Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/139 E. 2022/625 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/139 Esas
KARAR NO : 2022/625

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı tarafından davalıya ileri vadeli çekler verildiğini, çeklerden dolayı asılsız iddialar ileri sürerek kötü niyetle birden fazla ihtiyati haciz başvurusunda bulunmak suretiyle hukuka aykırı olarak İst. … Atm… D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talep ettiğini, davalının ihtiyati haciz kararını İstanbul … İcra Müdürlüğü … e. sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini, bu dosyadan davacının tüm taşınmaz, araç ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, davalı tarafından davacı şirket merkezine hacize gidildiğini, mal kaldırma tehdidi ile davacı ödemeler yapmak zorunda kaldığını ilk haciz 28.10.2019 tarihinde yapıldığını, bu tarihte davalı yana 120.000 TL ödeme yapıldığını, kalan 165.000 TL için 04.11.2019 gününe senet verildiğini, davalı yanca senedin vadesi 04.11.2019 olmasına rağmen 01.11.2019 tarihinde haciz işlemi gelindiğini, malların muhafazası ile tehdit edildiğini, bunun üzerine 150.000 TL ödeme yapıldığını, kalan miktar çok küçük olması sebebi ile bilhare ödeneceği yönünde mutabık kalındığını, borçlu yan bu kez 04.11.2019 tarihinde tekrar şirket merkezinde haciz işlemine gelindiğini, kalan bakiye tutarın tamamı ödenmek zorunda kalındığını, ihtiyati haciz kararı 19.11.2019 tarihinde kaldırıldığını, karar kesinleştiğini, bu sebeple de davacının ihtiyati haciz sebebi ile ödemiş bulunduğu bedelin sebepsiz olarak borçlu kaldığı borçlunun sebepsiz zenginleştiği, haksız olarak ödeme aldığı ortaya çıktığını, ihtiyati haciz tehdidi ile davacıdan ödeme alındığı sabit olması nedeniyle bu kez davalı aleyhinde İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesinin… D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, borçlunun dosya borcu kadar kesin ve süresiz teminat mektubu koymak suretiyle ihtiyati hacizleri kaldırıldığını, açıklanan nedenlerle davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın 3620’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin siparişleri üzerine kendisine istenilen üretimler yapıldığını, üretilen ürünlerin irsaliyeler ile teslim edildiğini, davacı tarafından kaşelenerek imzalandığını, davalı tarafından irsaliyelere istinaden e-faturalar da düzenlenerek karşı tarafa bildirildiğini, davacı taraf davalının bu fatura alacağına istinaden toplamda 769.000,00 TL bedelli 9 adet çek düzenlediğini, çekin dışında davalının ayrıca 28.402,34 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, bununla birlikte borçlunun davalıya 797.402,34 TL borcu bulunduğunu, ancak davacının 2019 yılında kendi adına kayıtlı 14 katlı binasını devrettiğini, ayrıca birçok şubesini kapattığını, 2019 yılı Ekim ayının ilk haftası davacı aleyhine 10 dosyadan ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve kabul edildiğini, birçok icra dosyasından da takip yapıldığını, bunlar artarak devam ettiğini, davalının alacağının tehlikeye girdiğini düşünülerek İİK’nın 257/11 maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş dosyasından yapılan inceleme sonucunda talebin haklı görüldüğünü ve 24.10.2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, fakat mahkemece çek asılları sunulması istendiğini, yalnızca 4 adet çek aslı temin edilebildiğinden ancak bu çekler yönünden yani 250.000,00 TL yönünden talebin kabul edilebildiğini, bunun üzerine ihtiyati haciz kararı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından takibe konulduğunu, karşı taraf ihtiyati haciz tutarının tamamının dosyaya teminat olarak yatırıp dava açabilecekken bunu yapmadığını, anlaşma yaparak söz konusu alacağı ödediğini, netice itibariyle davalının karşı taraftan 800.000,00 TL’ye yakın alacaklı olduğu sabit olduğunu, tahsilatın ardından karşı taraf vekilleri tarafların konkordato kararı verilmesini talep ettiklerini, taraflarınca yapılan tahsilatların karşı tarafın konkordato ilan etmesinden önce yapıldığını, davalının hala karşı taraftan 547.402,34 TL alacaklı olduğunu, davalının davacıdan alacaklı olduğunu, bu nedenle itirazın iptali mümkün olmadığını, davacı tarafından borç kabul edildiğini ve ödemeye ilişkin taraflar arasında protokol yapıldığını, açıklanan nedenlerle davalı şirketin davacıdan alacaklı olduğu dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyası. İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D. İş. sayılı dosyasının mahkememiz dosyası arasında olduğu görülmüştür.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının tetkikinden; Alacaklı (davalı) … Ltd. Şti. vekili vasıtası ile 28.10.2019 tarihinde borçlu (davacı) … A.Ş. Aleyhine 250.000,00 TL Asıl Alacak, 606,00 TL Asıl Alacak, 25.000,00 TL Çek Tazminatı, 750,00 TL (%0,3 Komisyon Ücreti) olmak üzere 276.356,00 TL’nin takip tarihinden itiban asıl alacağa işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçilmiş olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 28 Ekim 2019 tarihinde akdedilen Protokol incelendiğinde;
“…İşbu protokol, İstanbul … icra Müdürlüğünün…E. sayılı dosyalarına ilişkin olarak
Tamer… A.Ş. ve …(Borçlular) ve …LTD. ŞTİ. Vekili Av. … arasından düzenlenmiştir. Dosyaların borcu aşağıda bilgileri yazılı borçlular tarafından kabul ve kefalet edilmiştir. Mezkur dosyanın kapak hesabının tüm borcunun 285.000,00 TL olduğu hususunda taraflar anlaşmışlardır. İş bu borcun ödenmesi ile ilgili olarak 120.000,00 TL iş bu protokolün imzası anında alacaklı vekili hesabına havale ile ödenmiştir. Bu ödeme iş bu protokole ilişkin olmayıp protokol haricinde dosya borcu olarak haricen ödenmiştir. Mezkur dosya için alacaklılara yazılan 89/1 ihbarnameleri 30.10.2019 tarihinde fek edilecektir. Diğer tüm hacizler baki kalacaktır.
Kalan 165.000,00 TL’nin ödenmesi için aşağıda dökümü yapılan bir adet bono düzenlenmiştir. Bono vadesinde ve miktarında ödendiğinde mezkur dosya borcundan mahsup edilecektir. Bonovadesinde ve miktarında borçlular, keşideciler ve cirantalar aleyhine icra takibine geçilecektir…” denmektedir.
Taraflar arasında akdedilen iş bu protokol kapsamında davacı tarafından davalı 28.10.2019 tarihli 04.11.2019 ödeme tarihli 165.000,00 TL bono verilmiştir.
Mahkememizin 06/08/2021 tarihli ara kararı gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 11/01/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yanın ihtiyati haciz baskısı altında davacının ödemek zorunda kaldığı 285.000,00 TL ödemenin iadesi talebi amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
Davacının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacının ticari defterlerine göre; Davacı yan davalı ile olan hesabını 320. Satıcılar kodunda takip etmekte olup davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi (03.02.2020) itibariyle 92.566,42 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
Davalının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davalının ticari defterlerine göre; Davalı yan davacı ile olan hesabını 120. Satıcılar kodunda takip etmekte olup davalı yanın incelenen kendi ticari defterlerine göre davacı yandan takip tarihi (03.02.2020) itibariyle 27.919,58 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
Her iki tarafında cari hesap ekstresi karşılaştırıldığında, taraflar 10.10.2019 tarihinde davacı yanın davalı yana 27.808,34 TL borçlu olduğu, davalı yan ise 31.10.2019 tarihinde davacı yandan 27.919,58 TL alacaklı olduğu görülmekte olup davacı yan davalı yana 28.10.2019 tarihinde icra dosyasına istinaden ödemiş olduğu 120.000,00 TL’yi kayıtlarına girerek davalı yandan alacaklı halegeldiği anlaşılmaktadır. Alacaklı hale gelmesinin sebebi ise taraflarında kabulünde olan çeklerin taraf ticari defterlerine kayıtlı olmadığından kaynaklandığı,
Davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 11.944,63 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği,
Dava konusu somut olayda, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yanın siparişi üzerine davalı yan tarafından ürünler üretilip davacı yana teslim edildiği, akabinde davacı yan tarafından davalı yana 9 adet olmak üzere toplamda 769.000,00 TL bedelli çek keşide edildiği, davalı yan tarafından ise davacı şirketin haciz kararı alması sebebiyle alacağın tehlikeye girdiğini ifade ederek İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş dosyasından 24.10.2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığı, ihtiyati haciz kararı İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında 28.10.2019 tarihli takibe konu edildiği, alınan ihtiyati haciz kararı 19.11.2019 tarihinde kaldırıldığı ve karar kesinleştiği, taraflar arasında 28 Ekim 2019 tarihinde Protokol bu protokol kapsamında davacı yan tarafından icra dosyasına 120.000,00 TL ödeme yapılmış olup 04.11.2019 gününe 165.000,00 TL bedelli senet verildiği, davalı tarafça 01.11.2019 tarihinde iş bu senet dayanak yapılarak davacı şirket haciz işlemine gidildiği, akabinde davacı tarafından ise senet bedeli ödemesi yapıldığı, dosya kapsamı belgeler ve taraf beyanlarıyla sabit olduğu üzere davacı yan tarafından davalı yana toplamda 285.000,00 TL ödeme yapıldığı sabit olduğu, iş bu davada talebin bu bedelin ihtiyati haciz baskısı altında ödendiği iddiası ile davacı yana iadesi talebinden ibaret olup taraflar arasında ticari defter yönünden bir çelişki mevcut olmadığı anlaşılmakla hukuki yönden incelemelerimiz aşağıdaki gibi olduğu,
Hukuki Yönden İncelemeler;
Detayı rapor içinde belirtildiği üzere, taraflar arasında 28 Ekim 2019 tarihinde Protokol akdedildiği, bu protokol kapsamında davacı yan tarafından icra dosyasına 120.000,00 TL ödeme yapılmış olup 04.11.2019 gününe 165.000,00 TL bedelli senet verildiği, davalı tarafça 01.11.2019 tarihinde iş bu senet dayanak yapılarak davacı şirket haciz işlemine gidildiği, akabinde davacı tarafından ise senet bedeli ödemesi yapıldığı, dosya kapsamı belgeler ve taraf beyanlarıyla sabit olduğu üzere davacı yan tarafından davalı yana toplamda 285.000,00 TL ödeme yapıldığı sabit olduğu, söz konusu ödemelerin taraflar arasındaki protokol, kambiyo senedi ve cari hesap ilişkisi d,kkate alındığında geçerli olan bir borcun karşılığı olarak ödenmiş olduğu, bu hali ile istirdat edilebilecek herhangi bir alacağın söz konusu olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyanlarını içerir 19/01/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 01/02/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 04/02/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin talebi doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinin 07/06/2022 tarihli ek raporunda kök raporda açıklanan gerekçelerden dönmeyi gerektirecek herhangi bir durum olmadığı yönünde ek rapor düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Ek raporun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından yapmış olduğu ödemelerin iadesi amacıyla başlatmış olduğu İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…E. Dosyasının tetkikinden; Alacaklı (davacı) … A.Ş. vekili vasıtası ile 03.02.2020 tarihinde borçlu (davalı)…Ltd. Şti. Aleyhine 285.000,00 TL asıl alacak ve 11.944,63 TL işlemiş faiz olmak üzere 296.944,63 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 ticari değişen oranlarda faizi ile tahsili amacıyla takibe geçildiği, Davalı yanın takibe itiraz dilekçesine özetle; “..Müvekkil şirketin alacaklı şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine 04.02.2020 tarihi itibariyle müvekkilinin 547.402,34 TL alacaklı olduğunu, ancak alacaklı şirketin konkordato ilan etmesi sebebiyle alacağını tahsil edemediği gibi, icra dosyasında talep edilen meblağın ödenmesi halinde müvekkilinin alacağı 800.000 TL’yi geçeceği ödeme emrine, borcun tümüne itiraz ettiklerini…” beyan ettiği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 11.02.2020 tarihli kararında ise “..İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… esas – …karar sayılı ilamı ile teminat yatırıldığında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …değişik iş sayılı dosyasından davacının banka – hesaplarına, gayrimenkulleri ve araçları üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş olup borçlu tarafça ihtiyati haciz miktarı kadar teminat mektubu dosyaya ibraz edilmiş olmakla mahkeme kararı doğrultusunda banka hesaplarına, gayrimenkulleri ve araçları üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına…”. Karar verildiği, davalı tarafın itirazı ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında İcra Takibi durdurulduğu, itilaf nedeniyle takibin durdurulmasına müteakip davacı … Mağazacılık San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Kambiyo senedi her zaman ve her saikle (kredi temini, hatır vs) tanzim edilebilir. Durum böyle olunca salt bir kambiyo senedinin varlığı ile alacağın ispat edilebilmesi mümkün değildir.
Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yanın ihtiyati haciz baskısı altında davacının ödemek zorunda kaldığı 285.000,00 TL ödemenin iadesi talebi amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yanın siparişi üzerine davalı yan tarafından ürünler üretilip davacı yana teslim edildiği, akabinde davacı yan tarafından davalı yana 9 adet olmak üzere toplamda 769.000,00 TL bedelli çek keşide edildiği, davalı yan tarafından ise davacı şirketin haciz kararı alması sebebiyle alacağın tehlikeye girdiğini ifade ederek İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…D. İş dosyasından 24.10.2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığı, ihtiyati haciz kararı İstanbul… İcra Müdürlüğünün…E. sayılı dosyasında 28.10.2019 tarihli takibe konu edildiği, alınan ihtiyati haciz kararı 19.11.2019 tarihinde kaldırıldığı ve karar kesinleştiği, taraflar arasında 28 Ekim 2019 tarihinde Protokol akdedildiği, bu protokol kapsamında davacı yan tarafından icra dosyasına 120.000,00 TL ödeme yapılmış olup 04.11.2019 gününe 165.000,00 TL bedelli senet verildiği, davalı tarafça 01.11.2019 tarihinde iş bu senet dayanak yapılarak davacı şirket haciz işlemine gidildiği, akabinde davacı tarafından ise senet bedeli ödemesi yapıldığı, dosya kapsamı belgeler ve taraf beyanlarıyla sabit olduğu üzere davacı yan tarafından davalı yana toplamda 285.000,00 TL ödeme yapıldığı sabit olduğu, iş bu davada talebin bu bedelin ihtiyati haciz baskısı altında ödendiği iddiası ile davacı yana iadesi talebinden ibaret olup taraflar arasında ticari defter yönünden bir çelişki mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Somut olay yönünden kambiyo senedini elinde bulunduran kimsenin alacak hakkını dermeyan edebilmesi bakımından mutlak olarak alacağını ispat etmesi gerekeceğinden şüphe duymamak gerekir. Söz konusu alacak hakkı da bir hukuki işleme dayandığından bu ispatın ancak HMK m.200 Bağlamında kesin delille olacağı da açık olup davalı tarafından üretilen ürünlerin irsaliyeler ile teslim edildiği, davacı tarafından kaşelenerek imzalandığı, davalı tarafından irsaliyelere istinaden e-faturalar da düzenlenerek karşı tarafa bildirildiği, bu suretle çeklerin karşılığı olan mal ve hizmetin davacıya verilmiş olduğunun kesin olarak ispat edildiği, imzası inkar edilmemiş irsaliyeli faturanın, teslimi ispata yeteceği, ayrıca taraflar arasında 28 Ekim 2019 tarihinde Protokol akdedildiği akdedilen Protokol incelendiğinde; İşbu protokol, İstanbul … icra Müdürlüğünün…E. sayılı dosyalarına ilişkin olarak…A.Ş. ve … (Borçlular) ve … LTD. ŞTİ. Vekili Av. … arasından düzenlenmiştir. Dosyaların borcu aşağıda bilgileri yazılı borçlular tarafından kabul ve kefalet edilmiştir. Mezkur dosyanın kapak hesabının tüm borcunun 285.000,00 TL olduğu hususunda taraflar anlaşmışlardır. İş bu borcun ödenmesi ile ilgili olarak 120.000,00 TL iş bu protokolün imzası anında alacaklı vekili hesabına havale ile ödenmiştir. Bu ödeme iş bu protokole ilişkin olmayıp protokol haricinde dosya borcu olarak haricen ödenmiştir. Mezkur dosya için alacaklılara yazılan 89/1 ihbarnameleri 30.10.2019 tarihinde fek edilecektir. Diğer tüm hacizler baki kalacaktır. Kalan 165.000,00 TL’nin ödenmesi için aşağıda dökümü yapılan bir adet bono düzenlenmiştir. Bono vadesinde ve miktarında ödendiğinde mezkur dosya borcundan mahsup edilecektir. Bono vadesinde ve miktarında borçlular, keşideciler ve cirantalar aleyhine icra takibine geçilecektir…”denmektedir. Bu protokol kapsamında davacı yan tarafından icra dosyasına 120.000,00 TL ödeme yapılmış olup 04.11.2019 gününe 165.000,00 TL bedelli senet verildiği, davalı tarafça 01.11.2019 tarihinde iş bu senet dayanak yapılarak davacı şirket haciz işlemine gidildiği, akabinde davacı tarafından ise senet bedeli ödemesi yapıldığı, dosya kapsamı belgeler ve taraf beyanlarıyla sabit olduğu üzere davacı yan tarafından davalı yana toplamda 285.000,00 TL ödeme yapıldığı sabit olduğu, söz konusu ödemelerin taraflar arasındaki protokol, kambiyo senedi ve cari hesap ilişkisi dikkate alındığında geçerli olan bir borcun karşılığı olarak ödenmiş olduğu, bu hali ile istirdat edilebilecek herhangi bir alacağın söz konusu olmadığı, anlaşılmakla; davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak … Dava Şartı Dosya No:..sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 10/06/2020 tarih… sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 3.382,37 TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 3.301,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 42.900,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza