sigorta Poliçesi ile deposunda mevcut emtia için 350.000,00.-TL ile hırsızlık rizikosuna karşı teminat alınmış olduğu, 09.07.2018 tarihinde sigortalı davacının deposunda meydana geldiği ifade edilen hırsızlık hasarı ile ilgili davacı tarafın rapora itirazlarına yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde; kök rapordaki defterlerle ilgili sonuç ve kanaatin 9.maddesindeki olumsuz görüş yerine “davacı şirketin 2018 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu” şeklinde düzeltildiği, mali olarak diğer görüş ve kanaatlerde değişikliğin olmadığı, davacı vekilinin rapora itiraz dilekçesinde ve inceleme anında malların siparişine ve teslimine ilişkin sunduğu belgelerin VUK açısından yasal bir belge olmadığı, sadece davacı ve dava dışı firmanın kendi aralarında düzenlenen evraklar olduğu ve ekte sunulduğu, 31.12.2018 tarihi itibariyle davacı şirketin dava dışı… firmasından 120 Alıcılar Hesabından 960.773,01.-TL alacaklı olduğu halde 320 Satıcılar Hesabından (ki gerçeği yansıtmıyor) 218.994,00.-TL borçlu olduğu, dolayısıyla davacı şirketin dava dışı firma olan …ile hem satıcı hem de alıcı olarak ticari ilişkisinin var olduğu, Sayın Mahkeme tarafından 15.10.2018 tarihli Ekspertiz Raporu ekinde var olduğu beyan edilen dava konusu 05.07.2018 tarih … nolu 299.249,99.-TL tutarlı alış faturasının davalı şirket tarafından dosyaya ibraz etmesinin istenerek fatura üzerinde teslim alan olarak bir ibarenin var olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 23/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davalı vekili 24/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamındaki belge ve bilgiler incelendiğinde; davalı … tarafından düzenlenmiş 27.06.2018 – 27.06.2019 tarihlerini kapsayan, İşyerim Paket Sigortası Poliçesi ile deposunda mevcut emtia için 350.000,00.-TL ile hırsızlık rizikosuna karşı teminat alınmış olduğu, 09.07.2018 tarihinde sigortalı davacının deposunda meydana geldiği ifade edilen hırsızlık hasarının oluştuğu,olay yerine gelen polis ekipleri tarafından yapılan inceleme ve fotoğraflamalarda, işyerindeki kepengin açıldıktan sonra ikinci kademe olan alüminyum kapının zorlanmış olduğu, kilit bölgesinin hasarlı olduğunun görüldüğü, başkaca tonajlı araç lastik izi vs. rastlanmadığı, taraflar arasındaki poliçe özel şartlarında mesai saatleri dışında sigortalı işletmenin tüm pencere ve kapılarından bağımsız olarak bulunan kepenk, parmaklık dış cephesinde darbelere dayanaklı güvenlik camı, alarm sistemi, özel güvenlik ya da gece bekçisi koşullarından en ez birinin bulunması ve aktif durumda olması kaydı ile hırsızlık teminatının geçerli olacağının kararlaştırıldığı aksi takdirde her bir hırsızlık hasarında minimum 500 USD olmak üzere hasarın %10 oranında muafiyet uygulanacağı belirtilmesine rağmen kepenk kilidi dışında başkaca güvenlik önleminin alınmadığı ve gene davacı şirketin envanter kaydının hırsızlanan mal adedi ve fiyatları ile uyuşmadığı ve davacı tarafça mal satış faturaları ile ödemelerinin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, genelde ikinci el ürün bulunduğu ve mal alımının düşük seviyelerde olmasına karşın olay tarihinden kısa zaman öncesinde dava dışı …’den ürün alımı yaptığı ve bir kısım ön ödeme yaptığı kalan bakiyeyi belirli vadelerde ödemeyi kararlaştırıldığı ancak bu alımlara ilişkin sevk ve taşıma belgelerinin eksik olduğu, davacı defter kayıtlarına göre 117 adet TV nin depoda bulunması gerektiği sigortalı davacı şirket yetkilisinin beyanlarına göre 75 Adet TV nin çalındığı beyan edildiğinden 42 adet TV nin depoda kalması gerektiği ancak 11 adet 2. El TV nin bulunduğu, gayri resmi satışların olduğu, tüm alış ve satış faturaları karşılaştırıldığında ürün alınan firmalara ürün satışı yapıldığı ürün alışı yaptığı firmalar haricinde farklı firmalara veya şahsa ise ürün satışının yapılmadığının, eksik faturaların bulunduğu ve iade faturalarının düzenlenmediği tespit edildiği dolayısıyla envanter açığının bulunduğu ve Hırsızlık Sigortası Genel Şartları 5.6 hükmü gereğince teminat dışı kalan durumun bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın reddi gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 07/11/2020 tarihli ve aaa…sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 5.113,86 ‘nin mahsubu fazla yatırılan 5.033,16 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 fıkrasına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı … tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti 7,80 TL vekalet harcı ücreti olmak üzere toplam 1.507,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır