Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/623 E. 2021/286 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/623 Esas
KARAR NO:2021/286 Karar

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/12/2019
KARAR TARİHİ:16/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … … arasında 2016 yılında Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşmeye dayalı olarak müvekkili şirketin 2.000,000 TL (İkimilyon Türk Lirası) limiti dahilinde değişik zamanlarda davalı bankadan rotatif krediler kullanıldığını, davalı bankanın sözleşmenin kendisine verdiği tek taraflı faiz belirleme/ değiştirme yetkisini TMK Madde 2’de düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kuralına aykırı bir biçimde keyfi olarak kullanıldığı, sözleşmede yükümlü olmasına rağmen 1 gün öncesinden müvekkili şirkete ihbar etmediğini, davalı banka kredi kullandırımlara %15-%16 bandında değişen faiz oranları ile başlamadığını ancak piyasa koşullarındaki kötü durumu fırsata çevirerek özellikle 2018 yılının ikinci yarısında bileşik faiz oranlarını %45’lere kadar yükselttiğini genel kredi sözleşmesi içinde komisyon adı altında bir kesinti yapma iken 2018’in 5. Ayından 2018 yılı sonuna kadar komisyon adı altında tek taraflı düzenleme ile kesinti yaptığı dolayısıyla müvekkili şirketten haksız olarak tahsil ettiği ve belirsiz alacak durumunda olan fahiş faiz miktarının tespiti ile birlikte 2018’in 5. Ayından 2018 yılı sonuna kadar komisyon adı altında alınan fahiş kesintilerin MK madde 2’deki iyi niyet ilkesi ve hakkın kötüye kullanılması yasağı ilklerine aykırı olarak tahsil ettiği tüm kalemlerin tahsil edildiği tarihten itibaren işletilecek faiziyle birlikte davacıya verilmesine yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, Belirsiz alacak davası olarak davanın hukuki yarar şartı yokluğu nedeni ile reddi gerekliği, kredi faiz oranlarının hukuka, kanuna aykırı olmadığı, davacı şirket ile müvekkil banka tarafından imzalanan genel kredi sözleşmesi hükümlerine ve ayrıca TCMB’ na bildirilen oranlara uygun olarak faiz oranlarının belirlediği, ilgili sözleşme ödeme planında faiz oranlarına yer verilmediği durumlarda kredi kullandırım tarihinde Banka’nın bildirdiği faiz oranının geçerli olacağının düzenlendiğini, davacıya tahsis olunan kredilere uygulanan faiz oranlarının tacir olan davacı tarafından baştan beri bilindiği ve yine davacı ile kullandırılan krediler uygulanan faiz oranlarının TCMB ye bildirilen oranların altında olduğunu, davacı ile banka arasında imzalanan genci kredi sözleşmesi hükümlerinin banka ile müzakere edilerek kabul edildiği, müvekkil bankanın davacı firmadan fahiş ve usulsüz faiz tahsil ettiği iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğu tacir olan müvekkil bankanın sözleşme gereği masraf ve komisyon talep hakkı bulunduğunu, Türk Hukukunda akit serbestisinin mevcut olduğu bu çerçevede tarafların serbest iradesiyle tanzim ve imza edilmiş sözleşmeler uyarınca tahsil edilen faiz masraf komisyon vc diğer tüm tahsilatlar sözleşme ile usul ve yasaya uygun olduğunu davacı tarafın hiçbir hukuki dayanak içermeyen beyan ve iddialarının kabulünün mümkün olmadığı bu nedenle de haksız ve mesnetsiz davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar vermesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, davalı bankacı davacı şirkete kullandırılan rotatif kredinin ödemelerine ilişkin faiz oranlarının iyi niyete kurallarına aykırı olarak haklarını kötüye haksız kazanç elde edip etmediği, faiz oranlarının belirlenmesi yönünde takdir yetkisinin mevzuatça verilen sınırların aşıp aşmadığı, komisyon ücreti olarak yapılan kesintilerin geri iadesinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, hesap ekstreleri, dekontlar, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce talep edilen faiz oranlarına istinaden …, …, … …, …, … yazılan yazılara cevap verildiği yazı cevaplarının dosya arasına alındığı, dosyaya sunulan genel kredi sözleşmesi, hesap ekstresi, … Noterliğinin 19/04/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelenmiştir.
Davacı şirket ile davalı banka arasında 05/08/2016 tarihinde borçlu … A.ş. Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile …, …, …, … ve … Ltd.Şti. Yer aldığı bir adet 2.000.000 TL (iki Milyon Türk Lirası) tutarında 24 sayfana oluşan ” Genel Kredi Sözleşmesi ” bulunduğu anlaşılmıştır.
… Noterliği’nin 19/04/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirket ile davalı banka ile yapılan sözleşmeye uygun davranmaması, sözleşme maddesi uyarınca faiz oranının düzeltilmesi ve faiz oranlarının krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranlan geçilmesi suretiyle elde edilen haksız kazanç miktarının ödenmesi gerektiği, ödenmemesi takdirde, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile bahse konu kredi sözleşmesi çerçevesinde taahhütlerini yerine getirme açısından temerrüde düşüldüğüne yönelik ihtar edildiği görülmüştür.
Mahkememizce; 08/09/2020 tarihli celsede dosyanın bir bankacı bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmiş, yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Davalı banka tarafından TCMB’na yapılan azami faiz oranı bildirimleri ile davacı şirket ile 2018 yılında gerçekleştirdiği kredi işlemlerine yönelik faiz oranları arasında çeşitli tarihlerde davacı aleyhine fark oluştuğu, İlgili farka yönelik Sayın Mahkemenizin bu yönde karar vermesi durumunda davacı şirketin davalı bankadan 7.496,34 TL faiz ve 374,82 TL BSMV olmak üzere toplam 7.871,16 T’I. alacağı oluşabileceği hesaplandığı, Davacı yanın komisyon oranlarına yönelik genel kredi sözleşmesi, işlek kredi bilgi ve talep formu ve TCMB bildirimleri ile uyumsuzluk belirlenemediği, İcra, yargılama ve avukatlık masrafları hakkında takdirin Sayın Mahkemenize ait bulunduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 07/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili, 11/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 21/02/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarına yönelik tüm talep, istinaf ve dava hakları saklı tutmak şartıyla taleplerini HMK Md. 107/2 Hükümleri doğrultusunda artırarak 7.871,16 TL yükseltiklerini beyan ve talep etmiştir.
Davacı tarafından 21/02/2021 tarihinde 50,00 TL tamamlama harcının yatırıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, İşlek/Rotatif Krediler; banka tarafından genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullanana kasa/işlem kolaylığı sağlanması ve kısa süreli nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla belli limitler dahilinde istenildiği zaman kullandırım ve geri ödeme yapılabilen nakdi kredi ürünüdür. İstenildiği zaman kısmen veya tamamen kapatılabilir olmakla birlikte faiz oranı sabit olmayıp değişkendir. Taraflar arasında akdedilen 05/08/2016 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşlemesi’nin 1. Sayfa 2.6 kredi faizi maddelerinde ” 1. Sayfa 2.6 Kredi Faizi Maddelerinde ‘2.6.1. Ödeme planına bağlanmış kredilerde, ilgili ödeme planlarında belirlenen faiz oranları; diğer kredilerde veya ödeme planında faiz oranlarına yer verilmediği durumlarda ise kredi kullandırım tarihinde Banka’nm bildirdiği faiz oram geçerlidir. 2.6.2. Müşteri ile ayrıca mutabakata varılmamış ise faiz oranı, Banka’nın fiili kullandım/ işlem tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla Banka ‘ca belirlenecektir. ” denmektedir. Davalı bankaca TCMB ye bildirilmiş aynı tür ticari kredilere yönelik faiz oranları 2018 yılında %39,95 olarak tespit edilmiş ve davacı şirkete aynı yıl uygulanan azami faiz oranlarının ise %45,50 oranında olduğu ve uyumlu olmadığı 2017 ve 2019 yıllarında ise uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı yan faiz değişimleri sonrasında kredi kullanımına devam ettiği, Kredi kullanımlarına yönelik davacı yan tarafından davalı bankaya, kredi bazında “İşlek Kredi Bilgi ve Talep Formu” imzalanarak kredi kullandırım talep edildiği, İlgili formların tamamında ürün tanımında Faiz oranı piyasa koşullarına göre vadesi boyunca değiştirilebilir” ibaresinin yer aldığı, Kredi işlemlerinin tamamının davacı yan tarafından imzalanmış genel kredi sözleşmesi kapsamında gerçekleştirildiği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna (BDDK.) 31,12.2019 tarih …/… Esas sayılı müzekkeresine istinaden, ilgili kurum tarafından 09.01.2020 tarihinde verilen cevabi yazısında”… Bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların serbestçe belirlenebileceği” dendiği tespit edilmiştir. Emsalen bir kısım diğer bankaların uyguladığı faiz oranları celp edilmiş ve 2018 yılında Vakıflar Bankasının %26,00; Ziraat Bankasının %32.50; Halkbank %38,00 oranlarında faiz uygulamasının olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin “Komisyon,Vergi ve Masraflar” başlıklı 2.10 maddesi uyarınca komisyon ve masrafların talep edilebileceği, davalı banka tarafından İşlek/Kredi Bilgi ve Talep Formunda “akdi komisyon oranına” yer verildiği, davalı banka tarafından TCMB’ye bildirilen kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak komisyon ve masrafların aynı tür kredilerde uygulanan azami komisyon oranının %3 olduğu ve davacı yandan alınan komisyon oranlarının bu oranın altında olduğu tespit edilmekle davacı yanın komisyon alacaklarına yönelik taleplerinin reddi gerekmiştir. (T.C. YARGITAY … Hukuk Dairesi Tarih:20/02/2015 ESAS NO: 2014/… KARAR NO: 2015/… içtihadı uyarınca benimsenmiş kriterlere göre kıyasen değerlendirmeler yapılmıştır.) Davacının taleplerinin aksinin davalı tarafından somut bir delil, belge ve bilgi ile ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesindeki faiz oranlarının fazla miktarda uygulanması nedeni ile fark alacağı olan 7.871,16 TL’ nin (7.496,34 TL fazla alınan faiz miktarı ve 374,82 TL fazla alınan faizin BSMV’si olmak üzere) ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren temerrüte düşürülen 02/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: …/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine kabul red oranınca arabuluculuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesindeki faiz oranlarının fazla miktarda uygulanması nedeni ile fark alacağı olan 7.871,16 TL’ nin (7.496,34 TL faiz ve 374,82 TL BSMV olmak üzere) ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren temerrütü düşürülen 02/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının komisyon ücreti alacağına ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesine göre hesaplanan 4,080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1-2 fıkralarına göre hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan arabuluculuk giderinden kabul red oranınca 1.241,20 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan arabuluculuk giderinden kabul red oranınca 78,80 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Alınması gereken 537,67 TL harcın peşin alınan 93,93 TL peşin harç+50,00 -TL tamamlama hacı olmak üzere toplam 143,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 393,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 93,93 TL peşin harç+50,00 -TL tamamlama hacı olmak üzere toplam 143,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 124,20 TL ile 1 Adet bilirkişi ücreti 750,00 TL, 44,40.-TL başvuru harcı, 6,40 -TL vekalet harcı olmak üzere toplam 925,00-TL yargılama giderinden kabul red oranınca 869,78 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan posta tebligat gideri 19,00 TL ile 7,80 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam 26,80 TL yargılama giderinden kabul red oranınca 1,60 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır