Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/60 E. 2020/398 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/60 Esas
KARAR NO : 2020/398
DAVA : Yönetim kurulu karar defterinin Hükümsüzlüğünün tespiti
DAVA TARİHİ : 12/02/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirkete ait karra defterinin zayi olduğu iddiası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2878/489 Esas sayılı davanın ikame edildiğini, dosyanın derdest olduğunu ve henüz zayi belgesinin alınmadığını, yeni yönetim kurulu karar defteri çıkarılması için ya zayi belgesi ya da bir önceki döneme ait yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayının bulunması gerektiğini ancak davalı şirketin bunlardan herhangi birini sunmadan diğer davalı … Noterliği nezdinde yeni yönetim kurulu karar defterine açılış onayı yaptırdığını, bu işlemin gerek TTK gerekse ticari defterlere ilişkin tebliğe aykırı olduğunu davalı noter tarafından verilen tasdikin hükümsüzlüğünün tespitinin gerektiğini, bu nedenle hem davalı şirket hem de noter hakkında suç duyurularında bulunulduğunu ayrıca dava konusu ticari defterin … tarafından çalındığını ileri sürerek … Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, yönetim kurulu karar defteri olmadan yönetim kurulu kararı alınmayacağını, bu hususun …. Noterliğinin … yevmiye numaları 17/01/2019 tarihli ihtarnameyle ihtar edildiğini, davalı noterin açılış onayının hukuksuzluğunun tespitini ve yönetim kurulu karar defterinin hükümsüzlüğü ile mahkemenin hukuka aykırılığı tespit edene kadar tedbir kararı vermesi gerektiğini ileri sürerek mahkemenin talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Noterliği cevap dilekçesinde özetle, noterliğin tüzel kişiliğinin bulunmadığı bu nedenle noterliğe karşı dava açılamayacağı , davanın husumet yönünden hatalı olduğunu, bu nedenle reddi gerektiğini, Yargıtay’ın da yerleşik içtihatlarının bu yönde olduğunu, esasa yönelik itirazlarında ise, Türkiye Noterler Birliği’nin 2013/121 sayılı genel yazısı gereği, yıl içerisinde dolan eski ya da zayi olan defterler için kapanış ya da zayi belgesi talep edildiğini, aralık ayı içinde bir sonraki yıl için açılacak yeni defterlerin onaylatılmasında eski deftere şerh ya da zayi belgesi talep edilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Holding A.Ş tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle, davalı şirketin çalınması sebebiyle yönetim kurulu defterinin zayi olduğunun tespiti talebi davası açıldığını, mahkemenin defterin zayi olduğunun tespiti yönünde karar verildiğini ve davanın şirket lehine sonuçlandığını, karar defterinin zayi olması durumunun şirket işleyişini etkilememesi ve yönetim kurulunun aktif ve faa biçimde çalışmalarına devam edebilmesi amacı ile yeni faaliyet yılı olan 2019 yılı için yeni bir yönetim kurulu karar defteri çıkartmasının olağan bir işlem olduğunu ve bu nedenle yeni bir defter çıkarıldığını, davacı …’ın huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını ve davacının kötü niyetli olduğunu, davacının sırf şirketin herhangi bir karar alamasın ve faaliyetleri kilitlensin diye defterin hükümsüzlüğünü talep ettiğini, TMK md. 2 uyarınca hukuk düzeninin kötü niyeti korumadığını, TTK ‘nun yönetim kurulu karar defterinin hükümsüzlüğü talepli bir dava açılmasına cevaz vermediğini, hukuken temeli olmayan işbu davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek açıklanan nedenlerle , davacının tedbir talebinde bulunmak için hukuki yararı bulunmadığını gibi tedbirin şartlarının da gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava: davacı tarafından davalılar aleyhine davalı … A.Ş ‘nin bir önceki dönemin yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı yada zayi belgesi olmadan açılış onayı aldığı karar defterinin hükümsüzlüğünün tespiti istemi ile dava açılmıştır.
Tarafımızca noter hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı … sayılı dosyasıyla yapılan suç duyurusu Tarafımızca davalı şirket yetkilisi … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı … sayılı dosyasıyla yapılan suç duyurusu , Müvekkil … tarafından davalı şirkete ve …’e keşide edilen …. Noterliği’nin 01787 Yevmiye Numaralı 17.012019 Tarihli ihtarname 04.02.2019 Tarihli Türkiye Sicil Gazetesi ilanı Davalı …’ın 18.01.2019 tarih ve 2019/2 sayılı Yönetim Kurulu kararının …. Noterliği 00601 yevmiye numarasıyla onaylatılması , … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/489 E. Sayılı zayi davası … kayıtları , yönetim kurulu karar defteri, noter tastik kayıtları ve bilirkişi raporu davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Toplanan delillerden de anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlık yönetim kurulu karar defterinin onaylanmasından kaynaklanmaktadır. Öncelikle yasal mevduatı göz önüne almak gerekmektedir. 6102 sayılı TTK 64/1. Maddesi hükmü gereğince ” her tacir, ticari defterler tutmak ve defterlerinde , ticari işletmeleri ile ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, 3. Kişi uzmanlara, makul bir süre içerisinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durum hakkında fikir verebilecek şekilde tutular. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden gizlenmelidir.” aynı maddenin 4. Fıkrasında ” pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesi ile ilgili olmayan defterler de ticari defterlerdir.” belirtilmek sureti ile yönetim kurulu karar defterinin de ticari defter olarak sayılması gerektiği işaret edilmiştir.
Ticari defterlere ilişkin 19/12/2012 tarihli ve …numaralı resmi gazetede yayımlanan tebliğin 5. Maddesine göre “gerçek veya tüzel kişi olup olmadığına bakılmaksızın her tacir yevmiye defteri, envanter defteri ve defteri kebiri tutmak ile yükümlüdür. ” aynı maddenin 3. Fıkrasında ” 1. Fıkrada sayılan defterlere ilave olarak anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri, limited şirketler ise pay defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri tutmak zorundadır. ” açıklaması göz önüne alındığından yönetim kurulu karar defterinin tutulmasının zorunlu olduğu tebliğ de açıklanmıştır.
Yönetim kurulu karar defterinin ne şekilde tutulacağına ilişkin ticari defterlere tebliğine ilişkin tebliğin 10,13 ,14 ve 15. Maddelerinde açıklanmıştır.
Yine Türkiye Noterler Birliğinin 08/12/2013 tarihli 121 numaralı genel yazısı ile 11/11/2015 tarihli ” ticari defterlerin onaylanmaları sırasında yaşanan duraksamalar hakkında ” konulu genelgesinde yönetim kurulu karar defterlerinin hangi aylarda yenileneceğine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa tebliğ ve genelgelerden de anlaşılacağı üzere anonim şirket yönetim kurulu karar defterinin herhangi bir sebep ile yenilenmesi gerektiğinde eski defter veya zayi belgesi üzerine şerh düşülmesi ve yeni deftere açılış onayı yapılması gerekmektedir. Mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda da açıklandığı gibi yönetim kurulu karar defterinin sayfalarının bitmiş olması zayi olması veya fiziksel olarak mevcut olmasına rağmen herhangi bir neden ile kullanılmaz hale gelmesi durumunda yenilenmesi halindeki uygulama defterlerin yıl içinde yenilenmesi halinde uygulanması gerekmektedir. Yönetim kurulu karar defterinin 1 yıllık mutat kullanımı sonrasında yenilenmesi halinde eski deftere bir şerh düşülmesi zorunlu bulunmamaktadır. 1 yıllık mutat kullanımı sonrasında yeni defter için eski defterin görülmesi zorunlu değildir. Yoksa eski defter ile ilgili zayi belgesi alana kadar karar defteri olmaksızın şirketin faaliyetine devam etmemesi söz konusu olup bu durum şirketin önemli kayıplara uğramasına sebep olur. Her ne kadar davacı taraf bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, kanun koyucunun noterlere eski defterleri yada zayi belgesini görmeyi zorunlu olduğunu belirtmiş ise de bu itiraz şirketin varlığını sürdürebilmesi için yerinde görülmemiştir. Yine itiraz dilekçesinde mutat kullanım diye mevzuatta bir uygulama olmadığını ileri sürmüş ise de benimsenen bilirkişi raporunda açıklandığı gibi şirketin yönetim kurulunun şirketin faaliyetleri hakkında karar vermesi için yönetim kurulu karar defterini noter tarafından tastik edilip işler haline getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davacının sabit olmayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 44,40 -TL harçtan mahsup edilerek eksik kalan 10,00 TL harcın davacı tarafından alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır