Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2021/752 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/284 Esas
KARAR NO : 2021/752
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 19.02.2014 ve 21.03.2017 tarihinde bayilik sözleşmeleri imzalandığını, iş bu sözleşme ile davalı şirketin bu tarihten itibaren müvekkili şirketin bayiliğini yürütme hakkını elde ettiğini, davalı şirketin müvekkili şirket ile aralarında bayilik sözleşmesi devam ederken devamlı olarak borçlarını zamanında ödemede temerrüde düşmesi sebebi ile cari hesap borcunun ödenmesi aksi taktirde bayilik sözleşmesinin feshedileceği hususunda … Noterliği’ nin 17.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamede belirlenen sürede borcunu ödememesi sebebi ile bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesh edilmiş bulunduğunu, cari hesap alacaklarının davalıdan tahsilinin gerektiğini, davalı şirketin Bayilik Sözleşmesine aykırı davranması sebebi ile sözleşmenin kendi kusuru ile feshine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin devam edeceği inancı ile bugüne kadar davalıya kira desteği,devir bedeli desteği, İskonto ve sair desteklerde bulunduğunu, davacı müvekkili tarafından bayilik sözleşmesinin devam edeceği inancı ve güveni ile yapılan bu desteklerin sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalı Şirketten tahsili gerektiğini, davalının haksız eylemleri ile sözleşmenin süresinden önce feshine sebep olduğunu, davacı Müvekkili Şirketin sözleşmenin süresinden önce fesh edilmesi sebebi ile kar kaybına uğradığını, müvekkili şirketin uğradığı kar kaybının da yine sözleşmenin haksız olarak süresinden önce feshine sebep olan davalı şirketten tahsili gerektiğini, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 16.2 Maddesinde Bayilik Sözleşmesinde belirlenen yükümlülükleri son kestiği emtia faturasının tarihinden itibaren geriye doğru son 12 aya ait gerçekleşen (… tarafından tespit edilecek) satın alımının 1 katı oranında cezai şart bedelini Sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek yıllık %12 faizi ile birlikte ,ilk talep üzerine derhal ve nakden ödeyeceği kararlaştırıldığını, davalı şirketin sözleşmeye aykırı ve haksız rekabet içeren davranışları ile sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğinden cezai şartın davalıdan tahsili gerektiğini, davalı şirketin bayi olarak kullandığı adreste asılı olan tabelanın müvekkili şirket tarafından yapılmış olduğunu, sözleşmenin feshi halinde taraflar arasında yapılan tabela taahhütnamesi gereği tabelanın tüm masraflarının kendilerine ait olmak üzere davalı şirket tarafından müvekkili şirkete aynen iade edilmesi gerektiğini belirterek açıklanan nedenler ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davanın kabulüne, davalının haksız rekabet içeren eylemleri neticesinde, bayilik sözleşmesinin haksız olarak süresinden önce feshine sebep olmasından doğan 54.971,40 TL cari hesap alacaklarının 450.000,00 TL kar kaybından doğan ve sair(davacıya bayilik sözleşmesinin devam edeceği inancı ile bugüne kadar verilen kira vs destekler) maddi zararlarının, 150.000,00 TL manevi tazminatın,144.485,4 TL cezai şart bedelinin, 37.760,00 TL tabela bedelinin, tabelanın iade edilmediği hergün için şimdilik 2.000,00 Euro tazminatın davalıdan tahsiline hükmedilmesine, davalının mal kaçırma ihtimali olduğundan dava değeri oranında davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine, neticede davanın kabulüne, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile müvekkili şirket arasında huzurdaki davaya konu bayilik sözleşmesi dışında şantiyelerde mobilya montajları yapılmak üzere montaj sözleşmeleri akdedildiğini ve davacı ile alt taşeron ilişkisi bulunduğunu, ticari defterlerin incelenmesi ile de görüleceği üzere bu sözleşmelere ilişkin borç alacak ilişkisinin kaydedildiği cari hesaplar tek açık hesap üzerinden yürütüldüğünü, davacının belirttiği cari hesap borcu gerçeği yansıtmadığını, birçok projede müvekkili şirketin hakediş alacağı olduğundan bayilik açısından müvekkili şirket hiçbir zaman borçlu olmadığını, müvekkili şirketin diğer sözleşmelerindeki hakediş alacaklarının oldukça fazla olup, bu noktada davacı şirkete alacak taleplerini hukuki yollarla ilettiği andan itibaren ticari ilişkiler farklı bir noktaya geldiğini, ….İcra Müd.’ nün 2019/… Esas sayılı dosyada müvekkili şirketin cari hakediş alacağına istinaden yapılan yasal takibe davacı tarafından borca itiraz edildiğini, … cra Müd. ‘ nün 2018/… Esas sayılı dosyasında müvekkilinin cari hesap hakediş alacağına istinaden yapılan yasal takipte davacı tarafından borca itiraz edildiğini, itirazın iptali davası açılmış olup, tahkikat aşamasına geçildiğini, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/… Esas sayılı dosyada müvekkili şirketin cari alacağına istinaden yapmış olduğu yasal takibe itirazın iptali, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı – Teminat senetlerinin yasal takibe konmasına karşın borçlu olmadıkları menfi tespit dosyası ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/ … Esas sayılı dosyasında davacı tarafından … İcra Dairesi 2019/… E. Sayılı dosyasından yapılan yasal takibe taraflarınca teminat senedi olmasından bahisle yapılan borca itiraz dosyası, ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında davacı tarafından …. İcra Dairesi 2019/… E. Sayılı dosyasından yapılan yasal takibe tarafımızca teminat senedi olmasından bahisle yapılan borca itiraz dosyası … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası – davacı tarafından sözleşmelerdeki teminat senetlerinin yasal takibe konmasına itiraz – borca itirazlarının kabul edilerek takibin iptal edildiğini, müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu ve müvekkilinin davacı şirkete borçlu olmadığını ispatlayacak nitelikte olduğunu gerek itirazın iptali davaları gerekse menfi tespit davası ve borca itirazlar değerlendirildiğinde aynı konuya haiz olduğu görülecek ve tüm bu iddiaların yargılama gerektireceği de sabit olduğunu, zira huzurdaki davada da aslında davacı yanın yukarıdaki dava dosyalarında müvekkilinin haklılığını net bir şekilde bildiği için müvekkilini zor duruma düşürmek amacı ile açılmış kötü niyetli ve hukuki mesnetten yoksun bir dava olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
HMK nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166. maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5)İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” hükmünü amirdir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/… Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacının … Ticaret Limited Şirketi, davalının … Anonim Şirketi olup dosyanın derdest olduğu, işbu dosya ile mahkememizin 2019/… Esas sayılı dava dosyasının benzer hukuki zeminde olduğu, her iki dosyadaki uyuşmazlığın aynı cari hesap ilişkisinden doğduğu, dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibatın bulunduğu ve usul ekonomisi açısından birlikte yargılamanın yapılması gerektiği anlaşılmış olmakla, mahkememizin 2019/284 Esas sayılı dosyasının …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Mahkememizin 2019/284 esas sayılı dosyasının HMK nun 166.maddesi gereğince …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasi ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın bu dosya üzerinden devam edilmesine,
2- Yargılamanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E.sayılı dosyası üzerinden DEVAMINA,
3-Yargılama gideri ve harcın birleşen dosyada esas hükümle birlikte karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır