Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/145 E. 2021/186 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/145 Esas
KARAR NO : 2021/186
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 31.07.2018 tarihinde müvekkiline ait … plakalı aracının park halindeyken … plakalı aracın çarparak müvekkilinin aracında büyük miktarda maddi hasarın doğmasına sebep olduğunu, müvekkili aracına çarpan … plakalı aracın ZMSS sigortacı şirketinin taraflarından bilinmediğini, bu şirketin ünvanı ve açık adresinin tespitinden sonra dava dilekçesinin ve delillerinin sigorta şirketine ve diğer davalılara tebliğini talep ettiklerini belirterek maddi hasarlı trafik kazasında müvekkil aracında meydana gelen 2.570,00.-TL tutarındaki hasar bedelinin, müvekkilinin söz konusu kaza sonucunda hasarlanan aracının tamiri süresi olan 7 gün boyunca ödediği toplam 700,00-TL kira bedelinin ve söz konusu kaza nedeni ile alınacak bilirkişi incelemesi ile belirlenerek değer kaybı zararından şimdilik 2.000,00.-TL’nin toplamda 5.270,00-TLnin kaza tarihi olan 31.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, mahkemenin işbu dava bakımından görevsiz olduğunu, davaya konu alacağın kabul anlamına gelmemek üzere zamanaşımına uğradığını, davacının aracında meydana gelen maddi hasarın tamirat bedelinin tarafınca karşılandığını, davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını, buna ilişkin dekontları dosyaya sunduğunu, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu, çeşitli oto tamircileri tarafından kesilen faturalarda gösterilen tamir işlerinin davacının aracına uygulanıp uygulanmadığı, uygulandıysa bile dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen hafif maddi hasarın giderilmesi amacına matuf olduğunun hiçbir şekilde mevcut olmadığını, söz konusu faturaların gerçekten kazaya ilişkin olup olmadığının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafın keyfi bir şekilde değer kaybı talep etmesinin kabul edilebilir olmadığını, davacının aracına ait kasko sigorta poliçesinin olup olmadığının sorgulanması gerektiğini, eğer varsda bu sigorta kapsamında bir ödeme yapılıp yapılmadığının da tespit edilmesi gerektiğini, davacının yanıltıcı beyanlar sunduğu beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve kira bedellerinin var ise tespiti ve tahsili hususlarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizden verilen 02/12/2019 tarih ve 2019/… Esas 2019/… sayılı kararı … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 20/02/2020 tarih 2020/… Esas , 2020/… Karar sayılı ilamıyla ” Davacı vekili dava dilekçesinde ve sonraki beyanlarında kazaya karışan karşı araç sürücüsünü kaza tutanağı tutmaya yanaşmayarak olay yerini terk ettiğini belirttiği, bu haliyle davacının karşı araç sahibinin kimlik ve adres bilgilerine ulaşmasının mümkün bulunmadığı, bu durumda mahkemece aracın bildirilen plakasına göre trafik kaydının getirtilerek kazaya karşılan aracın malikinin ve adresinin tespit edilmesinin gerektiği (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 29/03/2018 tarih 2017/4247 E. 20183574 K.) göz önünde tutulduğunda davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/5 maddesi uyarınca davacının delillerinin toplanması için kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denmek suretiyle kaldırma kararı verilerek dosya iade edilmiş olup yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak, … plakalı aracın 31/07/2018 tarihindeki ZMM sigorta şirketinin hangi sigorta şirketi olduğu sorulmuş, poliçe detay bilgileri ile hasar bilgisi ile tüm bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
… Müdürlüğü’ne yazılan yazıya ise cevap verilerek … ve … plakalı araçların kaza tarihi olan 31/07/2018 tarihindeki takyidat bilgilerinin ve araç malik bilgilerinin mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
… A.Ş Genel Müdürlüğü’ne, … A.Ş’ye, … A.ş Genel Müdürlüğü ‘ne ayrı ayrı yazılan yazılara cevap verildiği görülmüş, davacı vekili 11/01/2021 tarihli celsede, gelen yazı cevaplarını incelediklerini, aracın sahibinin de sürücüsünün de aynı kişi olduğunu ve davalı olarak …’i gösterdiklerini, davalıya dava dilekççesi ve ekleri ile tensip zaptının gönderilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce usulüne uygun olarak davalı …’e tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış yargılama devam olunmuştur.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 2/1. maddesine göre, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.”
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki uyuşmazlıkta maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve kira bedellerinin tespiti ve bedeline yönelik maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı tarafça, kazaya neden olan aracın sürücüsü ve sahibi olan davalıya karşı dava açılmış bulunmaktadır. Sigorta şirketinin taraf olmadığı eldeki davada yukarıda belirtilen madde hükümleri gereğince uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek mahkememizce bu davaya bakma görevi bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
-6100 Sayılı HMK. gereğince DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Davacının ve davalının yüzüne karşı, verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır