Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/316 E. 2021/335 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/316 Esas
KARAR NO : 2021/335

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2019
KARAR TARİHİ : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından 05-08 Eylül 2018 tarihinde … Kongre ve Fuar Merkezinde düzenlenecek … fuarına katılmak için davalı şirketin müvekkil şirket ile katılım sözleşmesi akdettiğini, fuar alanında yer kiralama karşılığı bedel için davalı şirkete 2 adet fatura tanzim ve tebliğ edildiğini, sözleşmede kararlaştırılan sürede ve taksitlerde edimlerin müvekkili şirkete ödemediğini, alacağın ödenmesi için davalıya yapılan talep ve uyarıların sonuçsuz kalması nedeniyle, sözleşmeye ve faturalara dayalı 7.265,00 TL asıl alacak, 667,59 TL işlemiş faiz olmak üzere 7.932,69.-TL alacağının tahsili için davalı borçlu şirket aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü’nün .. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket yetkilisi tarafından borca ve tüm ferilere itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, izah edilen nedenlerle davalı itirazın iptaline, takibin devamına, davacı müvekkili şirket lehine toplam alacak üzerinden % 20 oranında tazminata hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … Fuarı için katılım şartları ve anlatmanın maillere dayanmakta olduğu ve maillerde belirtilen şartlar dahilinde gerçekleştiğini, davacı tarafın KOSGEB ve Ekonomi Bakanlığı tarafından % 50 Devlet desteği garantisi verdiğini, davacı tarafından gönderilen maillerde % 50 devlet desteğinden faydalanabilmek için gerekli prosedürlerin yapılması gerektiğini bildirdiğini, davacı tarafından verilen garanti ile müvekkili tarafından fuara katılım yapıldığını ve sözleşmeyi imzaladıklarını, fuarda sadece üreticilerin devlet desteği aldığının öğrenildiğini, mevzuatta yapılan değişiklikler ve hangi katılımcıların devlet desteği alabileceğinin fuarı düzenleyen davacının bilmesi ve buna göre katılımcıları bilgilendirmesi gerektiği halde bilgi vermediğini ve fuara katılan firmaları yanılttığını, davacı tarafın ifa yükümlülüğüne uymadığını, sözleşmenin esaslı şartlarında şirketi hataya düşürdüğünü ve davacının kusurlu olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine, davacının dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesine binaen davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti, itirazın iptali ve icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi noktasında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, … 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… 8. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine toplam 7.932,69.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının mahkememiz yetkisine itirazında; 05/06/2018 tarihli taraflar arasında imzalanan “Katılım Sözleşmesinin” 13. maddesinde düzenlenen yetki sözleşmesi gereği mahkememizin yetkili olduğu kanaatine varılmış yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İcra takibine konu alacak, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına ilişkin olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat Sayılı dosyasıyla davalı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporunda;
“İcra takip dosyası, dava dosyası içeriği ve davalı şirketin sunulan 2018 yılı ticari defter kayıtları incelenerek yukarıda sunulan tespitler ve açıklamalar doğrultusunda;
Davacı şirket İle davalı şirket arasında, davacı şirket satıcı ve davalı şirket de alıcı olmak üzfere 2018 yılında takibe ve davaya konu edilen faturalar ile gerçeklemiş olan bir alışverişin olduğu,
Davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olan takip ve dava konusu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde bedeli peşin ödenmiş giderler olarak kayıtlı olduğu, dolayısıyla bir cari hesap ilişkisinin kayıtlı olmadığı, bu tespit doğrultusunda davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirket ile olan alışverişten dolayı herhangi bir borç-alacak bakiyesinin görünmediği (bakiyenin sıfır olduğu),
Davalı şirketin sunulan ve incelenen ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de olduğu ve süresinde yaptırıldığı…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 21/02/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce Mali Müşavir … tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak;
“Teşvik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve Ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.
İlgili tebliğe göre; kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile bu kişilerin diğer kişilerle yapacakları 7 bin lirayı aşan “her türlü” tahsilat ve ödemelerinin Tebliğde tanımlanan “aracı finansal kurumlar” aracılığıyla yapılması vc bu kurumlarca düzeulenen dekont, hesap bildirim cetvelleri. alındı vb. belgeler ile teşviiki zorunlu olduğu,
Buna göre; Davalı tarafından yapılan ödemelerin 7.000,00.-TL’yi aşmasından dolayı ödemelerin nakil olarak yapılamayacağı belirtilmiştir.
Faiz Hesaplaması;
Tarafların aralarında yapmış olduğu sözleşmede ödeme tarihlerin 30.06.2018, 30.07.2018, 30.08.2018 ve 30.09.2018 olduğu, davacının takip talebinde 30.09.2018 tarihi itibariyle işlemiş faiz talep ettiği, talebe bağlılık ilkesi gereğince hesaplama 30.09.2018 tarihi itibariyle yapılacaktır.
Yapılan hesaplamada işlemiş miktarı 667,59 TL olarak hesaplanmıştır.
Takip alacaklısının 21.03.2019 tarihinde talep etmiş olduğu işlemiş Faiz Miktarı ile aynı olduğu,
Davacı/Alacaklının takip tarihi olan 21.03.2019 tarihi itibariyle Davalı/Borçludan 7.265,10 Tl Asıl Alacak ve 667,59 TL İşlemiş faiz miktarı talep edebileceği,
5.1Huzurdaki davada hukuki ihtilaf, davacının 21.03.2019 tarihinde borçlu aleyhine davalı yandan 7,265.10 TL Asıl Alacak ve 667,50 Tl. İşlemiş Faiz alacağı ile birlikte Toplam 7.932,69 TL alacağın tahsili amacıyla çıkmış bulunmaktadır.
5.2Dosyaya sunulan ve incclenen fatura ve belgelere göre, Davacı Şirketin üzerine dü^en yükümlülüğü yerine getirdiği, Davalı Şirketin yasal süresi içerisinde düzenlenen faturalara itiraz etmemiş olduğundan kabul etmiş sayılacağı,
5.3Davacı şirketin incelenen Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 21.03.2019 itibariyle Davalı Şirketten 7.265,10 TL alacaklı olduğu.Yapılan hesaplamada işlemiş miktarı 667,59 TL olarak hesaplandığı,Takip alacaklısının 21.03.2019 tarihinde talep etmiş olduğu İşlemiş Faiz Miktarı İle aynı olduğu,Davacı/Alacaklının takip tarihi olan 21.03.2019 tarihi itibariyle Davalı/Borçludan 7.265,10 TL Asıl Alacak ve 667.59 TL İşlemiş faiz miktarı talep edebileceği,
5.4 10,02.2020 tarihlî Bilirkişi raporuna göre; Davalı Şirket Ticari Defter Kayıtlarına göre takip ve dava konusu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde peşin ödenmiş giderler olarak kayıtlı olduğu, dolayısıyla bir cari lıcsap ilişkisinin kayıtlı olmadığı,
5.5Vergi Usul Kanunu 459 nolu GcncJ tebliğine göre; Davalı tarafından yapılan ödemelerin 7.000,00 TL yi aşmasından dolayı ödemelerin nakit olarak yapılamayacağı ” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, 25/01/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Mahkememizce ihtilaf dönemlerine ait ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması cihetine gidilerek, tarafların ayrı ayrı ticari defterlerinin incelenmesiyle açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı kanaatine varılarak;
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, davacı şirket ile davalı şirket arasında 19.06.2018 tarihli İstanbul World Food İstanbul 26. Uluslararası Gıda Ürünleri vc Teknolojileri Fuarı Katılım Sözleşmesi imzalandığı, dosya kapsamına sunulan bu sözleşmeye göre 10.378,10.-TL’nin 30.06.2018, 30.07.2018, 30.08.2018 ve 30.09.2018 tarihlerinde 4 taksit ile ödemelerin yapılacağı belirtilmiştir.
Vergi Usul Kanunu 459 nolu Genel Tebliği’ne göre ;”Teşvik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000,00.-TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.” denildiği, bu tebliğe göre; kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile bu kişilerin diğer kişilerle yapacakları 7 bin lirayı aşan “her türlü” tahsilat ve ödemelerinin Tebliğde tanımlanan “Aracı Finansal Kurumlar” aracılığıyla yapılması vc bu kurumlarca düzenlenen dekont, hesap bildirim cetvelleri alındı vb. belgeler ile tevsiki zorunlu olduğu, buna göre; davalı tarafından yapılan ödemelerin 7.000,00.-TL’yi aşmasından dolayı ödemelerin nakil olarak yapılamayacağı belirtilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 21.03.2019 itibariyle davalı şirketten 7.265,10.-TL alacaklı olduğu, davalıdan 667,59 TL İşlemiş faiz miktarı talep cdebilebileceği, davacı şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği ve davalı şirketten hizmet ücreti talep edebileceği, davalı şirket ticari defter kayıtlarında takip ve dava konusu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde peşin ödenmiş giderler olarak kayıtlı olduğu, bir cari hesap ilişkisinin kayıtlı olmadığı, Vergi Usul Kanunu 459 nolu Genel tebliğine göre; davalı tarafından yapılan ödemelerin 7.000,00.-TL’yi aşmasından dolayı ödemelerin nakit olarak yapılamayacağı bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalı tarafından … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 03/01/2020 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde davalı tarafın usulüne uygun davet mektubuna rağmen arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yönünde karar verildiği dikkate alınarak davalı aleyhine arabulucuk yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-541,88-TL harcın peşin alınan 175,14.-TL harcın (39,66.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 366,74-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 175,14-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 155,00-TL, iki bilirkişi ücreti 1.350,00-TL, 44,40.-TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.555,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket temsilcisinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır