Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/603 E. 2022/283 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/603 Esas
KARAR NO : 2022/283 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/10/2019 tarihinde … sevk ve iradesindeki… plakalı traktörle Akyazı istikametinden Mudurnu istikametine seyir halinde iken Munduşlar mevkiine geldiği esnada sürücü… idaresindeki…plakalı çekicinin … plakalı traktöre bağlı römorka arkadan çarpması sonucunda çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza neticesinde …plakalı traktörle yolcu konumunda bulunan müvekkil …’ın yaralandığını ve müvekkilinin belinde, kalçasında ve bacaklarında kırıklar meydana gelmiş olup sair yaralanmaları da mevcut olduğunu, bu sebeple müvekkilinin geçici ve sürekli olarak iş göremezlik hale gelerek, bakıma muhtaç hale geldiğini, müvekkilimin kaza sonucunda mağdur olduğuna dair şüphe duymaya gerek olmadığını, … plakalı traktörde yolcu konumunda bulunan müvekkili …’ın bu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını,… plakalı araç kaza tarihi olan 22/10/2019 tarihi itibariyle… Sigorta A.ş.’ye ait …Numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçe kaza tarihi itibariyle kişi başına sakatlık halinde 390.000,00 TL kişi başına sağlık giderleri(tedavi) olarak da 390.000,00 TL olmak üzere toplam 780.000,00 TL teminat sağladığını, müvekkilinin sürekli olarak hayatı boyunca bakıma muhtaç olup olmadığı hususu mahkemece alınacak raporla belirleneceğini, müvekkilini yaşı, mesleği, geliri ve tüm diğer faktörle birlikte değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketinin limit dahilinde zararın tümünden sorumlu olacağı aktüerye hesaplamaları sonucu anlaşılacağını, … Sigorta A.Ş.’ye iadeli taahhütlü usulde teminat limitleri içinde ödeme yapması ihtarı 3 adet ekleriyle birlikte 22/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı sigorta şirketi Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesi gereği 8.iş günü içerisinde taraflarına ödeme yapmayarak 05/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları ve ek sava açma hakları saklı kalmak kaydıyla meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkili …’ın yaralanması nedeniyle uğramış olduğu sürekli ve geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tazmini için iş bu davayı açma zorunluluğu olduğunu, arz edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere -HMK 107. Maddesi gereği belirsiz alacak davasındaki geçici talepleri olduğunu, şimdilik asgari 150,00-TL (müvekkilin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararı için 50,00-TL, geçici iş göremezlik zararı için S0,00-TL ve bakıcı gideri zararı için 50,00-TL) maddi tazminat bedelinin, diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere (… plakalı araç sürücünün kusuruna düşen kısım talep edilmemektedir.) limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK’nın 88/1. Ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca temerrüt tarihi olan 05.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı sigorta şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlıdır ve sorunlu olacağı miktar sürücünün kusur oranına göre belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri trafik sigortası genel şartları ve Karayolları Trafik Kanunun gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davanın iddia ettiği gibi malul kaldığı sabit olmayıp ve ayrıca tespite muhtaç olduğunu, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki, uyuşmazlığın meydana gelen çift tarafları yaralanmalı trafik kazası neticesinde geçici iş görememezlik ve sürekli iş görememezlik ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu, bakıcı gideri masraflarının olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu maluliyet ve kusur oranının ne kadar olduğu, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, davalıya yapılan 22/11/2019 tarihli başvuru dilekçesi, ATK raporları, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Hastanesi’ne yazılan yazıya cevap verildiği, davacı … meydana gelen kaza neticesinde yapılan tedavisine ilişkin davacıya ait tüm tedavi evrakları ile film ve grafilerin dosya içerisine kazandırıldığı görülmüştür.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazıya cevap verildiği davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkereye cevap verildiği, … nolu soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden bir suretinin gönderildiği anlaşılmıştır.
… Sigorta A.ş. tarafından davaya konu kazaya ilişkin hasar dosyası dosya içerisine gönderilmiştir.
Mahkememiz duruşma ara kararı gereği meydana gelen trafik kazası neticesindeki kusur oranının belirlenmesi için dosya İTÜ Otomotiv Bölümü Öğretim Üyeleri …, …, …’ye tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 05/10/2020 tarihli raporda sonuç ve özet olarak; davalı sigorta şirketine trafik sigortalı çekicinin dava dışı sürücüsü …’un hatalı sevk ve idaresinin birinci derecede ve takdiren %60 (yüzde altmış) oranında etkili olduğu, traktörün dava dışı sürücüsü …’ın hatalı ve sevk ve idaresinin ikinci derece ve takdiren %40(yüzde kırk) oranında etkili bulunduğu, davacı yolcu …’ın etkili herhangi bir kural ihlali olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 09/10/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davalı vekili 17/11/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir.
Davacının maluliyet oranını tespiti için … HASTANESİNDEN aldırılan maluliyet raporunda sonuç ve özet olarak, Yaşar kızı 02/11/1964 doğumlu …’ın dosyasının incelenmesi, taraflarınca yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda 22/10/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen yaralanmaları dikkate alınarak, 22/10/2019 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin özür oranının %43(kırk üç) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, kaza nedeniyle tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresinde ortaya çıkan bakıcı ihtiyacı sürecinin 2(iki) ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6(altı) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
…Üniversite Hastanesinden aldırılan maluliyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Mahkememizden verilen ara kararda, AYM 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı ve 17/07/2020 tarihli 09/10/2020 tarihli 31269 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren iptal kararı dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle ÖZürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği Ve Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, kapsamında ayrı ayrı değerlendirme yapılarak lehe olan hususların değerlendirilerek … Üniversitesi’nden tekrardan rapor aldırılmak üzere müzekkere yazılmasına karar verildiği, dosyanın tekrardan … Üniversitesi’ne gönderildiği görülmüştür.
…Üniversitesi tarafından hazırlanan 25/01/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporda sonuç ve özet olarak, olay tarihinde yaşına(54) göre (E cetveline göre ) hesaplandığında %51(elli bir) olduğu, kişinin çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranın %51(elli bir) olduğu, seke halini aldığı ve sürekli olduğu, kaza nedeniyle tedavine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2(iki) olduğu, tıbbı iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
…Üniversitesinden alınan ek rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Mahkememizden verilen ara kararda, ceza yargılaması ile iş bu mahkememizdeki dosya yargılaması aşamasında alınan kusur raporlarının çeliştiği ceza dosyasının kesinleştiği çelişkilerin giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğünden seçilecek 3 kişilik fen heyetine dosya tevdi edilerek rapor aldırılmasına karar verildiği, dosyanın Karayolları Genel Müdürlüğü’nden…, …, … seçilerek dosya tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler …,…, … tarafından sunulan 01/06/2021 tarihli raporda sonuç ve özet olarak, … plakalı … sürücüsü …’un, dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz davrandığından ve 2918 sayılı KTK 52/b maddesinde belirtilen kurallara uymadığı ile KTK 84/d maddesinde belirtilen ” arkadan çarpma”dan dolayı %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, … plakalı traktör sürücüsü …’ın; kontrolsüz ve tedbirsiz davrandığından ve 2918 sayılı KTK 47/d ile KTK 63. Maddesinde belirtilen kurallara uymaması nedeniyle %40(kırk) oranında kusurlu olduğu, olayda yaralanan davacı … ile maktül…’ın olayın meydana gelmesinde etkisi olmadığından dolayı kusurlu görülmediği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 10/06/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davalı vekili 17/06/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararında, dosyanın kusur ve maluliyet oranları değerlendirilerek tazminat hesabının THR 2010 yaşam tablosu ve progresif rant oranına göre hesaplanarak rapor aldırılması hususunda aktüer bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesine karar verilmiş olmakla, dosya bilirkişi aktüerya konusunda uzman …’e tevdi edilmiştir.
Aktüerya alanında uzman… tarafından sunulan 19/10/2021 tarihli raporda sonuç ve özet olarak, davacı …’ın 22/10/2019 tarihinde geçirdiği kazada yaralanması ile sonuçlanan olaydan dolayı taleplerine ilişkin olarak, davacı adına hesaplanan maddi tazminatın toplam 235.393,20 TL olduğu, davacının geçici iş göremez olduğu dönemde bakıcı giderinin 3.069,60 TL olduğu, toplam maddi tazminatın 238.462,80 TL olduğu, söz konusu tutarın poliöe teminat üst limitini aşmadığı, hesaplanan tutara 03/12/2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, SGK’nın SUT hükümlerine göre karşılamadığı tedavi masrafına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge sunulmadığı için hesaplama yapılamadığı, tedavi giderlerine hesaplanan maddi tazminatın toplam 29.801,18 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, söz konusu tutara davanın açıldığı tarihtin itibaren yasal faiz işletilmesi gereği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 27/10/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekili 04/11/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararında tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda ihtimalli hesaplama yapılmak üzere mevcut bilirkişiye dosya tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olmakla dosya mevcut bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüerya alanında uzman …tarafından sunulan 18/01/2022 tarihli ek raporda sonuç ve özet olarak, olaydan dolayı taleplerine ilişkin olarak maluliyet oranına göre seçenekli hesaplama;
%22 Maluliyet Oranına Göre
© Davacı adına hesaplanan maddi tazminatın toplam 171.208,35 TL olduğu,
© Davacının geçici iş göremez olduğu dönemde Bakıcı Giderinin 3.069,60 TL
olduğu,
© Toplam maddi tazminatın 174.277,95 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe
teminat üst limitini aşmadığı, hesaplanan tutara 03.12.2019 tarihinden itibaren
avans faizi işletilmesi gerektiği,
% 43 Maluliyet Oranına Göre
© Davacı adına hesaplanan maddi tazminatın toplam 326.925,07 TL olduğu,
© Davacının geçici iş göremez olduğu dönemde Bakıcı Giderinin 3.069,60 TL
olduğu,
© Toplam maddi tazminatın 329.994,67 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe
teminat üst limitini aşmadığı, hesaplanan tutara 03.12.2019 tarihinden itibaren
avans faizi işletilmesi gerektiği,
% 51 Maluliyet Oranına Göre
© Davacı adına hesaplanan maddi tazminatın toplam 386.245,73 TL olduğu,
© Davacının geçici iş göremez olduğu dönemde Bakıcı Giderinin 3.069,60 TL
olduğu,
© Toplam maddi tazminatın 389.315,33 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe
teminat üst limiti olan 360.000,00 TL’yi aştığı, talep edilebilecek tazminatın
poliçe teminat üst limiti olan 360.000,00 TL ile sınırlı olduğu, hesaplanan
tutara 03.12.2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği,
SGK’nın SUT hükümlerine göre karşılamadığı tedavi masrafına ilişkin herhangi bir
kayıt ve belge sunulmadığı için hesaplama yapılamadığı, tedavi giderlerine Hesaplanan maddi tazminatın toplam 29.801,18 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, söz konusu tutara davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gereği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 02/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, Bakıcı gideri zararı için talep edilen 50,00-TL’ nin 3.019,60-TL artırılarak 3.069,60-TL, sürekli iş göremezlik zararı için talep edilen 50,00-TLnin 386.195,73-TL artırılarak 386.245,73-TL maddi tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 05.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk da dahil olmak üzere (… Plakalı araç sürücüsünün kusuruna düşen kısım talep edilmemiştir.) limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 61. Ve 163., 2918 Sayılı KTKnın 88/1. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep etmiştir.
Islah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 24/02/2022 tarihli dilekçesi ile ıslaha karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde; taraf iddia ve savunmaları, kusur ve maluliyetine ilişkin alınan raporları, bilirkişi ek ve kök raporları ve tüm dosya içeriğine göre, …plakalı çekici sürücüsü …’un Akyazı istikametinden Mudurnu istikametine seyir halindeyken yukarıda belirtilen noktaya geldiğinde aynı istikamette seyir eden sürücülüğünü …’ın yaptığı … plakalı traktöre bağlı römorkun sol arkasından çarpması sonucu çift taraflı ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, çarpma sonrasında… plakalı traktörde yolcu olarak bulunan …’ın araçtan yol üzerine düşerek vefat cttiği, araç sürücüsü … ile araçta bulunan diğer yolcu …’ın yaralandığı anlaşılmıştır. Kaza olayının meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı dava dışı …’un yönetimindeki tır araçla devlet yolunda seyri esnasında aracın yükünü yol ve görüş durumunu dikkate alarak tedbirli ve önüne çıkabilecek bir engele karşı kontrollü ve yavaş seyretmesi gerekirken dikkatsiz, kontrolsüz ve hızlı seyrettiği önünde seyreden traktörü geç fark ettiği, fren tedbirine başvurmasına rağmen aracının hızı ve yükü nedeniyle duramadığı ve traktöre arkadan çarpmak suretiyle meydana gelen kazada KTK 52/b ve 84/d fıkralarındaki kuralları ihlal ettiğinden asli kusurlu olarak %60 oranında , traktör sürücüsü dava dışı…’ın ise traktörün gece vakti uzaktan fark edebileceği uyarıcı reflektif ve lamba düzeniyle yola çıkması ve yolcu almaması gerekirken sorumsuz davranarak kazanın meydana gelmesinde KTK 47/d ile 63. Madde hükümlerini ihlal ettiği tali kusurlu olarak %40 oranında kusurlu olduğu, olayda yaralanan davacının olayın meydana gelmesinde herhangi bir etkisinin olmadığı ve de traktöre bağlı yüksüz, tarım römorku üzerinde yolculuk yapmasının Karayolları Trafik Yönetmeliği 131. Maddesi hükümlerine aykırılık teşkil etmediğinden müterafik kusur indirimi yapılmasına gerek olmadığı değerlendirilmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekirse de 04.04.2018 kaza tarihi itibarıyla Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihli 2019/40 E-2020/40 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda; Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerini iptal ettiği,iptal kararı içerine göre sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan tazminat sorumluluğunun öncelikle Karayolları Trafik Kanunu,Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, dolayısıyla trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık ‘Genel Şartlar’ın kural olarak belirleyici olmayacağı, genel Şartlar”ın sadece Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu’na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği, dolayısıyla bu karardan sonra sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğunu azaltan ‘Genel Şartlar’ın birçok hükmünün uygulanamaz hale geldiği görülmektedir. Bu kapsamda açılan davalarda TBK nın haksız fiile ilişkin hükümleri,KTK kanunu hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtay’ın genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerekecektir.
Sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan genel şartlar ile belirlenmesi öngörülmüştür. Böylece sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesinden doğacak borcu, idare tarafından her zaman değiştirilebilir nitelikteki kurallar olan genel şartlara göre belirlenecektir. Borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunda belirlenmediği, idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı anlaşılmaktadır.
Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin zarara uğraması hâlinde işletenin tazminat borcunun kapsamı 6098 sayılı Kanun’un gerçek zararın tazminini öngören kurallarına göre belirlenmektedir. Bu tazminat borcunun ödenmesini teminat altına almak amacıyla zorunlu kılınan mali sorumluluk sigortası uyarınca sigorta şirketinin borcunun kapsamı ise itiraz konusu kurallarda atıf yapılan genel şartlara göre belirlenmektedir. Bu da zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine buna karşılık sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açabileceği gibi aksi durum da söz konusu olabilecektir. İşleten sorumluluk sigortası yaptırmış olmasına rağmen sigorta şirketi tarafından ödenen tazminat ile gerçek zarara karşılık gelen tazminat arasındaki farktan zarar görene karşı sorumlu olmaya devam edecektir. Zarar görenin sigorta şirketi tarafından tazmin edilmeyen zararı ise ancak işletenin ekonomik durumunun bu zararın karşılanması için yeterli olması hâlinde tazmin edilebilecektir.Şeklinde tezahür eden Aym iptal gerkçesinde vurgulandığı üzere aynı kaza ile ilgili olmak üzere işleten ve fiili yapan kişiye yönelik açılan dava ile sigortanın davalı olması durumunda uygulanacak Yönetmelik ve hesaplama tablolarındaki farklılık sorumlular arasında eşitsizliğe ve idarenin tek taraflı olarak düzenleyici olan işlemlerin sonucunda sorumlu olacak tazminat miktarlarında farklılık oluşturacaktır. Dolayısıyla kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ile AYM iptal kararı ile özürlülük ölçütü yönetmeliğinin bizatihi uygulanmayacağı da gözetilerek öncesindeki uygulanabilir lehe yönetmelik hükümleri de gözetilerek ihtimalli olarak Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri de gözetilerek ayrı ayrı değerlendirmeler yaptırılarak maluliyet raporları alınmış ve Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine tüm vücut engellilik oranı %43 olarak; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin değerlendirme yapılabileceğinden Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre tespit edilen%51 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin raporlama esas alınarak kaza tarihi itibarıyla uygulanabilecek en lehe yönetmelik hükümleri esas alınarak aktüer hesaplama yaptırılmıştır. Davaya konu olan 22/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak meydana gelişinde maluliyet ilişkin erişkinler için engellilik değerlendirilmesi hakkındaki yönetmelik hükümlerinin Danıştay 8. Dairesinin 2020/6095 esas sayılı ve 26/01/2021 tarihli kararı ve yürütmeyi durdurma kararına, itirazın reddine ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri kurulunun 2021/442 Yd itiraz nolu 30/06/2021 tarihli kararı uyarınca yönetmelik hükümlerinin yürütmesi durdurulduğundan uygulanamayacağı değerlendirilmiştir.
Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98.maddesine bağlamıştır.
Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak “geçici bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketleri ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98.madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa Güvence Hesabı ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir.
Yukarıda belirtilen söz konusu mevzuat hükümleri çerçevesinde trafik kazası nedeniyle sunulan tedavi, tibbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri gibi sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliğ kapsamında SGK tarafından karşılanacaktır. SGK tarafından karşılanacak tedavi giderleri dışında kalan bakıcı giderleri gibi tedavi giderleri ise Ray Sigorta A.Ş. tarafından karşılanacaktır. Bu bağlamda bakıcı gideri tazminat kalemi için davalı sigorta şirketinin sorumluluğu devam etmektedir. Somut olayda, Davacının 22.10.2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle uğramış olduğu zararını davalıdan talep etmesinin yerinde olduğu, bakıcı giderleri SGK’nın sorumluluğunda olmayıp davalı sigorta şirketi tarafından karşılanacağından dosya kapsamındaki belge ve bilgiler incelendiğinde aktüer bilirkişi raporundaki; T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/3292E. 2021/1848K. Sayılı ilamında belirtildiği şekilde TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Teknik Faiz uygulamaksızın Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Davacı Hayriye Erarslan adına hesaplanan maddi tazminatın 22.10.2019- 22.04.2020 geçici iş göremez olduğu dönemde davacı tamamen malul sayılarak asgari ücret üzerinden hesaplanan tazminattan karşı taraf kusuruna karşılık gelen tazminat miktarının 8.076,55 TL olduğu, 23.04.2020 tarihinden 31.12.2022 tarihine kadar sürekli iş göremez olunan bilinen aktif dönem hesabından %60 kusur ile %51 maluliyet oranını karşılar talep edilebilir miktarın 32.353,55 TL olduğu, 2022 yılı asgari ücretinde Agi kalktığından aktif ve pasif dönem ayrımı yapılmaksızın 2022 yılı verilerine göre günlük 141,78 TL üzerinden yıllık 51.749,70 TL üzerinden davacının bakiye ömür yılının sonu olan 02.11.2044 yılına kadar prograsif rant formülüne göre 345.815,63 TL sürekli iş göremez olunan bilinmeyen dönem için talep edilebilir tazminat olduğu ve toplam geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat miktarının 386.245,73 TL olduğu, Davacının geçici iş göremez olduğu dönemde 2 ay kadar bakıcı ihtiyacı olabileceğine yönelik 22.10.2019-22.12.2019 dönemleri arasında brüt asgari ücret üzerinden hesaplanıp karşı tarafın kusuruna karşılık gelen Bakıcı Giderinin toplamının 3.069,60 TL olduğu ve trafik sigorta poliçesinde belirlenen tedavi giderleri kişi başı teminat limitleri dahilinde olduğu, toplam maddi tazminatın 386.245,73 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 360.000,00 TL’yi aştığı, talep edilebilecek tazminatın poliçe teminat üst limiti olan 360.000,00 TL ile sınırlı olduğu, hesaplanan tutara sigorta şirketine davacı başvurusunun 22.11.2019 tarihinde tebliğ olduğu ve KTK 98/1 ile 99/1 hükümleri uyarınca 8 iş günü sonu olan 03.12.2019 tarihinden itibaren kazaya karışan aracında ticari olduğundan avans faizi işletilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucuya 1.320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 07/01/2020 tarihli 96 sıra sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE,
Geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat yönüyle, 386.245,73 TL tazminatın, bakıcı giderleriyle yönüyle 3.069,60 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 03/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine (poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere)
2-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 33.864,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 24.801,28 TL harcın peşin alınan 1.373,76-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 23.427,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.373,76-TL (44,40 TL peşin harç+1.329,36 TL ıslah harcı) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 933,80 TL ile bilirkişi ücreti 4.900,00-TL, ATK maluliyet rapor giderleri toplamı 3.902 TL, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 9.786,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır