Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/629 E. 2021/836 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/629 Esas
KARAR NO : 2021/836
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat- alacak- itirazın iptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirketin … Bölge Müdürlüğüne bağlı bulunan … Şubesi Acentelik görevini, 24.08.2015 tarihli ‘Acentelik Sözleşmesi’ uyarınca fesih ihbar tarihine kadar yürüttüğünü, bu süreçte müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirerek aylık 10.000-TL ciro ile teslim alınan acentelik, teslim alındığı tarihten itibaren gün be gün büyütülerek aylık cirosunun 70.000-TLye ulaştırıldığını ve Acente ile sürekli çalışılan geniş bir müşteri çevresi kazandırdığını, bu durumun Genel Müdürlük kayıtlarında da mevcut olup, davalı tarafından da bilindiğini, fesih ihtarına konu 10.07.2019 tarihinde gerçekleşen olayın tam olarak açıklığa kavuşturulmadan yapılan feshin haksız ve mesnetsiz olduğunu, her ne kadar müvekkilinin acenteliğini yürüttüğü Şube hakkında şikayetler olduğu belirtilmişse de, iş yükü çok ağır olan; ayda 8.000 yılda 36.000 adet kargo dağıtımı yapan her acentelikte bir takım şikayetlerin olmasının işin olanağı olduğunu, müvekkilinin acenteliğini yürüttüğü … Şubesini yukarıda da belirtildiği gibi portföyünü genişlettiğini ve orada ve yakın çevrede faaliyet gösteren bir çok şirketi sadece … Kargo … Şubesi ile çalışır hale getirdiğini, müvekkilinin teslim almadan önce hiç çalışılmayan ve/veya çalışılmış ancak memnuniyetsizlik nedeniyle … Kargo tercih edilmezken müvekkilinin tüm bu firmaları yeniden bünyeye kazandırdığını ve sürekli çalışılır hale getirmiş olduğunu, marka değerini değil zedelemek müvekkilinin özverili çalışması ile çalışma alanları içerisinde yok olmuş bir ismi yoktan var ederek … ismini yine saygın hale getirdiğini, feshe konu edilen 10.07.2019 tarihinde gerçekleşen olayda hiçbir adli kayıt veya emniyet şikayeti dahi bulunmadığını, sadece telefonla Genel Müdürlüğe yapılan şikayetin bahane edildiğini, olay açıklığa kavuşturulmaksızın uyarı ve/veya ikaz vs yapılmaksızın direkt olarak tek taraflı fesih yoluna gidildiğini, müvekkilinin acenteliği teslim aldığı günden itibaren sürekli büyüttüğünü, müvekkili ile yapılan sözleşme için her ne kadar 10 yıl olarak görüşülmüş olsa da müvekkilinin yaptığı incelemede bu durumun yazıya dökülmediğini tespit ettiğini ancak müvekkilinin tüm çalışma planını 10 yıla göre oluşturarak, karşı tarafa 10 yıllık isim bedeli ödediğini ancak 4. yıllarında yapılan bu haksız fesih nedeniyle, ödenen 50.000-TL isim bedelinin kalan 6 yıl için müvekkiline iadesi gerektiğini, müvekkilinin bir anda yaşadığı aylık gelir kaybı ve yarattığı müşteri portföyü doğrultusunda karşı tarafın oluşturulan bu müşteri çevresinden para kazanmaya devam ederken müvekkilinin yoksun kaldığı gelir ve diğer yapılan ödemelerden (hakediş vs) yoksun kalacak olması nedeniyle uğradığı maddi zararlar ile müvekkilinin sözleşme başlangıcında teminat olarak gösterdiği gayrimenkullerde bulunan ipoteklerin fek edilmesi ve senetlerin iadesi ile haksız fesih nedeniyle yaşamış olduğu ticari ve kişisel öz varlığında uğramış olduğu psikolojik yıpranma nedeniyle manevi zararlarının da tazmin edilmesi gerektiğini belirterek açıklanan nedenle ile haksız ve mesnetsiz olarak yapılan fesih nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlar bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik; İsim Bedeli bakımından 1.000-TL, denkleştirme tazminatı bakımından 1.000-TL, gayrmenkuller üzerinde bulunan ipoteklerin fekki ve senetlerin iadesi, müvekkilinin haksız fesih nedeniyle yaşamış olduğu ticari ve kişisel öz varlığında uğramış olduğu psikolojik yıpranma nedeniyle 100.000-TL Manevi Tazminat ile yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında yapılan tebligatın usule uygun olarak yapılmadığını, dava dilekçesi usule uygun olarak tebliğ edilmediğinden, müvekkilinin dava dilekçesine 21.01.2020 tarihinde muttali olmuş olduğundan işbu tarihin tebliğ târihi oluk kabulü ile birlikte cevaplarını yasal süre içerisinde sunduklarını, davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı delillerin taraflarına tebliğ edilmemiş olup, yasa gereği tebliğe muhtaç olan tüm delillerin içeriklerine dair cevap verme haklarının saklı olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının belirli bir alacağı belirsizmiş gibi göstererek zararını kazanca dönüştürmeye çalıştığını, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmeleri gereği müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının kesin delil niteliğine haiz olduğunu, davacı ile imzalanmış olan müvekkili Şirketin Ankara Bölge Müdürlüğü’ne bağlı … Acentesi Davacıya acente olarak devredilerek Davacının işletmesine bırakıldığını, acentenin Davacı tarafından işletilmesine yönelik 24.08.2015 tarihli Acentelik Sözleşmesi, aynı tarihli Ek Protokol, aynı tarihli Ek Protokol niteliğindeki Cari Hesap Sözleşmesi, 01.01.2019 tarihli Cari Hesap Sözleşmesine İlişkin Ek Protokol ve Alt Kira Sözleşmesindeki yükümlülüklerine aykırı hareket etmiş olması nedeniyle; müvekkili şirketin lehine haklı nedenle fesih sebebi doğurmakta olduğundan söz konusu acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacı ile imzalanmış olan ve yukarıda anılan sözleşmeler gereği, … Acentesi ile ilgili olarak Müvekkili Şirketin çağrı merkezine ulaşan bir şikayette 10.07.2019 tarihinde davacının acentesinde iki müşteri ile sözlü tartışma yaşandığı, sonrasında müşterilere fiziksel müdahalede bulunulduğu ve hatta müşterilerin araçlarına zarar verilmeye çalışıldığının bildirilmiş olup şikayet üzerine birim kamera kayıtlarının temin edilerek incelenmesinde durumun sabit olduğunun tespit edildiğini, davacının tüm hakedişlerinin sözleşme hükümlerine uygun olarak zamanında ödendiğini, davacının dava dilekçesinde her ne kadar müvekkili şirket arasında akdedilmiş olan acentelik sözleşmelerinin feshedilmesi ile ipoteğin fekkini talep etmiş ise de, davacı müvekkili şirket ile arasında akdedilen acentelik sözleşmesi uyarınca dava dışı acentenin borcuna istinaden kendi taşınmazı üzerinde ipotek kurulmasını kabul ettiğini, acentelik sözleşmesi hükümleri uyarınca acentenin müvekkil şirkete karşı yükümlülükleri devam etmekte olup davacının terkin taleplerinin bu anlamda haksız olduğunu ifade ederek haksız davanın külliyen reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/… E./2020/… KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki Acentelik Sözleşmesinin fesih edilmesi neticesinde oluşan alacağının tahsili amacı ile açılan davanın müvekkili lehine sonuçlandığını bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını davalının bu takibe itiraz ederek durdurduğunu alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden davamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosyaya ilişkin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı ile imzalanmış olan müvekkili şirketin Ankara Bölge Müdürlüğü’ne bağlı … Acentesi Davacıya acente olarak devredilerek davacının işletmesine bıraktığını, acentenin davacı tarafından işletilmesine yönelik 24.08.2015 tarihli Acentelik Sözleşmesi, aynı tarihli Ek Protokol, aynı tarihli Ek Protokol niteliğindeki Cari Hesap Sözleşmesi, 01.01.2019 tarihli Cari Hesap Sözleşmesine İlişkin Ek Protokol ve Alt Kira Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerinize aykırı hareket etmiş olması nedeniyle; müvekkili şirket lehine haklı nedenle fesih sebebi doğurmakta olduğundan söz konusu acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacı ile imzalanmış olan ve yukarıda anılan sözleşmeler gereği, … Acentesi ile ilgili olarak müvekkili şirket çağrı merkezine ulaşan bir şikayette 10.07.2019 tarihinde davacının acentesinde iki müşteri ile sözlü tartışma yaşandığı, sonrasında müşterilere fiziksel müdahalede bulunulduğu ve hatta müşterilerin araçlarına zarar verilmeye çalışıldığı bildirilmiş olup şikayet üzerine birim kamera kayıtlarının temin edilerek incelenmesinde durumun sabit olduğu tespit edildiğini, müvekkili şirket lehine Acentelik Sözleşmesinin haklı nedenle fesih hakkı doğduğunu, Acentelik Sözleşmesi Madde 5 uyarınca taraflar arasında güven ilişkisini zedeleyecek her türlü eylem ve işlemin müvekkili şirketin lehine haklı nedenle fesih hakkı doğurduğunu ayrıca yapılan inceleme ve tespitlerde, davacının işlettiği acentenin en sık müşteri şikayeti alan birim olduğu, tüm uyarılara rağmen herhangi bir düzelme sağlanmadığını, aksine müvekkili şirketin ticari itibar ve güvenirliliğini sarsıcı eylemlere artarak devam edildiğini ve bu suretle müvekkili şirketin zarara uğratıldığının anlaşıldığını, dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaların gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile her türlü beyanda bulunma hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, acentelik sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı denkleştirme tazminatı, ipoteğin fekki, senetlerin iadesi, manevi tazminat talepleri ile birleşen dava açısından davacının prim tutarları, hak ediş tutarları, komisyon bedeli vb alacak taleplerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesi uyarınca, davacının acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacakların teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettirdiği sabittir.
Dava konusu ipotek belgesinin incelenmesinde, davacı … …’ya ait Ankara ili … İlçesi, … mahallesinde … Pafta, … Ada , … Parselde 5498.00 m2 Apartman -Beton olan taşınmaz üzerinde … Mahallesinde … Arsa paylı, … Blok, … Kat, … nolu niteliği konut olan bağımsız bölümün davacı … … tarafından 150.000 TL bedel mukabilinde teminat ipoteği için davalı lehine 2. Derecede ipotek tesis ettiği görülmüştür.
İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HMK.nın 12.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden mahkememiz yetkili olmayıp Ankara Ticaret Mahkemeleri kesin yetkilidir. Diğer taleplerin de yetkisi kesin olan mahkemede görülüp değerlendirilmesi usul ekonomisine uygun düşeceği anlaşıldığından açılan davanın yetkisizlik nedeniyle HMK:12,114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Açılan davanın yetkisizlik nedeniyle HMK:12,114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulen REDDİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331 md gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
4-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır