Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/439 E. 2019/357 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/439 Esas
KARAR NO : 2019/357

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili aleyhine davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin şehir dışında yaşaması sebebiyle icra takibine itirazını gecikmeli yapabildiğini, bu nedenle takip dosyasının kesinleştiğini ve bu dosya üzerinden müvekkilinin aracına haciz ve yakalama konulduğunu, aracına konan yakalama nedeniyle seyahat halindeyken aracın çekildiğini, ve müvekkilinin aracını almak için icra dosya borcunu kapatarak haczi kaldırdığını, ancak yapılan ödemeye rağmen dosyanın hala kapatılmadığını, icra takibine konu senetleri müvekkilinin … Bankasına ödediğini ve teslim ettiğini, ancak icra takibi başlatılması ve aracına konulan yakalama sebebiyle 2. Kez ödeme yaptığını beyanla; müvekkili tarafından davalıya ödenen meblağın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yakalanan aracın iadesi için yapılan 3.000,00 TL maddi zararın tazmini ile yaşanan manevi yıkım için 5.000,00 TL manevi tazminat ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın arabuluculuğa başvurulmadan doğrudan açıldığını, davacı tarafın mükerrer tahsilat iddiasının mesnetsiz ve gerçekdışı olduğunu, davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davacı tarafından 2. Kez ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği meblağın istirdadı talebine ilişkindir.
Mahkememizin 06/08/2019 tarihli tensip tutanağının 15. Maddesi gereğince davanın konusu itibariyle dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması TTK’nın 5/A maddesi gereğince dava şartı olduğundan, davacıya arabulucuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı ve arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için tebligattan itibaren bir haftalık kesin süre verildiği, davacı vekiline tebligatın elektronik posta yoluyla 08/09/2019 tarihinde tebligat çıkartıldığı, ancak verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından bugüne kadar arabuluculuğa başvurulduğuna ve anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmamış olduğu görüldü.
HMK’nun 115/1. Maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir” hükmü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanunun 20. Maddesiyle 6102 sayılı TTK 5. Maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk getirildiği, söz konusu düzenleme ile ” Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü amirdir.
Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; 01/01/2019 tarihinden itibaren açılan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, işbu davanın 05/08/2019 tarihinde açıldığı ve davacıya verilen süreye rağmen arabuluculuk tutanağının sunulmadığı, bu haliyle arabuluculuğa başvurulmadan doğrudan dava açıldığı anlaşılmakla; açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Açılan davanın arabuluculuk DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Yeterince harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT gereği 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içersinde İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 01/10/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza