Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/47 E. 2019/86 K. 22.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/47 Esas
KARAR NO : 2019/86
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/07/2016 tarihli ve 29780 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan … sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğ kapsamında … Vergi Dairesinin … vergi kimlik numaralı mükellefi … A.Ş.’nin kapatıldığını, 670 sayılı KHK’nun 5. Maddesi “…. (1) 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespitine ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaleten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PYD)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödenmesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütlerin gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflarlar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir” hükmüne amir olduğunu, kapatılan … Tic. A.Ş. Vekili tarafından alacaklı olarak 3.500,00 TL miktarlı senedin tahsili mümkün olmadığından, kapatılan kurum malvarlığına dahil edilmesi için geri alınması gereken 3.500,00 TL senet miktarı ve bunlardan doğan faizlerin davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; 3.500,00 TL’lik senedin 07/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteminden ibarettir.
HMK’nun 115/1. Maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir” hükmü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanunun 20. Maddesiyle 6102 sayılı TTK 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesinde; dava şartı olarak arabuluculuk getirildiği, söz konusu düzenleme ile “Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü amirdir.
7155 sayılı kanunun 26. Maddesinde, anılan kanunun 20. Maddesinin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; Davanın 05/02/2019 tarihinde açıldığı, Davacının ara buluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığının açıkça anlaşılması nedeniyle, TTK’nun 5/A maddesi, Arabulucuk Kanununun 18/A-2. Maddesi ile HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının ara buluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığının açıkça anlaşılması nedeniyle, TTK’nun 5/A maddesi, Arabulucuk Kanununun 18/A-2. Maddesi ve HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Davacı Hazine ve Maliye Bakanlığı olup, harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığını,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE.
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içersinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.22/03/2019

Katip …

Hakim …