Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/391 E. 2019/567 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/391 Esas
KARAR NO : 2019/567 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin başta ülkenin tanıtımı, organizasyon, danışmanlık işleri olmak üzere faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, davalı şirket tarafından 01/07/2019 tarihinde yapılan tespitler neticesinde müvekkilinin kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla müvekkili aleyhine … Olay numarası ile kaçak elektrik tanzim tutanağı düzenlendiğini ve müvekkilinden 67.244,92 TL ödeme yapılması istenildiğini, akabinde ise müvekkili icra ve elektriğin kesilmesi tehdidiyle ödeme yapmaya zorlandığını, müvekkilide işbu talebin haksız olduğunu ve bu talebi kabul ederek 01/07/2019 Tarihinde davalı şirket tarafından bildirilen hesaba 10.000 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını ve kullanmamakta olduğunu, iddia edilen kaçak elektrik kullanımı ile de bir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullandığı yönünde kanaat hasıl olsa bile uygulanacak tarife bedelinin belli olduğunu, iddia edilen 37.244,92 TL’nin fahiş bir bedel olduğunu beyan ederek adli yardım taleplerinin kabulünü,3091292400 abone numaralı elektriğin kesilmemesi 12/07/2019 Tarihinde kesilen elektrik enerjisinin yeniden yeniden açılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin kaçak elektrik cezasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere davalı şirket aleyhine müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ” HMK md. 389/1 hükmüne göre;“Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya tamamen imkânsız hale gelmesi ya da gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunması gerekmektedir. Sayılan hallerin varlığı ispat kuralları dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu da demek oluyor ki, sayılan hallerin varlığını yaklaşık olarak ispat edilmelidir. Diğer taraftan davacı hiçbir somut gerekçe sunmadan beyana dayanarak afaki iddialarla tedbir talebinde bulunmuştur. Elketrik kullanımı ile bir sıkıntı olmadığı gibi borcundan dalayı elektrik kesintisi ise Enerji piyasası Kanunun amir hükümleri gereğidir.Ancak huzurdaki dosyada HMK md. 389/1’de öngörülen haller gerçekleşmemiş olup davacı vekili sayılan hallerin varlığının kuvvetle muhtemel olduğunu ispat edememiştir. Anılan sebeplerle ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekmektedir. II-USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ:Öncelikle davaya ilişkin olarak Husumet itirazında itirazlarında bulunuyoruz. Sayın huzurdaki bu davada, davacının iptalini talep ettiği faturayı tahakkuk ettiren ve bu faturanın sebebi olan 01.07.2019 Tarihli Kaçak tutanağın muhattabı Davalı müvekkil kurum … A.Ş değil, … A.Ş. tarafından düzenlenmiştir.1-Davacılara yönelik kaçak elektrik tutanakları ve faturalar … A.Ş. … tarafından yapılmıştır. Dava konusu sunalan fatura ve tahakkuklarda …’a aittir. 2-Bilindiği üzere … A.Ş. özelleştirme kapsamında Dağıtım- Tedarik ve Parekende Satış olmak üzere 2 kısma bölünerek hukuki Ayrıştırma yapılmıştır. 6446 sayılı kanun md. 9/2:(2) Dağıtım şirketi, lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini elektrik enerjisi üretimi ve satışında rekabet ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlüdür.6446 sayılı kanun md. 3/1 (d):Dağıtım sistemi: Bir dağıtım şirketinin, lisansında belirlenmiş dağıtım bölgesinde işlettiği elektrik dağıtım tesisleri ve şebekesini, ifade eder. 3-Davalı Müvekkil kurum parekende satış sektöründe faaliyet gösteren yanlızca SATIŞ LİSANSINA SAHİP bir kurumdur. Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nde bulunan “Dağıtım Tarifesi” başlıklı 9. Maddenin 4. Bendinde; “Kayıp kaçak ve enerji miktarı dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından temin edilir. Kayıp kaçak bedeli, Dağıtım sistemi gelirinin düzenlenmesi hakkında tebliğ hükümleri esas alınarak hesaplanır” denilmekle davaya konu kayıp kaçağın tespitinin, hesaplanmasının ve tahsil edilmesinden sorumlu olan kurum dağıtım lisansına sahip şirket (…) olduğunu göstermektedir. 4-Bu neden ile Sayın Huzurdaki davada davanın kaybedilmesi durumunda kaybedilen miktar dâhilinde rücu edilmesi söz konusu olacağından, hem de Dava konusu icraların bir kısmı …’a ait olmasından dolayı Davanın …’a ihbarını talep etmekteyiz. 5-Dava konusu bir kısım İcra takiplerinden sorumlusu … olmadığı için de Davanın Husumet yönünden reddini talep etmekteyiz. Nitekim Davacı ile müvekkil kurum arasında kaçak elektrik ve fatura alacağı yönünden bir hukuki ilşkisi de bulunmamaktadır. Şirketimizin dava konusu faturayı düzenlememiştir. Böyle bir fatura ve alacağı yoktur. III- ESASA YÖNELİK İTİRAZLARIMIZ:
Davacının arz etmiş olduğu beyanları ve davayı kabul etmemiz mümkün değildir. Davacılar kaçak elektrik kullandığı için … tarafından tutanaklar tutulmuş olup EPDK ve EPY göre bu kaçak tutanaklara istinaden faturalar tahakkuk ettirilmiştir. Davalı müvekkil kurum EPDK ve EPY hükümleri gereği kanun ve yönetmeliklere uygun davranmıştır. Davalı müvekkil kurum ancak … ve …’tan gelecek yazı cevabına göre yasal sorumluluğunu yerine getirmektedir. Celp edilecek müvekkil kayıtlarında görüleceği üzere Davacının iddialarını afaki iddialardır, dolayısı ile Müvekkil kurumun kanuna aykırı davrandığı iddialarını reddediyoruz. Müvekkil şirketin alacağı; borç döküm ekstreleri vs mevcut deliller ile sabittir. Bu nedenle davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddini talep etme zaruretimiz hâsıl olmuştur.Mahkemenizce verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz etmekteyiz.” beyan ederek davanın husumet yönünden reddini, Davanın …’a ihbarını ve Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davacıya tahmilini talep ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı hakkında dava dışı … A.Ş. (…) tarafından kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır. Davada sıfat; tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet); maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Somut olayda; davada davalı gösterilen … … A.Ş. (… …)’ın abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği,ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu,davacı hakkındaki kaçak tesbit tutanaklarının … tarafından tanzim edildiği, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan ihtilaflarda tedarikçi şirket olan bu şirkete husumet düşmediği kabul edilmelidir. Somut olayda kaçak tutanağı … tarafından düzenlenmiş,, dava konusu kaçağa dair fatura detay dökümündeki tahakkukun da … tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca davacı, dava konusu kaçak kullanım karşılığı faturalandırmayı davalı …’a ödediğine dair fatura ödeme kayıtlarını da sunamamıştır. Ayrıca dava tarihinden önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğu ve görüşmeler 03.07.2019 tarihinde başlatıldığı, … A.Ş. İle … … A.Ş. Şirketleri ile yapılan müzakereler neticesinde anlaşamama son tutanağı düzenlendiği, Dava ise sadece … … A.Ş. Ye yöneltildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla dava açılırken tarafa husumet yöneltilmesinde maddi hataya düşüldüğüne dair beyanlara da itibar edilmemiştir. Bu nedenle … ile ilgi ve illiyet kurulamamıştır.
Buna göre kaçak elektrik tutanağı dava dışı … tarafından düzenlenmekle, … …’ın abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, davacı hakkındaki kaçak tespit tutanaklarının da … tarafından tanzim edildiği, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan işbu uyuşmazlıkta tedarikçi şirket olan davalı şirkete husumet düşmediğinden, davalı hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
G.D:Gerekçesi ekli kararda yazılacağı üzere;
DAVANIN PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
Mahkememizce 07.08.2019 tarihli ara kararla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen …’na ait 09.08.2019 tarihli … Mektup Nolu 13.450,00 TL bedelli teminat mektubunun karar kesinleştikten sonra HMK:392/2 hükmü uyarınca davacı aleyhine bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde davacı tarafa iade edilmesine,
Peşin yatırılan 1.148,38 TL harçtan, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.103,98 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır