Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/413 E. 2021/32 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/413 Esas
KARAR NO : 2021/32 Karar
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … elektronik alet satış ve pazarlama işi ile iştigal ettiğini, bu sebeple 9.548,09 TL değerindeki 256 adet şarj soketi ve 58 adet Lcd ekranı ticaret yapmak amacı ile İstanbul’da ikame eden müşterisi … … adına göndermek amacı ile eşyaları kolileyerek 21.11.2018 tarihinde … Kargo … Şubesine müvekkili adına arkadaşı … … tarafından teslim edildiğini, kargo teslim belgesinde kargo içeriğinin cihaz olduğu ve yükleme esnasında cihazların çalışmadığı ve kusurlu olduğu yönünde bir ihtirazi kayıt olmadığı da anlaşıldığını, Kargo varış şubesi olan Eminönü’ne kargo ıslandığı ve taşınamayacak durumda olduğu için gönderen aranarak kargoyu şubeden teslim alması istenmiş, gönderilen personel ulaştığında kolinin ıslak ve yırtık olduğu teşhis edildiğini, hasara tutanağı yutulmuş ve kargo müşterisi tarafından iade edilerek … Şubeye geri gönderildiğini, … şube de kargonun fotoğrafları şube müdüründe çekilmiş olup müvekkilince kargo iade alınmayarak yine kargoyu teslim eden … … tarafından 30.11.2018 tarihinde tazmin işlemlerinin başlatılabilmesi amacı ile … Kargo … Şube Müdürlüğüne dilekçe yazıldığını fakat ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulmazsa da 08/07/2019 tarihli son tutanaktan da anlaşılacağı üzere anlaşma sağlanmadığını ve iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu , davanın kabulü ile zarara ilişkin meblağa kargo teslim tarihi olan 21.11.2018 tarihinden itibaren , bu da kabul görmez ise terdiden arabulucuya başvuru tarihi olan 14.06.2019 tarihinden itibaren hiçbiri kabul edilmeyecek ise dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, Müvekili şirketin sektörde öncü bir firma olup mezkur taşımada müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiç bir kusur bulunmadığını, teslim anında kargonun içeriği ve değeri müvekkil şirkete yanlış bildirildiğini, davacı tarafından kargo içeriği faturalardan da anlaşılacağı üzere 1 paket ve cihaz olarak bildirildiğini, davacının ”cihaz” olarak belirtmiş olduğu kargo içeriğinde taşınan ne tarz bir cihaz olduğunu, elektronik olup olmadığını veyahut ikinci el olup olmadığının bildirilmediğini müvekkil şirkete bildirdiklerinden fazlasının talep edilmesinin açıkça hakkın kötüye kullanım olduğunu, davacının uğramış olduğu bir zarar davacı buna kendi kusur ve ihmali ile sebep olduğunu müvekkili şirketin taşımadan ve teslimden kaynaklı hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, kargo içeriğinin ilişkin sunulan fatura içerik kargonun içeriği bakımından ispata elverişli olmadığını, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağı ve mezkur taşımada müvekkil şirkete yüklenebilecek bir sorumluluk bulunmadığından esasa ilişkin diğer itiraz ve beyanları göz önünde bulundurularak davanın esastan reddine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki kargo taşımacılığı hizmet sözleşmesi kapsamında taşınan malların usulüne uygun taşınıp taşınmadığı, taşımadan kaynaklı hasara uğrayıp uğramadığı, hasar uğramış ise hasar miktarının ne kadar olduğu ve ne kadarının talep edilebileceği, taşımaya konu malların zayi sayılıp sayılamayacağı hususlarında toplandığı görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Talimat sayılı dosyasından dinlenen davacı tanığı … alınan beyanında ” Davacı benim arkadaşım olur. Ben onun sahip olduğu şirkete bir gün çay içmek için uğramıştım. Bu sırada kendisi telefon ekranları vb. Malzemeyi pıt pıtlı poşetlere sarıp koliye koymaktaydı. Daha sonra ben buradan ayrılırken bu kutuyu yolumun üzeri olduğu için kargoya vermemi istedi. Bende kendi bilgilerimi gönderen olarak vererek kargoyu … şirketine teslim ettim. Ben teslim ettiğimde kutuda herhangi bir hasar yoktu. İçerisindekiler kırılmaması için balon poşete sarılmış haldeydi. Bir süre sonra davacı benim tekrar kargo şirketine gitmemi söyledi. Benim gönderdiğim koli hasarlı olduğu için alıcı tarafından iade edilmiş. Ben bu kutuyu kargo şirketinde gördüğümde kutu ıslak bir haldeydi ve kutu parça parça olmuş şekildeydi. Bu nedenle ben bu kutuyu kargodan teslim almadım. Oradaki şahıslar bununla ilgili Tüketici Hakem Heyetine başvurabileceğimizi belirterek benden bir tazmin dilekçesi aldılar. Tanıklık ücreti talebim yoktur,” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi tarafından verilen 02/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davacı tarafından sunulan ve taşınması için davalı tarafa teslim edildiği beyan edilen cihazlara ait olduğu belirtilen 21.11.2018 tarihli 9.548,08 TL tutarındaki cihazların cep telefonu yedek parçası olduğu, şarj soketi ve LCD ekrandan oluşan bu yedek parçaların sırasıyla 5,10 TL ve 117,00 TL olarak verilen birim fiyatlarının, dosyada bu parçalara ilişkin marka model vb. Ayırt edici herhangi bir bilgi bulunmamasına rağmen, asgari özellikte bir cep telefonu için fatura tarihindeki doğru ve geçerli birim fiyat bilgisini gösterdiğine ve eğer taşınması için bu faturada gösterilen cihazlar teslim edilmişse, bu faturada cihazların toplam bedeli olarak verilen 9.548,08 TL’nin doğru ve geçerli fiyat bilgisinin sonucuna varıldığı, davacı 21/11/2018 tarihinde … takip numarası ile ücret alıcıdan … kargo … Şubesine müşterisi olan İstanbul’daki … …’e teslim edilmek üzere 1 koli cihazın teslim edildiği, ancak ürünün alıcı ya teslim edilmediğinin tespiti, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelerin irdelenmesi ile detaylı olarak yapılan dosya incelenmesi sonucu dava konusu ziyan kargo firması tarafından tazmini kanaatine varılması, taşıma ücretinin toplam 342,38569 TL olarak bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu her iki tarafa tebliğe çıkartılmış olup, davalı vekili 22.12.2020 tarihinde, davacı vekili 16.12.2020 tarihinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesini ibraz etmişlerdir.
TTK:858/1 maddesi uyarınca; İki tarafça imzalanan taşıma senedi, taşıma sözleşmesinin yapıldığına, içeriğine ve eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığına kanıt oluşturur. TTK:858/2-ilk cümlesi uyarınca da; eşyanın ve ambalajının, eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı sırada, dış görünüşü bakımından iyi durumda bulunduğuna ve taşınan paketlerin sayısının, işaretleri ile numaralarının, taşıma senedinde yer alan kayıtlara uygun olduğuna karinedir. TTK:873. Maddesi uyarınca; taşıyıcı, eşyayı kararlaştırılan sürede, bir süre kararlaştırılmamışsa şartlar dikkate alındığında özenli bir taşıyıcıya tanınabilecek makul bir süre içinde, teslim etmekle yükümlüdür. TTK:874/1 maddesi uyarınca; Eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün içinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir. TTK:875/1 maddesi uyarınca; taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. TTK: 880/1 maddesi uyarınca; taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. TTK: 880/3 maddesi uyarınca; eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır. TTK:882/1 maddesi uyarınca; Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. TTK:882/4 maddesi uyarınca; Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir. 21.11.2018 tarihinde özel çekme hakkı Merkez Bankası Değeri: 7,5586 TL olduğu, kargo fişinde ürün ağılığının 5 kg olarak işlendiği, özel çekme hakkı hesabı 5×8,33×7,5586 =314,81569 TL olarak tespit edildiği, taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğun 3x 9,19 TL (Taşıma Ücreti) 27,57 TL olarak hesaplandığı toplam 342,39 TL olduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Davacı kargoyla taşınacak emtiaları kendi göndermediği tanık olarak dinletilen … … aracılığıyla gönderdiği, kargo teslim fişinde malın değeri ile ilgili bir ibarenin bulunmadığı, 21.11.2018 tarihinde kargoya verilen emtiaların ziyaa uğradığına dair dava dışı gönderen … … tarafından 30.11.2018 tarihinde bildirimde bulunulduğundan, ayrıca taşıma senedinin düzenlenmediği, davacının davalı kargo şirketinin ziya ve hasarın kasten veya pervasızca bir davranışla veya böyle bir zararın meydana gelmesi bilinciyle işlendiğini somut olarak ispat edemediğinden ve de davalı kargo şirketinin taşınan eşya ile ilgili ıslak ve ezilmiş şekilde varış şubesine ulaştırarak en yüksek özen yükümlülüğünü ihmal ettiği ancak emtianın ziyaa ve hasara uğramasında yeterli kurtuluş kanıtı da sunamadığından sınırlı olarak taşıyıcı davalı şirketin özel çekme hakkı kapsamında hesap edilen 342,39 TL den hasar bildiriminin yapıldığı 30.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle sorumlu tutulabileceği kanaatine varılmıştır.Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu, tanık beyanı ve tüm dosya içeriğine göre, dava dilekçesi ekleri incelenerek bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda , davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18A/13. fıkrası : “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az … görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” 14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca davalı şirketin arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama nedeniyle sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davalı şirket vekili arabuluculuk son oturuma katılmadığı ve anlaşamama tutanağı düzenlendiği görüldüğünden 6325 sayılı kanunun MADDE 18/A-(11) “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.(…)” hükmü gereği yargılama giderlerinden tamamen sorumlu tutularak hakkında vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
342,39 TL alacağın 30/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 342,39 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olsa da 6325 sayılı kanunun 18/A-11 fıkrası gereğince vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Alınması gereken 23,38-TL harcın peşin alınan 163,06 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 139,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan ve harç iadesi sonrası kalan 23,38 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 208,85 -TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.500,00 .-TL, 44,40 -TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.759,65-TL yargılama giderinin tümünün 6325 sayılı kanunun 18/A-11 fıkrası gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır