Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2022/304 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/161 Esas
KARAR NO : 2022/304
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iki ortaklı davalı şirketin ortaklarından biri olduğunu, şirketin kötü yönetilmesi, malvarlığının çeşitli usulsüz faaliyetlerle azaltılması diğer ortak ile aralarında bulunan hukuki husumetler nedeniyle şirketin faaliyet gösteremez hale geldiğini, bu nedenle TTK’nın 636. ve 531.maddeleri uyarınca şirketin feshini talep etme lüzumu hasıl olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin eski ortaklarından ve yetkililerinden … … ‘un müvekkilini 2015 yılında hile ile kandırarak güvenini kazandığını, banka çalışanı olması ve bağlantıları vesilesi ile de yüksek krediler kullandırabileceğini vaad ettiğini, bu sebeple müvekkilinin o yıllarda kendisinin imza yetkisi olmasına da izin verdiğini, … …’u şirkette önemli konumlara yerleştirmiş olduğunu, şirketi çok yüksek kredilere maruz bırakan ve ödeme güçlüğü yaşatan şüphelinin müvekkilinin üzerinde baskı kurduğunu ve davalı şirketi o yıllarda iyice ele geçirmiş olduğunu, bu şahsın ayrıca diğer Ortak … … üzerinde de etki sahibi olup sonraki yıllarda kendi kurmuş olduğu eski ünvanı ile … Sanayi A.Ş. yeni Ünvanı İle … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne değerinden çok düşük arsalar satılması, bu şirket için davalı şirketin kredilerinin teminat olarak gösterilmesi, davalı şirketin grup bünyesindeki başka şirketten ( … Tic. Ltd. Şti) tasfiye nedeniyle devralınan ham maddelerin de bu şirkete devredilmesi gibi bir çok olayda şirketin o dönemki ve de mevcut diğer ortaklarıyla daima işbirliği içinde olduğunu, hatta mevcut ortağının da şirkete bu amaçla kendisinin dahil ettiğini, bu durumun yapılan işlemlerin kayıtları, sözleşmeleri ve bu işlemlerde kullanılan imzalar, şirketin ortaklarının ve yöneticilerinin kronolojik olarak değişimleri incelendiğinde açıkça görüleceğini, bu bahsedilen hususlar ile ilgili hem davalı şirketin mevcut ortağı hem de bahsedilen … … ile ona ortaklık eden diğer şahıslar ile ilgili dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunulmuş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2019/… Sorş. No’lu dosyasında soruşturma işlemlerinin yürütüldüğünü, sonuç olarak şirketin 2015 yılında yeni kurulan … San. A.ş. (yeni Ünvanı İle … San. ve Tic. A.Ş.)’ye … Bankası … Şubesi’nden alınan … kredisini teminat olarak gösterdiğini, davalı şirket bünyesinde gıda kimyasalları ithal etmek için kurulmuş olan … Dış Tic. Ltd. Şti’nin tasfiyesinden elde edilen hammaddeleri yine yeni ünvanı ile … San. ve Tic. A.Ş.’ye devredildiğini, şirket arsasını yine aynı şirkete bedelinin çok altında satmak suretiyle devrettiğini, üstelik ödemenin de virman olarak yapıldığını, davalı şirketin çalışanları … … ve … … ile davalı şirketin eski ortağı … …’ un davadışı bahsedilen şirketin ortakları olup … … ve … …’ nin … firmasından kar payları karşılığında barter yolu ile … Torba’dan 3 adet villa alarak ayrıldığını, müvekkilinin şirketin işlerinden haberdar edilmediğini, yönetim kurulunun değişmesine de olanak tanınmadığını, İTO bilgi bankası verilerinde de görüleceği üzere davalı şirketin iki ortaklı olup müvekkilinin ortaklardan biri olduğunu, müvekkilinin diğer ortağa ulaşamadığını, şirket işlerinden haberdar edilmediğini, şirketin genel kurul toplantısı yapma, yeni yönetim kurulu oluşturma gibi bir olanağı da bulunmadığını, müvekkilinin şirketin faaliyetleri nedeniyle zarara uğradığını, davalının şirket adına … Bankası’ndan 2015’te 1.000.000 TL yatırım kredisi, 2017, 2018,2019 yıllarında 2.000.000 TL’lik … kredisi, 2018-2019-2020 yıllarında 700.000 TL BCH kredisi, … Bankası Haziran 2017’de 2.000.000 … kredisi temin edildiğini, bunlardan bir kısmı için müvekkilinin Kandilli’deki evinin ipotek edilmek zorunda kaldığını, firmanın boşaltılması yüzünden ödemelerin … şirketi tarafından yapıldığını, ancak bu kredilerin riskinin 2020 yılına kadar devam etmekte olup bir kısmının altında müvekkilinin imzası bulunduğunu, şirketin eski ortağı ve yöneticisi, bahsedilen dava dışı … (…) şirketinin sahibi … …’un bu kredileri kendi imzası ve kefaleti olmaması sebebiyle ödemediğini, müvekkilinin bunlardan bir kısmını ödemek için kendi aracını satmak zorunda kaldığını, müvekkilinin şirket nedeniyle tehdit edilmekte olup şirketin geçmiş ve mevcut ortakları/yetkilileri ile husumetli olduğunu, müvekkilinin eski ortak … … tarafından şirket hisselerinin kendisine verilmesi talebiyle tehdit edildiğini bu hususta ve dolandırıcılık suçlaması ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2019/… Sorş. No’lu dosyada soruşturma işlemleri yürütülmekte olup bu dosyanın şüphelileri … …, … …, … … ve … … olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile davanın kabulü ile davalı şirketin feshine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin payı ödenerek ortaklıktan çıkarılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin lehimize karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket tarafından davaya karşı cevapta bulunulmadığı ancak 22/03/2022 tarihli davanın esasına ve bilirkişi raporuna karşı sunulmuş olan beyan dilekçesi dilekçesinde özetle, davacı şirket ortağı … ‘nun ihdas etmiş olduğu huzurdaki davanın dilekçesinde 3 ana başlık altında söz konusu müvekkili şirketin içinin yine müvekkilinin ortağı … … ve … … tarafından boşaltıldığını ve şirketin iflasa sürüklendiğini iddia ettiğini, bu kapsamda ihdas edilmiş olan davadan müvekkili şirket ve ortak … …’ ın yeni haberdar olduğunu, cevap dilekçesini süresinde sunulamadığı için inkar niteliğindeki savunmaların mahkemeye sunulması gereğinin hasıl olduğunu, davacının şirketin zarara sokulduğu ve gayrimenkullerinin … A.Ş. isimli şirkete kaçırıldığı iddiasında bulunduğunu ancak … A.Ş. ‘nin müvekkili şirketi zarara sokmak bir yana tüm kredilerine kefil olarak 2020 yılının sonuna kadar alınmış tüm kredileri ödeyerek …’nın banka borçlarını sona erdirdiğini, ayrıca … nezdindeki gayimenkul devrinin …’nun izni olmaksızın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, …’ nun şirketin 2015 itibarıyla mali anlamda sıkıntı yaşamaya başlamasıyla şirketi yönetemediğini ve alınmış kredilerin ve borçların ödenmesi noktasında ciddi zorluklar yaşamaya başlamış olduğunu, 2015 yılında şirket gayrimenkulünü tek yetkili olarak işbu sebeple dedesiyle uzun yıllar ortaklık yapmış olduğu ve dedesinin paylarını iktisap eden … … …’dan şirket paylarını üzerine alması için ricada bulunmuş olduğunu, bu sebeple …’ nun çoğunluk payını 27.12.2017 yılında müvekkili … … …’ a devrederek şirketteki sorumluluğunu devrettiğini, söz konusu iddia kapsamında tapu kayıtlarına bakılacak olursa şirketin … Organize Sanayi Bölgesi’ndeki gayrimenkulünün 2017 yılı içerisinde pay devrinden önce çoğunluk paylara sahip …’nun imzasıyla devredildiğinin sabit olduğunu, davacının iddialarının aksine …i Uygulama Yönetmeliği gereğince OSB içerisindeki gayrimenkullerin satışı ve devri … yönetimi ve Bakanlığın gözetiminde yapıldığını, söz konusu statüye haiz gayrimenkullerin satışı ve devri için arsa sahibi tarafından devir izni için başvuru yapılmaksızın rayiç bedelin altında bedellerle devredilmesinin kanunen mümkün olmadığını, müvekkili şirkete ait söz konusu gayrimenkulün davacı … tarafından …’nın kredi borçlarının kapatılması amacıyla tüm izinleri alınarak rayiç bedellinin çok üzerinde denk gelecek bir bedelle gayrimenkulün değerinin gerkçekleştirildiğini, …’nın tüm kredi borçlarının … A.Ş. tarafından kapatıldığını, müvekkili şirketin 2020 senesi sonunda beyanname vererek getirilen vergi yapılandırmasına da başvurmuş olup vergi borçlarını ödeyerek tekrar mali anlamda ayağa kalkmaya çalıştığını, davalının şirket işlerinden haberdar edilmemesi ve yönetim kurulunun değişmesine de olanak tanınmaması iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının sunmuş olduğu dava dilekçesinin diğer bir başlığı altında müvekkili şirketin işlerinden haberdar edilmediği ve yönetimin değişmesine imkan tanınmadığı iddiasında bulunduğunu, ancak bu iddianın da gerçeği yansıtmadığını, asılsız iddialarla done elde etmek isteyen davacının söz konusu iddialarla asılsız olarak şikayette bulunmuş olsa da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2019/… Sorş. no’lu dosyasında savcılık tarafından tüm kişiler açısından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek söz konusu soruşturma dosyasının kapatıldığını belirterek açıklanan nedenle davacı …’nun huzurdaki davayı mesnetsiz ve kötüniyetli olarak ihdas etmiş olduğunun açık olduğunu, işbu sebeple haksız açılmış olan davanın reddine karar verilmesini ve tüm yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… İlçe Emniyet Müdürlüğü, … Bankası A.Ş, … Kaymakamlığı, … Kaymakamlığı, … Müdürlüğü, … Vergi Dairesi, Tire Kaymakamlığı, … Bankası yazı cevaplaarı, bilirkişi kök, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
Bilirkişiler Dr. … , … mahkememize sunmuş oldukları 21/12/2020 tarihli raporda neticeten ; ” 06.11.2020 inceleme anında ve sonrasında davalı şirket yasal defterleri tarafımıza ibraz edilmediği, dava dosyasında mevcut olan … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen 26.11.2020 tarih ve … numaralı yazıda; Dairemiz mükellefi olan … San ve Tic Ltd Şti 18.09.2018 tarihinde … Vergi Dairesinden, dairemize nakil olarak geldiği, mükellefin kayıtların tetkikinden 2018 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesini verdiği, ancak 2019 dönem Kurumlar Vergisi Beyannamesini ve 2020/1 dönem Kurum Geçici Beyannamesini dairemize bildirmediği, dolayısıyla davalı firmanın kanuni vecibelerini yerine getirmediği, dava dosyasında mevcut olan … 30.03.2020 tarih … nolu yazıda; “Şirketin son tescilini 18.09.2018 tarihinde yaptırdığı,” dolayısıyla davalı şirketin 18.09.2018 tarihinden sonra ticaret sicile kayıt gerektiren herhangi bir işleminin var olmadığının anlaşıldığı, Şişli Vergi Dairesinin yazısında geçen 18.09.2018 tarihinde dairemize nakil geldiği görülmüştür yazısını da teyit ettiği, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin 31.12.2018 tarihi itibariyle İİK 179 maddeye göre BORCA BATIKLIĞININ HESAPLANMASI; Borca Batıklık, Kısa Vadeli Yabancı Kaynakların Aktif toplamdan fazla olması durumuna denilmektedir. Davalı şirkette kısa vadeli yabancı kaynakların şirketin aktifinden (7.872.971,72-5.754.898,14=2.118.073,58) 2.118.073,58 TL fazla olduğu, eş deyişle şirket 31.12.2018 tarihi itibariyle borca batık olduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin 31.12.2018 tarihli bilanço 31.12.2017 tarihli bilanço ile karşılaştırıldığında döner aktif kalemlerinde sadece ortaklardan alacaklar kalemi ve iş avansları kaleminde artışın var olduğu, diğer dönen aktif kalemlerinin tamamının azaldığı, özellikle kasada yaklaşık 1.300.000 TL, alınan çeklerde 900.000 TL, bankalarda 260.000 TL, alacaklarda 8.000.000 TL, ticari mallarda 3.300.000 TL (Tamamı) azaldığı, duran varlıklarda taşıtlar kaleminin 550.000 TL azaldığı, dolayısıyla davalı şirketin 2018 yılında para edip kolay satılabilecek olan her şey satıldığından şirketin borca batık hale getirildiğinin anlaşıldığı, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin 31.12.2018 tarihli gelir tablosu incelendiğinde malların zararına satılarak 144.269,65 TL Brüt Satış Zararının oluştuğu, 2018 yılında toplam zararın 4.323.428,82 TL ye ulaştığı, dolayısıyla işletme faaliyetleri zararına yapıldığından işletmenin borca batmasına neden olunduğu, davalı şirket olan … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin ortaklarının % 20 pay ile … ve % 80 pay ile … … … olduğu, davacı …’ nun şirkette 05.11.2015 tarihinden itibaren münferiden yetkili ve diğer ortak … … …’ nın 19.12.2017 tarihinden itibaren münferiden yetkili oldukları” yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. İsmail Kayar, Dr. Setenay Yağmur, Özgür Kürşat Günaydın mahkememize sunmuş oldukları 14/02/2022 tarihli ek raporda neticeten “Mahkemenin görevlendirme kararı doğrultusunda, dava dosyasına mübrez deliller üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, ayrıntıları ve hesaplamaları kök raporda ve yukarıda açıklandığı şekilde ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 06.11.2020 inceleme anında ve sonrasında davalı şirketin yasal defterlerinin tarafımıza ibraz edilmediği,
Dava dosyasında mevcut olan … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen 26.11.2020 tarih ve … numaralı yazıda; Dairemiz mükellefi olan … San ve Tic Ltd Şti 18.09.2018 tarihinde … Vergi Dairesinden, dairemize nakil olarak geldiği, mükellefin kayıtların tetkikinden 2018 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesini verdiği, ancak 2019 dönem Kurumlar Vergisi Beyannamesini ve 2020/1 dönem Kurum Geçici Beyannamesini dairemize bildirmediği, dolayısıyla davalı firmanın kanuni vecibelerini yerine getirmediği, dava dosyasında mevcut olan … Müdürlüğü 30.03.2020 tarih … nolu yazıda; “Şirketin son tescilini 18.09.2018 tarihinde yaptırdığı,” dolayısıyla davalı şirketin 18.09.2018 tarihinden sonra ticaret sicile kayıt gerektiren herhangi bir işleminin var olmadığının anlaşıldığı, … Vergi Dairesinin yazısında geçen 18.09.2018 tarihinde dairemize nakil geldiği görülmüştür yazısını da teyit ettiği, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin 31.12.2018 tarihi itibariyle kısa vadeli yabancı kaynakların şirketin aktifinden (7.872.971,72-5.754.898,14=2.118.073,58) 2.118.073,58 TL fazla olduğu, bu haliyle şirketin 31.12.2018 tarihi itibariyle borca batık olduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin 31.12.2018 tarihli bilanço 31.12.2017 tarihli bilanço ile karşılaştırıldığında döner aktif kalemlerinde sadece ortaklardan alacaklar kalemi ve iş avansları kaleminde artışın var olduğu, diğer dönen aktif kalemlerinin tamamının azaldığı, özellikle kasada yaklaşık 1.300.000 TL, alınan çeklerde 900.000 TL, bankalarda 260.000 TL, alacaklarda 8.000.000 TL, ticari mallarda 3.300.000 TL (Tamamı) azaldığı, duran varlıklarda taşıtlar kaleminin 550.000 TL azaldığı, dolayısıyla davalı şirketin 2018 yılında para edip kolay satılabilecek olan her şey satıldığından şirketin borca batık hale getirildiğinin anlaşıldığı, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin 31.12.2018 tarihli gelir tablosu incelendiğinde malların zararına satılarak 144.269,65 TL Brüt Satış Zararının oluştuğu, 2018 yılında toplam zararın 4.323.428,82 TL ye ulaştığı, dolayısıyla işletme faaliyetleri zararına yapıldığından işletmenin borca batmasına neden olunduğu, yukarıda ve kök raporda yapılan mali tespitlere göre, davalı şirketin gerek İİK.m.179 gerekse TTK.m.633-634 atfıyla TTK.m.376/3 gereğince borca batık olduğu ve şirket müdürlerinin derhal iflas talebiyle Mahkeme’ye başvurması gerektiği, yukarıda değerlendirme kısmında açıklanan sebeplerle, TTK.m.636/3 çerçevesinde, gerek davalı şirketin feshi için gerekse davacı ortağın şirketten çıkarılması için haklı sebeplerin oluştuğunun değerlendirildiği, sonuç ve kanaatine varılmıştır. 6100 sayılı HMK.m.266/c.2 ve 6754 sayılı Kanun’un m.3/3 hükümleri gereğince hukuki tavsif ve takdir münhasıran mahkemeye aittir” yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
… C. Başsavcılığı’nın 2019/… soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; şüphelilerin … …, … …, … …, … olduğu, Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı, Tehdit suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın konusu; TTK md 636/3 uyarınca uyarınca davalı şirketin haklı nedenle feshine, olmadığı taktirde ortaklıktan çıkarılma talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, 06.11.2020 tarihli bilirkişi inceleme anında ve sonrasında davalı şirket yasal defterlerinin bilirkişi heyetine inceleme hususunda ibraz edilmediği, … Vergi Dairesi Müdürlüğü ve … Vergi Dairesi yazı cevaplarına göre davalı tarafın vergi beyannamelerini sunmadığı anlaşılmakla kanuni görevlerini yerine getirmediği, 18.09.2018 tarihinden sonra ticaret siciline kayıt gerektiren herhangi bir işleminin var olmadığının anlaşıldığı, davalı şirket olan … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin ortaklarının % 20 pay ile … ve % 80 pay ile … … … olduğu, davacı …’ nun şirkette 05.11.2015 tarihinden itibaren münferiden yetkili ve diğer ortak … … …’ nın 19.12.2017 tarihinden itibaren münferiden yetkili oldukları, davalı şirketin ortaklık yapısı itibariyle 2 ortaklı bir limited şirket olduğu, genel kurul toplantılarının yapılamaması, yönetimin değiştirilememesi, organsız kalma gibi hususların vaki olmadığı, son olarak büyük ortak … … …’ın münferit imza yetkilisi ve müdür olarak seçildiği ve aksine karar alınmamış olduğu tespit edilmekle dava konusu uyuşmazlıkta TTK 636/3 madde ve fıkrası hükümlerinin uygulanması gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Alanında uzman bilirkişi heyetinin gerek kök raporda gerekse ek raporda yaptıkları tespitlere göre, davalı şirkette kısa vadeli yabancı kaynakların şirketin aktifinden 2.118.073,58 TL fazla olduğu, şirketin 31.12.2018 tarihi itibariyle borca batık olduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’ nin 31.12.2018 tarihli bilanço 31.12.2017 tarihli bilanço ile karşılaştırıldığında döner aktif kalemlerinde sadece ortaklardan alacaklar kalemi ve iş avansları kaleminde artışın var olduğu, diğer dönen aktif kalemlerinin tamamının azaldığı, özellikle kasada yaklaşık 1.300.000 TL, alınan çeklerde 900.000 TL, bankalarda 260.000 TL, alacaklarda 8.000.000 TL, ticari mallarda 3.300.000 TL (Tamamı) azaldığı, duran varlıklarda taşıtlar kaleminin 550.000 TL azaldığı, dolayısıyla davalı şirketin 2018 yılında para edip kolay satılabilecek olan her şey satıldığından şirketin borca batık hale getirildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mali tespitlere ek olarak, … ’nden gönderilen 29.12.2021 tarihli yazı cevabı ve eklerine göre, 1726 ada 1 parselde kayıtlı 11.096 m2 arsa, maliki … San. ve Tic Ltd Şti tarafından Alıcı … San ve Tic AŞ’ye satıldığı, resmi senedin … Ltd Şti’ni temsilen … … tarafından, alıcı şirketi temsilen vekil sıfatıyla … … tarafından imzalandığı, alıcı şirketi temsilen resmi senedi imzalayan … …’ nun Tire Noterliği’nin 22.06.2017 tarih ve … y. nolu düzenleme şeklinde vekaletname ile yetkilendirilmiş olup, vekaletname … AŞ yetkilisi olarak … … tarafından imzalandığı, … …’ un hem satıcı şirketin imza yetkilisi olarak resmi senedi imzaladığı, hem de alıcı şirketin vekili olarak resmi senedi imzalayan vekile dayanak vekaletnameyi alıcı şirketin yetkilisi olarak verdiği anlaşılmıştır. Bu halde dava dışı … …’un, tapu resmi senedine göre çifte temsil yoluyla davacı şirketin taşınmazını kendi şirketine devretmiş olduğu tespit edilmiştir.
Şirketin iki ortağından birisi olan davacının, 2015 yılından itibaren dava dışı … … ve diğerleri tarafından kandırıldığını, şirketin mevcut diğer hakim ortağının da onunla birlikte hareket ettiğini, banka çalışanı ve ilişkileri sebebiyle şirkete kredi sağlayacağını vaad ederek güven kazandığını, bu sebeple kendisine yetki verildiğini, sonra şirketin aşırı borç yükü altına sokulduğunu, şirketin taşınmaz ve aktiflerinin dava dışı … ve … AŞ şirketlerine devredildiğini iddia ettiğine göre, taraflar arasında güven ilişkisinin kalmadığı, şirketin ortaklığının birlikte sürdürülmesi imkanı kalmadığı, ayrıca yapılan mali tespitlere göre davalı şirketin gerek İİK.m.179 gerekse TTK.m.633-634 atfıyla TTK.m.376/3 gereğince borca batık olduğu ve şirket müdürlerinin derhal iflas talebiyle Mahkemeye başvurması gerektiği bildirildiğinden TTK.m.636/3 çerçevesinde davalı şirketin feshi için haklı nedenlerin bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile …’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı … San. Tic. Ltd Şti’nin TTK’nun 636/3.maddesi hüküm uyarınca haklı sebeple fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilinin sözlü ve yazılı beyanlarında;14.02.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda … Bankası A.Ş. Tarafından gönderilen müzekkere cevaplarının ve davalı şirkete ait defterlerin incelenmemiş olması sebebiyle 02.03.2022 tarihli dilekçe ekinde sundukları evraklar değerlendirilmek üzere ek rapor alınması ve davalı şirket yetkililerine karşı şirketi zarara uğratmadan kaynaklı olarak açılacak davanın sonucunun işbu dava açısından beklenilmesini talep ettiği görülmüş ise de; davanın konusunun şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat talebi olmadığı, iş bu dava açısından kanaat için gerekli olan tüm delillerin toplandığı, henüz açılmayan davanın sonucunun beklenilmesinin ise dosyayı sürüncemede bırakacağı kanaatiyle bu taleplerin reddine karar verme zorunluluğu hasıl olmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının,davalı şirket aleyhine açtığı davanın KABULÜNE; … ‘nün … sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı … San . Tic. Ltd Şti’nin TTK’nun 636/3.maddesi hüküm uyarınca haklı sebeple FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Tasfiye işlemlerini başlatıp sonuçlandırmak üzere SMMM … ‘nun TTK’nun 643.madde hükmü yollamasıyla aynı Kanunun 536/3.maddesi uyarince şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA, bu hususta kendisine yetki VERİLMESİNE,
3-Şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre gerekirse artırılıp eksiltilmek kaydıyla, tasfiye süreci devam ettiği sürece tasfiye memuruna toplam 5.000,00.-TL ücret TAKDİRİNE, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
4-Şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine TEBLİĞİNE,
5-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
6-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harcın mahsup edilerek 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7- Davacının yaptığı 410,55. TL posta masrafı, 6.000. TL bilirkişi ücreti, 54,40TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 8,50. TL vekalet harcı olmak üzere toplam 6.527,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 5.100,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır