Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/303 E. 2020/331 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/303 Esas
KARAR NO : 2020/331 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin Davalı borçlu şirket ile arasında, Davalının müvekkili şirket ile arasında olan 15.08.2018 tarih… nolu Taşıma Teklifi ve Sözleşmesinden kaynaklı “Geçici ihracat ve depozito bedelinin iadesinin” yapılmadığında dolayı davalı şirketin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediği, 70.865,27 TL. alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Md. …E. Sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığı ve borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli Borçlunun itirazının iptali ile takibin talep gibi bakiye alacak yönünden aynen devamına, haksız itiraz nedeniyle davalı borçlu hakkında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delilde bildirmemiş yargılama yokluğunda yapılarak karara bağlanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık;Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında geçici müracaat teminat bedeli ile depozito bedelinin iadesinin gerekip gerekmediği iade şartları oluşmuş ise ne miktarda iade olacağı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, İstanbul … İcra Md…. Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Md. … Esas sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 70.685,27 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/2 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir…ve Lojistik Alanında Uzman… tarafından verilen 16/01/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; Davacı tarafın 2018 yılı Ticari Defterlerinin E- Defter Esasına göre tanzim ettiği, bir birini teyid ettiği, Genel Kabul Görmüş Muhasebe Esas ve Tekniğine uygun tutulduğu, Kural ve Standartlara uygun olduğu, Davalı tarafın iş yerinin kapalı olduğu ve telefon ile ulaşılamadığı için Yasal Defterlerinin incelemesi yapılamadığı, ilave olarak Karayolları Taşıma Kanunu 4925 Mad. Göre mevcutta ve yürürlükte olan herhangi bir Yetki Belgesi olmadığı, Davacı şirketin birbirini teyid eden Ticari Defterlerinde kayıtlı olan 15.08.2018 tarih SG 14.08.2018 nolu Taşıma Teklifi ve Sözleşmesinden kaynaklı “Geçici ihracat ve depozito bedelinin iadesinin yapılmadığından dolayı 71.668,09 TL alacaklı olduğu ancak bu alacağın 802.82 TL karşılığını “Yurt Dışı Acente Komisyon Bedeli” ile Davalı Borçludan lehine düzelterek bakiye alacağının 70.865,27 T TL olduğu, Alacağın sübutu ile ilgili değerlendirme de takip tarihi itibari ile hüküm altına alınacak alacağa takip tarihi itibari ile geçerli olan ve takiben dönemlerde değişiklik halinde değişen oranlarda yıllık ticari faiz yürütülmesi gerektiği, İnkar tazminatı hususunun takdirinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Davacı Şirketin icra takibine konu alacağın 71.668,09 TL. olup Davacının E-Defter esasına göre tutulmuş Defter Beratları görülmüş olup Ticari Defterlerinde kayıtlıdır. Davacı iş bu alacağından 110 Euro (802,82 TL) karşılığını “Yurt Dışı Acente Komisyon Bedeli” olarak düşmüş ve bakiye borcu ödemediği için bakiye alacak 70.865,27 TL alacak Davacı şirkete dönmüştür. Davacı şirkette iş bu alacağın tahsili için icra takibine geçmiştir. Takip konusu 71.668,09 TL – 802,82 = 70.865,27 TL’dir. Gerek dava dosyasına ve gerekse tarafımdan Davacı Şirket Merkezinde yerinde inceleme sırasında Davacı şirket kayıtlarında bulunan e-posta kayıtlarına göre; Davacı Alacaklı… A.Ş. şirket yetkilisi Davalı Borçlu … LTD. Şirketine 12 Ekim 2018 tarihinde gönderdiği e-posta’da Alacağının “90 gün süre içerisinde geri ödenecek olan Geçici Vergi Tutarı 6.209,70 Euro ve Depozito Bedeli 3.500 Euro Toplamda 70.000 TL gibi bedelin ne zaman geri ödeneceğini” sormuş Davacı …LTD. Şirket yetkilisi … bu e-postaya yine aynı gün olan 12.10.2018 tarihinde “Acentemizden aldığımız bilgiye istinaden vergi iadesi 45-60 iş günü içerisinde işleme alınarak geri iadesi yapılacaktır” diyerek cevap vermiştir. Davacı Alacaklı şirket ile Davalı Borçlu şirket arasında Sözleşme ile bağlı Ticari ilişkinin bulunduğu tartışmasızdır. Gerek Davacı şirket defter kayıtları gerekse bunu teyid eden karşılıklı e-posta yazışmalan ile Davacı şirketin Davalı borçlu şirket şirket ile yaptığı sözleşme de belirtildiği gibi “Geçici İhracat ve Depozito Bedeli” karşılığı 71.668,09 TL. ödediği ancak Davacı iş bu alacağından 110 Euro (802.82 TL) karşılığını “Yurt Dışı Acente Komisyon Bedeli” olarak düşerek ve kalan 70.865,27 TL bakiye borcu sözleşmede belirtilen süreler ve e-posta yazışmalarında belirtilen sürelerde ödemediği için Davacı’nın bakiye 70.865,27 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 70.865,27 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Davalının HMK:128 maddesi uyarınca dava konusu iddia olunun hususları inkar etmiş sayıldığı, dosyadaki mevcut delil ve değerlendirme sonucuna göre inkar ettiği durumlara itibar edilmemiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-) Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ ile;
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın % 20’si oranındaki 14.173,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 10.012,49-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Alınması gereken 4.840,81 TL harcın peşin alınan 855,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.984,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-) Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-) Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 855,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davacı vekili tarafından yapılan 6 adet posta-tebligat gideri toplamı 74,30 -TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, 44,40-TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.625,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/07/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır