Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/504 E. 2020/798 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/601 Esas
KARAR NO : 2020/791 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile akdedilmiş olan dilekçe ekinde sunduğu ” Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesi” ile ” Parça Dahil Donanım Bakım Sözleşmesi” kapsamında ticari ilişki süresince yine dilekçe ekinde sundukları belgelerde görüldüğü üzere 2019 yılında çeşitli tarihlerde mal teslimi yaptığını ve toplam tutarı 12.762,30 TL olan 5 adet fatura düzenlemiş ve davalıdan 12.762,30 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü … E.Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, Borçlu, icra takibinde borca, yetkiye, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı borçlunun İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu yönündeki itirazı yine taraflar arasın imzalana sözleşmenin 17. Maddesi gereği belirlendiği belirterek ” yetkisiz olduğu” yönündeki itirazın yerinde olmadığını beyan ederek davalı-borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü …E.Sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptalini ve takibin takip talebindeki şartlarla devamını, % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı-borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmammıştır.
DELİLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın yazılım ve bakım destek sözleşmesi ile parçaya dahil donanım bakım sözleşmesi kapsamında fatura alacak hakkında bulunup bulunmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatının oluşup oluşmadığı, faiz talebinin haklı olup olmadığı, yetkili icra dairesinde takibin başlatıp başlatılmadığı Noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 12.762,30 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı borçlunun yetki itirazının; taraflar arasında 07.04.2017 tarihinde imzalanmış parça dahil donanım bakım sözleşmesinin 10.5 maddesi uyarınca uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığından reddi gerekmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 16/10/2020 tarihli raporda; davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 12.762,30 TL alacaklı olduğu, bu alacağı takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi ve davacının %20 inkar tazminatı ve diğer benze taleplerinin sayın mahkeme takdirinde olduğu sonuca varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Taraflar arasında fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği anlaşılmıştır. Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile davacı tarafın sunduğu belgeler ve kayıtlarda davalı tarafından bakiye alacağa dair davalının borcun tamamının ödediğine dair başkaca ödeme belgesi, dekont-makbuz da sunmadığı anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir. Tarafların şirket olması ve verilen hizmetin tarafların ticari işletmelerini ilgilendiren ticari bir iş olması nedeniyle ticari temerrüt faiz isteminde dava alacaklının bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 12.762,30 -TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-11: Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. (13) (…) Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2019/21724 sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 05/02/2020 tarihli 15 sıra nolu sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Alınması gereken 871,79 TL harcın peşin alınan 154,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 717,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 154,14 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 138,00 TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 800,00 -TL, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 988,80 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır