Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/107 E. 2022/451 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/107 Esas
KARAR NO : 2022/451
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olup, bu ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya; … Bankasındaki hesabından keşide edilen; 04.10.2019 günlü 181.383,00 USD 08.10.2019 günlü 1.141.699,10 USD 10.10.2019 günlü 508.476,17 USD 12.10.2019 günlü 43.671,00 USD ve 15.10.2019 günlü 1.832.531,00 USD bedelli çeklerin ve ayrıca … Bankasındaki hesabından keşide edilen; 18.10.2019 günlü 1.096.120,64 USD 25.10.2019 günlü 1.510.314,23 USD ve 26.10.2019 günlü 876.382,07 USD bedelli çeklerin teslim edildiğini, taraflar arasında imzalanan 08.10.2019 günlü protokole göre davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… E. sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız takibinin davacı müvekkili şirketçe 6.578.137,40 USD asıl, 387.500 USD işlemiş faiz üzerinden kesinleştirileceği, takibin kesinleşmesiyle birlikte davacının taşınmazıyla ilgili yapılan finansal kiralama sözleşmesinden dolayı finansal kiralayan … Bankası A.Ş. nezdindeki hakkının haczedilmesiyle, çeklere konu alacakla ilamsız takibe konu alacak esasen aynı alacak olduğundan, yukarıda yazılı çeklerin hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulmadan bedelsiz olarak davacıya iade ve teslim edileceğinin hüküm altına alındığını, sözleşme gereğince davacı şirket yetkilisinin ödeme emrini icra dairesinde tebliğ aldığını ve protokolde belirlenen tutardaki borç için takibinin kesinleştirildiğini, hemen akabinde davacının … Bankası AŞ’ndeki haklarının haciz için müzekkere yazıldığını, böylece davacı müvekkili şirketin 08.10.2019 günlü protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini tamamen yerine getirmiş olduğunu, müvekkili şirketin 08.10.2019 günlü protokolden kaynaklanan bütün yükümlüklerini yerine getirmesine rağmen, davalı tarafın hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmadan bedelsiz olarak davacıya teslim etmeyi yükümlendiği çekleri teslim etmediğini, hatta bütün uyarılara rağmen 10.10.2019 günlü 508.476,17 USD 12.10.2019 günlü 43.671,00 USD ve 15.10.2019 günlü 1.832.531,00 USD bedelli çeklerin arkasını yazdırdığını, çeklerin bedelsiz olarak iade ve teslimine yönelik müvekkilinin bütün uyarıları ve taleplerinin de sonuçsuz kalmış olduğunu, bu arada davalının arkasını yazdırdığı üç adet çek için bir de … İcra Ceza Mahkemesi’ nin 2019/… E. sayılı dosyasıyla karşılıksız çeklerden dolayı ceza davası açıldığını, bu durum karşısında, bedelsiz olarak iadesi gerekirken iade edilmeyen çeklere yönelik muarazanın men’i ve söz konusu çeklerin iadesini sağlamak üzere mahkemeye başvurma gerekliliği doğduğunu, söz konusu çeklerin bedelsiz kalmasına ve hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulmaksızın müvekkiline iadesi gerekmesine rağmen müvekkiline iade edilmeyip ceza davasına konu edilmesi karşısında davalı şirket yetkilileri hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2020/… Sor. sayılı dosyasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek açıklanan nedenlerle davalının hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmadan bedelsiz olarak iade etmekle yükümlendiği, davacının … bankasındaki hesabından keşide edilen; 04.10.2019 günlü 181.383,00 USD 08.10.2019 günlü 1.141.699,10 USD 10.10.2019 günlü 508.476,17 USD 12.10.2019 günlü 43.671,00 USD ve 15.10.2019 günlü 1.832.531,00 USD; ve ayrıca davacının … Bankasındaki hesabından keşide edilen 18.10.2019 günlü 1.096.120,64 USD 25.10.2019 günlü 1.510.314,23 USD ve 26.10.2019 günlü 876.382,07 USD bedelli çeklere yönelik muarazanın men’ine çeklerin bedelsiz olarak müvekkili şirkete iadesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin netice olarak toplam değeri 7.190.577 USD olan 8 adet çek için menfi tespit davası açmış olduğunun, davanın harca esas değerinin 45.013.013.TL olup yatırılması gereken harç miktarının 776.474 TL olduğunu, davacının davasını açarken eksik harç yatırmış olup, öncelikle davacıya 7 günlük kesin süre vererek bu eksikliği tamanlaması için ihtarat yapılması aksi halde davanın esasına girilmeden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, söz konusu menfi tespit davasının dayanağının 08.10.2019 tarihli protokolün oluşturduğunu, söz konusu protokolün yapılışının en önemli amacının; taraflarca varlığı tartışmasız ve ihtilaf dışı bulunan 7.000.000.USD gibi yüksek miktardaki bir alacağa bir teminat oluşturabilme amacı olduğunu, bu hususun özellikle protokolün sondan 4 ve 5 ve 6 ıncı satırlarında yer alan ;”Akabinde geri alım hakkının haczine ilişkin müzekkerenin … Bankası A.Ş. ye gönderilmesi ve bu haczin işlenmesinin sağlanması halinde, …” ibaresinden anlaşılmış olduğunu, aynı zamanda bu protokolün en önemli şartının da bu haczin … bankası A.Ş. tarafından itirazsız bir şekilde kabul edilerek kayıtlarına işlenmesi olduğunun aşikar olduğunu, protokolün yapıldığı 08.10.2019 tarihinde icra takibinin kesinleşmiş olmasına rağmen, söz konusu haciz … Bankasın A.Ş. Tarafından haczin işlenmesi sağlanamamış olması sebebiyle müvekkili şirket yetkililerinin haklı olarak … Bankası A.Ş. nin cevabını görmek istediklerini beyan etmiş olduklarını, 17.10.2019 tarihinde … Bankası A.Ş.’ nin ekte sunulan hacze itiraz yazısını … İcra Müdürlüğü’ nün 2019/….Esas sayılı icra dosyasına sunulduğunu, söz konusu itiraz yazısında aynen şu ibarelerin yer aldığını; ” İlgili haciz müzekkeresinde bahsi geçen ve borçlu ile müvekkil banka arasında imzalanan … Noterliği nin 14.08.2014 tarih ve … yevmiye sayılı resmi belge geri alım veya geri alacağı bakiye alacak hakkı doğuran cinsten bir vefa sözleşmesi olmayıp, tam tersine sözleşmeye konu taşınmazların sat geri kirala şeklinde bir finansal kiralama sözleşmesine konu edilmiş olduğu ve mülkiyetleri bankaya ait olan taşınmazlarla ilgilidir. Açıklanan nedenlerle müvekkil banka resmi kayıtlarında borçluya ait ve haciz talimatınız doğrultusunda işlemi tesis edilebilecek haczi kabil menkul/gayrimenkul veya hak bulunmadığından ilgili yazınıza vekaleten itiraz ederiz. ” söz konusu itiraz dilekçesine de bu tarz hakların haczedilmesinin mümkün olamayacağına dair emsal Yargıtay Kararlarının da eklediğini, söz konusu yazı karşısında, ciddi bir dolandırıcılık vakıası ile karşı karşıya olduğu kanaatine varan müvekkili şirket yetkililerinin … Cumhuriyet Başsavcılığı’ na 2019/….Soruşturma nosu ile Şirket yetkilileri hakkında dolandırıcılık ve diğer sulardan ötürü suç duyurusu dilekçesini sunduğunu, söz konusu dilekçede işbu davayı da ilgilendiren taraflar arasındaki ilişkinin şu şekilde özetlenmiş olduğunu, “Şüpheli Şirket kablo üretimi ve ihracatı ile iştigal eden bir şirket olup, şirketimiz ise bakır tedarikçisi konumunda olan bir şirkettir. Şüpheli şirket yetkilileri uzun yıllardan beri şirketimizden kablo imali için bakır satın almaktadır. Bakır alımı daha ziyade 2-3 aylık çekler ile gerçekleşmektedir. İki şirket arasındaki ticari risk 2.000.000.USD. yi geçmezken, son yıllarda müşteki şirketin talepleri karşısında bu risk 7.500.000.USD.ye kadar çıkmıştır. Borçlu şirketin yıllardan beri kendisine ait … deki büyük fabrikasında imalat ve ihracat yapmakta olduğu için bu risklere çıkmakta tereddüt etmedik. Söz konusu ticari riskin 7.500.000.USD. ye çıkması sonrası borçlu şüpheli şirket yetkilileri borcunu ödemeyeceğini şirketmizi bildirmiştir. Şirket yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonrası borçlu şirket borçlu şirketin bizim şirketimiz ile birlikte büyük bakır tedarikçileri ve bankalara toplam 35.000.000.USD. borcu bulunduğunu ayrıca yıllardır kendilerinin olan Sefaköydeki fabrikalarının 2014 yılında … A.Ş. ye satıp geri kiraladığı ve her ay bu kuruma ödeme yaptıklarını öğrenmiştir. Bu mülkü geri alabilmeleri için 3 yıl daha bu ödemeleri yapmaları gerektiğini ve bu süre sonunda mülkiyetin kendi şirketlerine tekrar geçeceğini bildirmişlerdir. Bu taşınmazın çok değerli bir taşınmaz olduğunu en son yapılan değerlendirmeye göre 120.000.000.TL. değerinde olduğunu belirtmişlerdir.Bu durum karşısında borçlu şirket bu taşınmazın taksitlerini ödeyememeleri sebebiyle banka tarafından satılması halinde ,fabrikanın çok değerli olması sebebiyle bankanın alacağı miktarın mahsubu sonucu arta kalan miktarın sözleşme gereği kendi şirketlerine iade edileceğini, beyan ederek bu iade edilecek paraya şimdiden haciz koyabileceğimizi tarafımıza bildirmesi üzerine , borçlu şüpheli şirket aleyhine başlattığımız icra takibinden söz konusu iade edilecek paraya haciz koyulması amaçlanmıştır.Söz konusu hacze karşı … A.Ş.ekte ki itiraz yaparak bankanın resmi kayıtlarında borçluya ait haczi kabil bir hakkının bulunmadığını belirtmiş olup, banka yetkilileri ile yapılan görüşmede ise de söz konusu taşınmazın taksitleri ödenmemesi halinde satılması halinde değerinin ancak 50.000.000.TL. olarak değerlendirilebileceği bunun da ancak kendi alacaklarını karşılayabileceği net bir şekilde ifade edilmiştir.” söz konusu dilekçede belirtilenlerden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin gerek devam eden ticari ilişki sürecinde riskin yükseltilmesi sürecinde gerekse sözde teminatlandırma sürecinde müvekkili şirketin yanıltıldığını ve çok büyük bir mağduriyet içine girmiş olup belki de bu yüksek miktardaki alacak sebebiyle iflas sürecine kadar sürükleneceğini, ortada 7.000.000.USD civarında bir borç söz konusu olup, bugüne kadar 1 TL tahsilat yapılamadığı gibi, protokol ile amaçlanan haciz işlenmesinin gerçekleşmediğini, borçlu şirketin alacağın tahsilatını sağlayacak maddi varlığı bulunmamakta olduğunu, dava konusu protokol sonrasında ortaya çıkan durum karşısında bu hali ile senetlerin bedelsiz hale gelmeyeceğini, çünkü protokolde bahsi geçen icra takibi sonucu ne 1 TL. tahsilatın yapılabildiğini ne de alacağın teminat altına alınabildiğini, müvekkili şirketin her şeye rağmen tahsilatta tekerrürlük oluşmaması gayesi ile borçlu şirket aleyhine çeklere istinaden herhangi bir icra takibi yapmadığını, ileride böyle bir durum oluşması halinde de davacı borçlu şirketin her zaman için tahsilatta tekerrürlük oluştuğu itizarında bulunma imkanına hukuken sahip olduğunu, fakat bugün itibarı ile işbu çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasının gerçek olmadığı gibi komik bir iddiadır olduğunu, sadece bir icra takibinin kesinleşmiş olmasının, çeklere konu alacağın bedelsiz kaldığı anlamına gelemeyeceğini, kaldı ki kesinleşen bu icra takibinden herhangi bir tahsilat yapılabilme imkanı bulunmadığını ve protokolün en önemli yapılma amacı olan alacağın haciz ile teminatlandırılması koşulunun gerçekleşemediği bu durumda, bu iddianın tamamen geçersiz bir iddia olduğunu, davacıların sürecin başından beri devam eden kötüniyetlerinin bir devamı olduğunu, davaya konu protokolde bahsi geçen 8 adet çekin toplam rakkamı ile yine protokolde bahsi geçen … İcra Müd.’ nün 2019/….Esas sayılı icra takibinin asıl alacak rakkamının aynı olmadığını, çeklerin toplam rakamının icra takibinden fazla olup, müvekkilinin alacağa bir teminata olaşacak saiki ve şartı ile bu indirime razı olmuş olmasına rağmen, amaçlanmış olan teminatlandırma şartının gerçekleşmemiş olduğunu, davacı şirket ile yapılan protokolün 08.10.2019 tarihli olmasına rağmen, işbu menfi tespit davasının 17.02.2020 tarihinde yani protoktolden 4 ay sonra ikame edildiğini belirterek açıklanan nedenler ile öncelikle yatan eksik harç için 7 günlük kesin mehilli ihtaratın davacıya yapılmasına, haksız davanın reddi ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Bilirkişi Dr. … ve … nin mahkememize sunmuş oldukları 18/03/2022 tarihli raporlarında neticeten;” Taraflar arasındaki protokol hükümleri uyarınca davalının davacıdan alacağının “6.578.137,40 USD asıl borç, 387.500 USD takip tarihine kadar işlemiş faiz” olduğu, davalıya verilen çeklerin davacıya iade edilebilmesi için “geri alım hakkının … … A.Ş.`ye gönderilmesi ve bu … haczin işletilmesinin sağlanması” gerektiği, protokole konu haczin işletilmesi yapılamadığından, davacının çeklerin iade edilmesi veya çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yönündeki talebinin yerinde olmadığı, davacı vekili, vermiş olduğu 30.12.2020 tarihli dilekçe ile davaya konu aşağıda detayları verilen çekler yönünden davanın devamını, bunun haricindeki çekler yönünden ise davanın atiye terk edilmesini talep ettiğinden, detayı verilen 12.10.2019 tarihli 43.671,00 USD değerindeki çek 20.05.2021 tarihinde ödendiğinden anılan çek haricinde kalan diğer çekler nedeniyle, çek bedellerinin ve çek bedellerine dayanak oluşturan borcun ödenmemesi nedeniyle, davacının talebinin yerinde olmadığı, 10.10.2019 çek tarih, … çek numaralı, 508.476,00 USD , 12/10/2019 çek tarih … çek numaralı, 43.671,00 USD bedelli, 15/10/2019 çek tarih … çek numaralı 1.832.531,00 USD olmak üzere toplam 2.384.678,00 USD olduğu ” olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; takip alacaklısının … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi borçlusunun … Sanayi A.Ş ile … Sanayi A.Ş olduğu, 7.055.019,39 USD Asıl alacak ve 561.308,94 USD faiz olmak üzere toplamda 7.616.328,33 USD (43.413.071,52 TL) tutarında cari hesap ilişkisinde ödenmeyen 39 fatura bedeline istinaden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2020/… soruşturma dosyasının incelenmesinde; müştekinin … San A.Ş., şüphelilerin …, …, …olduğu, 23/06/2020 tarihli karar ile karşılıksız çek keşide etmeye dair cezai yollara başvurmanın borcun tahsiline yönelik olmadığı, bedelsiz kalan bir senedin kullanılmasından söz edilebilmesi için bunun icra takibine konu edilmesinin gerektiği, somut olayda şüpheli şirket temsilcileri tarafından karşılıksız çek şikayetinde bulunulmasının atılı bedelsiz senedin kullanılması suçunu oluşturmayacağı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği verilen karara karşı yapılan itiraz neticesinde, … Sulh Ceza Hakimliği’nin 19/10/2020 tarihli ve 2020/ … D. İş sayılı kararı ile somut olayda müşteki vekilinin dilekçesinde yer alan anlatımlara ve buna ilişkin sunulan protokol içeriğine göre iki şirket arasında yapılan bir takım işlerden kaynaklı borç ilişkisi uyarınca tevdi edilen çekler bulunduğu, şirket yetkililerinin protokol çerçevesinde bir mutabakata varmış olduğu, belirtilen icra dosyası kapsamında takibin kesinleştirileceği, borçlu şirketin muvafakat göstererek haczin işlenmesi sağlandığında protokolde belirtilen çeklerin bedelsiz olarak şirkete teslim edileceği hususlarının kararlaştırılmış olduğu, bu durumda protokol kapsamında belirtilen borç ve buna ilişkin senetlerin karşılığı tutarın tahsil edilip edilmediği, anılan icra dosyası kapsamında hacizlerin işlenip işlenmediği, haczin infaz edilip edilmediği, haczin paraya çevrilip çevrilmediği, dolayısıyla anılan protokolün gereğinin yerine getirilip getirilmediği hususlarının ilgili icra dosyaları getirtilip incelendikten ve müşteki şirket yetkilisi ve şüphelilerin ifadeleri alındıktan sonra atılı suç yönünden bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile takipsizlik kararı verildiği anlaşıldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırıldığı ve soruşturmaya … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2020/… soruşturma sayılı dosyasından devam edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 17/12/2020 tarihli duruşmasında, ” Davacı tarafça açılan dava dava dilekçesinde yazılı çeklerin bedelsiz olduğu iadesi istendiği davanın menfi tespit davası olduğu anlaşılmakla, nispi harca tabi olduğu anlaşılmakla, davacı vekiline dava dilekçesindeki değerler üzerinden hesaplanacak 1/4 peşin harcı ikmal etmek üzere 2 hafta kesin süre verilmesine” şeklinde ara karara hükmolunduğu, davacı vekilinin 11/02/2021tarihli duruşmada alınan beyanında, davaya konu 5 adet çek yönünden biz davayı takip etmediklerini, diğer 3 adet çek yönünden ise harcı tamamladıklarını beyan ettiği, davaya konu ettikleri …Şubesindeki hesabından keşide edilen 04.10.2019 günlü 181.383,00 USD, 08.10.2019 günlü 1.141.699,10 USD, … Bankası hesabından keşide edilen 18.10.2019 günlü 1.096.120,64 USD, 25.10.2019 günlü 1.510.314,23 USD, 26.10.2019 günlü 876.382,07 USD bedelli çekler açısından harcın yatırılmadığı anlaşılmakla işbu çekler açısından açılan davanın Harçlar Kanunu md 30 ve HMK madde 150 uyarınca ayrı bir esasa kaydı ile işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi heyeti raporu hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde, açılan davanın menfi tespit davası olduğu, davacı tarafın dava dilekçesi ile … bankasındaki hesabından keşide edilen 04.10.2019 günlü 181.383,00 USD ; 08.10.2019 günlü 1.141.699,10 USD; 10.10.2019 günlü 508.476,17 USD; 12.10.2019 günlü 43.671,00 USD ve 15.10.2019 günlü 1.832.531,00 USD ve ayrıca davacının … Bankasındaki hesabından keşide edilen 18.10.2019 günlü 1.096.120,64 USD; 25.10.2019 günlü 1.510.314,23 USD ve 26.10.2019 günlü 876.382,07 USD bedelli bedelli çeklere yönelik muarazanın men’ini, çeklerin bedelsiz olarak müvekkili şirkete iadesini talep ettiği, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, davacı … San. A.Ş.’nin sahibi lehine delil niteliğini haiz ticari defterlerinde davalı … San. Tic. A.Ş. ‘nden 3.244.420,04 TL alacaklı olduğunun, davalı … San. Tic. A.Ş.’nin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde davacı … San. A.Ş.’ nden 43.819,03 TL alacaklı olduğunun, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının 3.288.239,07 TL olduğunun, yapılan incelemede davalı şirketin ticari defterlerinde 30.09.219 tarihinde 3.233.214,06 TL kur değerlemesi kaydı ile davacı şirketin cari hesabını sıfırladığının ve cari hesap işlemlerinin USD bazında hareketlerinin muhasebeleştirilmesinde alınan USD kurlarından kaynaklı kur farkı olduğunun tespit edildiği, 12.10.2019 tarihli 43.671 USD bedelli çekin 20.05.2021 tarihinde ödendiği, davadaki uyuşmazlığın ise bu noktada, cari hesap kapsamında davalıya verilen ve cari hesap borcundan düşümünün yapıldığı çeklerin tahsilinin protokol kapsamında yapılıp yapılamayacağı yönünde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 08.10.2019 tarihli protokolde; “ … Müdürlüğü’ nün 2019/… E. sayılı dosyasıyla başlatılan takip … San. A.Ş. tarafından 6.578.137,40 USD asıl borç, 387.500 USD takip tarihine kadar işlemiş faiz ve ayrıca asıl borca takip tarihinden itibaren döviz mevcuatına devlet bankalarınca fiilen ödenen faiz oranına faiz işletilmesi şeklinde kesinleştirilecek. Akabinde geri alım hakkının haczine ilişkin müzekkerenin … A.Ş.’ye gönderilmesi ve bu haczin işletilmesine … A.Ş. tarafından muvafakat göstererek haczin işletilmesinin sağlanması halinde borcun kaynağı aynı olduğundan ve tek borç bulunduğundan, yukarıda yazılı çekler hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmaksızın, aynı gün bedelsiz olarak … Kablo Sanayi A.Ş.’ye teslim edilecektir.” hükümlerinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında … A.Ş. ile davacı … Kablo San. A.Ş. arasında 18.12.2018 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, 99 aylık sözleşmede davacı şirketin kiracı konumunda olduğu görülmüştür. … Bankası A.Ş. tarafından dosya kapsamına sunulan 04.05.2021 tarihli yazısında sözleşmenin borcun ödenmesinde temerrüt nedeniyle ile sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedildiği huzurdaki davaya konu çeklerin her iki şirket ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu ve davacı şirketin cari hesap borcuna istinaden davalıya vermiş olduğu, bu çeklerin davalı ticari defterlerinde alacağından düşümünün yapıldığı ve bu düşüm sonucunda davacıdan 43.819,03 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
08.10.2019 tarihli protokolde davalıya verilen çeklerin davacıya iade edilebilmesi için geri alım hakkının haczine ilişkin müzekkerenin … Bankası A.Ş.’ye gönderilmesi ve bu haczin işletilmesinin sağlanması şart koşulmuştur. Dava dışı … A.Ş. ile davacı arasında 18.12.2018 tarihli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiği, 99 aylık sözleşmede davacı şirketin kiracı konumunda olduğu, sözleşmenin borçlunun temerrüde düşmesi nedeniyle feshedildiği ve sözleşmeye konu menkulün bankaya iadesi için … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/… E. Sayılı dosyasında dava ikame edildiği, bu haliyle protokole konu haczin işletilmesi yapılamadığından, davacının çeklerin iade edilmesi veya çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yönündeki talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
… Mahkemesi … HD’ nin 2020/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, döviz üzerinden açılan davalarda, dava değeri dava tarihindeki kur üzerinden TL karşılığına göre tespit edilip bu değere göre harç ve vekalet ücretine hükmedildiğinden davalı lehine hükmolunacak vekalet ücreti hesaplanırken dava tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek vekalet ücreti hükmedilmesi yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davaya konu edilen çeklerden, … Ticari Şubesindeki hesaptan keşide edilen 10.10.2019 günlü 508.476,17 USD, 12.10.2019 günlü 43.671,00 USD ve 15.10.2019 günlü 1.832.531,00 USD bedelli çekler açısından açılan davanın REDDİNE,
2-Davaya konu edilen … Ticari Şubesindeki hesabından keşide edilen; 04.10.2019 günlü 181.383,00 USD, 08.10.2019 günlü 1.141.699,10 USD, ayrıca … Bankasındaki hesabından keşide edilen 18.10.2019 günlü 1.096.120,64 USD, 25.10.2019 günlü 1.510.314,23 USD, 26.10.2019 günlü 876.382,07 USD bedelli çekler açısından açılan davanın Harçlar Kanunu md 30 ve HMK madde 150 uyarınca AYRI BİR ESASA KAYDI İLE İŞLEMDEN KALDIRILMASINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 853,88. TL , başvurma harcı 54,40 TL ile 246.585,87 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 247.494,15 TL den mahsubu ile fazla yatırılan 247.413,45 TL harcın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 233.374,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır