Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/410 E. 2020/201 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/410 Esas
KARAR NO : 2020/201 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … Konut Yapı Kooperatifi vasıtasıyla ev yaptırmak istemi ve kooperatife üye olduğunu, Kooperatife de üye olma sürecinde müvekkilinden gerekli olan belgelerle birlikte imza sirkülerine benzer belgeler aldığını, müvekkil adı geçen kooperatife üye olurken ” … Konut Yapı Kooperatifinin bundan böyle yapılacak iş ve işlemlerinde tüm (olağan ve olağanüstü) genel kurul toplantılarında aşağıda örneği bulunan tatbiki imzamı kullanacağımı beyan ederim” ibareli belgeyi, ad, soyad, adres ve telefon bilgileriyle birlikte imzalandığını, ilgili belgede, sayfanın ortasında beyan edenin ad, soyad, adres ve telefon numaraları sayfanın en alt kısmında ise 3 adet imza bölümüne yer verildiğini, belgede ad soyad bölümü ile imza bölümü arasında yaklaşık 6-7 cm’lık boşluk bulunmadığını, davalı, kooperatifin eski başkanı olup, kooperatife ait tüm belgelerin aslını kendi uhdesinde tutup, kooperatif yeni yönetimine teslim etmediğini daha sonra beyan metni ile imza arasındaki 6-7 cm’lık boşluk kısmı senet metni yerleştirerek sahte senet davaya konu icra takibine konu edildiğini, davalı 21.05.2017 tarihinde Genel Kurulda azledilmiş ve zimmet sebebiyle hakkında soruşturma yürütüldüğünü, … CBS’nın … soruşturma numaralı dosyasında Kooperatife ait tüm belgelere el konuş ancak el konulan belgeler arasında Mahkemenizde sahte senet nedeniyle dava açan yaklaşık 30 kişinin belgelerine rastlanılmadığını bu husus müvekkiline ait ıslak imzalı formların davalı uhdesinde olduğunu ve davalının sahtecilik fiiliyle sahte senet oluşturduğunu açık bir şekilde gösterdiğini, ekte sunulan belgeler incelendiğinde beyan ve imza arasındaki bölümün sonradan eklendiği, davalı tarafından beyan kısmının çıkartılarak imza sirkülerinin senet haline getirildiği açık bir şekilde ortada olduğunu, davalı tarafından müvekkilden imza sirküleri olarak alınan ve müvekkilinin ıslak imzası bulunan belgedeki boşluk olarak doldurulmuş ve icra takibine konu edilerek müvekkiline haksız bir icra takibi ile karşı karşıya bırakıldığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla menfi tespit davalarının kabulü ile müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine davacı yanca başlatılan icra takibi kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzre kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, takip ve takibe dayanak sahte senet nedeniyle İİK m.72. Uyarınca teminatsız veya sayın mahkemenin uygun göreceği bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkil tarafından icra dosyasına yatırılan teminat bedellerinin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya karşı verdiği cevap dilekçesinde özetle, 7155 sayılı kanunun 20. Maddesi ile eklenen TTK m.5/A’ya göre TTK m.4 kapsamına olan ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olduğunu, işbu davanın belirtilen madde kapsamında bir ticari dava olduğu açık olduğunu bu sebeple arabuluculuk dava şartı mahkemece re’sen gözetilerek dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı İcra İflas Kanunun 169 vd. Maddelerinde belirlenen usul ve düzenlemeler ışığında da borçlu olmadığı yönündeki iddialarını ispatlayamadığını, davacının arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine davacı aleyhine asıl alacak miktarının %20’den aşağı olmamak üzere TTKm. 72’ye göre tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; menfi tespit isteminden ibarettir.
Davadaki uyuşmazlık; Davaya konu senedin imza nakledilmesi suretiyle oluşturulmuş bir senet olup olmadığı senette sahtecilik unsurunun bulunup bulunmadığı, senetten kaynaklı alacak hakının doğup doğmadığı borcun bulunup bulunulmadığı, hususlarında toplandığı görülmüştür.
HMK’nun 115/1. Maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir” hükmü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanunun 20. Maddesiyle 6102 sayılı TTK 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesinde; dava şartı olarak arabuluculuk getirildiği, söz konusu düzenleme ile ” Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü amirdir.
7155 sayılı kanunun 26. Maddesinde, anılan kanunun 20. Maddesinin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Mahkememizin 10/12/2019 tarihli duruşma zaptının 1 nolu ara kararında arabuluculuk şartının ihtarının yapıldığı ancak herhangi bir bilgi veya belge ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; Davacının ara buluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığının açıkça anlaşılması nedeniyle, Arabulucuk Kanununun 18/A-2. Maddesi ile HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının ara buluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığının açıkça anlaşılması nedeniyle, TTK’nun 5/A maddesi, Arabulucuk Kanununun 18/A-2. Maddesi ve HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.280,82 TL’nin mahsubu fazla yatırılan 1.226,42 TL TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE.
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yokluğunda davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır