Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/576 E. 2021/138 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/576 Esas
KARAR NO : 2021/138
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında alım satımdan kaynaklanan ticari iş ilişkisinin bulunduğunu, davalı ile ticari faaliyet kapsamında mal alım satımı yaptığını, müvekkili tarafından üstlenilen tüm yükümlülükler yerine getirilmiş olmasına karşın davalı tarafça müvekkilinin hak edişlerinin ödenmediğini, müvekkili şirket nezdinde faiz ve masraflar hariç 14.107,55-TL bakiye borcunun bulunduğunu, ticari defterler üzerinde yapılacak olan inceleme ile de alacaklarıın mevcudiyeti açıkça ortaya çıkacağını,cari hesap alacağının tahsili için başlatılmış olan … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasına davalı tarafça borcun bulunmadığı şeklindeki itirazların hiçbir dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin alacağının tahsilini zorlaştırmaya yönelik, bakiye borcun ödemesini geciktirme saikiyle hareket ederek haksız ve dayanaksız olarak yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine alacak tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası üzerinden, alacaklı/davacı tarafça davalı müvekkili şirket aleyhine cari hesap borcundan dolayı ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, söz konusu takibe ilişkin ödeme emrinin müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, haksız ve hukuka aykırı şekilde başlatılan takibe karşı süresinde itiraz edilerek takibin durduğunu, bu nedenle davacı/alacaklı tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığını, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında alım-satımdan kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı/alacaklı şirketin iddia ettiğinin aksine takip tarihi itibariyle 14.107,55 TL tutarında vade farklı alacağı veya herhangi bir eksik bakiye borcunun bulunmadığını, müvekili şirket ile davalı şirket arasında bugüne kadar yapılan yazışmalar ve kesilen faturaların da iddialarını kanıtlar nitelikte olduğunu, davacının yaptığı icra takibi ve devamında açtığı işbu itirazın iptali davası tamamen haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olup bu nedenle davacı tarafın %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini de talep ettiklerini, açıklanan tüm hususlar göz önünde bulundurularak, davacının tamamen haksız ve mesnetsiz olarak haksız kazanç elde etme gayesi ile sebep üreterek açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; davanın cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı … Ticaret A.Ş tarafından davalı … A.Ş aleyhine 14.107,55.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2018-2019 takvim yıllarında kullandığı defter tasdik ve kayıtlarına ilişkin kayıtların incelendiğini, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 22/08/2019 itibariyle davalı şirketten 14.107,55.-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin inceleme günü olan 27/11/2020 günü saat 11.00’de ticari defterlerini sunmadığından ve yerinde inceleme talebinde bulunmaması nedeniyle ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmadığını, TTK 21 maddesi uyarınca, davalı şirketin faturalara itiraz etmediği ve faturaları kabul etmiş sayılacağı ve bu haliyle inceleme yaparak raporunu dosyaya ibraz etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine esas ibraz etmekten kaçınmıştır. Davacı tarafın usulüne uygun tuttuğu ticari defter ve kayıtlar HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı tarafın aleyhine delil olarak sayılmıştır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, davacı … ile davalı … A.Ş. arasında alım satımdan kaynaklanan ticari bir işin bulunduğu, dava konusu alacağa ilişkin davacı şirketin 2018 ve 2019 yıllarında kullandığı defter tasdik ve kayıtlarının açılış ve kapanışlarının yasal süresinde ve TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, böylelikle lehine delil vasfı taşıdığı kanaatine varılarak; ticari defter kayıtlarına göre dava tarihi olan 22/08/2019 itibariyle davalı şirketten 14.107,55.-TL alacaklı olduğu hususu bilirkişi raporu ile de tespit edilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip sayılı icra dosyası ile davacı … Ticaret A.Ş tarafından davalı …aleyhine 14.107,55.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, her ne kadar davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verilmiş ise de; davalı tarafa dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, yine ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına ilişkin verilen kararın davacı vekiline 09/11/2020 tarihli celsede tefhim edildiği, davalı şirketin inceleme gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen defterlerini sunmadığı, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı anlaşılmakla; incelenen davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre 14.107,55.-TL alacağının bulunduğu ve bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla;ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından da davalı borçlu tarafından fatura borcu belirlenebilir nitelikte olup icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-963,68.-TL harcın peşin alınan 240,93.-TL (75,74.-TL’si icra dosyasından) bakiye 722,75-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 240,93-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 91,5.-TL , bir bilirkişi ücreti 750,00-TL , 44,40.-TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 892,30.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır