Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2021/605 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/148 Esas
KARAR NO:2021/605

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/03/2020
KARAR TARİHİ:14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında süren ticari ilişki nedeniyle davalıya kesilen faturalar ile muhtelif tutarlarda mal/hizmet satışı yapıldığı, davalının son olarak cari borcunun bakiyesi olan 155.101,43 TL olarak kaldığı ve bakiye borç talep edilmişse de cevap alınamadığından aleyhine …. İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek, takibin durduğunu ifade ederek, itirazın iptali ile takibin devamını, Davalının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin takip tarihinden önceki muhtelif borçlarını davacıya ödediğini, muayyen olmayan bir alacak talebi ve icra tehdidi altında takibe itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere COVİD-19 hastalığı nedeniyle müvekkilinin son dönemlerde mali açıdan zor günler geçiriyor olmasına rağmen ödemelerini geçte olsa gerçekleştirmek için gerekli hassasiyeti gösterdiğini ifade ederek, davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Cari hesap ekstresi, davaya konu fatura örnekleri, sevk irsaliye örnekleri, ba-bs formları, …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen bir örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 13/01/2021 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 30/03/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmamıştır. Taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunmakta olup bu ticari münasebet açık hesap ilişkisidir. Açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türüdür.
Bu cari münasebette davacının, davalıya 7 adet fatura kestiği ve davalı tarafından 5 adet 100.541,87 TL bedelli faturanın ticari defterlerinde işlendiği, 2 adet 54.559,56 TL bedelli faturanın ise işli olmadığı,
Davacının kestiği faturaların “Ticari Fatura Senaryosu” ile elektronik sistemine kayıtlı ve faturaları e-fatura ile müşterilerine gönderdiğini,
Ticari fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı ile dönülmesi, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesinin mümkün olduğu,
Davalı tarafın Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurduğundan davacıya ticari defterlerinde kayıtlı olmayan iki adet fatura nedeniyle de 54.559,56 TL borçlu olduğunun kabul edilmesi ile toplam borcunun 155.101,43 TL olması gerekeceği,
Davacının, davalıdan 04.11.2019 takip tarihi itibariyle;
155.101,43 TL asıl alacak
361,20 TL işlemiş faiz
155.452,63 TL talep ettiği,
Yapılan inceleme ve yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında davacının,
155.101,43 TL asıl alacak talep edebileceği ve davacının 361,20 TL takip öncesi işlemiş faiz talebinin fazla ve yersiz talep olduğu,
Davacının 155.101,43 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun gereği yıllık %18,25 oranından başlayacak değişen oranlarda avans işletilmesi gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 02/04/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen suretinin tetkikinden; Alacaklı … şirketi, borçlu … İşl. A.Ş. aleyhine 04.11.2019 tarihi itibariyle başlattığı ilamsız takipte 155.101,43 TL asıl alacak, 361,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 155.452,63 TL alacağının asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 21,25 oranda ticari temerrüt faizini 6102 sayılı TTK 1530/7 maddesine istinaden tahsilini talep ettiği, borcun sebebini ise 31.10.2019 tarihli cari hesap ekstresi olarak beyan ettiği, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesi ile borçlu vekilinin 7.11.2019 tarihinde yapmış olduğu itirazda takip alacaklısı görünen alacaklı ile müvekkilinin hiçbir borcu olmadığından takibe, borca, ve tüm ferilere itiraz ederek ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
İşbu davaya konu alacak, taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağınaa ilişkin olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve 30/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığı, taraflar arasında cari hesap benzeri açık hesap ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından davalıya 7 adet fatura ile 155.101,43 TL fatura kesildiği, bu faturaların 5 adet 100.541,87 TL, ve 2 adet 54.559,56 TL toplam bedelli faturalardan oluştuğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 155.101,43 TL davalıdan bakiye alacaklı olduğunun işli olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise 5 adet fatura toplamı olan 100.541,87 tl davacıya borçlu bulunduğu ve davaya konu 54.559,56 TL bedellli 2 adet faturanın ise defterlerine işli olmadığı, ancak davacının kestiği tüm faturaların ‘Ticari Fatura Senaryosu’ ile elektronik sistemine kayıtlı ve e-fatura ile davalıya gönderdiği, davalı tarafından ise Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresi içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş sayılacağı, bu haliyle davaya konu fatura içeriği malların davalı tarafından teslim alındığının da kabulü gerektiği, buna göre; davalının takibe ve borca itirazının haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
Ayrıca davacı her ne kadar icra takibinde 361,20 TL tutarında TTK 1530. maddesine istinaden ihtarsız temerrüt ilkesi gereği takip öncesi işlemiş faiz talep etmişse de, takipten önce davalıyı temerrüde düşürmek için usulünce bir ihtarname tebliğ edilmediği yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da süre verilerek bir ödeme ihtarı içermediği için borçluyu temerrüde düşürmediği (İSTANBUL BAM 15.HUKUK DAİRESİ 2018/475 ESAS 2020/321 KARAR SAYILI İLAMI) ve TTK 1530. maddenin konuluş amacının, mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük işletmelere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, 1530/4-7 madde tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmadığı. Nitekim Yargıtayın “…Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine dair olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir.( T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2017/3266 K. 2018/4228 T. 18.9.2018 ) şeklindeki ilamında bu görüşe paralel bir hüküm olduğu ve davacının işlemiş faize yönelik isteminin reddi gerektiği anlaşılmakla ; hüküm kurmaya elverişli nitelikte 30/03/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 155.101,43 TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olup asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 06/01/2020 tarih ve 1951 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldığı ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği gözetilerek; ret ve kabul oranına göre taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 155.101,43 TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit olup asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.594,97 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.877,59 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 8.717,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
5-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 2.870,29-TL yargılama giderinin red ve kabul nispetine göre 2.773,83 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına.
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 18.684,64-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 361,20-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
9-7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ret ve kabul oranına göre 1.316,83 TL’sinin davalıdan, 3,16 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/07/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza