Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/492 E. 2021/57 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/492 Esas
KARAR NO : 2021/57 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ülke çapında 350 bayisi bulunan ve LPG sektörünün muteber bir üyesi olduğunu, müvekkili ile davalının LPG Satış sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan borçlarını müvekkili şirkete ödemekte gecikmeye ve ödememeye başladığını, şirket yetkililerince defalarca kere ihtar edilmesine rağmen davalı, sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, Davalı şirketin muaccel borcunu ödemekten imtina ettiği, bu sebeple muaccel 3.214,23TL alacağın tahsili amacıyla aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası ile İlamsız icra takibi ikame edildiğini, davalının da icra takibinde mündemiç borca ve borcun tüm feri’lerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini,01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Ticari Uyuşmazlıklarda dava şartı olarak yer alan arabuluculuk kurumuna 30/09/2019 tarih ve 2019/… başvuru numarası ile başvuru yapılmış olup 14/10/2019 tarihli toplantıda ANLAŞMAMA yönünde son tutanağın tutulduğunu, Müvekkili İle davalı arasındaki sözleşmenin 12. Maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların halinde İstanbul Mahkeme ve icra Müdürlüklerinin yetkili olduğun hususu akdedilmiş olduğunu, her iki tarafın da tacir olduğundan mezkur sözleşmenin yetkili şartını havi maddesi taraflar için bağlayıcı olduğunu, ayrıca mezkur sözleşmelerde yetki şartı olmasa dahi davaya konu borç para borcu olduğunu, BK 73. Ve MHK. 10. Maddelerine binaen yetkili mahkeme ve icra daireleri, alacaklının ikametgahı mahkeme ve icra daireleri olduğunu, İtirazın iptalini ile fazlaya İlişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi itibariyle 3.214,23TL alacak İçin takibin devamına, borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekaletin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde Müvekkili hakkında açılan ….İcra Müdürlüğünün 2019/… E, Sayılı dosyasına 09/08/2019 tarihinde yetki itirazında bulunduğunu ve yetkili yerin Mersin İcra müdürlüğü olduğunu, Dava şartı arabuluculuk davet mektubu müvekkilinin bulunduğu adrese tebliğ edilmiş olduğu belirtilerek 14/10/2019 tarihli anlaşmama şeklinde bir tutanak tanzim edilmiş ise de müvekkilinin bu davet mektubundan hiçbir şekilde haberdar olmadığını, davet mektubunun adi posta yolu ile 13/10/2019 tarihinde müvekkile ulaştığı şeklinde bilgi verildiğini, Müvekkili …’nin, dayanak …. İcra Dairesi 2019/… E. Sayılı dosyasından davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, dava dilekçesi ve başlatılan icra takibi ekinde 30/07/2019 tarihli cari hesap alacağı takip dayanağı olarak gösterilmiş ise de, bahsi geçen bu cari hesaptan müvekkiline tebliğ edilmediği gibi müvekkilin kabul ettiği ve mutabakat sağlanan her hangi bir cari hesap borcunun bulunmadığının, Açılan dava için arz ve izaha çalıştığını nedenlerle öncelikle dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine, yetki itirazının kabulüne, davanın yetkili yer Mersin Mahkemelerine gönderilmesine, davanın esastan reddine, dava şartı arabuluculuk sürecinin yasaya uygun yapılmamış olması sebebi İle davanın reddi ile birlikte yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklreti karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki satış sözleşmesi çerçevesinde alacak haklarının bulunup bulunmadığı arabuluculuk dava şartının usulüne uygun olarak yerine getirilip getilmediği mükerrer takibin yapılıp yapılmadığı borcun sona ermediği, icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olup olmadığı itirazın iptali, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, ….İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosya sureti , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.214,23 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında sözleşme uyarınca İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırıldığından HMK 17. Maddesi uyarınca yetki ilk itirazının reddi gerekmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 27/08/2020 tarihli raporda özet olarak; davacı taraf ticari defter kayıtlarında dava konusu yapılan cari hesap alacağının vade farkı faturalarından kaynaklanan 3.214,23 TL davalı taraftan alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 31/08/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.Somut uyuşmazlıkta; Davalı taraf ticari defterlerini haklı bir mazereti olmaksızın ibrazdan kaçınması nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır. Taraflar arasında e-fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği, davalının tebellüğ ettiği faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 3.214,23 -TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak takip çıktısı miktar yönüyle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.214,23-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 219,56 -TL harcın peşin alınan 44,40 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 130,76 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 89,75 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 600,00.-TL, 44,40.-TL başvuru harcı, 6,40 -TL vekalet harcı olmak üzere toplam 740,55-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır