Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/561 E. 2020/757 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/561 Esas
KARAR NO : 2020/757 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı taraftan, aralarında ticari ilişkiden kaynaklanan 58.227,45 TL alacağının tahsili için ….İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlu şirket tarafından 10/09/2019 tarihinde müvekkili şirket hesabına 30.000 TL ödeme yapıldığını, ancak söz konusu ödemenin harçları, vekalet ücreti ve ferileri davalı tarafından icra dairesine veya taraflarına ödenmediğini, davalının 13/09/2019 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, … ve Tic. A.ş. Tarafından müvekkiline gönderilen mutabakat mektubunda 16/09/2019 tarihi itibariyle bakiye borcun 28.227,45 TL olduğunun bildirildiği, ancak o tarihten bu yana herhangi bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle itirazın iptali (takipten sonra 10/09/2019 tarihinde yapmış oldukları 30.000 TL bedelli ödemenin mahsubuı) ile takibin devamına, takibe kötü niyetli itiraz eden davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın konusunun, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacağın olup olmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu,itirazın iptali, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı Noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 58.227,45TL asıl alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi tarafından verilen 12/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının, davalıdan ….İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasında talep edilen 58.227,45 TL asıl alacak tutarına haricen yapılan 30.000 TL tutarındaki haricen yapılan ödeme sonrasında 28.227,45 TL alacak tutarını talep edebileceğinin hesaplandığı, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı gerektiği, davalı borçlu aleyhinde %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin sayın mahkeme takdirinde olacağı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin mahkeme takdirinde olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 19/10/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı şirket 2019 yılına ait ticari defterlerini haklı bir mazereti olmaksızın ibrazdan kaçınması nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır. Taraflar arasında açık fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği, dava açıldıktan sonra davalının kısmı ödeme yaptığı bakiye alacakla ilgili davacının taleplerinin devam ettiği anlaşılmıştır. 10.09.2019 tarihi itibarıyla 28.227,45 TL yönüyle mutabık kalındığına dair mutabakat mektubunu davalı tarafın düzenleyerek davacıya gönderdiği de tespit edilmiştir. Ancak davalı taraf kısmı ödemeden sonra kalan bakiye alacağı ödediğine dair belge ve bilgi de tespit edilememiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmış olup icra ve inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyette olup, gerekçeli olması sebebiyle davalının HMK:128. Maddesi gereği dava konusu iddia olunan hususları inkar etmiş sayıldığı ve inkar çerçevesinde yapılan değerlendirme ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin, 10/09/2019 tarihinde ise 30.000 TL banka havalesi(MA-002078) yoluyla ödeme yaptıktan sonra bakiye 28.277,45 TL alacağın olduğu, ve asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve bu durumda davacının tüm alacak miktarlarına yönelik olarak dava açmakta kusurunun bulunmadığı gibi tüm alacaklar yönünden aleyhine dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği (HMK 312/2.madde; davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez, HMK 331/1.madde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder) birlikte değerlendirildiğinde davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiği kanaatine varılarak sonradan yapılan ödemelerin tahsilde tekerrüre meydan verilmemesi kaydıyla infazda nazara alınması belirtilmelidir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.12.2015 tarih ve 2014/19- 525 E., 2015/2839 K. Sayılı ilamı ) Davanın açılmasına sebebiyet veren takibe itiraz eden davalı borçlu yönüyle takip tarihi itibarıyla mevcut alacak üzerinden yargılama giderlerine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HUAK:18A/13. fıkrası : “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” 14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca davalı şirketin arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama nedeniyle sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,(takip tarihinden sonra 10/09/2019 tarihli 30.000,00 TL ödemenin icra infaz aşamasında dikkate alınmak kaydıyla)
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alınması gereken 3.977,51-TL harcın peşin alınan 703,09.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.274,42-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.369,57 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 703,49 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 71,00-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 900.-TL, 44,40.-TL başvuru harcı, 6,40 -TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.021,80 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır