Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/628 E. 2022/558 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/628 Esas
KARAR NO : 2022/558

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 20/11/2018 tarihinde 22.500,00-TL bedelle … … … isimli kişiden satın almış olduğu … … … Marka bilgisayarı nakit ihtiyaçları için 23/12/2018 Tarih ve … İlan no ile www…com isimli web sayfasında satışa sunduğunu, ilanla ilgili olarak … numaralı telefondan kendisini … olarak tanıtan şahıs ile görüşme sağlandığını, satış işlemlerinin tamamlanabilmesi, ödeme ve ürün teslimatının sağlanabilmesi için İstanbul ilinde bulunan davacının arkadaşı … …’ya ilgili ürünlerin teslimi suretiyle satış işleminin tamamlanması hususunda taraflarca anlaşıldığını, 25/02/2019 tarihinde … … … Şubesine giderek … Takip Numarasıyla … … … Marka bilgisayarını tek paket halinde alıcı … …’ya “… Mah. … Sk. No:… /…” adresinde alıcı ödemeli verilmek üzere kargo şirketine tevdi edildiğini, taşıyıcı kargo şirketinin kargonun 26/02/2019 tarihli teslimi esnasında alıcı kişinin kimlik ve adres bilgileri bulunmasına karşılık, kargonun teslimi için gönderici davacı tarafından bildirilen adrese gidilmediğini, alıcı olduğunu iddia eden / dolandırıcı kişiye şubede teslimat yapıldığını ve sözde alıcı şahsın kimlik kontrolünden de şube çalışanlarınca kaçınıldığını, davalı şirketin hatasından kaynaklı zararın tazmin edilmesi istemine ilişkin dilekçe davacı tarafından 27/02/2019 tarihinde … Genel Müdürlüğü’ne verildiğini ancak buradan sonuç alınamadığını, … İli … Polis Merkezi Amirliği’ne yapılan 28/02/2019 tarihli davacının şikayeti üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/ … Soruşturma Numarasına kayıtlı dosyanın yetkisizlikle gönderilerek … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… Soruşturma Numarasına kaydedildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalı şirket aleyhine 25/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte toplam 22.500,00-TL maddi tazminat ile 5.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesi ekinde sunulan faturanın … … … adına düzenlenen bir fatura olduğunu, bu durumda bilgisayarın kullanılmış bir ürün olduğunu, faturadaki KDV hariç 22.965,26.-TL bedel gösterilmiş olduğu halde 22.500,00-TL bedel ile satıldığının beyan edilmesinin gerçeği yansıtmadığını, aradan 1 yıl geçmesine rağmen şuanda davaya konu edilen bilgisayarın sıfırının internette 15.000,00-Tl civarında olduğunu, davacının … Polis Merkezinde verdiği 28/02/2018 tarihli ifadesinde bilgisayarı 20.250,00-TL bedelle sattığını kabul, beyan ve ikrar ettiğini, gerçek zararın 22.500,00-TL olduğu iddiasının gerçek olmadığını, delil olarak sunulan internet ilanında da fiyatın 20.950,00-TL olarak yazdığını, satışın ilandan 2 ay sonra yapıldığı göz önüne alındığında fiyatın daha da düşürülmüş olduğunun kuvvetle muhtemel olduğunu, davacını kargoyu teslim ederken sadece gönderici ve alıcı bilgilerinin verildiğini, taşınan ürünün ne olduğu hakkında bilgi vermediğini, gönderide … … … marka bilgisayar bulunduğu iddiasının davacı yanın ispatına muhtaç olduğunu, kamera kayıtlarından yapılan kontrollerde sabah saat 07.30 civarında davalı şirket … servis sağlayıcısının adresine gelen kişinin, adının … … olduğunu, adına gönderi / paket geleceğini beyan ederek cep telefonundaki mesaja bakarak taşıma takip numarasının … olduğunu iki defa okuyarak, görevli kişiye bu paketin gelip gelmediğini sorduğunu, sistem den yapılan kontrolle kargoların henüz gelmediği, yaklaşık 1-1,5 saat sonra geleceği bilgisinin kendisine verildiğini, kişinin 08:45’te tekrar gelerek gönderi bilgilerini tekrar vererek sorduğunda kargonun geldiği görülünce kendisine teslim edildiğini, gönderiye ait alıcı ve takip numarası bilgilerinin üçüncü bir kişiye ancak davacı tarafından verilebileceğini, davacının 28/02/2019 tarihli ifadesinde de “…malzemeleri teslim ettikten sonda bu şahsı aradım ve kargoya verdiğimi söyledim ve … … ya ait numarayı bu şahsa verdim… ” diyerek kargo bilgilerini ve kargonun teslim edileceği kişinin ismini, satış hususunda anlaştığını beyan ettiği şahsa verdiğini kabul, beyan ve ikrar ettiğini, kargo teslimi sırasında verilen takip numarasının sadece gönderen tarafından bilinen bir numara olduğunu, gönderiyi teslim alacak kişi isminin de sadece davacı tarafından bilindiğini, davalı şirket çalışanının kimlik kontrolü yapmamasının hatalı ve kusurlu bir hareket olduğunu fakat gönderiye ait gönderici isminin ve takip numarasının davacı tarafından paylaşılmasının da affedilmez bir kusur olduğunu, kargoyu teslim eden çalışanın kendisine verilen alıcı ismi ve takip numarası bilgilerinden dolayı kargoyu teslim etmesinin pervasızca bir hareketi veya zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir ihmali söz konusu olmadığını, davacı gönderenin müterafik kusurunun bulunması sebebiyle hesap olunan tazminatın azami yarısı nazara alınacağını, iddia edilen zararın gerçek zarar olmadığını, davalı taşıyıcı şirketin TTK’nun 882. maddesine ve TTK’nun 875/2. maddesine göre azami sorumluluğunun 3,4 kg x 8,33 SDR = 28,322 SDR’ nin yarısı olan 14,161 SDR’nin taşınan eşyanın taşınmak üzere davalı şirketin … şubesine teslim edildiği 25.02.2019 tarihindeki Merkez Bankasının deklere ettiği Türk Lirası karşılığı olduğunu, davacı gönderenin bu tutarı aşan maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesini, davacının kusurundan dolayı davacının manevi tazminat talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde davacı ile dava dışı … … … arasında imzalanan 20/11/2018 tarihli satış sözleşmesinin fotokopisini, … Ltd. Şti. tarafından dava dışı … … … adına düzenlenmiş 25/10/2018 tarih 27.099,01-TL bedelli faturanın fotokopisini, 23/12/2018 tarihli … ilan numaralı internet ilanına ait ekran görüntüsünü, ile www … com isimli web sayfasında satışa sunulan … Seri Numaralı … … … Marka bilgisayara ait ekran görüntülerini, 25/02/2019 tarih … takip numaralı Kargo Teslim Alındı Belgesinin fotokopisini, 27/02/2019 tarihili … ’ne yapılan Hasar/Kayıp Tazmin Talep Yazısı’nın fotokopisini, 28/02/2019 tarihli davacının … İli … Polis Merkezi Amirliğin’e yapmış olduğu şikayet ifade tutanağının fotokopisini ve arabuluculuk son tutanağının fotokopisini sunmuş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde gönderiye ait davalı şirketin sorgu ekranın çıktısını, davacının internet ilanının çıktısını, davaya konu olan bilgisayar ile aynı ayardaki bilgisayarların cevap dilekçesi tarihindeki internet ilanları çıktılarını ve 1 adet CD sunmuş olduğu görüldü.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkereye 07/01/2020 tarihinde cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta 2019/… Soruşturma sayılı dosyasının … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… Soruşturma 2019/7082 Karar 20/03/2019 tarihli yetkisizlik kararı ile gönderilmiş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 08/01/2020 tarihli dilekçesi ekinde 1 adet CD sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 11/03/2020 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile dosyaya sunulan CD’lerin çözümü için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği, bilirkişinin 15/07/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“Video İçerikleri Özetle; Videonun kaydının kargo şubesi olduğu anlaşılan bir ofiste çekilmiş olduğu ve kargo şubesine bir erkek şahsın kargoyu almak için geldiğini, kargo çalışanı şahsın ismini sorduğu (Kimlik sormadığı) ve kargoyu almaya gelen şahsın “… …” olarak cevap verdiği, sonrasında kargo çalışanların bir adet laptop kutusu büyüklüğündeki kargoyu bulup getirdikleri, kargo çalışanın ilgili kargonun “Ödemesi Olduğu” belirttiği, kargoyu almaya gelen şahsın kargo ödemesinin “Ne Kadar” olduğunu sormuş olduğu, kargo çalışanının “43,50-TL” olarak cevap vermiş olduğu, kargoyu almaya gelen şahsın cebindeki paraya bakarak o kadar paranın üstünde bulunmadığını ve sonrasında telefonla biri/birileriyle yazışmaya başladığı ve “Ödemeyi Kartla” yapmak istediğini, kargo çalışanın ödemeyi “Kartla Alamadıklarını” belittiği, bunun üzerine kargoyu almaya gelen şahsın yakınlarda “… Bankasının” olup olmadığını sorduğu ve kargo çalışanın bankayı tarif ettiği, kargoyu almak için gelen şahsın kargoyu almadan çıktığı ve bir süre sonra tekrardan geldiği ve ödemeyi nakit yaparak kargoyu alıp gittiği ve kamera açısından çıkarak uzaklaştığı,
Bu olayın … haber proğramında da çıkmış olduğu, haber içeriğinde kargo şubesinde çekilmiş olan kamera kayıtları eşliğinde davacının olayı anlattığı ve alt yazılarla haber içeriğinde yukarıda özetlenmiş gibi olduğu görülmüştür.” yönünde görüş bildirdiği ve bu görüntülere ait resim çıktılarının sunulmuş olduğu görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
…. …. Hizmetleri A.Ş.’ye yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta …, … ve … numaralı hatların dava dosyası taraflara ait olmadığı için hat sahibi tarafından talep edilmemesi halinde kullanım detaylarının paylaşılamayacağının bildirildiği görüldü.
… A.Ş.’ye yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta …, … ve … numaralı aboneliklerin kimlik ve adres bilgilerinin gönderildiği, … numaralı hattın 24/02/2019-26/02/2019 tarihleri arasındaki kullanım detayının gönderildiği, … ve … numaralı hattaların ilgili tarih aralığında abone olmadığının, … numaralı hattın kimlik ve adres bilgisinin olmadığının bildirildiği görüldü.
Davalı vekilinin 11/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 02/10/2020 tarihli ara kararı ile bilirkişinin davalı tarafından sunulan CD’nin çözümü yapılması amacıyla ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 25/11/2020 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
“Video İçerikleri Özetle; Davalı tarafça sunulan Videonun kaydının kargo şubesi olduğu anlaşılan bir ofiste çekilmiş olduğu ve kargo şubesine kök raporda da belirtiğim gibi “… …” olarak kendisini tanıtan bir erkek şahsın kargoyu almak için 26.02.2019 saat 07:32’de geldiği, Elindeki cep telefona bakarak Dava dilekçesinde davacının belirtmiş olduğu “…” Kargo Takip Numarasını okuduğu ve kargo çalışanı bayan şahsın kargo takip numarasını teklarlayarak sistemden sorguladığı ve ilgili kargonun araçta olduğunu ve aracının henüz gelmediğini belirtmesi üzerine kargoyu almaya gelen şahsın kargo şubesinden ayrıldığı ve kök rapordaki davacı tarafından sunulduğu anlaşılan çözümü yapılan CD çözümü yapılmış olduğu gibi ilgili erkek şahsın saat:08:46’da tekrardan kargoyu almak için şubeye geldiği ve aşağıdaki kök rapordaki gibi devam ettiği; (Not: Davalının belirtmiş olduğu gibi Davacı tarafından dosyaya sunulan ve çözümü kök raporda yapılan CD içeriğinde yeni çözümü yapılan video/içeriğin bulunmadığı) kargo çalışanı şahsın ismini sorduğu (Kimlik sormadığı) ve kargoyu almaya gelen şahsın “… …” olarak cevap verdiği, sonrasında kargo çalışanların bir adet laptop kutusu büyüklüğündeki kargoyu bulup getirdikleri, kargo çalışanın ilgili kargonun “Ödemesi Olduğu” belirttiği, kargoyu almaya gelen şahsın kargo ödemesinin “Ne Kadar” olduğunu sormuş olduğu, kargo çalışanının “43,50-TL” olarak cevap vermiş olduğu, kargoyu almaya gelen şahsın cebindeki paraya bakarak o kadar paranın üstünde bulunmadığını ve sonrasında telefonla biri/birileriyle yazışmaya başladığı ve “Ödemeyi Kartla” yapmak istediğini, kargo çalışanın ödemeyi “Kartla Alamadıklarını” belittiği, bunun üzerine kargoyu almaya gelen şahsın yakınlarda “… Bankasının” olup olmadığını sorduğu ve kargo çalışanın bankayı tarif ettiği, kargoyu almak için gelen şahsın kargoyu almadan çıktığı ve bir süre sonra tekrardan geldiği ve ödemeyi nakit yaparak kargoyu alıp gittiği ve kamera açısından çıkarak uzaklaştığı, bu olayın … haber proğramında da çıkmış olduğu, haber içeriğinde kargo şubesinde çekilmiş olan kamera kayıtları eşliğinde davacının olayı anlattığı ve alt yazılarla haber içeriğinde yukarıda özetlenmiş gibi olduğu görülmüştür.” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği ve bu görüntülere ait resim çıktılarının sunulmuş olduğu görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 11/03/2020 tarihli celsesinin 5 numaralı ara kararı ile tarafların tanıklarının dinlenilmesine karar verildiği, davacı tanığı … … …’ın tanık ifadesinin alınması için … … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, 2020/… Talimat sayılı dosyanın 29/09/2020 tarihli talimat duruşma tutanağında tanık … … …’ın hazır olduğu ve “Ben … Üniversitesi Uçak Mühendisliği bölümünde okurken 2018 yılında bir laptop almıştım. … …. marka ve modeldi. 27.100,00 TL ye almıştım. Fakat kullanma imkanım olmadı çünkü benim taleplerimi karşılayacak nitelikte değildi. Bazı programları açmıyordu. Satmaya karar verdim. Davacı talip oldu. Kendisine 22.500,00 TL ye laptopu sattım. Laptopu kutusundan bile çıkarmadan, hiç açmadan sattım. Yaptığım araştırmada benim kullanacağım programları açmayacağını öğrenmiştim. Kutusunu açtığım takdirde ciddi değer kaybına uğrayacaktı. Davacı benden aldığı laptopu sonradan satmaya karar vermiş. İnternet üzerinden İstanbulda bulunan bir kişi ile anlaşmış. Fakat bir sıkıntı çıkmaması için elden satmak istemiş. Laptopu İstanbul da bulunan bir yakınına teslim edilmek üzere davalı kargo şirketi ile göndermiş. Fakat satış konusunda anlaştığı kişiler bir şekilde ilgili kargo şubesine giderek alıcı kendileri olmadığı halde kargoyu teslim almışlar. Kargo şubesi kimlik tespiti yapma noktasında ihmal göstermiş. Ben bunları davacıdan ve ulusal bir kanalın haber programından öğrendim” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Davacı tanığı … … …’nin mahkememizin 02/12/2020 tarihli celsesinde hazır bulunduğu;
Tanık … … …’nin “Davacı … … benim arkadaşım olur, … kendisine ait olan … marka bilgisayarını ….com’a ilan vermiştir, ben İstanbul’da ikamet ettiğim için … sattığı bilgisayarını bana göndererek, İstanbul’da satın alan şahıs için benim ona bilgisayarı teslim etmemi istemiştir, ancak … bilgisayarı … kargo aracılığıyla benim adıma teslim almam için göndermişse de ben kargoyu teslim almadım, bu konuda ilgili kargo şirketinin şubesine gittim, şubede bana bu sabah ismini … … olarak tanıtan şahsa kimlik ibrazı olmaksızın kargoyu teslim ettiklerini bildirdiler, … bana gönderdiği kargonun takip numarasını verdi, ben takip numarasını biliyordum, takip numarasını da kimse ile paylaşmadım, sadece … ve ben biliyordum,” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Davacı vekilinin 15/12/2020 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 10/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
… … A.Ş.’ye yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … numaralı hatta ait bilgilerin gönderilmiş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 28/12/2020 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
….com’a yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … numaralı ilana ait ekran görüntüsünün gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 10/03/2021 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararı ile bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 16/06/2021 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
“1-Dosya içerisinde Davacı tarafça sunulduğu anlaşılan 1 adet CD olduğu ve Dava dosyasında bulunan olay yeri kamera görüntülerinden en net görüntüler tespit edilerek 15.07.2020 tarihli KÖK raporumda sırasıyla detaylı bir şekilde sergilenmiş ve sunulmuş olduğu, CD içerisinde bulunan … ŞUBESİ MALIN TESLİM ANI -1 … Video 2019-07-17 at 17.40.13.mp4 isimli video süresinin 05:05 (5 Dakika 5 Saniyeden) oluştuğu, kamera kayıtların 08:46:05 saatinde başladığı, Davalı tarafından sunulan CD de bulunan “… Video 2020-01-20 at 15.15.10.mp4” isimli video kaydı ile aynı olduğu,
2-Dosya içerisinde Davalı tarafça sunulduğu anlaşılan 1 adet CD olduğu ve Dava dosyasında bulunan olay yeri kamera görüntülerinden en net görüntüler tespit edilerek 25.11.2020 tarihli EK raporumda sırasıyla detaylı bir şekilde sergilenmiş ve sunulmuş olduğu, CD içerisinde bulunan … Video 2020-01-20 at 15.15.10 (1).mp4 isimli video süresinin 01:48 (1 Dakika 48 Saniyeden) oluştuğu, kamera kayıtların 07:32:26 saatinde başladığı, Davacı tarafından sunulan CD içeriğinde bu video kaydının bulunmadığı,
3-Sonuç itibariyle davalı tarafından sunulan CD de bulunan ve EK raporda detayları sunulan 07:32:26 saatinde başlayan “Kargoyu almaya gelen şahsın Kargo Takip Numarasını okuduğu” kamera video kaydının, Davacı tarafından sunulan CD de bulunan ve KÖK raporda detayları sunulan kamera kayıtlarında 07:32:26 saatinde başlayan ve “Kargoyu almaya gelen şahsın Kargo Takip Numarasını okuduğu” kamera video kaydının eksik olduğu,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 01/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 05/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 07/07/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile dosyanın taşımacı bir bilirkişiye tevdine karar verildiği, bilirkişinin 13/10/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“TTK m.875/1 gereği sorumlu olan davalı taşıyıcının taşıma süreci sonunda alıcısına teslim edildiği iddia edilen malın alıcısına tam ve sağlam olarak teslimini ortaya koyamadığı,
Davalının ibraz edilen sadece kargo takip numarası bilgisine itibar ederek, alıcı adresine götürmeden malı kendi şubesinde, hem de şüpheli bir şekilde yükün araçla gelmesini bekleyen ve alıcı ödemeli olup olmadığı, kimlik gösterme gibi yükümlülükler ile alıcı olduğunu delilleri ile ortaya koymayan gerçek kişi ad soyad ve kimlik bilgileri olmayan bir kişiye yükü teslim ettiği,
Bu teslimin açıkça TTK m.886 kapsamında ağır kusura işaret ettiği, yanlış kişiye ve varma yerine ulaşmadan şubede yapılan teslimde gönderenden onay almayan davalının dosya kapsamına göre davacının kendi satış fiyatı olarak bildirdiği 20.250 TL tazminattan sorumlu tutulabileceği,
Tanımlı marka ve modelde 2.el bilgisayarın piyasa rayiç değeri bakımından davacının zararını 2.el satış faturası ile ortaya koyamadığı, ancak kendi satın almasının kolisi açılmamış-yeni fiyatı olarak 22.500 TL bedelle 20.11.2018 tarihli olduğu, bundan sonra 25.02.2019 tarihinde bu bilgisayarın 2.el ve kullanılmış olması da gözetilerek kıymetinin 20.250 TL veya daha altında olması bakımından taraflarca zarar miktarına itiraz edilecek olursa, emtia uzmanı-bilgisayar ticareti ve fiyatından anlar bilirkişi marifetiyle ayrıca tespit ettirilebileceği,
Sıfır satın alma fiyatının somut olayda davacının zararı olarak değerlendirilemeyeceği,
Sayın mahkemece, kusur ağırlığı bakımından aksi kanaat hasıl olması halinde sınırlı sorumluluk limitinin 308,24 TL hesaplandığı,
Davacının zararının sözleşmeye aykırılık kaynaklı olduğu ve temerrüt ihtarı dosyada mevcut bulunmadığı, bu kapsamda dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi veya 26.02.2019 kayıp tarihinden ticari temerrüt faizi uygulanması hususunun sayın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 24/11/2021 tarihli ara kararı ile dosyanın taşımacı bilirkişi yanına bir bilgisayar mühendisi bilirkişi eklenerek TTK 880. Maddesi uyarınca davaya konu emtianın bedeli hususunda ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olduğu, bilirkişi heyetinin 25/05/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak
“gönderi tarihi olan 25.02.2019 tarihi itibariyle taşıma konusu olan … marka … … (2018 model) dizüstü bilgisayarın ikinci el değerinin 20.250,00 TL tutarında kabul edilebileceği, bu değerin piyasa rayiçlerine göre makul ve kadri marufunda olduğu,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 04/07/2022 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş olduğu görüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile ilgisi olmadığı görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava dosyasına ibraz edilen belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, tanık ifadeleri ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davacının sattığı bilgisayarı, davalı taşıyıcıya …’dan İstanbul’a taşıma için verdiği, taraflar arasında taşıma sözleşmesinin ihtilafsız olduğu anlaşılmaktadır. Davalı kargo şirketinin kargo takip ekran çıktısı incelendiğinde … numaralı olduğu, gönderenin … – … Mh. … Sokak No: … adresi ve … cep telefonu ile bilgilerinin yer aldığı, alıcının … … “… Mah. … Sk. … Apt. No:4 /3”, telefonunun … olduğu, kargo konusu emtianın taşıma bedeli alıcı ödemeli – normal standart koli olarak taşımaya alındığı, mal kıymeti beyan edilmediği, fiziki 3,4 kg, taşıma için 5,00 kg üzerinden hesaplamalara konu edilerek navlun belirlendiği, 25.02.2019 tarihinde kargonun taşımaya alındığı, 26.02.2019 tarihinde “KURYE DAĞITMAK ÜZERE ÇIKARDI” kaydının 09.46’da sisteme girildiği, 09.55 itibarı ile de “TESLİM EDİLDİĞİ-… …” şeklinde sisteme kayıt girildiği görülmektedir. Davalı kargo şirketi tarafından kargo şubede alıcısına teslim edilmesine karşın sanki dağıtım için kurye marifetiyle alıcı adresine çıkıldığı izlenimi hatalıdır. Alıcı … …’nın cep telefonundan aranmamış, adresine kurye teslimi için gidilmemiştir. TTK 850/2 maddesinde “Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır” hükmü amirdir. Taşıyıcı gönderenden talimat almaksızın malı alıcısına varma yeri dışında (kargo firma merkez veya şubesi de olsa) bir noktada teslim edemeyeceği anlaşılmıştır.
Somut davada davacı, 20.250,00 TL bedel ile dava dışı şahsa satışını yaptığı mezkur ürünü alıcısına ulaştırmak üzere davalı kargo şirketine ürünü teslim ettiği, taşımaya alınan ürünün 25.02.2019 tarihli taşıma sonunda tam zayi – kayıp nedeniyle ürün bedelinden doğan bir zararın ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
TTK 886. Maddesinde ise “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz” hükmü amirdir. Somut olayda, alıcı adresine kargo götürülmeksizin şubede teslim edilmesi açıkça sözleşmeye aykırı olmakla ayrıca davalı kargo şirketi tarafından sadece beyan ve kargo takip numarası ve teslim alıcı ismini bilgilerini verdiği için kimlik tespiti yapılmaksızın kargonun teslim edilmesi TTK 886. Madde uyarınca davalı kargo şirketinin kusurlu olduğu ve bu husus kamera kayıtları hususunda aldırılan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre TTK m.875/1 gereği sorumlu olan davalı taşıyıcının taşıma süreci sonunda alıcısına teslim edildiği iddia edilen malın alıcısına tam ve sağlam olarak teslimini ortaya koyamadığı, Davalının ibraz edilen sadece kargo takip numarası bilgisine itibar ederek, alıcı adresine götürmeden malı kendi şubesinde, hem de şüpheli bir şekilde yükün araçla gelmesini bekleyen ve alıcı ödemeli olup olmadığı, kimlik gösterme gibi yükümlülükler ile alıcı olduğunu delilleri ile ortaya koymayan gerçek kişi ad soyad ve kimlik bilgileri olmayan bir kişiye yükü teslim ettiği anlaşılmış olup somut davada kargo taşınırken mal kıymeti beyan edilmediği, fiziki 3,4 kg, taşıma için 5,00 kg üzerinden hesaplamalara konu edilerek navlun belirlendiği, Ancak Davacının kargoyu alıcı adresine-varma yerine götürmeksizin şubede yanlış kişiye teslim etmesi açıkça TTK m.886 hükmüne göre “zarar meydana gelme bilinci içinde pervasızca davranışlarla tam zayi” zararı olarak nitelendirilmesi gerektiğinden bu durumda TTK m.882 hükmünde düzenlenen sınırlı sorumluluk uygulaması yapılamayacağı ve TTK’nun 886. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiğinin kabulü gerektiği bu nedenle davalı taşıyıcı, taşıma konusu emtianın gerçek değerini ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır. Bu halde malın gerçek değerinin TTK’nın 880/3. maddesine göre belirlenmesi gerektiği dosya kapsamına göre davacının kendi satış fiyatı olarak bildirdiği 20.250 TL tazminattan sorumlu tutulabileceği, 25/05/2022 tarihli bilimsel denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda yapılan inceleme doğrultusunda; davaya konu kaybolan bilgisayarın ikinci el değerinin 20.250,00-TL tutarında kabul edilebileceği, bu değerin piyasa rayiçlerine göre makul ve kadri marufunda olduğu da tespit edilmiş olmakla davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 20.250,00 TL’nin 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davacı yan maddi tazminat istemi yanında manevi tazminat isteminde de bulunmuş olup, davacının manevi tazminat istemi yönünden ancak, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi zarar, bir kişinin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet, ticari itibar gibi değerler, kişilik değerlerini oluşturur. Bu değerlere saldırı, objektif eksilmeyi ifade eder. Manevi zararın tazmin edilebilmesi için objektif unsur yanında bir de sübjektif unsurun gerçekleşmesi gerekir. Sübjektif unsur ise, zarar görenin söz konusu ihlal sonucu kişiliğinde, manevi varlığında objektif olarak meydana gelen bu eksilmeyi yaşaması, duyması, onu hissetmesi, bunun sonunda da acı, elem, ızdırap duymasıdır. Sübjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, alıcısına teslim edilmeyen kargo sebebiyle uğranılan zarar iddiasına dayalı olduğu bu halde davacının hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet gibi değerlerinde bir ihlale yol açmadığı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırının söz konusu olmadığı, malvarlığı hakkına yönelik bir haksız fiil gerçekleştiği anlaşıldığından ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi için gereken koşulların oluşmadığı kanaatine varılarak ; buna yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2019/6130 sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği gözetilerek; taraflar aleyhine ret ve kabul oranına göre arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının maddi tazminat istemi yönünden DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
20.250,00 TL’nin 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.383,28-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 469,64-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 913,64-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 3.330,59-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2.452,64-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 200,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 52,72-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat istemi yönünden kabul olunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat istemi yönünden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat istemi yönünden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ret ve kabul oranına göre 972,05-TL’sinin davalıdan, 347,95-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
44,40 TL BAŞVURMA HARCI 469,64 TL PEŞİN HARÇ
469,64 TL PEŞİN HARÇ + 913,64 TL EKSİK HARÇ
6,40 TL VEKALET HARCI 1.383,28 TL KARAR VE İLAM
2.350,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
+ 460,15 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
3.330,59 TL TOPLAM