Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/62 E. 2020/155 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/62 Esas
KARAR NO : 2020/155 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili firmanın davalı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalının müvekkiline toplam 16.428,03 TL tutarındaki fatura karşılığı alacağı olduğunu, borçlu hakkında ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi açılmış ancak borçlunun itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı arasındaki temel borç ilişkisinin satış sözleşmesinden kaynaklandığını, davalıya ibraz edilen fatura ve irsaliyelere süresinde itiraz etmediğini, davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takip tarihinden itibaren avans faizi ile devamına davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinden kaynaklı düzenlenmiş sevk irsaliyelerine ilişkin fatura bakiye alacaklarının bulunup bulunulmadığı var ise miktarının ne kadar olduğu, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 20.614,57 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın inceleme konusu yapılan 2017-2018 mali dönemlerine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterlerin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdikleri yaptırmış oldukları, davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, icra takibi tarihi itibari ile davalı taraftan 16.428,03 TL alacaklı görüldüğü, davacı tarafın takipte talep etmiş olduğu asıl alacak miktarı ile ticari defter kayıtlarındaki alacak miktarının uyumlu olduğu, davalı tarafın incelemeye katılmadığı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı tarafın takip tarihinden önce talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 3.228,96 TL olarak hesap edildiği, faiz hesabı yapılırken davalının 10.08.2017 tarihinde yapmış olduğu 7.000,00 TL dikkate alınarak 1.317,47 TL – 1.475,00 TL- 1.233,10 TL lik faturaların tamamı ile 3.468,72 TL tutarlı faturanın 2.974,43 TL lik kısmına 10.08.2017 ödeme tarihine kadar takip talebindeki belirtilen yasal faiz oranı üzerinden faiz işletildiğini ve kalan 494,29 TL lik kısmına 4.000,00 TLlik ikinci ödeme yapılan 11.04.2018 tarihine kadar yasal faiz işletildiğini, yine 5.282,86 TL tutarlı faturanın 3.505,71 TL lik kısmına 11.04.2018 tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapıldığını bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Dava konusu faturaların davacının ticari defterlerine usulüne uygun kaydedilmiş olduğu dosya içeriği ile sabittir. Nitekim, davalının T.T.K.’nın 21/2. maddesi gereği 8 günlük yasal süre içinde faturalara itiraz etmediği, aksine davacının düzenlediği faturaları itirazsız olarak ticari defterlerine kaydettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı, taraflar arasında düzenlenen ve dosya içerisinde mevcut faturalara binaen davacı tarafından satışı yapılan ürün ve hizmetlerin davalıya tesliminin yapıldığı ancak davalı tarafından yapılan ödemelerde eksik ödenmeyen bakiye olduğu, faturaların vadesinin belirlendiğine dair faturalarda herhangi bir ibare veya sözleşme olmaması ve tarafların tacir olması nedeniyle TTK 1530/4 maddesi uyarınca faturaların teslim alındığı tarihten itibaren 30 günün sonunda işleyen vade tarihlerinden takip tarihine ve kısmı yapılan ödeme tarihlerine kadar işlemiş yasal faiz hesabı (taleple bağlı kalınarak) yapılabileceği ve bu hali ile davalının takibe ve borca yapmış olduğu itirazının kısmen haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ve fatura alacak miktarı likit ve davalı tarafından belirlenebilir olduğundan İİK:67/2 maddesi uyarınca olduğundan alacaklı yararına asıl alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatı verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 16.428,03 TL Asıl alacak ve 3.228,96 TL işlemiş faiz ile takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20’si oranındaki 3.285,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
Alınması gereken 1.342,77 TL harçtan peşin alınan 352,05 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 990,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 352,05 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplam 70,60 TL ile 1 Adet bilirkişi ücreti 800-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 911,70 TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 869,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır