Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/352 Esas
KARAR NO : 2020/509 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket ile Davalı, davalıya ait … adlı iş yerinin tanıtım çekimlerin müvekkilcc yapılması ve … programına katılım sağlanması ve yapılan çekimlerin … kanalında yayınlanması karşılığında davalı İle 3.894,00 TL karşılığında anlaştıklarını, anlaşma doğrultusunda çekimlerin yapılıp tv de yayınlandığını, Davalı borçlunun müvekkile olan borcunu ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, Davalı/Borçlu tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre davalıya kesilen ve tebliğ edilen fatura örneği ve kanalda yayınlanan mevcut olduğunu, Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20 den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedil meşine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının olup olmadığı,var ise miktarının ne kadar olduğu,itirazın iptali, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.894,00-TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İcra takip dosyasına yapılan yetki itirazında yetkili icra dairesi gösterilmediği için yetki itirazının reddi gerekmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 04/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 07.03.2019 itibariyle Davalı yandan 3.894,00 TL alacağının bulunduğu, Sayın Mahkemenin 10.12.2019 tarihli ara kararı gereği; davalı yanın ticari defterlerini inceleme gün ve saatinde ibraz etmediği ve yerinde inceletme isteğini belirtmediğinden ticari defter incelemesi yapılamadığı, taraflar arasındaki ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı taraf ticari defterlerini haklı bir mazereti olmaksızın ibrazdan kaçınması nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır. Taraflar arasında açık fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği anlaşılmıştır. Faturaya konu hizmetin verildiğine ilişkin taraflar arasında 04.07.2018 tarihinde imzalanmış barter katılımcı formu sözleşmesi gereği davalının işletmesinin tanıtımına ilişkin 04.09.2018 tarihinde davalının Kars’ta bulunan işyerine gidilerek tanıtım çekimleri yapıldığı ve 09.06.2019 tarihinde de … kanalındaki … adlı programında verildiği yayın kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 3.894,00-TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
18A/13. fıkrası : “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” 14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca davalı şirketin arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama nedeniyle sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 265,99 -TL harcın peşin alınan 66,50 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 199,49 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 66,50-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 194,30 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 800,00 TL, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.045,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır