Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/472 E. 2020/756 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/472 Esas
KARAR NO : 2020/756 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın borcun tamamına itiraz ettiğini, davalının icra takibine itirazın alacağı sürüncemede bırakmak amacına yönelik olduğunu, davalının müvekkilinden gerekli hizmeti aldığını, faturaya herhangi bir itirazın olmadığını ve ticari defterlerine işlediğini, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tara üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya karşı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava konusu iddia edilen hususları davalı inkar etmiş sayılmıştır. Davalının beyan ve itirazları inkar çerçevesinde değerlendirilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesaba ilişkin fatura alacağının olup olmadığı var ise fatura alacağının ne kadar olduğuitirazın iptali ile icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 4.999,00 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 11/03/2020 tarihli raporda; davacı yan ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 27.06.2019 itibariyle davalı şirketten 4.999,00 TL alacağının bulunduğu, incelenen davalı şirkete ait ticari defterler tasdiklerinin yasal süresinde TKK hükümlerine göre usulüne uygun olarak yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirket defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 27.06.2019 itibariyle davacı yana 4.999,00 TL borcunun bulunduğu taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı fatura alacağının olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 24/06/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davacının, davalıdan 13/05/2019 tanzim tarihli … nolu fatura karşılığı 4.999,00TL alacaklı olduğu bu alacaklar ile ilgili faturaların Davalıya gönderildiği, yine Davacı defter kayıtlarına göre Davalı tarafından da davacıya 13.05.2019 tanzim tarihli … seri nolu 4.999,00 TL.’lik fatura keşide ettiği, Davalının bu alacağının Davacı defterlerine işlendiği ve sonuç olarak Davacı şirketin Davalı’dan 4.999,00 TL Alacaklı olduğu görülmektedir. Davalı gerek takibe itiraz gerekse davaya cevap dilekçelerinde davacıya borcu bulunmadığını savunmuş ancak faturaların konusu emtiayı teslim almadığına ilişkin bir iddia ve savunmada bulunmadığı gibi davacı tarafından açık fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin tahsil edilmediği görülmekle birlikte davalının borcu ödediğine dair ödeme belgesi, dekont-makbuz da sunmamıştır. Davalı taraf davaya konu fatura borcunun ödendiğine dair 04.07.2019 tarihli tediye makbuz sureti sunmasına karşın makbuz aslının dosyaya ibrazı için kesin süre verilmiş ancak makbuz aslı ibraz edilmediğinden ek rapor alınamamış, davalı fatura borcunu ödediğine ilişkin yeterli delil ibraz edememiştir. Ayrıca davalı tarafın ticari defter kayıtlarının mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi neticesinde de Borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir kaydı kendi defterlerine de usulüne uygun kaydetmediği ve borcu gözüktüğü tespit edildiğinden davalı itirazlarına itibar edilmemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımında da alacak miktarı borçlu tarafından belirlenebilir nitelikte olduğu için icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
HUAK 18/A-11. fıkrası ;”Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 01/08/2019 tarihli … sıra nolu sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca,
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alınması gereken 341,48.-TL harcın peşin alınan 60,38 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 281,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 60,38 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 92,40 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 600,00 -TL, 44,40-TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 743,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır