Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2022/593 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/374 Esas
KARAR NO:2022/593

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/07/2019
KARAR TARİHİ:03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket 18/04/2017 tarihinde 2 yıllık süreli Marka İletişim Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili davalı şirkete; marka yönetimi, marka iletişim danışmanlığı, kurumsal iletişim danışmanlığı, sosyal medya yönetimi, kampanya yönetimi, SEO izleme hizmeti vereceğini, yine sözleşmeye göre; kurum içi ve kurum dışı etkinlik organizasyonlarının planlanması ve ihtiyaçların tedarik edilmesi, 3. Parti tedarikçi firmalar ile iletişim kurulması ve tedarikçi firmaların yönlendirilmesi, logo çalışması, imaj çalışması yapılması ve benzeri çalışmaların tamamı, davalı şirketin onayı dahilinde, davacı müvekkil tarafından yapılacağını, tüm bu işler karşılığında ise; davalı tarafın aylık 5.500-TL (ilk 4 ay 10.500-TL olmak üzere) sözleşme bedeli ile tüm masrafları ödeyeceğini, ancak müvekkilinin davalı şirket ile iletişim sorunları yaşadığını, bunun da edimlerini yerine getirmesini zorlaştırdığını, bu iletişim zorluğuna rağmen müvekkilinin söz konusu sözleşme ile yükümlendiği edimlerini aksatmadan yerine getidiğini, davalı şirketin özellikle ücret ve ödeme şekli hususlarındaki sorumluluklarını da yerine getirmediğini, müvekkilinin tüm faturalarını eksiksiz olarak davalı şirkete göndermiş, tüm masraflarını belgelendirmiş ve de ayrıntılı olarak davalı tarafa sunmuş ve taraflar en son olarak 163.822,01.-TL. de mutabakat sağlandığını, gerekli ödemeler yapılmayıp muhatap da bulunamayınca, davalı tarafa 30.05.2018 tarihinde … 1. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, mutabık kalınan 163.822,01.-TL nin ödemesini aksi takdirde yasal hakların kullanılarak söz konusu sözleşmenin 2.5 maddesi gereğince sözleşmenin sona ermesine kalan süreye isabet eden tutarın yarısının da talep edileceği ihtar edildiğini, davalı taraftan yine herhangi bir cevap alınamayınca …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, 163.822,01.-TL mutabık kalınan bakiye alacak, ihtarname masrafı ve 01.06.2018 (davalı tarafın ihtarnameyi tebliğ aldığı, dolayısı ile sözleşmenin fesih tarihi ile 19.04.2019 sözleşmenin bitiş tarihi arası toplam 11 aylık sözleşme bedelini yarısı (11*5.500 – 60.500 60.500/2 – 30.250 ) için takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini beliterek itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun takip konusu borcun en yüksek mevduat faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında davacının da bahsettiği üzere 18/04/2017 tarihinde Marka İletişim Hizmetleri Danışmanlık Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşme ile birlikte davacı tarafından müvekkili firma için marka yönetimi, Marka İletişim Hizmetleri Danışmanlığı,
sosyal medya yönetimi, kampanya yönetimi ve SEO izleme hizmetlerini kullanabilmesi için ve sair hizmet vereceğini ve bunun karşılığında müvekkilinin bedel ödeyeceğini taahhüt ettiğini, davacının iddiasının aksine kendisi işbu sözleşme ile taahhüt altına alınan hizmetleri yerine getirmediği gibi üstelik vermediği hizmetlere dair haksız faturalar düzenlediğini, davacı şirketten profesyonel bir destek almak için davaya konu sözleşmeyi karşı taraf ile akdetmiş olduklarını, fakat davacının sözleşmede belirlenen edimleri layığı ile ifa etmemesi neticesinde verim alınamadığını ve beklenen faydayı sağlayamadığını, davacının müvekkili ile iletişim sorunu yaşadığı gerekçesiyle edimlerini yerine getirmesinin zorlaştığı iddiasının doğru olmadığını belirterek, sözleşmede hizmet verileceği kararlaştırılan fakat yapılmayan ve aksatılan hizmetlerin şöyle listelendiğini, davacı yanın bahsi geçen sözleşmede belirtilen yükümlülükler anlamında dava dilekçesinde bahsedilenin aksine keyfi hareket ettiğini, Web sitesindeki güncellemelerin hiçbir zaman düzenli yapılmadığını, Web sitesinin kapalı olduğu süreçten dahi haberleri olmadığını, davacının vermediği desteğin bedelini talep etmesi son derece haksız olduğunu, davacı yanın haksız olmasına rağmen üstelik bir de takip başlattığını, faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemesinin malın veya hizmetin alıcıya teslim edildiği anlamına gelmeyeceğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir.
… vergi dairesi’ ne müzekkere yazılarak, davalı …’nin cezai şart alacağı yönünden bilirkişi incelemesine ilişkin değerlendirmeye esas olmak üzere kurumlar vergisi beyannamelerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Vergi Dairesi’ ne, müzekkere yazılarak, davalı şirketin 2017-2018 yılı BA/ BS kayıtlarının araştırılması istenilmiştir.
… Vergi Dairesi’ ne müzekkere yazılarak, davacının 2017-2018 yılı BA/ BS kayıtlarının araştırılması istenilmiştir.
… Vergi Dairesi’ ne müzekkere yazılarak, davacının VUK’un 176. Ve 177. Maddeleri gereğince birinci sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, vergilendirmesinin hangi esasa karşı yapıldığı, son yıl yıllık gelir vergisi beyanname miktarı, tacir mi esnaf mı olduğunun araştırılarak mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, davacının ticari sicil bilgilerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
İstanbul Esnaf Ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’ na müzekkere yazılarak, davacının esnaf mı tacir mi olduğunun araştırılması istenilmiştir.
Mali müşavir, borçlar hukuku, sektör alanında uzman bilirkişiler aracılığı ile, 07/03/2022 tarihinde bilirkişi kök raporu, Bilgisayar mühendisi alanlarında uzman bilirkişiler aracılığı ile, talimat mahkemesinden 10/04/2022 tarihinde bilirkişi kök raporu, 15/11/2021 tarihinde bilirkişi ek heyet raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Somut olayda davacı alacaklı davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyası ile takip başlatmıştır. Takibe konu alacak taraflar arasındaki 18/04/2017 tarihli marka iletişim danışmanlığı sözleşmesine dayanmaktadır. Davacı taraf sözleşme gereği yapılan işler nedeni ile davalı ile 163.822,01.-TL alacak konusunda mutabık kaldıklarını beyan etmiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde davacının hizmet edimini gereği gibi yerine getirmediğini ve sunulmayan hizmetlere ilişkin haksız faturalar kesildiğini beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme 30/05/2018 tarihinde davacı tarafından feshedilmiş ve davalıya … 1. Noterliği’ nin … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderildiği anlaşılmıştır. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda defterlerin birbirleri ile uyumlu olduğu usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacının davalıdan 126.648,51.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Ticari defterlerin usule uygun olması ve birbirine aykırı olmaması sebebiyle HMK md. 222 uyarınca sahibi lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Davalının, hizmetlerin eksik görüldüğü iddiasına ilişkin mahkememizce yapılan değerlendirmede bu hususta davacıya herhangi bir ihtarda bulunulmaması ve davacı tarafından düzenlenen faturalara itiraz edilmemesi gözetilerek davalının bu iddiası mahkememizce kabul edilmemiştir. Davacının edimini yerine getirmesine karşılık davalının borcunu ödememesi sebebiyle davacının, sözleşmeyi haklı sebep ile feshettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda açıklanan sebepler ile taraflar arasındaki 18/04/2017 tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca davacının 126.648,51.-TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesi uyarınca davacının 30.250,00.-TL cezai şarta hak kazandığı anlaşıldığından ve davacının takipte yasal faiz talep etmesi ile alacağın yargılama sonucu tespit edilmesi sebebiyle likit olmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 158.271,75.-TL yönünden iptaline, takibin 126.648,51.-TL bakiye alacak 30.250,00.-TL cezai şart, 1.185,21.-TL işlemiş faiz ve 188.03.-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 158.271,75.-TL ve işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 24.740,76.- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.364,34.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.832,75.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 2.364,34.-TL’den mahsubu ile kalan bakiye 7.468,41.-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 2.712,55‬.-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 2.193,10.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan toplam 2.073,9‬0.-TL yargılama giderinin davalının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 397,16.-TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranında 1.067,22‬.-TL’ sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranında 252,78.-TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır