Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/114 E. 2022/702 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/114 Esas
KARAR NO : 2022/702

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası üzerinden genel haciz yoluyla müvekkili aleyhine ”cari hesap alacağı” denilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilgili takibin herhangi bir dayanak belge olmaksızın başlatıldığını ve söz konusu ödeme emrinin usulsüz şekilde kapatılmış olan işyerine tebliğ edilmek suretiyle kötü niyetli olarak kesinleştirildiğini, yapılan tebligatı alacak hiç kimse iş yerinde olmamasına ve o tarihte de iş yerinde yaşanan olaylar neticesinde kapatılmak zorunda kalınmasına rağmen alacaklı olduğunu iddia eden tarafça; kime, ne şekilde tebligat yapıldığı dahi belli olmayan şekilde usulsüzce tebligat yaptırılıp müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı şekilde olmayan alacak üzerinden borçlandırma çabası içine girildiğini, müvekkilinin davalı/takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmaması sebebiyle işbu davayı ikame ettiklerini, herhangi bir dayanak belge, açıklama olmaksızın ”cari hesap alacağı” denilmek suretiyle başlatılan icra takibinin iptali ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, işbu takip dosyasından müvekkilinin uzunca bir süre sonra tarafına gönderilen 89/1 ihbarnamesi ile haberdar olduğunu, dosyayı kontrol ettikten sonra da derhal dava şartı olan “arabuluculuğa” başvuru yaparak, “Anlaşmama” sonuçlu arabuluculuk görüşmesi ile huzurdaki davayı ikame ettiklerini, müvekkili şirketin, Meydan Beşiktaş’ta yer alan ve müvekkili şirket işletmeciliğinde olan… bünyesinde 10.04.2019 tarihinde meydana gelen ve kamuoyunu da halen dahi meşgul eden darp olayı neticesinde müvekkili şirketin, mekanını yaşanan vahim olay neticesinde 01.05.2019 tarihinde kapatmak zorunda kaldığını, söz konusu olayı gerçekleştiren, tüm personeli sıra dayağına çeken ve bu olayın tüm basına yansımasına sebep olarak şirketin mahvına ve mekanın kapanmasına sebep olan …’ in takip alacaklısı şirketin bizzat yetkilisi olduğunu, yaşanan olayların ardından, müvekkili şirketin iş yerini kapattığı davalı tarafından yakınen bilinmesine rağmen, olaydan 2 ay sonra üstelik mekanın kapalı olduğu da bilinmesine rağmen, bilinçli ve kötü niyetli olarak mevcut olmayan bir ilişki ve olmayan bir alacak üzerinden üstelik dayanaksız bir şekilde müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, kapalı olan bu iş yeri adresine tebliğ edilerek, kendi çalışanlarına tebliğ aldırmak suretiyle icra dosyasının usulsüz ve kötü niyetli olarak kesinleştirildiğini, ilgili takibin müvekkili şirket ortaklarından …e 7.ayda gönderilen birinci haciz ihbarnamesi neticesinde haricen öğrenildiğini, takipten haberdar olunmasının ardından dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde ödeme emrini içerir tebligatın 27.05.2019 tarihinde ”işyerinde daimi çalışana tebliğ” denilmek suretiyle tebliğ edildiğinin ve kesinleştirildiğinin anlaşıldığını, 01.05.2019 tarihi itibariyle yaşanan olaylar neticesinde, kapatılmak zorunda kalınan mekana 27.05.2019 tarihinde özellikle de ”işyerinde daimi çalışana” denilmek suretiyle ilgili ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması takibin kötü niyetle yapıldığının en açık ispatı olduğunu, bu tebligatı kimin tebliğ aldığının ortaya çıkmasının gerektiğini, ilgili icra takibinden, tebliğe çıkarılan birinci haciz ihbarnamesiyle haberdar olan şirket ortaklarından …in takipten haberdar olmasının ardından şirket kayıt ve ticari defterleri üzerinde inceleme yaptığını ve söz konusu cari ilişkiden kaynaklı herhangi bir hak ya da alacağa rastlanmadığını, buna karşılık, 10.06.2019 tarihinde bu takipten habersiz, … Ltd. Şti. Tarafından… A.Ş. aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün… E. sırasına kayıtlı icra dosyası üzerinden; gerçek ve dayanaklı olarak yapılan icra takibi başlatıldığını, gerçek ve dayanaklı olarak yapılan, fatura alacağına dayalı olup, ticari kayıtları, üstelik de borcu biliyor olmalarına ve dayanak suretler dosyaya sunulmuş olmasına rağmen davalı tarafından ilgili takibe itiraz edildiğini, bu icra dosyasına …’ in, Ticaret Sicil kayıtlarında müşterek yetkisi olmasına rağmen yetkisi dışında tek başına itiraz ettiğini, müvekkili şirketin …. Ltd. Şti. yetkilisi ve ortağı bulunan…’in müvekkili şirketle ilgili devam eden hukuki, cezai ve soruşturma dosyaları, kendisinin müvekkili şirkete maddi-manevi zarar verme çabası içerisinde olduğunu gösterdiğini, fiili tüm davranışların, yaşanan olayların basına yansımış olup karşı tarafın müvekkili zarara uğratmak, batırmak, zor duruma düşürmeye çalışmak amacında olduğunu beyanlarla haklı davanın kabulüne, öncelikle icra dosyasına dava tarihi itibariyle yatan para olması halinde bu paranın, davalı alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesine, icra dosyasına dava tarihi öncesinde yatan para ve bu paranın davalı alacaklıya ödenmiş olması durumu var ise bu hususta davalı alacaklının malvarlığı hakkında tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu güne kadar haksız şekilde tahsil edilen paraların iadesine, haksız ve kötü niyetle başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinin iptaline ve haksız takip nedeniyle davalı aleyhine, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müşterek müdürleri arasında karşılıklı olarak diğer müşterek müdürün müdürlük yetkilerinin kaldırılarak şirkete kayyım atanmasına ilişkin olarak dava açılmış olup buna ilişkin yargılamanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, bu şekilde devam eden yargılama sırasında talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddinin istinaf edilmesi üzerine davacı şirketin müşterek müdürlerinin yönetim, temsil ve ilzam yetkileri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 14/02/2020 tarih 2019/2636 Esas 2020/171 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmış olup söz konusu şirkete münferit imza ile yetkili kayyım atandığını, bu bakımdan davacı şirketin müşterek müdürleri tarafından verilmiş olan vekaletnamenin hukuki anlamda geçerliliğinin kalmamış olup iş bu davanın davacı şirkete kayyım atanmasından sonra açılmış olduğu ve vekile usulüne uygun verilmiş vekaletname olmadığı hususu dikkate alınarak davanın reddine dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı vekilinin İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılmış olan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, söz konusu dosyanın mahkeme tarafından celbi ile incelenmesi neticesinde bu hususun açık bir şekilde anlaşılacağını, davalı müvekkili şirket ile davacı şirket arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, bundan dolayı da müvekkili davalı şirketin davacı şirketten alacağının bulunmadığını, hem davacı şirketin hem de davalı müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesi halinde bu husus da açık bir şekilde tespit olunacağını beyanlarla haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılan reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasında davacının davaluya borçlu olmadığının tespiti ile takibinin iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizin 08/07/2020 tarihli ara karar ile, İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile, İİK’nun 72/3.maddesi uyarınca dava değerinin % 15’i kadar teminat karşılığında, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile davacı aleyhine yürütülmekte olan takipte, icra veznesine girecek paranın, dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelemesinde ; …tarafından … aleyhine 1.015.417 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyası örneğinin incelemesinde; davacı- karşı davalının Münir Atamer, davalı- karşı davacının… olduğu, asıl davanın konusunun müdürlük görevinden azil, karşı davanın konusunun müdürlük görevinden azil ve yöneticinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası olduğu, dosya içerisinde bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD’ nin n 14/02/2020 tarih, 2019/2636 Esas- 2020/171 Karar sayılı ilamıyla; “HMK’nın 353/1.b.2. ve 391/3. maddeleri uyarınca davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin tedbir talebin reddine dair 05.11.2019 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davacı- karşı davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca, davacı- karşı davalı vekilinin ihtiyati tedbir taleplebinin kabulü ile tarafların ortağı olduğu, …Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı …’nde davacı- karşı davalının ve davalı- karşı davacının yönetim, temsil ve ilzam yetkilerinin ihtiyati tedbir yoluyla kaldırılmasına, 2-…’ne yönetim kayyımı olarak, bilirkişi listesinden resen seçilen… TC kimlik numaralı Mali Müşavir …’ın atanmasına, 3-Kayyımın, münferit imzayla, şirket müdürlerinin tüm yetkilerini kullanmak üzere yetkilendirilmesine…” karar verildiği, mahkemece… Esas nolu dosyadan yapılan yargılama neticesinde asıl davanın reddine, karşı dava yönünden ise karşı davacının tazminat talebinin reddine, karşı davacının diğer talebinin kabulü ile …in …Ltd. Şti’deki müdürlük görevinden azline karar verildiği görülmüştür.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının mahkememiz dosyası arasına alınarak yapılan incelemesinde ; davacısının …, davalılarının… ve … olduğu, dava konusunun; şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde; alınan rapor , toplanan tüm deliller itibariyle, şirketi kusuruyla zarara uğrattığı iddiası TTK hükümlerine göre iddia eden tarafından dolayısıyla davacı tarafından ispatı gerektiğinden, davalı…’in şirketi zarara uğrattığına ilişkin dosyada herhangi bir delil olmadığı, babası …’in yapmış olduğu darp eyleminden…’in sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde de…’in şirketi zarara uğrattığına dair herhangi bir hususun saptanamadığı, …’in ise söz konusu şirketin yetkili temsilcisi olmadığı, dolayısıyla burada şirket yöneticisinin şirketi zarara uğratma durumunun söz konusu olmadığı, açılan davanın da darp olayı nedeniyle şirket itibarını zarara uğrattığı itibariyle manevi tazminat davası olmadığı dikkate alındığından, TTK 553. Maddesi hükmü lafzi açıdan kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenlediğinden …’in de bu vasıfları taşımaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığına ait … Soruşturma sayılı dosya incelendiğinde; …vekili tarafından… ve … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dolandırılıcık suçuna ilişkin suç duyurusunda bulunulduğu, 15/08/2019 tarihli karar ile Müştekinin şikayetine konu iddialarının; şüphelilerin danışıklı hareket ederek müştekinin ortağı olduğu şirketi zarara uğrattıkları ve dayanaksız icra takibi başlatılması ile kesinleşmesine sebep oldukları iddialarından ibaret olduğu, şüphelilerin üzerlerine atılı eylemlerin güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ya da diğer herhangi suçun unsurlarını taşımadığı, müştekinin haciz işlemlerine karşı haklarını icra daireleri ve hukuk mahkemeleri önünde ileri sürebileceği, yine aralarındaki hukuki ihtilafların hukuk mahkemeleri önünde çözülebileceği ve şüpheliler hakkında yüklenen suçtan kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
…Cumhuriyet Başsavcılığına ait … Soruşturma sayılı dosya incelendiğinde, davacı… vekili tarafından… hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin suç duyurusunda bulunulduğu, işbu savcılık dosyasının… soruşturma numaralı evrak üzerinden devam olunmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığına ait … Soruşturma … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; müşteki şüphelilerin …, …, suçun Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma, şüpheli … suçun, Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma olduğu, ” Müşteki şüpheli… vekilinin … ve … hakkında güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin suç duyurusunda bulunulması üzerine mevcut soruşturmaya başlanılmıştır. Suç duyurusunda özetle müvekkili… ile ortağı olan …in …Ticaret Limited Şirketinin kurucu ortakları olduğu, müşterek imza yetkileri olan müdür sıfatlarının olduğu, … isimli işletmeyi ortak olarak işlettiklerini, …ve onun çalışanı olan …’ın şirketten sanatçılara ödeme yapmak için aldığı ücretleri sanatçılara farklı miktarlarda ödedikleri veya hiç ödemedikleri, bir denetim şirketince yapılan denetimde de bu durumun sabit olduğunun anlaşıldığını,…ve …’ın bu suretle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerini beyan etmiştir. … vekilinin de… hakkında şirketin hesaplarınını usulsüz bir şekilde, herhangi bir yönetim kararı olmadan kendi denetleme şirketine incelettiğini ayrıca şirketin son haftalarda kazandığı paraları şirket hesabına geçirmeyip şahsi hesabında tutarak güveni kötüye kullanma suçunu işlediğini iddia etmiştir. Bu iddia ise … sayılı soruşturma kapsamında yürütülmüştür. Tarafların …isimli işletmeyi ortak olarak işletmeleri, birbirlerinin karşılıklı olarak güvenini kötüye kullandıkları iddialarında bulundukları, soruşturmalarının konusunun, taraflarının aynı olması nedeniyle her iki soruşturma birleştirilmiştir ve soruşturmaya mevcut … sayılı soruşturma üzerinden devam edilmiştir. Soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda özetle her iki vekilin de beyanlarında geçen denetim ile ilgili detay denetim ünvanlı denetim şirketi ile … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti arasında denetime yetkilendirilmiş herhangi bir anlaşma ve sözleşmenin ve bu doğrultuda şirketin müdürler kurulunun herhangi bir kararının olmadığı; söz konusu denetim raporunda sanatçılara elden, nakden veya kredi kartıyla herhangi bir ödeme yapıldığına dair yasal defterlerde bir kayda ve belgeye rastlanılmadığı; 01.07.2018 ile 10.04.2019 arasında konser ve etkinliklerde sanatçılara serbest meslek makbuzu ve faturaların düzenlendiği, yasal defterlere intikal ettirildiği; …’a elden ödenen belgelerin şirketin 2018 ve 2019 yılınan ilişkin hesaplarında, yasal defter ve kayıtlarında olmadığı; söz konusu tutarlar ile faturaların uyumsuz olduğu; şirket gelirlerinin şahıslarca şahsi olarak kullanılmadığına dair kanaat oluşturacak bir delilin olmaması nedeniyle bu yönde kanaatin oluşmadığının belirtildiği, …’ın ifadesinde özetle … ile birlikte çalıştığını, Münir ile birlikte organizasyon işleri ile uğraştığını, konserlerin hazırlanmasında sanatçılara verilen paralar haricindeki kalan masrafları karşılamak amacı ile şirket hesabından para aldığını, paraların hiçbirini kendisinin kullanmadığını, konserler esnasında ulaşım konaklama ses görüntü ışık gibi masraflara kullandığını, atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği, …in ifadesinde özetle… ile birlikte ortak şirketlerinin olduğunu ve birçok işi birlikte yaptıklarını, aralarında farklı konulardan anlaşmazlık çıktığını ve devam eden birçok davalarının olduğunu, söz konusu konserlerin hazırlanmasına ilişkin ulaşım, konaklama, ses, görüntü, ışık, nakliye gibi birçok yan masrafları …’in tarafına usulsüz olarak harcadıklarını iddia edildiği paralarla karşıladıklarını, söz konusu ortaklık anlaşmalarının finans yönetiminin… tarafından sağlandığını, kendilerinin sahaya ilişkin çalışmaları yaptıklarını, konserlere ilişkin organizasyon işlerinin tamamını kendisinin yaptığını, sanatçıların konser öncesinden ücretinin tamamını aldıklarını, kalan sair masraflarını da yine Doğan’ın imzasıyla şirket tarafından karşılandığını, kesinlikle zimmetine herhangi bir para geçirmediğini, söz konusu paraların hepsinin konser için harcandığını, atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği, Alınan ifadeler, bilirkişi raporu ve tüm soruşturma evrakı incelendiğinde müşteki şüphelilerin arasında kişisel nedenlerden sorunların olduğu, bu nedenle iş ilişkileri açısından da güveni kötüye kullanma iddialarının söz konusu olduğu, öncelikle… vekilinin yönetim kararı olmadan…’in denetçilere şirkette mali inceleme yaptırmak suretiyle suç işlendiğini iddia etse de tek başına bu durumun güveni kötüye kullanma suçunu oluşturmadığı zira söz konusu denetimin hukuken sonuç doğurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar…’in şirkete ilişkin kazançları şahsi olarak kullandığı iddia edilse de bu durumu doğrulayacak bir delil tespit edilememiştir. … vekilinin sanatçılara ödeme yapmak için … ve …’ın aldığı ücretleri sanatçılara farklı miktarlarda ödeyerek veya hiç ödemeyerek suç işlediklerini iddia etse de alınan bilirkişi raporunda söz konusu denetim raporunda sanatçılara elden, nakden veya kredi kartıyla herhangi bir ödeme yapıldığına dair yasal defterlerde bir kayda ve belgeye rastlanılmadığı, 01.07.2018 ile 10.04.2019 arasında konser ve etkinliklerde sanatçılara serbest meslek makbuzu ve faturaların düzenlendiği, yasal defterlere intikal ettirildiği; …’a elden ödenen belgelerin şirketin 2018 ve 2019 yılınan ilişkin hesaplarında, yasal defter ve kayıtlarında olmadığının tespit edilmesi ve her ne kadar …’a elden verilen paralara ilişkin tutanaklar ile sanatçılara ödenen paralar farklı olsa da … ve …in söz konusu farkların konserlerin hazırlanmasına ilişkin ulaşım, konaklama, ses, görüntü, ışık, nakliye gibi birçok yan masraflardan kaynaklandığına ilişkin savunmalarının aksinin şahsıların yaptıkları işin niteliği de dikkate alındığında ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle müşteki şüphelilerin ve şüphelinin üzerilerine atılı suçu işledikleri hususunda kamu davasının açılabilmesi için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediği.. ” gerekçeleriyle müşteki şüpheliler ve şüpheli hakkında üzerilerine atılı suçtan kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve karara karşı itiraz edildiği, İstanbu… Ceza Hakimliği’ nin…D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve takipsizlik kararının kesinleştiği görülmüştür.
Mahkemizce aldırılan 19.04.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda neticeten ; dava dosyasına sunulu belgeler ile davacı ve davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde
yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davacı şirket tarafından ibraz edilen 2018, 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ancak defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, davacı şirketin defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun olmadığı, davacı şirket lehine şirket lehine veya
aleyhine delil kabiliyetleri mahkemenin takdirinde olduğu, davalı şirket tarafından ibraz edilen 2018, 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davalı şirket lehine şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetlerinin mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların ticaret şirketi/tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, dosyadaki bilgi ve belgeler arasında, TTK m. 89 vd. hükümlerinde düzenlenen yazılı bir cari hesap sözleşmesinin yer almaması sebebiyle, tarafların ticari ilişkisini fatura bazlı olarak sürdürdüğü ve bu ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak
nitelendirilebileceği, bu durumda TTK.m.94’de düzenlenen bakiyenin tespitine ve kabulüne dair ve TTK.m.97’de düzenlenen bütünlük ilkesine dair hükümlerin
somut davada uygulanamayacağı, davacı ve davalı şirketlerin ticari defter kayıtlarına göre; davalı şirketin davacı aleyhine 24.05.2019 tarihinde 1.015.417,00.-TL icra takibi başlattığı, başlatılan takipteki alacak tutarın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu başka bir ifade İle 24 .05.2019 tarihinde davalı şirketin davacı şirketten kaydi olarak
1.015.417,95.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup 31.12.2019 tarihindeki davalının davacıdan kaydi alacağının artarak 1.592.041,10.-TL olduğu, iş bu tutarın davaya taraf şirketlerin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu tespitlere göre gerek takip tarihi gerekse dava tarihi itibariyle davacı şirketin menfi tespit talebinin yerinde olmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu, dava ve cevap dilekçesi, sunulan beyanlar, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. ve … E. Sayılı dosyası ve bu dosyalardan aldırılan bilirkişi raporları ile dosyalardaki gerekçe içerikleri, … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın …,…,…,… ve ….sayılı dosyalar hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; açılan davanın İİK m. 72’de düzenlenen icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, davacı dilekçesinde, davalının takip konusu hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini, davalı ile aralarında cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan bir ilişkinin
bulunmadığını, cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması gerektiğini, bunun geçerlilik şartı olduğunu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan hukuki ilişkiyi ispat edemediğini, davalının sadece hesap dökümü sunduğunu, cari hesap ilişkisinin olduğu kabul edilse dahi TTK m. 94/2 uyarınca bakiyenin sonuç doğurabilmesi için hesap devresi sonu itibariyle hesabın kapatılması ve bakiyenin gösterildiği hesap cetvelinin kendilerine gönderilerek kabul edilmesi gerektiğini ileri sürdüğü, mahkememizce içeriğine itibar edilen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında TTK m. 89 vd. hükümlerinde düzenlenen şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yer Almadığı, TTK m. 89/2 uyarınca cari hesap sözleşmesi yazılı şekle tabi olup, bu şeklin geçerlilik şartı olduğu, taraflar arasındaki ilişkisinin açık hesap ilişkisi olarak nitelendirilebilmesinin mümkün olduğu, bu durumda işbu davada TTK m. 89 vd. hükümlerinde düzenlenen cari hesap sözleşmesine dair hükümler uygulanamayacağı, davacının ileri sürdüğü “TTK m. 94/2 uyarınca hesap cetvelinin borçluya tebliği veya borçlunun kabulü”ne dair hükmün de uygulanma imkanı da bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Açık hesap ilişkisinde tarafların, belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yapabildikleri, HMK m. 222 uyarınca ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için, her iki tarafın da defter tutma yükümüne tabi olması, uyuşmazlığın her iki tarafın defterlerine geçirmesi gereken bir ticari işten kaynaklanması, kanıt oluşturması istenen defterlerin kanuna uygun şekilde tutulmuş olması, defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerekmektedir. Mali bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, ancak defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, davacı şirketin defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun olmadığı tespit edilmiştir. Davalı ticari defterleri bakımından ise, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun olduğu belirlenmiştir. HMK m. 222/4 gereği, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan defter kayıtları sahibi aleyhine delil olarak kullanılabilir. Davalının ticari defterlerinin ise, sahibi lehine ve aleyhine delil olması mümkündür.
Davanın tarafı olan şirketlerin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davalının icra takip tarihi itibariyle davacıdan alacaklı olduğu ve davacının borcunun 31.12.2019’e kadar artarak devam ettiği konularında davalı ve davacı ticari defterlerinin birbirlerini doğrular nitelikte olduğu tespit edildiğinden gerek takip gerek dava tarihi itibariyle davacının menfi tespit talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmektedir.
Her ne kadar davacı vekilince bilirkişi heyeti raporuna karşı itiraz dilekçesinde, davacı ve davalı şirketlerin ortaklık yapısı ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… E. sayılı dosyası ile davacı şirkete kayyım atanmış olduğu nazara alındığında salt şirket defterleri üzerinden kesin ve kati kanaate varılamayacağ, bahse konu İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… E. Sayılı dosyası anlatımları ile beyanlar incelendiğinde taraflar arasında şirketin ticari defterlerinin tutulması ve mahiyetine ilişkin de ihtilaf bulunduğu dile getirilmiş ise de; İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde karara çıkan dosyalar iş bu dosyamız ile birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket yöneticisi…’ in şirketi zarara uğrattığına ilişkin bir eyleminin de tespit edilemediği göz önüne alınarak mahkememizce alınan bilirkişi heyeti raporuna itibar olunarak menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince dava dilekçesinde ve aşamalarda sunulan yazılı dilekçelerinde, söz konusu ödeme emrinin usulsüz şekilde kapatılmış olan işyerine tebliğ edilmek suretiyle kötü niyetli olarak kesinleştirildiği, yapılan tebligatı alacak hiç kimse iş yerinde olmamasına ve o tarihte de iş yerinde yaşanan olaylar neticesinde kapatılmak zorunda kalınmasına rağmen alacaklı olduğunu iddia eden tarafça; kime, ne şekilde tebligat yapıldığı dahi belli olmayan şekilde usulsüzce tebligat yaptırılıp müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı şekilde olmayan alacak üzerinden borçlandırma çabası içine girildiği ifade edilmiş ise de; mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’ ne yazılan yazılara, ödeme emrinin borçlu …. Ltd.Şti’ye tebliğine ilişkin tebligat parçası aslının tüm aramalara rağmen bulunamadığından bahisle yanıt verildiği, davacı şirket yetkilisi…’ in de 12.06.2019 tarihinde yapılan fiili hacizde hazır olduğu, tebliğin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi durumunda dahi hukuki vasıflandırmanın hakime ait olacağı, İİK’nunun 72.maddesi 1. Fıkrasındaki düzenlemeye gere, ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesi dikkate alındığında, davacının takipten ötürü borçlu olmadığından bahisle haksız olduğu ve borcu olmadığının istemi ile dava açtığı görüldüğünden, eldeki davanın konusunun menfi tespit davasına konu hukuki sebebe dayandığı anlaşılmakla işin esasına girilerek karar verme yoluna gidilmiştir.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak… Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 30/12/2019 tarihli belge nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın reddine karar verildiği de dikkate alınarak davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-İİK madde 72/4 uyarınca mahkememizce verilen 08/07/2020 tarihli tedbir kararının kalkmasına ve aynı hüküm gereğince %20 oranında tazminat olan 203.083,40.-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 17.340,79.-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 17.260,09‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 129.233,36.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır