Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/568 E. 2020/295 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/568
KARAR NO : 2020/295

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalının yetkilisi ve ortağı bulunduğu …Şti. Arasında davaya konu faturada yazılı kalemlerin teslimi konusunda karşılıklı olarak mutabakat sağlandığını, davalıya ait…’da bulunan villaya yine faturada yazılı malların teslim edildiğini, müvekkili tarafından davalının ortağı bulunduğu şirkete verilen malların toplam bedeli faturada yazılı olan 55.702,60 TL olduğunu, davalının faturada yazılı mallar karşılığında müvekkili şirkete toplam 15.000,00 TL kısmi ödemede bulunduğunu, geriye bakiye alacak olarak 40.702,60 TL alacağının kaldığını, bu ödemelerin davalının bizzat kendi hesabından olmak üzere … açıklamasıyla müvekkili şirket hesabına ( … Bankası… Şubesi hesabına 13/10/2014 tarihinde 10.000,00 TL ve yine 31/10/2014 tarihinde 5.000,00 TL ödendiğini, davalıya İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülmekte olan itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin davada ihbar olunan sıfatı ile tebligat yapıldığını ve yapılan tebligata ilişkin olarak kendilerinin hiçbir beyanda bulunulmadığını, davaya konu faturada yazılı bakiye alacağının tahsili ciheti ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile …Şti. Aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun haksız ve yersiz itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının …Şti.’nin yetkilisi ve ortağı sıfatı ile bu ticari ilişkide taraf olduğunu, alacaklarının tahsili ciheti ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında görülmekte olan şirket aleyhine açmış bulunduğu davanın kabul görmemesi ihtimaline karşı bu davayı ikame zarureti hasıl olduğunu beyanla; 40.702,60 TL bakiye asıl alacağının icra takibi tarihi olan 05/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın iddialarının kabulü halinde dahi bile ilgili işlemin ticari bir işlem olmadığı, müvekkilinin şahıs olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı, iddia edilen işlemin muhteviyatı gereği tüketiciye yönelik bir işlem olduğu bu nedenle davanın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, huzurdaki davanın açılmasında hukuki bir yarar bulunmadığını ve aynı dava konusunda devam etmekte olan başka bir davanın bulunması nedeniyle derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkilinin dava dışı …Şti.’in sadece ortağı olduğunu, şirketi temsile ve ilzama yetkisi olmadığını, davacı yanın huzurdaki dava ile fatura olduğunu iddia ettiği ve müvekkilinin tarafı dahi olmadığı bir belgeyi dayanak göstererek açtığı ve yine müvekkilinin tarafı olmadığı bir icra takibini ve yine müvekkilinin tarafı olmadığı ve hatta davacının aleyhine sonuçlanan bir davayı dayanak göstererek müvekkilinden alacak talebinde bulunmasının hukuka olduğu kadar akıl ve mantık kurallarına da aykırı olduğunu beyanla öncelikte yetki ve görev itirazının kabulüne, daha sonra huzurdaki davanın açılmasında hukuki yarar bulunmaması ve aynı dava konusunda devam etmekte olan bir başka davanın bulunması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan ve derdestlik itirazı doğrultusunda davanın reddine, aksi halde hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Hesap ekstresi, fatura örneklerinin dosya arasında olduğu görüldü.
…’ya yazılan müzekkere cevabında davalı …’nin gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığına dair cevap verilmiş olduğu görüldü.
…Birliği’ne yazılan müzekkere cevabında davalı …’ye ilişkin kaydın bulunmadığına dair cevap verilmiş olduğu görüldü.

GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 TTK 4. Maddesinin 1. fıkrasında ticari davaların tanımı yapılarak Her iki tarafında ticari işletmesinden kaynaklanan davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olduğu düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. Maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesinde taraflar arasındaki anlaşma sebebiyle malların tesliminin davalıya ait …’da bulunan Acarkent villaya tesliminin yapıldığı beyan etmesi, …Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabına göre davalı …’nin tacir olmadığı, yine esnaf ve sanatlarlar odası yazı cevabına göre davalının esnaf kaydının da olmadığının anlaşıldığı, bu haliyle davalının gerçek kişi olması, yapılan işlemin tüketici işlemi olduğu ve davalının tüketici olduğu anlaşılmakla; mahkememizin bu dosyaya bakma görevi bulunmadığından davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı ve davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza