Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/612 E. 2021/287 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/612 Esas
KARAR NO:2021/287 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/12/2019
KARAR TARİHİ:16/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı 15.12.2015 tarihli ambalaj atığı hizmet sözleşmesi imzaladıklarını ve sözleşme gereği davacı ambalaj atıklarının geri kazanılması hizmeti verdiğini ve karşılığında 3.691,14 TL hizmet tarihinde yine ambalaj atığı hizmet sözleşmesi imzaladıklarını ve sözleşme gereği davacı ambalaj atığı sözleşmesi imzaladıklarını ve sözleşme gereği davacı ambalaj atıklarının geri kazanılması hizmeti verdiğini ve karşılığında 2.957,75 TL davacı tarafından ödenmediği için davalı hem 2015 tarihli hem de 2017 tarihli ” Ambalaj Atığı Belgelendirme Hizmet Sözleşmesi ”nin 5.1 madde uyarınca davacı şirketin muavin kayıtlarına göre davalıdan toplam 6.648,89 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından borcun ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini davalının takibe ve borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, 09/12/2019 tarihinde arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığını ve bunun da tutanağını ibraz ettiğini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki Uyuşmazlığın konusunun taraflar arasındaki ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak hakkının bulunup bulunmadığı, itiraz iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.634,50 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali … tarafından verilen 23/10/2020 tarihli raporda özet olarak; davacı ile davalı 2015 yılı ve 2017 yılında karşılıklı imzaladıkları sözleşmeler dosya ekinde verilmiş ve aynı zamanda mahkeme kaleminde yapılan incelemede davacı vekili tarafından sunulduğunu, bu sözleşmeler karşılığı davacı, davalıya hitaben çeşitli tarihte düzenlediği 5 faturayı bağlı bulunduğu … V.D’sine beyan ettiği davacının yine ticari defter kayıtlarına göre ve bunu teyid eden davalı ile ilgili kayıt ettiği … cari hesap kodlu ve 2018 yılında değişen … cari hesap kodu … A.Ş. İsimli cari hesap ekstresinde açıkça görüleceği üzere davacının davalıdan sonuç olarak neticeten 6.690,45 TL alacaklı olduğu, davalının adresinin …/… olduğundan yerinde inceleme yapılamadığını, yapılan açıklamalar kapsamında davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 6.699,45 TL alacaklı olduğu bu alacağı takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi ve davacının faiz, icra ve harç ve giderleri ve inkar tazminatı hususunda takdirin mahkememizde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 13/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.Somut uyuşmazlıkta; Davalı taraf ticari defterlerini haklı bir mazereti olmaksızın ibrazdan kaçınması nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır. Taraflar arasında fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği, davalının tebellüğ ettiği faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 6.690,45 -TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak takip çıktısı miktar yönüyle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesine göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 521,51 TL harcın peşin alınan 92,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 429,30 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 92,21 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 151,00-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 700,00 TL, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 901,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır