Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/108 E. 2022/733 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/108 Esas
KARAR NO : 2022/733

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 27.11.2018 tarihli üye iş yeri sözleşmesi kapsamında mobil pos hesabı açılarak ticari faaliyetlerinde kullanmayı amaçlandığını, sözleşme sonrasında davalı bankanı Altunizade Şubesinde … numaralı ıban ile vadesiz mevduat hesabı açıldığını, sözleşmeye göre davacının müşterileri olan kart hamillerinden isteyenler ödemelerini ilgili pos hesabına komisyon kesintisi olmayacak bir şekilde yapabilecekleri yönünde olmasına rağmen sözleşmeden bir yıl sonra davacının müşterilerinin taksit ödemelerinden komisyon kesintisi yaptığı fark edildiğini, bu durumun davalı bankaya bildirildiğini, mail yazışmalarında komisyon kesintilerinin kontrolleri dışında alındığını ve bu hatanın giderildiği belirtilerek hali hazırdaki 7.6 milyon olan hesap vasatinin desteklenmesi talep edildiğini, bunun üzerine davacı firma yetkilileri hesap vasatinin 5 milyon lira seviyesine sabitlenmesini ister iken, davalı banka yetkilileri hiçbir gerekçe yokken hesap vasatini 12 milyon lira seviyesine çıkardığını, davalının bu yaklaşımı üzerine davacı firma, mail yazışmalarında davalı ile olan pos hesabı sözleşmesini sonlandırmak istediğini şube yetkilisine ilettiğini, 26 Kasım 2019 tarihinde davalı firmaya hitaben pos hesabı sözleşmesinin sonlandırılması talebi yazılı olarak da iletildiğini, davalı bankanın üzerine müvekkilinin pos hesabındaki 12 milyon lira üzerine, hiçbir müşteri itirazı bulunmamasına ve davacı şirketten kaynaklı yükümlülüklerde aykırılık oluşmadığı halde… kurallarını ileri sürerek davacı şirketinö hesabına blokaj işlemini uygulandığını ve işlemin haksız olduğunu beyan ederek hesap üzerine konulan blokenin kaldırılması doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacı şirketin zararına mahsuben ve hukuki semeresi niteliğindeki faiz ve diğer maddi getirilerine karşılık olarak şimdilik 10.000,00-TL’nin ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 27/11/2018 tarihinde Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden davalı banka tarafından davacıya 07/12/2018 tarihinde POS cihazı tahsis edildiğini, davacı firma talebi ile 12/12/2018 tarihinde cihaza key-in (mail order) yetkisi verildiğini, key-in yönteminin kartın fiziken kullanıldığı satış türlerine kıyasla daha fazla risk içerdiğini, davacı şirketin işlemlerinin tamamına yakın bir kısmını key-in yöntemiyle gerçekleştirdiğini, davacı firma müşterileri olan kart hamillerinden “mal/hizmet alınamaması” ve “işlemin kart hamiline ait olmaması” vb. gerekçeleriyle gelebilecek harcama itirazı risklerinin söz konusu olabileceğinin tespit edilmesini müteakip, 21/08/2019 tarihinde, davalı banka Altunizade Şubesi tarafından, davacı firmanın Altunizade/İstanbul Şubesi nezdindeki … numaralı POS hesabına 9 Milyon TL, 1217-546119 numaralı diğer bir ticari hesabına ise 5 Milyon TL tutarında bloke (hapis hakkı), yasalardan kaynaklanan ve taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi ile davacı müşteri tarafından davalı bankaya tanınan rehin hakkı kapsamında tesis edildiğini, 22.08.2019 tarihinde davalı banka yetkililerinin katılımıyla davacı şirkete ziyaret düzenlendiğini, davacı firmanın faaliyet döngüsünde yaşanabilecek herhangi bir aksamada, davacı firmanın tüm cirosunun davalı banka için risk yaratabileceği ihtimali değerlendirildiğini, bu kapsamda davacı firma ile hesaplarında 15-20 milyon TL düzeyinde artı bakiye bulundurması hususunda mutabakata varıldığını, bu olumlu gelişme üzerine davacının POS hesabına konulan bloke tutarının 5 milyon TL’ye düşürüldüğünü, diğer ticari hesabında bulunan bloke tutarı ise iptal edildiğini, fakat davacı şirketin hesabındaki tutarları başka bankalara aktardığını, POS cihazının kapatılmasını talep ettiğini, hesabında 15-20 milyon TL düzeyinde artı bakiye bulundurmaya yönelik mutabakata uymadığını, 2019 yılının Kasım ayında hesaba para girişlerinin bir önceki aya kıyasla %64 oranında azaldığı tespit edildiğini, 27/11/2019 tarihinde ise davalı banka Altunizade/İstanbul Şubesi, davacı firma ile imzalanan 27/11/2018 tarihli üye işyeri sözleşmesi ilişkisine son verdiği görüldüğünü, bunun üzerine taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi ve bunun eki olan rehin sözleşmesi ile davalı bankaya tanımış olduğu rehin hakkı kapsamında POS hesabına tesis edilen bloke tutarı, 25.11.2019 tarihi itibarıyla 9 Milyon TL, 17.12.2019 tarihi itibarıyla ise 12 Milyon TL düzeyine ulaştığı, firmanın diğer ticari hesabına ise rehin hakkında dayalı bloke tesis edilmediğini, taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi ve bunun eki olan rehin sözleşmesi hükümleri uyarınca ve davacı firmanın tanımış olduğu yetkiler kapsamında, davalı bankanın sözleşme ilişkisinin kurulduğu anda rehin hakkına dayalı bloke (hapis hakkı) uygulama hak ve yetkisi bulunduğunu, davalı bankanın sözleşmelerden kaynaklanan bu hakkını kullandığını, davacı firmanın müşterilerine sağlamayı vadettiği finansmana ilişkin müşterilerle imzaladığı sözleşmede açık bir taahhüdü bulunmadığından; buna dayalı vadettiği finansmanı sağlayamaması halinde, kart hamilleri tarafından … kurallarının uygulanması talebinde bulunulabilecek, bu itirazlar ise davalı banka açısından risk doğurabileceğini, davacının dava dilekçesine yansıyan taleplerinin hiçbir dayanağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabulculuk son tutanağının fotokopisini, taraflar arasındaki e mail yazışmalarının çıktılarını, 26/11/2019 tarihli davalı bankaya yazılan dilekçenin fotokopisini, Üye İşyeri Başvuru Formu fotokopisini, Üye İşyeri Sözleşmesi fotokopisini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 18/11/2020 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dosyanın bankacı bilirkişiye tevdii ile taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca tanınan rehin hakkı uygulamasının koşullarının oluşup oluşmadığı, bloke etme işleminin sözleşme ve risk durumuna uygun kullanılıp kullanılmadığı ve davacının zarara uğrayıp uğramadığı uğramış ise davacının zararının tespiti hususlarında rapor tanzim edilmesine karar verildiği, bilirkişinin 23/02/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“1-) Davacı… TİC. A.Ş firması ile müşterileri arasındaki sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle, Firmanın mal/hizmet vereceği (örneğin ev/aracın teslim tarihi) tarih belirsiz olduğundan ve müşterilerin kurada ne zaman çıkacağı da bilinemeyeceğinden harcama itirazı (…) riski süresi 540 gündür olacağı bu sürelerin Bankalararası Kart Merkezi’nin tarafındanda yayındandığı,
2-) Davacı… TİC. A.Ş firması ile davalı banka arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi (BANKANIN REHİN, HAPİS, TAKAS VE MAHSUP HAKKI İLE TEMİNAT VE KEFALETE İLİŞKİN HÜKÜMLER) ile bunun eki olan Rehin Sözleşmesi hükümleri kapsamında davacı firmanın… no’lu hesabına faaliyet konusunun içerdiği yüksek …riskinin teminat altına alınması amacıyla davalı bankanın Altunizade/İstanbul Şubesi tarafırıdan sözleşme ilişkisinin kurulduğu anda rehin hakkına dayalı blaoke (hapis hakkı) uygulama hak ve yetkisi bulunmakta olduğundan rehin hakkına dayalı olarak banka tarafından bloke (hapis hakkı) tesis edilebileceği,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 16/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 14/06/2021 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 29/09/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile davacı vekilinin yeniden rapor alınması istemi yerinde görülmekle tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dosyanın 3 kişilik heyete tevdii ile taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca tanınan rehin hakkı ve ters ibraz uygulamasının koşullarının oluşup oluşmadığı, yapılan bloke ve serbest bırakma işlemlerinin hangi tarihlerde ve tutarlarda olduğu, bloke etme işleminin sözleşme ve risk durumuna uygun kullanılıp kullanılmadığı ve davacının zarara uğrayıp uğramadığı uğramış ise davacının zararının tespiti hususlarında rapor tanzim edilmesine karar verildiği, bilirkişi heyetinin 02/12/2021 tarihli ön raporunda;
“Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerden yaptığımız araştırma ve incelemeler sonucu;
Sayın Mahkemenizce davacı ve davalı şirket kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek aşağıda detayları verilen dosya kapsamında yer almayan bilgi ve belgelerin davalı bankadan celbi halinde hüküm kurmaya elverişli kanaat bildirilebileceği değerlendirilmiştir.
CELBİ TALEP EDİLEN BELGELER
1)Pos Üye İşyeri Sözleşmesi,
2)Davacı adına açılan hesabın, açıldığı tarihten bugüne kadarki geçei
elverişli beher günün sonunda bakiyesi görünecek şekilde hesap ekstresi,
3)Davacı üye işyeri 0,00 (sıfır) komisyon anlaşması ile çalışıyor ise, bu yönde yapılan mutabakatın belgesi ile kaç gün süreyle bloke uygulaması yapıldığı,
4)Blokede tutulması kararlaştırılan meblağın miktarını gösteren belge,
5)Davacı blokede tutulması gereken meblağı anlaşmaya uygun olarak temin edemediğine ilişkin açıklama,
6) Davalı banka … endişesi/kaygısıyla blokede para tutmuş ise, blokede tutulan paranın miktarını gösteren belge/kayıt/doküman,
7) … nedeniyle blokede tutulan paranın hangi tarihte kaç TL olarak bloke edildiği ve bu blokenin hangi tarihte çözüldüğünü gösteren kayıt ve belgeler.
8)Davacı adına … işlemi yapılan itirazlı işlemlerin dökümü;
İşlem tarihi: Kart hamilinin adı-soyadı: Kredi kartı no: itiraz edilen meblağ:
9)Bankanın … nedeniyle kart hamillerine ödediği meblağları gösteren EXCEL TABLOSU,” olarak bildirildiği, bilirkişi ön raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Mahkememizin 03/12/2021 tarihli ara kararı ile bilirkişi heyetine tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine, davalı bankaya müzekkere yazılarak bilirkişi ön raporunda bildirilen hususların celbine ve sonrasından dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği görüldü.
Davalı vekilinin 21/12/2021 tarihli bilirkişi ön raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 24/12/2021 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı bankaya yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta banka kayıtlarının gönderilmiş olduğu görüldü.
Bilirkişi heyetinin 13/04/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“1. Ters ibraz (…)’te harcama itirazı işlem tarihinden itibaren 120-gün, işlem karşılığında işyeri tarafından malın/hizmetin sunulmadığı durumlarda malın/hizmetin sunulmasının beklendiği durumlarda ise teslim tarihinden itibaren 120-gün, işlem tarihinden itibaren 540-günden fazla ise 540-gün itiraz süresi bulunduğu;
2. Sayın Mahkemeniz 31.01.2022 tarihli ara kararı ile celbini talep ettiği “6) Davalı banka … endişesi/kaygısıyla blokede para tutmuş ise, blokede tutulan paranın miktarını gösteren belge/kayıt/doküman, 7) … nedeniyle blokede tutulan paranın hangi tarihte kaç TL olarak bloke edildiği ve bu blokenin hangi tarihte çözüldüğünü gösteren kayıt ve belgeler 8)Davacı adına … işlemi yapılan itirazlı işlemlerin dökümü; İşlem tarihi: Kart hamilinin adı-soyadı: Kredi kartı no: – itiraz edilen meblağ: ve 9)Bankanın … nedeniyle kart hamillerine ödediği meblağları gösteren EXCEL TABLOSUNUN” sunulmadığı görülmekle davalı Banka nezdinde …hesap numaralı vadesiz ticari mevduat hesabı ve … numaralı POS hesabının açıldığı, Ters ibraz (…)’te harcama itirazı gereği davalı Bankanın 120 gün ila 540 gün arasında değişen riske maruz kaldığı değerlendirilmekle birlikte davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi olduğunu gösterir bilgi, belge ve bulgu bulunmadığı, dosyaya ibraz edilmediği görülmekle davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi bulunmadığı değerlendirilmiş,
3. 25.11.2019 tarihli davacı ve davalı e-mail yazışmalarının incelenmesi ile 7.600.000-TL hesap vasatı bulunması konusunda tarafların mutabık olduğu buna karşılık davalı Banka tarafından 12.000.000-TL’ye çıkarıldığı,
4. Davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi olduğunu gösterir bilgi, belge ve bulgu bulunmadığı, dosyaya ibraz edilmediği görülmekle davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi bulunmadığı değerlendirilmiş, POS bloke işleminin 120-gün ve/veya 540-gün olarak uygulanmasını gerektirir bulgunun var olmadığı değerlendirilmiş,
5. Davalının blokaj miktarını tek taraflı olarak, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı şekilde artırmış olması nedeniyle davacının yapmış olduğu fesih bildirimin haklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu bakımdan davacının uğradığı zararları davalıdan talep edebileceği,
6. Davalı taraf sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğinden, sözleşme uyarınca tutması gereken 7.600.000-TL’lik blokaj bedeli nedeniyle bir risk altında bulunduğuna ilişkin somut bir delil sunmadığından (Sayın Mahkemenin ara kararı uyarınca delil sunmadığından), anılan blokaj esas itibariyle (istisnalar hariç) 120 günlük süre ile tutulması gerektiğinden; sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren 120 günlük sürenin dolduğu tarih itibariyle dava tarihine kadar tutulan blokaj miktarlarının haksız tutuldukları dolayısıyla da ticari faizleriyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, buna göre 25.11.2019-17.02.2020 tarihleri arasında 7.600.000-TL üzerinde fazladan tutulan blokaj sebebiyle davacının uğradığı zararın TCMB Avans Faizine göre toplam 72.777,18-TL olarak hesaplanabileceği,” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin 05/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 05/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 18/05/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile taraf vekillerinin rapora itiraz dilekçeleri doğrultusunda itirazları karşılar mahiyette bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 28/07/2022 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
“1. Ters ibraz (…)’te harcama itirazı işlem tarihinden itibaren 120-gün, işlem karşılığında işyeri tarafından malın/hizmetin sunulmadığı durumlarda malın/hizmetin sunulmasının beklendiği durumlarda ise teslim tarihinden itibaren 120-gün, işlem tarihinden itibaren 540-günden fazla ise 540-gün itiraz süresi bulunduğu;
2. Sayın Mahkemeniz 31.01.2022 tarihli ara kararı ile celbini talep ettiği “6) Davalı banka … endişesi/kaygısıyla blokede para tutmuş ise, blokede tutulan paranın miktarını gösteren belge/kayıt/doküman, 7) … nedeniyle blokede tutulan paranın hangi tarihte kaç TL olarak bloke edildiği ve bu blokenin hangi tarihte çözüldüğünü gösteren kayıt ve belgeler 8)Davacı adına … işlemi yapılan itirazlı işlemlerin dökümü; İşlem tarihi: Kart hamilinin adı-soyadı: Kredi kartı no: – itiraz edilen meblağ: ve 9)Bankanın … nedeniyle kart hamillerine ödediği meblağları gösteren… TABLOSUNUN” sunulmadığı görülmekle davalı Banka nezdinde… hesap numaralı vadesiz ticari mevduat hesabı ve … numaralı POS hesabının açıldığı, Ters ibraz (…)’te harcama itirazı gereği davalı Bankanın 120 gün ila 540 gün arasında değişen riske maruz kaldığı değerlendirilmekle birlikte davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi olduğunu gösterir bilgi, belge ve bulgu bulunmadığı, dosyaya ibraz edilmediği görülmekle davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi bulunmadığı değerlendirilmiş,
3. 25.11.2019 tarihli davacı ve davalı e-mail yazışmalarının incelenmesi ile 7.600.000-TL hesap vasatı bulunması konusunda tarafların mutabık olduğu buna karşılık davalı Banka tarafından 12.000.000-TL’ye çıkarıldığı,
4. Davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi olduğunu gösterir bilgi, belge ve bulgu bulunmadığı, dosyaya ibraz edilmediği görülmekle davalı Bankaya Ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi bulunmadığı değerlendirilmiş, POS bloke işleminin 120-gün ve/veya 540- gün olarak uygulanmasını gerektirir bulgunun var olmadığı değerlendirilmiş,
5. Davalının blokaj miktarını tek taraflı olarak, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı şekilde artırmış olması nedeniyle davacının yapmış olduğu fesih bildirimin haklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu bakımdan davacının uğradığı zararları davalıdan talep edebileceği,
6. Davalı taraf sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğinden, sözleşme uyarınca tutması gereken 7.600.000-TL’lik blokaj bedeli nedeniyle bir risk altında bulunduğuna ilişkin somut bir delil sunmadığından (Sayın Mahkemenin ara kararı uyarınca delil sunmadığından), anılan blokaj esas itibariyle (istisnalar hariç) 120 günlük süre ile tutulması gerektiğinden; sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren 120 günlük sürenin dolduğu tarih itibariyle dava tarihine kadar tutulan blokaj miktarlarının haksız tutuldukları dolayısıyla da ticari faizleriyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, raporda günlük olarak detayları satır halinde yer aldığı üzere 25.11.2019-06.12.2021 tarihleri arasında 7.600.000-TL üzerinde fazladan tutulan blokaj sebebiyle davacının uğradığı zararın TCMB Avans Faizine göre toplam 313.540-TL olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görüldü.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 03/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 07/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 26/10/202 tarihli celsesinde davacı vekilinin ıslah dilekçesi sunmak üzere tarafında süre verilmesini talep ettiği, celsenin 2 numaralı ara kararı ile davacı vekiline ıslah dilekçesini sunmak üzere 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 02/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerinin 313.540,00-TL’ye çıkartılmasını talep ettiği, ıslah harcının yatırılmış oluğu, dilekçenin davalı vekiline tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 21/11/2022 tarihli ıslah dilekçesine karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; banka tarafından üye işyeri sözleşmesi gereğince pos hesabına konulan bloke işleminin haksız olduğundan ötürü davacının uğradığı zararın tanzimi istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin mahkememizin 18/02/2020 tarihli ara kararı ile reddine karar verildiği, kararın davacı vekilinin 09/03/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adli Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 03/07/2020 tarih 2020/685 Esas 2020/640 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görüldü.
Taraflar arasında 27/11/2018 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesi ve ekinde 27/11/2018 tarihli Rehin Sözleşmesi imzalandığı, Üye İşyeri Sözleşmesinin …maddesinin “Üye işyeri, Banka’ya karşı doğmuş, doğacak ve doğması muhtemel tüm borçları için, … Banka’nın hapis hakkı olduğunu, Banka’nın alacaklarından muaccel olsun veya olmasın herhangi birini veya hepsini ihbarda bulunmadan Banka’da mevcut her türlü alacakları, …,kabul beyan ve taahhüt eder.” hükmünü içerdiği, Rehin Sözleşmesinin “Üye İş Yeri Sözleşmesinden doğmuş ve doğacak borçların teminatını oluşturmak üzere … Bankası AŞ. Altunizade Şubesi nezdinde 588690 nolu hesabımda bulunan paraları fekki …Bankası AŞ. tarafından bildirilinceye kadar … bankası AŞ.’ye rehnettim” hükmünü içerdiği, sözleşme kapsamında davacı şirket adına davalı banka nezdinde mevduat hesabı ve POS hesabı açıldığı, davacıya 07/12/2018 tarihinde POS cihazı tahsis edildiği, 12/12/2018 tarihinde key-in / mail order yetkisinin tanımlandığı, ters ibraz harcama itirazı gereği davalı bankanı 120 gün ile 540 gün arasında değişen riske maruz kaldığı, mahkememizce davalı bankaya yazılan müzekkereye verilen cevapta … endişesi/kaygısıyla blokede para tutmuş ise, blokede tutulan paranın miktarını gösteren belge/kayıt/doküman, … nedeniyle blokede tutulan paranın hangi tarihte kaç TL olarak bloke edildiği ve bu blokenin hangi tarihte çözüldüğünü gösteren kayıt ve belgelerin, davacı adına … işlemi yapılan itirazlı işlemlerin dökümü; İşlem tarihi: Kart hamilinin adı-soyadı: Kredi kartı no: itiraz edilen meblağ: ve bankanın … nedeniyle kart hamillerine ödediği meblağları gösteren excel tablosunun sunulmadığı görülmekle davalı bankaya ters ibraz (…) başvurusunda bulunan gerçek ve tüzel kişi bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki e mail yazışmalarının incelenmesinde; 16/09/2019 tarihli davacı ve davalı e mail yazışmalarında 7.600.000-TL hesap vasatı bulunması konusunda tarafların mutabık olduğu, 16/09/2019 tarihine kadar 7.600.000-TL blokaj tutulduğu, buna karşılık davacının hesap vasatı meblağının 5.000.000-TL’ye indirilmesini talep ve müzakere ettiği, 25/11/2019 tarihli davacı ve davalı e-mail yazışmalarının incelenmesi ile 7.600.000-TL hesap vasatı bulunması konusunda tarafların mutabık olduğu buna karşılık davalı banka tarafından 12.000.000-TL’ye çıkarıldığı, POS hesabına ait bloke tutarlarının 15/03/2019 tarihinde 847.550-TL, 26/08/2019 tarihinde 4.340.446-TL, 17/09/2019 tarihinde 4.844.612-TL’ye ulaştığı, 25/11/2019 tarihinde 6.229.264-TL, 25/11/2019 tarihinde 6.229.264-TL, 17/12/2019 tarihinde 9.799.432-TL, 15/05/2020 tarihinde 12.301.094-TL’ye ulaştığı; 25/11/2019 tarihli davacı ve davalı e-mail yazışmalarında; 7.600.000-TL hesap vasatı bulunması konusunda taraflar anlaşmış oldukları halde davalı bankanın tek taraflı olarak limiti 12.000.000-TL’ye çıkarması ve 17/12/2019 tarihinde 9.799.432-TL, 15/05/2020 tarihinde de 12.301.094-TL’ye ulaşması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmeleri ihlal ettiği, bu bakımdan davacı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı sonucuna varılmıştır. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle borçlunun sorumluluğuna ilişkin TBK. 112. madde hükmüne göre: “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” TBK. 114. madde hükmüne göre: “Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir. Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır.” hükümleri amirdir. Sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi sonucu, oluşan bütün zararların, müsbet ve menfi zarar kapsamında, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğinden, sözleşme uyarınca tutması gereken 7.600.000-TL’lik blokaj bedeli nedeniyle bir risk altında bulunduğuna ilişkin somut bir delil sunmadığı, anılan blokaj esas itibariyle 120 günlük süre ile tutulması gerektiğinden; sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren 120 günlük sürenin dolduğu tarih itibariyle dava tarihine kadar tutulan blokaj miktarlarının haksız tutuldukları dolayısıyla da ticari faizleriyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, davalı ile davacı arasında imzalanan sözleşme uyarınca 7.600,000,00 TL blokaj konulması gerekirken fesih tarihi 26.11.2019 tarihinde 6.288.011,57 TL blokaj olduğu, 26.11.2019 tarihi itibariyle POS Üye İşyeri sözleşmesinin davacı tarafından “feshedildiği” ve POS işlemlerinin sonlandırıldığı, dava tarihinin 17.02.2020 olduğu görülmekle 25.11.2019 tarihinde blokaj meblağının tarafların mutabık kaldığı 7.600.000-TL altında 6.229.264 olduğu, ancak 17.12.2019 tarihinde blokaj meblağının 9.799.432,57-TL meblağa çıktığı; 09.06.2020 tarihinde blokaj meblağının halen daha 7.796.679,99-TL olduğu; 25.11.2019-06.12.2021 tarihleri arasında 7.600.000-TL üzerinde fazladan tutulan blokaj sebebiyle davacının uğradığı zararın 313.540,00 TL olduğu tespit edilmiş olup bilimsel, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda ve ıslah dilekçesi de gözetilerek ;davanın kabulü ile 313.540,00-TL alacağın 10.000,00-TL’sine dava tarihinden itibaren 303.540,00-TL’sine 02/11/2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak …Dava Şartı Dosya No:…syasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldığı ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-313.540,00-TL alacağın 10.000,00-TL’sine dava tarihinden itibaren 303.540,00-TL’sine 02/11/2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 21.417,92-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç ve ıslah harcının toplamı olan 5.354,48-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 16.063,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 21.674,66-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 46.895,60-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 19,00-TL posta giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
54,40 TL BAŞVURMA HARCI 170,78 TL PEŞİN HARÇ
170,78 TL PEŞİN HARÇ 5.183,70 TL ISLAH HARCI
7,80 TL VEKALET HARCI + 16.063,44 TL EKSİK HARÇ
16.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 21.417,92 TL KARAR
257,98 TL TEBLİGAT ÜCRETİ VE İLAM HARCI
+5.183,70 TL ISLAH HARCI
21.674,66 TL TOPLAM