Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/505 E. 2022/402 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/505 Esas
KARAR NO : 2022/402
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 11.12.2018 tarihinde Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili bayinin … … bayisi olarak ticari faaliyetine devam ettiğini, bahse konu bayilik sözleşmesi kapsamında yapılan ve sözleşmenin eki niteliğindeki protokole göre ürün edinme bedeli, tavan fiyat ve toplam dağıtım karının tanımlara göre ve bayinin alacağı ilk 10.000 Lt sonrası her alım için Toplam Dağıtım Karının Yüzde %95’i bayinin yüzde % 5’i … ukdesinde kalması konusunda anlaşıldığını, davalı tarafın iş bu Ticari Koşullar Protokolüne aykırı hesaplamalar yaparak müvekkili şirketi yüksek miktarlarda maddi zarara uğrattığını, davalı tarafın ürün alımlarında müvekkili tarafına kar paylaşımını Ticari Koşullar Protokolüne aykırı hesapladığını ve dağıtım karını kendi uhdesine geçirdiğini, hesaplanan kar paylaşımına göre ortalamada %17 olması gereken bayi kar marjı zamanla, %10 ‘lu değerlere kadar çekildiğini, durumun tespiti ile davalı tarafa ile görüşüldüğünü ve zararın tarafa hesaplanarak iade edilmesi gerektiğinin bildirildiğini ancak bir dönüş sağlanamadığını, davalı tarafa noter vasıtası ile ihtaren bildirim yapıldığını, davalının akdolunan sözleşme eklerine aykırı/hatalı hesaplamalarıyla keşide ettiği ürün alım faturaları nedeniyle oluşan maddi zararın her hatalı faturanın muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hesaplanarak şimdilik 10.00,00.-TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasının aksine müvekkili şirketin taraflar arasında akdedilen Ticari Koşullar başlıklı belgede mutabık kılınan şartlara aykırı bir eyleminin söz konusu olmadığını, toplam dağıtım karının sabit % 17 oranında olacağına dair bir düzenleme bulunmadığının, karın her gün değişebilen bir oran olduğunu, davacının tüm alımları peşin olmadığını, kararlaştırılarn kar paylaşım oranlarının peşin alımlar için öngörüldüğünü, davacıya düzenlenen faturaların Ticari Koşullar Başlıklı belgelere aykırı düzenlendiği kabul edilse dahi davacı geriye dönük olarak müvekkilinden talepte bulunamayacağını, davacının konu faturalara itiraz etmediğini ve ticari defterlere kayıt ettiğini ve herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin fatura bedellerini müvekkile ödediğini, dava konusu olaya birebir emsal nitelikli dava olan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/16188 E. 2016/9490 K. sayılı ilamda ihtirazı kayıt bildirmeksizin alım yapılması nedeniyle geçmişe dönük fiyat farkının talep edilemeyeceği yönündeki içtihat oluşturulduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde; taraflar arasında 11.12.2018 tarihli Standart Bayilik Sözleşmesi, Ticari Koşullar Protokol, Çerçeve Protokol, … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 19/07/2019 tarihli ihtarnamesi, davalı tarafından 11/12/2018-04/11/2019 tarihleri arasında keşide edilen adet ürün alım faturaları suretlerini, arabuluculuk son tutanağını sunmuş olduğu görüldü.
… Noterliği tarafından 19/07/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin davalı … A. Ş.’ye tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının onaylı sureti gönderilmiştir.
… Kırıkkale Rafineri Müdürlüğü’ne davaya konu 11/12/2018-04/11/2019 tarihleri arasında akaryakıt (benzin, motorin, euro dizel, pro dizel) ürünlerinin tavan fiyat birimlerinin araştırılırak gönderilmesi istemli yazıya cevap verilerek istenilen hususların gönderildiği görülmüştür.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanlığı tarafından Tarifeler Dairesi Başkanlığı’nın 19/09/2019 tarih ve 42014 sayılı yazısının ve eklerinin mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi heyet incelemesi sonrası düzenlenen 11/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle;
“İncelenen davacı şirkete ait ticari defterlerin diğer açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, ancak 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, bu haliyle ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığının Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, dava tarihi olan 05.11.2019 itibariyle davalı şirkete 618.783,21 TL borçlu olduğu, incelenen davalı şirkete ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, dava tarihi olan 05.11.2019 itibariyle davacı şirketten 5.631,53 TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defterlerindeki karşılıklı borç/alacak durumunun, davacının yaptığı bazı ödemeleri kendi defterlerine kaydetmemesinden kaynaklandığı, taraflar arasındaki tüm faturalar ile ticari defter kayıtlarından, alımların büyük kısmının peşin olmadığı ve verilen bayi karının %14-16 aralığında olduğu hesaplandığı, bu durumda, peşin satışlara göre %17 olduğu ileri sürülen bayi karından, ürün edinim bedeli içinde yer alan …’in ödediği yasal ve zorunlu giderler ile vadeli satışlar sebebiyle yapılacak tenzilat hesaba katıldığında, davacı tarafın eksik hesaplama ve ödeme iddialarının yerinde olmadığı, Mahkemenin, farklı kanaatte olması durumunda, taraflar arasındaki Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Sözleşme ve Ticari Koşullar Protokolü gereğince, davacının bayi karının eksik hesaplanıp hesaplanmadığının tespiti için, toplam dağıtım karının ve ürün edinme bedellerinin belirlenmesi gerektiği, ürün edinme bedeli içinde yer alan dağıtım şirketi tarafından ödenen yasal ve zorunlu giderler ile taraflar arasında peşin alım yapılmayan hallerde, bayi kar oranı ve kar paylaşım oranı belli olmadığından bu aşamada sağlıklı bir hesaplama yapılamayacağı…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 21/01/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili ise 24/01/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanda bulunmuştur.
25/01/2021 tarihli celsede davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmek üzere eksiklikler giderildikten sonra dosyanın ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 21/05/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporda;
” Davalı şirket tarafından davacı şirkete akaryakıt/Lpg ürün fazla hesaplaması olarak 28.430,70 TL miktarında faturalandırılma yapıldığı ve böylece davacı şirketin zararı olduğunun
hesaplandığı, davacı şirketin gönderdiği ihtarnamenin tebliği tarihi ve verilen 7 günlük mehil de
dikkate alınarak, davalı şirketin 30.07.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve dava
dilekçesinde yasal faiz talep edilmesi dikkate alınarak dava tarihi itibariyle, davacının 687,01 TL
faiz isteyebileceği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 07/06/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi ek raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili ise 07/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanda bulunmuştur.
10/06/2021 tarihli ara karar ile bilirkişi ek raporunda davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmediği anlaşılarak dosyada mevcut itirazların değerlendirilmek üzere dosyanın bilikişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 08/09/2021 tarihli ek rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Taraf vekillerince bilirkişi heyeti ek raporuna karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Yine mahkememizce 25/10/2021 tarihli celsede, davalı vekilinin 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçe ekinde mevcut … BAM … . Hukuk Dairesi’nin 2020/… E. 2020/… K. Sayılı karar örneği göz önünde bulundurularak bilirkişi heyetinden fazla tahsilat yapıldığı iddia olunan faturaların ayrıntılı bir şekilde raporda belirlenerek ve karar da göz önünde bulundurularak dosyanın mevcut bilirkişi heyetine tevdi ile 2. Ek rapor alınmasına karar verilmiş, 17/02/2022 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda;
“Davalı Şirket tarafından davacı şirkete akaryakıt/Lpg ürün fazla hesaplaması olarak 6.335,18 TL miktarında faturalandırılma yapıldığı ve böylece davacı şirketin zararı olduğunun
hesaplandığı, davacı şirketin gönderdiği ihtarnamenin tebliği tarihi ve verilen 7 günlük mehil de
dikkate alınarak, davalı şirketin 30.07.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve dava
dilekçesinde yasal faiz talep edilmesi dikkate alınarak dava tarihi itibariyle, davacının 104,13 TL
faiz isteyebileceği…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi 2. Ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekilince 02/03/2022 tarihli tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuştur. Davacı vekili ise 07/03/2022 tarihinde bilirkişi heyet 2. ek raporuna itirazda bulunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin, davalı şirketin kar paylaşım marjına uymamasından kaynaklı uğradığı zararın davalı şirketten tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 11/12/2018 tarihinde 3,5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğindeki protokol imzalanmıştır. Taraflar arasında imzalanan ticari koşullar içeriğinde toplam dağıtım karı hesaplama yöntemi “davalı, protokolde yazılı tanımlara ve formülasyona uygun olarak belirlenmiş toplam dağıtım karının, bayinin beyaz ürünlere ilişkin peşin ödeme yapmak suretiyle her bir aylık sözleşme dönemi içerisinde 8,33 ton ürün miktarına kadar gerçekleştireceği ürün alımlarında %50, ilgili sözleşme ayı için belirtilen miktarları aşması halinde ile ilave alım miktarlarına şamil olmak üzere %5 miktarını dağıtıcı karı olarak uhdesinde tutmak üzere, bayiye ürün bedelini fatura edecektir.” olarak belirlenmiş ve buna göre peşin alımlarda aylık 8,33 tona kadar dağıtım karının %50’si, buna aşan kısım için ise %95’i bayiye ait olacaktır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporlarına göre, ürün alımlarının büyük kısmının peşin olmadığı ve hesaplanan bayi karının %14-16 aralığında olduğu hesaplanmıştır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunması, alınan bilirkişi raporları, dosyaya celp edilen delillere göre;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında; tarafların ticari defterlerindeki borç alacak durumu farklılığının davacının yaptığı bazı ödemeleri defterlerine kaydetmediğinden kaynaklandığı, davacı tarafça sözleşme süresi içerisinde davalıya keşide ettiği 19/07/2019 tarihli ihtarnameye kadar davalının düzenlediği faturalara itiraz etmediği gibi bu faturaları ticari defterlerine kaydederek çekincesiz olarak davalıya ödediği tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, davalı firmanın sözleşmeye aykırı olarak kar marjını belirlediği ve eksik ödeme yaptığı iddia edilmiş ise de, bir ticaret şirketi olması nedeniyle tacir olan davacının TTK’nın 18/2. maddesi uyarınca, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğinden davacının bu savunmasına itibar olunması mümkün değildir.
Davalı tarafından, satış karşılığında kesilen faturaları davacı ihtirazi kayıt koymadan davalıya ödemiştir. TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen birim fiyat kabul edilmiş sayılır. Davacı fatura içeriğine itiraz etmeyip ödeme yaptığından, davalıdan fazla ödemenin iadesini isteyemez. İddiaya göre, taahhüt edilen kar marjı paylaşımının protokole uygun yapılmamasına rağmen sözleşmenin başından davacı tarafından çekilen ihtarnameye kadar alıma devam edene kadar düzenlenen faturaları benimseyerek ticari defterine kaydedip ödemek suretiyle rıza göstermiştir. Sözleşmenin haklı sebeble fesih imkanı var iken kullanmayan davacının faturalara itiraz etmeden ticari defterlerine kaydedip ödediği bu bedelleri davalıdan talep edebilmesi mümkün değildir. Sözleşmenin halen devam ettiği dikkate alınarak davacı tarafça çekilen ihtarname tarihinden sonrası için hesaplama yapılamayacağı gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27/04/2016 Tarih 2015/10737 Esas ve 2016/7621 Karar sayılı ilamı).
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: .2019/ … sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin yatırılan 170,78.-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 90,08.-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2022

Katip …

Hakim …
¸e-imzalıdır