Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/345 E. 2020/631 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/345 Esas
KARAR NO : 2020/631
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında … Merkezi ” … İşi” için 1 Ocak 2014 tarihinde imzalanan eser sözleşmes gereğince yapılan bedeli ödenmemiş işlerin ve ek işlerin bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, müvekkili şirketin 60 yıldan beri devam eden bir ticari hayatının olduğunu, davalı ile arabuluculuk çalışmaları başlatıldığını ancak bu görüşmelerden sonuç alınamadığını, müvekkili şirketin kendi sözleşmesi uyarınca edimini ifa ederken işverenin hakimiyet alanında meydana gelen olaylardan dolayı çeşitli zorluklarla karşılaştığını ve bu sebeple işlerin tamamlanmasının planlanandan uzun sürdüğünü, davacının sözleşme bedeli ve ek iş -iş değişikliği bedeli olarak %18 KDV dahil toplam 23.807.890,57.-TL ve 1.081.919,20 Euro ücrete hak kazandığını, davalı tarafından 20.955.259,90.-TL ve 14.750.-Euro ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin bakiye alacağının kaldığını beyanla ek işlerin ve ödenmeyen işlerin bedellerinin taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların sözleşme ile ihtilafın tahkim yolu ile çözülmesini kararlaştırdıklarından davanın esasa girilmeksizin usulden reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan ve geçerli sözleşme gereği davacı tarafından işin başlamasıyla birlikte kesin teminat mektubunun verilmiş olduğunu, aşamalarda ise talep edilen ve alınan avanslara ilişkin avans teminatı mektupları da alındığını, 01/01/2014 tarihinden bugüne teslim edilmeyen sözleşme kapsamındaki işin birkaç mail yazışması dışında delil gösterilerek sorumlusunun müvekkili şirket olduğu beyanının ciddiyetten ve mantık izahatından uzak olduğunu, davacı şirketin yaptığı işlerin müvekkili tarafından ödendiğini, davacı şirketin ilave işlerden kaynaklı bir alacağının da bulunmadığını beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı davacının alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, taraflar arasında imzalanan protokol, şartname, sözleşme dosyası, mail yazışmaları, fotoğraflar, taşeronluk sözleşmesi dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasında 01/01/2014 akdedilen … Merkezi “… İşi” sözleşmesinin 42. maddesinde uyuşmazlıkların çözümü yolunda;
“Bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın giderilmesi için T.C. Bayındırlık Bakanlığı, KİK , Kanun, Yönetmelik, Şartname ve Şartlarına, ilgili meslek odaları yönetmelik, şartname ve/veya standartlarına yol gösterici olması maksadıyla başvurabilir.
Anlaşmalıkların çözülememesi durumunda taraflar birer (1) ‘er bilirkişi görevlendirmek suretiyle anlaşmalığın iyi niyet çerşevesinde halli yoluna gideceklerdir.
İşveren ve Taşeron arasında karşılıklı müzakere yolu ile giderilemeyen her türlü fikir ayrılığı ile sözleşme kapsamındaki hükümlerin tatbiki, yorumlanması ve benzeri konulara ilişkin anlaşmalarında (sözleşme hükümlerine göre işverenin Re’sen hareket etme ve karar verme yetkisine haizz olduğu haller hariç olmak üzere) çözümü iiçin taraflardan her biri birer hakem seçer ve bu iki hakem de yedi (7) gün içinde üçüncü bir hakem belirler. Üçüncü hakem görüşmelere başkanlık eder.
Taraflardan biri yedi (7) gün içinde hakemini seçmez veya tarafların seçtiği iki hakem seçilmelerinden sonraki yedi (7) gün içinde hakemi belirleyemezler veya hakemler yoluyla da anlaşmazlık çözümlenemezse anlaşmazlığın çözümü için Mahkeme ve İcra Dairelerine başvurulur. ” şeklinde kararlaştırılmıştır.
02/11/2020 tarihli celsede, davacı vekili; önceki beyanlarını tekrar ettiklerini, davalı tarafın tahkim ilk itirazını kabul ettiklerini, dosyanın karara çıkarılmasını, tüm haklarının saklı tutulmasını talep ettiği görülmüştür.
Aynı tarihli celsede davalı vekili ise; tahkimlik itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tahkim anlaşması yazılı şekilde yapılır. Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim anlaşmasının taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması gerekir.
Yukarıda belirtildiği üzere sözleşme genel şartlarında tahkim şartının düzenlendiği, tüm yasal unsurların karar altına alındığı gibi esaslı unsurlarda herhangi bir eksiklik olmadığı, ayrıca tahkimde tespit edilen tüm hususların kanuna uygun olup herhangi bir aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir. Netice olarak taraflar tarafından imzalanan tahkim şartının geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede tahkim ilk itirazının kabul gördüğü tartışmasızdır. Bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf da bulunmamaktadır.
HMK. 116. Maddesi delaletiyle HMK. 117. Maddesi gereğince tahkim ilk itirazı ön sorun olarak ele alınmış olup, tahkim yoluna başvurulmadan iş bu davanın açıldığı anlaşılmış olup davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile davacının davasının usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-HMK 116 maddesi gereğince tahkim ilk itirazında bulunulduğu anlaşılmakla HMK 413 maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- 54,40.-TL harcın peşin alınan 4.269,38-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.214,98.-TL harcın DAVACIYA İADESİNE,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır