Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/178 E. 2020/496 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/178 Esas
KARAR NO : 2020/496 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/03/2018 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı 2011 model … marka sedan araç dava dışı … Kontrolu altındayken, sahibi ve sürücü … olan … Plaka sayılı 2001 model … marka araç ile yapılan kaza neticesinde müvekkilinin aracında maddi hasar oluştuğunu, kaza gerçekleştikten sonra gelen Trafik polis ekiplerince kaza tutanağı hazırlanmışsa da kusur oranları belirtilmediğinden kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sigorta şirketinin zararı karşılamayı kabul etmediğini beyanla; kaza ile ilgili olarak kusur oranlarının tespiti ile kaza sonucunda müvekkiline ait aracın almış olduğu maddi zararın davalılardan alınarak davacıya verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …. Vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafından arabuluculuğa başvurmadan dava açıldığını, kaza nedeniyle hazırlanan tutanakta davalı-sürücü …’un herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığını, manevi zararların trafik sigortası teminatı dışında olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile kazanın zincirleme maddi hasarlı trafik kazası olduğu, bu nedenle kusur tespitinin mümkün olmadığını, kendisinin kazada kusurlu olmadığını, kusurlu olsa dahi bu davanın tarafının aracının sigortalı olduğu sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini beyanla; davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
… plakalı araca ait ruhsat ve sigorta poliçesi örneği, kaza yeri krokisi örneği, alkol raporu örneği, kaza tespit tutanağı örneği, … Müdürlüğünden celp edilen … plakalı araca ilişkin kayıtlarının dosya arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 16/09/2020 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı ile davacı vekiline davaya ilişkin arabuluculuk tutanağını sunması için celse arası süre verildiği, davacı vekilinin 29/09/2020 tarihli dilekçesi ile arabuluculuk başvuru formunu sunduğunu, sunulan başvuru formundan başvuru tarihinin 25/09/2020 olduğu görülmüştür.
GEREKÇE;
Dava; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı tazminat talebine ilişkin olduğu görüldü.
HMK’nun 115/1. Maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir” hükmü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanunun 20. Maddesiyle 6102 sayılı TTK 5. Maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk getirildiği, söz konusu düzenleme ile ” Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü amirdir.
Dava dosyasının yapılan incelemesinden; davacı tarafından dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğunun belirtilmediği gibi buna ilişkin olarak arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin başlangıçta sunulmadığı, ancak 16/09/2020 tarihli celsede arabulucuk son tutanağının bir örneğinin sunulması için süre verildikten sonra 25/09/2020 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin Arabulucuk Başvuru Formunun sunulduğu, ancak dava açıldıktan sonra zorunlu arabuluculuğa başvuru yapılması tamamlanabilir bir dava şartı olmadığından bu haliyle davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı açıkça anlaşıldığından; açılan davanın Arabulucuk Kanununun 18/A-2. Maddesi ile HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Yeterince harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.
5-Davalı … A.Ş. Vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2. Maddesi gereğince 150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza